Bilim felsefesinde gözlemlerin, araştırmacının sahip olduğu teorik varsayımlardan etkilendiklerinde ‘teori-yüklü’ oldukları söylenir. Teori-yüklülük tezi en güçlü şekilde 1950'lerin sonu ve 1960'ların başında Norwood Russell Hanson, Thomas Kuhn ve Paul Feyerabend'in çalışmalarıyla ilişkilidir, muhtemelen ilk olarak (en azından dolaylı olarak) yaklaşık 50 yıl önce Pierre Duhem tarafından ortaya atılmıştır.
Semantik teori-yüklülük, teorik varsayımların gözlemsel
terimlerin anlamı üzerindeki etkisine gönderme yaparken, algısal
teori-yüklülük, onların algısal deneyim üzerindeki etkisini kasteder.
Teori-yüklülük aynı zamanda ölçüm sonuçlarıyla da ilgilidir; bu şekilde elde
edilen verilerin teori-yüklü olduğu söylenebilir, çünkü ilgili ölçüm proseslerinin
sonucu olarak yorumlanmadıkça kendi başına anlamsızdır.
Teori-yüklülük, bilimsel teorilerin teyidi için bir sorun
teşkil eder, çünkü gözlemsel kanıtlar, haklı çıkarması gereken tezi önceden ‘dolaylı
olarak varsayıyor’ olabilir. Bu etki, farklı teorik arka planlarından dolayı,
farklı görüşte olan tarafların farklı gözlemler yapmaları durumunda, bilimsel
bir uzlaşmaya varılmasında zorluk teşkil edebilir.
https://en.wikipedia.org/wiki/Theory-ladenness
16 Haziran 2021
20 Ekim 2023
GERİ (bilim
felsefesi, filozofları)
GERİ
(kavramlar)
GERİ
(bilim felsefesi, tablo)