Bilimsel yasalar veya bilim yasaları, bir dizi doğal fenomeni tanımlayan veya öngören tekrarlanan deneylere veya gözlemlere dayanan açıklamalardır. Yasa terimi, doğa bilimlerinin tüm alanlarında (fizik, kimya, astronomi, yerbilimi, biyoloji) birçok durumda (yaklaşık, doğru, geniş veya dar) çeşitli kullanımlara sahiptir. Yasalar verilerden geliştirilir ve matematik yoluyla daha da ileri aşamalara getirilebilirler; her durumda doğrudan veya dolaylı olarak ampirik kanıtlara dayanırlar. (Ampirik kanıt, duyular aracılığıyla, özellikle deney yoluyla modellerin ve davranışların gözlemlenmesi ve belgelenmesi yoluyla alınan bilgilerdir.)
Bilimsel yasalar, genellikle belirli bir uygulama aralığı
içinde, deneylerin veya gözlemlerin sonuçlarını özetler. Genel olarak, ilgili
fenomenin (olgu) yeni bir teorisi üzerinde çalışıldığında bir kanunun doğruluğu
değişmez, uygulama kapsamı değişir; çünkü kanunu temsil eden matematik veya
ifade sabittir. Diğer bilimsel bilgi türlerinde olduğu gibi, bilimsel yasalar,
matematiksel teoremler veya özdeşlikler gibi, mutlak kesinliği ifade etmez.
Bilimsel bir yasa, gelecekteki gözlemlerle çelişebilir, kısıtlanabilir veya
genişletilebilir.
Bir yasa genellikle bir veya birkaç ifade veya denklem
olarak formüle edilebilir, böylece bir deneyin sonucunu tahmin edebilir.
Kanunlar, bilimsel proses sırasında deney ve gözlem yoluyla doğrulama öncesi ve
sırasında önerilen hipotez ve postülatlardan farklıdır. Hipotezler ve
postülatlar (varsayımlar), yasaların formüle edilmesine yol açabilseler de,
aynı derecede doğrulanmadıkları için yasa değildir.
Yasalar, bir veya birkaç yasayı gerektirebilecek bilimsel
teorilerden daha dar kapsamlıdır. Bilim, bir yasayı veya teoriyi gerçeklerden
ayırır. Bir yasayı gerçek olarak adlandırmak belirsizdir, aşırı yorumdur veya
bir ikilemdir. Bilimsel yasaların doğası felsefede çok tartışılmıştır, ancak
özünde bilimsel yasalar bilimsel yöntemle ulaşılan yalnızca ampirik
sonuçlardır; ne ontolojik taahhütlerle ne de mantıksal mutlaklık ifadeleriyle
yüklü olmaları amaçlanmıştır.
Bilimsel yasalar, uzun yıllar boyunca tekrarlanan bilimsel
deneylere ve gözlemlere dayanan ve bilim camiasında evrensel olarak kabul edilen
sonuçlardır. Bilimsel bir yasa ‘belirli
olgulardan çıkarsanan, belirli bir fenomen grubuna veya sınıfına uygulanabilen,
belirli bir fenomenin belirli koşullar mevcutsa her zaman meydana geldiği
ifadesiyle tanımlanabilen’dir. Çevremizin bu tür yasalar biçiminde özet bir
tanımının üretilmesi, bilimin temel bir amacıdır.
Bilimsel yasaların, özellikle fizikteki yasalara göndermede
bulunulduğunda, çeşitli genel özellikleri tanımlanmıştır. Bilimsel yasalar
şunlardır:
·
Doğruluk (en azından geçerlilik rejimleri dahilinde).
Tanım olarak, hiçbir zaman tekrarlanabilir çelişkili gözlemler olmamıştır.
·
Evrensellik. Evrenin her yerinde geçerli gibi
görünüyorlar.
·
Basitlik. Tipik olarak tek bir matematiksel
denklem olarak ifade edilirler.
·
Mutlaklık. Evrendeki hiçbir şey onları
etkilemiyor gibi görünüyor.
·
Kararlılık. İlk keşfedildiğinden beri değişmedi
(daha doğru yasalara yakın oldukları gösterilmiş olsalar da).
·
Herşeyi-kapsayan. Görünüşe göre evrendeki her
şey onlara uymak zorundadır (gözlemlere göre).
·
Genellikle miktar korumacılığı. (bir fiziksel
sistemin belirli bir ölçülebilir özelliğinin değişmemesi)
·
Genellikle uzay ve zamanın mevcut
homojenliklerinin (simetrilerinin) ifadeleri.
·
Teorik olarak zaman içinde tersine
çevrilebilirlik (kuantum değilse), (zamanın kendisi geri döndürülemez olsa da).
‘Bilimsel yasa’ terimi, geleneksel olarak doğa bilimleriyle
ilişkilendirilir, ancak sosyal bilimler de yasalar içerir. Örneğin Zipf yasası,
sosyal bilimlerde matematiksel istatistiklere dayanan bir yasadır. Bu
durumlarda, yasalar mutlak olmaktan ziyade genel eğilimleri veya beklenen
davranışları tanımlayabilir.
https://en.wikipedia.org/wiki/Scientific_law
16 Haziran 2021
20 Ekim 2023
8 Nisan 2024
GERİ (bilim
felsefesi, filozofları)
GERİ
(kavramlar)
GERİ
(bilim felsefesi, tablo)
GERİ (biyoloji)