Atom Çekirdeği (atomic nucleus)

Atom çekirdeği atomun merkezinde yer alan, çekirdek kuvveti tarafından birbirlerine bağlanmış proton ve nötronlardan oluşan yoğun bir bölgedir. Atomun kütlesinin neredeyse tamamı çekirdek içindedir; elektron bulutunun atom kütlesine katkısı oldukça azdır.

Atom çekirdeği 1909 yılında gerçekleştirilen Geiger-Marsden altın levha deneyine dayanarak 1911 yılında Ernest Rutherford tarafından keşfedildi. Nötronun keşfinden (1932) sonra, çekirdeğin proton ve nötronlardan oluştuğu modelini Dimitri Ivanenko ve Werner Heisenberg geliştirdi.

Hidrojen atomun çekirdeğinin çapı (tek bir protonun çapı) 1.75 × 10-15 m’dir. Daha ağır atomlarda, örneğin uranyumda, çekirdek çapı 15×10-15 ‘m’ye çıkabilir. Bu boyutlar atomun kendisinin çapından (çekirdek + elektron bulutu) çok daha küçüktür.

Protonlar ve nötronlar birbirinden farklı eş spin kuantum sayılarında fermiyonlardır. Bu nedenle iki proton ve iki nötron aynı uzay dalga fonksiyonunu paylaşabilir; çünkü iki proton ve iki nötron aynı kuantum öze sahip değildir. Bunlar bazen aynı parçacık olan nükleonun farklı kuantum numaraları olarak görülmektedir. İki fermiyon (İki proton ya da iki nötron ya da bir proton + bir nötron gibi) çifti gevşek olarak birbirine bağlı olduğunda bozon gibi davranabilmektedir.

Hiper çekirdeğin nadir durumlarında, bir ya da daha fazla acaip kuark ya da sıradışı quark içeren ve hiperon adı verilen üçüncü baryon da dalga fonksiyonunu paylaşabilir. Ama bu tip çekirdek son derece kararsızdır ve Dünya üzerinde bulunmaz yalnızca fiziğin yüksek enerjiyle ilgili deneylerinde gözlemlenebilir.

Atom çekirdeği güçlü nükleer kuvvet tarafından bir arada tutulur. Bu kalıcı güçlü kuvvet kuarkları birbirine bağlayarak proton ve nötronların oluşmasını sağlayan güçlü etkileşimin küçük kalıntısıdır. Bu kuvvet nötronlar ile protonlar arasında daha zayıftır çünkü kendi içlerinde nötral hale getirilmektedir. Aynı şekilde nötral atomlar arasındaki elektromagnetik kuvvet (örneğin iki adet durağan gaz atom arasındaki Van der Waals Kuvveti) atomun parçacıklarını içten birlikte tutan elektromagnetik kuvvete göre oldukça zayıftır. (Örneğin, hareketsiz bir gaz atomundaki elektronu kendi çekirdeğinde tutan kuvvet.)

Çekirdek Modelleri

Fiziğin standart modelinin, çekirdeğin davranışını ve bileşenlerini tamamıyla tanımladığı inancı yaygın olsa da, teoriden tahminler üretmek parçacık fiziğinin diğer çoğu alanından daha zordur.

Çekirdeğe dair geliştirilmiş ilk modeller çekirdeğin dönen sıvı damlası gibi değerlendirildiği modellerdir. Bu modelde, uzun mesafeli elektromanyetik kuvvet ve görece kısa menzilli nükleer kuvvetin birlikte belli bir davranışa neden olduğu söylenmektedir.

Çoğu çekirdeğin bağlanma enerjisinin yaklaşık değerini bulmak için kullanılan yarı deneysel kütle formülü beş tip enerjinin toplamı olarak ele alınmaktadır.
·        Hacim Enerjisi: nükleer enerji hacimle doğru orantılıdır.
·        Yüzey Enerjisi: Yüzey enerjisi negatiftir ve yüzey alanı ile doğru orantılıdır.
·        Coulomb Enerjisi: Çekirdekteki her bir çift proton arasındaki elektriksel itici kuvvet kendi bağlanma enerjisinin düşmesine yardımcı olur.
·        Asimetrik Enerji (Pauli Enerjisi de denir): Bu enerji Pauli dışlama ilkesi ile ilişkilidir.
·        Eşleştirme enerjisi: Çift sayılı parçacıklar tek sayılı parçacıklardan daha kararlıdır.


Sıkıştırılamaz bir sıvı damlası gibi resmedilen çekirdek resimleri (bu model çekirdeğin bağlanma enerjisindeki gözlemlenmiş değişiklikleri açıklamamaktadır)


20 Kasım 2019


GERİ (partikül fiziği)
GERİ (bileşik partiküller)
GERİ (diğer bileşik partiküller)