Io, Ay (Io, moon)

Io (veya Jüpiter I), Jüpiter gezegeninin dört Galilean ayının en içteki üçüncü en büyüğüdür. Yer’in ayından biraz daha büyük olan Io, Solar Sistemdeki dördüncü en büyük aydır; herhangi bir ayın en yüksek yoğunluğuna, herhangi bir ayın en güçlü yüzey gravitesine ve bilinen herhangi bir astronomik objenin en düşük su miktarına (atomik orana göre) sahiptir. 1610 yılında Galileo Galilei tarafından keşfedilmiş ve adını Zeus'un sevgililerinden biri olan Hera'nın rahibesi mitolojik karakter Io'dan almıştır.

400'den fazla aktif yanardağ ile Io, Solar Sistemdeki en aktif jeolojik objedir. Bu aşırı jeolojik aktivite, Jüpiter ile diğer Galilean ayları (Europa, Ganymede ve Callisto) arasında çekilirken, Io'nun iç kısmında oluşan sürtünmeden kaynaklanan gelgit ısınmasının sonucudur. Birkaç volkan, yüzeyden 500 km (300 mil) kadar yükselen kükürt ve kükürt dioksit bulutları üretir. Io'nun yüzeyi ayrıca, Io'nun silikat kabuğunun tabanında yoğun sıkıştırma ile yükselen 100'den fazla ‘dağ’la beneklenmiştir. Bu zirvelerden bazıları, Yer yüzeyindeki en yüksek nokta olan Everest dağından daha uzundur. Çoğunlukla su buzundan oluşan dış Solar Sistemdeki çoğu ayın aksine, Io esasen erimiş bir demir veya demir sülfür çekirdeği çevreleyen silikat kayadan oluşur. Io'nun yüzeyinin çoğunda, donmuş kükürt ve kükürt dioksit kaplamaış geniş düzlükler bulunur.

Io, 17. ve 18. yüzyıllarda astronominin gelişmesinde önemli bir rol oynadı; Ocak 1610'da Galileo Galilei tarafından diğer Galileo uydularıyla birlikte gerçekleştirilen bu keşif, Solar Sistemin Kopernik modelinin benimsenmesine, Kepler'in hareket yasalarının geliştirilmesine ve ışık hızının ilk ölçümüne katkıda bulundu. Yeryüzünden bakıldığında, Io, koyu kırmızı kutup ve parlak ekvator bölgeleri gibi büyük ölçekli yüzey özelliklerini çözmenin mümkün olduğu 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarına kadar sadece bir ışık noktası olarak kaldı.

1979'da iki Voyager uzay aracı Io'nun, çok sayıda volkanik özelliği, büyük dağları ve belirgin çarpma kraterleri olmayan genç bir yüzeyi ile, jeolojik olarak aktif bir dünya olduğunu ortaya çıkardı. Galileo uzay aracı, 1990'larda ve 2000'lerin başında birkaç yakın uçuş gerçekleştirdi ve Io'nun iç yapısı ve yüzey bileşimi hakkında veriler elde etti. Bu uzay araçları aynı zamanda Io ile Jüpiter'in magnetosferi arasındaki ilişkiyi ve Io'nun yörüngesine odaklanan bir yüksek enerjili radyasyon kuşağının varlığını ortaya çıkardı.

2000 yılında Cassini-Huygens, 2007'de New Horizons ve 2017'den beri Juno tarafından ve ayrıca Yer tabanlı teleskoplar ve Hubble Uzay Teleskopu ile bazı gözlemler yapılmıştır.


(a) Io'nun Galileo uzay aracı görüntüsü, (b) (b) Yer, Ay ve Io’nun boyut karşılaştırması

 

https://en.wikipedia.org/wiki/Io_(moon)

1 Şubar 2023

 

GERİ (güneş sistemi tablo-2)