Lunar Işınlar (lunar rays)

Lunar ışınların fiziksel doğası, tarihsel olarak bir spekülasyon konusu olmuştur. İlk hipotezler, bunların buharlaşan sudan tuz birikintileri olduğunu ileri sürdü. Daha sonra volkanik kül birikintileri veya toz çizgileri oldukları düşünüldü. Kraterlerin darbe kaynağı kabul edildikten sonra, Eugene Shoemaker 1960'larda ışınların parçalanmış ejecta (bir alandan fırlatılan partiküller) malzemesinin sonucu olduğunu öne sürdü.

Son araştırmalar, bir lunar ışın sisteminin göreceli parlaklığının her zaman bir ışın sisteminin yaşının güvenilir bir göstergesi olmadığını göstermektedir. Bunun yerine albedo (bir cismin yüzeyine gelen ışığı geri yansıtma kapasitesidir) demir oksit (FeO) miktarına da bağlıdır. Düşük FeO’li kısımlar daha parlak malzemeler oluşmasını sağlar.

Ay’ın yakın tarafında belirgin ışın sistemlerine sahip lunar kraterleri arasında Aristarchus, Copernicus, Kepler, Proclus, Dionysius, Glushko ve Tycho bulunur. Daha küçük örnekler olarak Censorinus, Stella ve Linné sayılabilir. Ay'ın uzak tarafında da benzer ışın sistemleri meydana gelir; Giordano Bruno, Necho, Ohm, Jackson, King ve küçük ama önemli Pierazzo gibi kraterlerden yayılan ışınlar gibi.

Net bir ışın sistemine sahip olan North Ray ve South Ray kraterleri, 1972'de Apollo 16 astronotları tarafından yerden gözlemlenmiştir.

(a) Lunar krater Proclus’ıni asimetrik ışın sistemi (Apollo 15 görüntüsü), 
(b) Güney Işını (küçük bir krater) (Apollo 16 görüntüsü)
 

https://en.wikipedia.org/wiki/Ray_system#Lunar_rays

2 Ekim 2020

  

GERİ (ay)
GERİ (ayın yüzeyi ve özellikler)
GERİ (lunar kraterler)