Bilim ve tarihte uyum (kanıtların yakınsaması veya uyumu), bağımsız, ilişkisiz kaynaklardan elde edilen kanıtların güçlü sonuçlar üzerinde ‘birleşelebileceği’ ilkesidir. Yani, birden fazla kanıt kaynağı uyum içinde olduğunda, tek tek kanıt kaynaklarının hiçbiri kendi başına önemli ölçüde olmadığında bile sonuç çok güçlü olabilir. Çoğu yerleşik bilimsel bilgi, kanıtların bir araya gelmesiyle desteklenir: aksi takdirde, kanıtlar nispeten zayıftır ve muhtemelen güçlü bir bilimsel fikir birliği olmayacaktır.
İlke, bilginin birliğine dayanır; aynı sonucu birkaç farklı yöntemle ölçmek aynı cevaba götürmelidir. Örneğin, Giza piramit kompleksi arasındaki mesafenin lazer telemetre, uydu görüntüleme veya bir metre çubukla ölçülüp ölçülmediği önemli olmamalıdır; her üç durumda da cevap yaklaşık olarak aynı olmalıdır. Aynı nedenle, jeokronolojideki farklı tarihleme yöntemleri uyuşmalı, kimyadaki bir sonuç jeolojideki bir sonuçla çelişmemelidir.
Uyum ilkeleriyle desteklenen bilimsel yöntem, belki de modern tarihteki
en önemli gelişmeydi. Bu yaklaşım, sistematik gözlem, ölçüm ve deney ile STEMM
araştırma alanlarından HASS'a kadar bağımsız, ilgisiz akademik disiplinlerden
gelen veri ve kanıtlara dayanarak hipotezlerin formüle edilmesini, test
edilmesini ve değiştirilmesini gerektirir. (STEMM: science, technology,
engineering, mathematical, and medical, HASS: humanities, arts, and social
sciences) (https://www.mdpi.com/1422-0067/21/19/7156/htm)
https://en.wikipedia.org/wiki/Consilience
16 Haziran 2021
19 Ekim 2023
GERİ (bilim
felsefesi, filozofları)
GERİ
(kavramlar)
GERİ
(bilim çalışmaları)
GERİ (bilim ve teknoloji çalışmaları)
GERİ
(bilim felsefesi, tablo)