Teknolojinin Sosyal Şekillendirilmesi (social shaping of technology)

Robin A. Williams ve David Edge'e (1996) göre, ‘Teknolojinin sosyal olarak şekillendirilmesinin (SST) merkezinde, hem bireysel eserlerin hem de sistemlerin tasarımında doğal olarak seçimlerin (mutlaka bilinçli seçimler olmasa da) ve yenilik programlarının yönü veya yörüngesi olduğu kavramı bulunur’.

Potansiyel olarak farklı teknolojik sonuçlara yol açan farklı rotalar vardır. Bu seçimlerin toplum ve belirli sosyal gruplar için önemli derecede değişik etkileri olabilir.

SST, teknolojinin modellerinden biridir:

·         1980'lerde MacKenzie ve Wajcman'ın etkili 1985 koleksiyonu ile ortaya çıkan toplum ilişkisi,

·         Pinch ve Bijker'in teknoloji çerçevesinin sosyal inşası,

·         Callon ve Latour'un aktör-ağ teorisi.

Bunların ortak bir özelliği, doğrusal yenilik modelinin ve teknolojik determinizmin eleştirisidir.

SST, farklı teknik seçimlerin maddi sonuçlarını araştırmakla ilgilenir, ancak teknolojinin insan etkilerinin dışında kendi gelişim yolunu izlediğini ve dolayısıyla toplumu etkilediğini savunan teknolojik determinizmi de eleştirir. Bu şekilde, sosyal şekillendirme teorisyenleri, teknoloji ve toplum arasındaki ilişkiyi 'karşılıklı şekillendirme' olarak kavrarlar.

Bu teorinin bazı versiyonları, teknolojinin toplumu olanaklar, kısıtlamalar, ön koşullar ve istenmeyen sonuçlarla etkilediğini belirtir (Baym, 2015). Olanaklar, teknolojinin hayatımızda belirli görevleri kolaylaştırdığı, kısıtlamaların ise görevleri tamamlamayı zorlaştırdığı fikridir.

Teknolojinin ön koşulları, teknolojiyi tam potansiyeliyle kullanmak için hayati önem taşıyan beceriler ve kaynaklardır. Teknolojinin istenmeyen sonuçları ise, teknolojinin beklenmeyen etkileri ve etkisidir.


Yararlanılan kaynak: https://bit.ly/3l3fNPq

 

https://en.wikipedia.org/wiki/Social_shaping_of_technology

4 Ekim 2021

 

GERİ (sosyoloji)
GERİ (bilim ve teknoloji çalışmaları)