Hubble Yasası (Hubble–Lemaitre yasası olarak da bilinir), fiziksel kozmolojide ‘galaksilerin mesafeleriyle orantılı hızlarda Yer’den uzaklaştıkları’ gözlemidir. Başka bir deyişle, ‘ne kadar uzaktalarsa Yer’den o kadar hızlı uzaklaşırlar’. Yasa, galaksilerin hızını kırmızıya kaymasıyla belirlemiştir (yaydıkları ışığın spektrumun kırmızı ucuna kayması).
Hubble yasası, evrenin genişlemesi için ilk gözlemsel temel
olarak kabul edilir ve bugün Big Bang modelini desteklemek için en sık başvurulan
kanıtlardan biridir. Sadece bu genişlemeden kaynaklanan astronomik nesnelerin
hareketi Hubble akışı olarak bilinir ve genellikle aşağıdaki eşitlikle verilir:
v = H0 D v = H0 x uzaklık
1/H0 = tH = Hubble zamanı, SI
birimi: s
Sadece Hubble kanunu kullanılarak, bir galaksinin uzaklaşma
hızının ölçülmesiyle bu galaksinin uzaklığı bulunabilir. Kozmologlar genellikle
uzaklık yerine kırmızıya kaymayı kullanırlar,
Z = Δl /
l
Δl /l = vkaynak / vdalga z = v/c
Hubble sabiti genellikle (km/s)/Mpc olarak tanımlanır; 1 megaparsec
(3.09 × 1019 km) uzaklıktaki galaksinin km/s cinsinden hızını verir
ve değeri yaklaşık 70 (km/s)/Mpc'dir. H0'ın SI birimi ise s−1 ve
H0'ın tersi için SI birimi saniyedir; H0'ın tersi Hubble
zamanı olarak bilinir.
Hubble sabiti aynı zamanda göreceli genişleme oranı olarak
da yorumlanabilir. Bu formda H0 =%7/Gyr, yani şu anki genişleme hızında
bağlanmamış bir yapının %7 oranında büyümesi bir milyar yıl sürüyor demektir.
Geniş çapta Edwin Hubble'a atfedilse de, hesaplanabilir bir hızda
genişleyen evren kavramı ilk olarak 1922'de Alexander Friedmann tarafından
genel görelilik denklemlerinden türetildi. Friedmann, şimdi Friedmann
denklemleri olarak bilinen, evrenin genişleyebileceğini gösteren ve bu durumda
genişleme hızını veren bir dizi denklem yayınladı.
Daha sonra, Georges Lemaître, 1927 tarihli bir makalesinde,
evrenin genişleyebileceğinden yola çıkarak, uzak cisimlerin durgun hızı ile
uzaklık arasındaki orantılılığı gözlemledi ve orantılılık sabiti için tahmini
bir değer önerdi. Bu sabit, Edwin Hubble'ın kozmik genişlemenin varlığını
onaylaması ve 1929’da daha doğru bir değer belirlemesiyle, Hubble sabiti olarak
adlandırıldı.
Hubble gözlemlerinden on yıl önce, bir dizi fizikçi ve
matematikçi, Einstein'ın genel görelilik alan denklemlerini kullanarak
genişleyen bir evrenin tutarlı bir teorisini oluşturmuştu. En genel ilkeleri
evrenin doğasına uygulamak, o zamanlar yaygın olan statik evren kavramıyla
çelişen dinamik bir çözüm getirdi.
1912; Vesto
Slipher, bir sarmal bulutsunun ilk Doppler kaymasını ölçtü ve kısa süre sonra
bu tür bulutsuların neredeyse tümünün Yer’den uzaklaştığını keşfetti.
1922; Alexander
Friedmann, Friedmann denklemlerini Einstein'ın alan denklemlerinden elde etti
ve evrenin denklemlerle hesaplanabilen bir oranda genişleyebileceğini gösterdi.
1927; Hubble'ın
kendi makalesini yayınlamasından iki yıl önce Georges Lemaître, şu anda Hubble
yasası olarak bilinen araştırmayı (Le-maître denklemi) yayınlayan ilk kişi oldu.
1929; Edwin
Hubble’ın uzak galaksilerden gelen ışığı incelerken tayf çizgilerinde kırmızıya
kayma gözlemledi. Bu gözlemi, çok uzak galaksilerin ve galaksi kümelerinin
konumumuza oranla bir görünür hıza sahip olduklarını ortaya koyan bir kanıt
olarak ele alındı.
1931; Einstein,
modern kozmolojinin gözlemsel temelini sağladığı için Hubble'a teşekkür etmek
için Mount Wilson Gözlemevi'ne bir gezi yaptı.
https://en.wikipedia.org/wiki/Hubble%27s_law
18 Kasım 2020