Bir objenin mevcut durumu biliniyorsa, klasik mekaniğin
yasaları ile gelecekte nasıl hareket edeceğini (determinizm) ve geçmişte nasıl
hareket ettiğini (reversibilite) tahmin etmek mümkündür.
Klasik mekaniğin en erken gelişimi genellikle Newton
mekaniği olarak adlandırılır. Newton mekaniği bir fiziksel sistemin etkisi
altındaki nesnelerin hareketini tanımlamak için kullanılan fiziksel kavramlar
ve Isaac Newton, Gottfried Wilhelm Leibniz ve diğerleri tarafından 17. yüzyılda
icat edilen matematiksel yöntemlerden oluşur.
Sonraları, Lagrangian mekaniği ve Hamilton mekaniği olarak
bilinen klasik mekaniğin yeniden formüle edilmesine yol açan daha soyut
yöntemler geliştirildi. Ağırlıklı olarak 18. ve 19. yüzyıllarda yapılan bu
ilerlemeler, Newton'un çalışmalarının, özellikle de analitik mekaniğin
kullanımlarının çok ötesine uzanmaktadır.
Klasik mekanik, çok büyük olmayan kütleleri ve ışık hızına
yaklaşmayan hızları incelerken son derece hassas sonuçlar verir. İncelenen objeler
yaklaşık bir atom çapına sahip olduğunda, mekaniğin diğer ana alt alanını
tanıtmak gerekir: yani, ‘kuantum mekaniği’. Işığın hızına göre küçük olmayan
hızları tanımlamak için özel rölativite gerekir. Nesnelerin aşırı büyük hale
geldiği durumlarda, genel rölativite uygulanabilir hale gelir. Bununla
birlikte, bir dizi modern kaynak, rölativistik mekaniği klasik fiziğe dahil
eder, bu onların görüşüne göre klasik mekaniği en gelişmiş ve doğru biçimde
temsil eder.
Modern bilimsel yönlerin kaynağı olarak klasik mekanik
https://en.wikipedia.org/wiki/Classical_mechanics
26 Nisan 2020
GERİ
(fizik)