Galaksiler çeşitli çoklu yıldız sistemleri, yıldız kümeleri
ve nebulalar da içerebilir. Çevresinde gezegenler ve asteroitler gibi çeşitli
kozmik cisimler dönen Güneş, Samanyolu Galaksisi'ndeki yıldızlardan sadece
biridir.
Samanyolu Galaksisi; iki ana spiral kol
çekirdekteki çubuk oluşumunun uçlarından çıkar, güneş kollardan birinde yer
alır (https://i.stack.imgur.com/R0CjB.jpg)
Tarihsel olarak galaksiler, gözle görülen şekillerine göre sınıflanmıştır. Bu sınıflamada sık karşılaşılan biçimlerden biri, ışık profili elips şekilli olan eliptik galaksidir. Sarmal galaksiler, tozlu ve kıvrımlı kolları olan disk şekilli yapılardır.
Dev eliptik galaksi (ESO 325-G004) ve Sarmal galaksi (NGC 5457)
örnekleri
Düzenli bir biçimi olmakla birlikte, klasik
gökada kategorilerine (eliptik gökada, sarmal gökada, çubuklu sarmal gökada,
merceksi gökada) girmeyen gökadalara tuhaf gökada ya da özel gökada adı verilir.
Bu gökadalardan bazıları bu özel biçimlerini komşu galaksilerle karşılıklı
kütleçekim etkileşimi içine girmelerine borçludurlar. Bu durumda bu gökadalara
etkileşen gökada adı verilir. Bu gökadaları hiçbir düzenli yapı göstermeyen,
biçimsel gökada sınıflarından herhangi birine uymayan düzensiz gökadalar ile
karıştırmamak gerekir.
Düzensiz gökada, biçimsel gökada
sınıflarından herhangi birine uymayan gökada sınıfıdır. Irr ile gösterilirler.
Herhangi bir sarmallık veya dairesel/eliptik biçime sahip değillerdir. Toplam
gökada nüfusunun çeyreğini oluşturduklarına inanılır. Ayrıca, çoğu düzensiz
gökadanın geçmişte birer sarmal veya eliptik gökada olduğu fakat sonraları
yerçekimsel güce mağruz kalıp düzensizleştikleri de düşünülmektedir.
Düzensiz gökadalar iki sınıfa ayrılır:
·
Irr-I türü düzensiz gökadalar, en düşük düzeyde,
belirli yapı izleri taşırlar.
·
Irr-II türü düzensiz gökadalar, tüm yapı
izlerinden yoksundurlar.
Özel gökada (Arp 147) ve Düzensiz gökada (NGC 1427A) örneği
Gözlemlenebilir evrende 100 milyardan (1011)
fazla galaksi olduğu sanılmaktadır. Galaksilerin çoğu 1000 ile 100 000
parsek(*) arasında bir yarıçapa sahip olup, genellikle birbirlerinden
milyonlarca parsek uzaklıklarda bulunur. Galaksiler arası uzay ortalama
yoğunluğu m3 başına bir atom bile düşmeyecek derecede az olan bir
gazla doludur. (*1 parsek ~3,36 ışık
yılı, ~30,8 trilyon kilometre)
Galaksilerin çoğu, kütle çekimi etkisi
nedeniyle birbirlerine bağlı kümeler adı verilen topluluklar oluştururlar;
onlar da yine kütle çekimi etkisiyle
birbirlerine bağlı süperkümeleri meydana getirirler. Bu daha büyük
yapılar da, evrende büyük boşlukları çevreleyen tabakalar ve ipliksi yapılar
olarak oluşmuştur.
Karanlık madde henüz çok iyi anlaşılamamış
olmakla birlikte, öyle görünüyor ki, galaksilerin çoğunun kütlesinin yaklaşık %
90’ını karanlık madde oluşturmaktadır. Gözlem verileri bazı galaksi
merkezlerinde dev kara deliklerin mevcut olabileceğini ortaya koymaktadır.
Anlaşıldığına göre, Samanyolu galaksimiz de çekirdek kısmında böyle bir kara
delik içermektedir.
Açık yıldız kümeleri, konumlarından dolayı
bazen galaktik kümeler olarak da adlandırılır, bu terim astronom Robert Julius
Trumpler tarafından tanıtılmıştır.
Işığın Soğurulma etkisi, Robert Julius
Trumpler’in açık yıldız kümeleri üzerinde çalışırken bu etkiyi ölçmesinden
sonra hesaba katılmaya başlandı ve günümüzdeki gökada görünümü kuramlarına
ulaşıldı.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Galaksi
14 Eylül 2019