Jeodezik Eşitlikler (geodesic equations)

Jeodezik için denklemler geliştirilmesi uzun bir  bilimsel bir zincir izler; Bessel (1825). Jordan & Eggert (1941), Bagratuni (1962), Gan'shin (1967), Krakiwsky & Thomson (1974), Rapp (1993), Jekeli (2012), and Borre & Strang (2012). Burada konu sadece kavramın açıklanması yönünden özet olarak ele alınmıştır.


Elips, iki noktaya uzaklıkları tplamı sabit olan noktalar kümesidir. Bir elipsin küçük ekseni çevresinde döndürülmesiyle kutuplarda bastırılmış dönel bir elipsoid oluşur. Jeodezik (elipsoidal) sistemin başlangıcı elipsoidin merkezindedir.

Ekvator yarıçapı a ve kutupsal yarı-ekseni b olan bir elipsoid için:

yassılaşma (flattening): f = (a − b)/a
dış merkezlilik (eccentricity): e = (a2 − b2)½ / a = (2f – f2)½
ikinci dış merkezlilik: e′ = (a2 − b2)½ / b = (2f – f2)½ = e/(1 − f)

Jeodezideki çoğu uygulamada, elipsoidin şişirilmiş olduğu kabul edilir, a > b; bununla birlikte, teori, prolate (yayvan) elipsoidlere, a < b değişiklik yapmadan uygulanır, bu durumda f, e ve e′ negatifdir.


(a) Bir meridyen elips elemanın diferansiyeli, (b) bir elipsoid üzerindeki bir jeodezik elemanın diferansiyeli

Elipsoid üzerindeki bir yolun temel bir kesiminin uzunluğu ds olduğunda, Şekil (a) ve (b)’de azimut a ise, ds ile dφ ve dl arasındaki ilişki:

cos a ds = r dφ = - dR / sin φ              sin a ds = R dl

r: eğrinin meridyonal yarıçapı, R = ν cosφ: φ enlem dairesinin yarıçapı, ν: eğrinin normal yarıçapı, ds: elementer segmenttir.

Genel Görelilikte Jeodezik

Genel görelilikte bir jeodezik, eğri uzay-zamana "düz bir çizgi" kavramını genelleştirir. Tüm dış, yerçekimsel olmayan kuvvetlerden arınmış bir partikülün dünya çizgisi, belirli bir jeodezik tiptir. Başka bir deyişle, serbestçe hareket eden veya düşen bir partikül her zaman bir jeodezik boyunca hareket eder.

Genel Görelilikte gravite, bir kuvvet olarak kabul edilmez, eğrilik kaynağının gerilme-enerji tensörü olduğu kavisli bir uzay-zaman geometrisi gibi algılanır. Bu nedenle, örneğin, bir yıldızın yörüngesindeki bir gezegenin yolu, yıldızın etrafındaki eğri 4-D uzay-zaman geometrisinin bir jeodezikinin 3-D uzaya projeksiyonudur.

Bir düzlem üzerindeki iki nokta arasındaki en kısa yol, bir doğru ile temsil edilir. Bir küre üzerindeki iki nokta arasındaki en kısa yol ise, merkezi kürenin merkezi olan ve bu iki noktadan geçen yay parçası ile ifade edilir. Bir yüzey üzerinde yer alan iki nokta arasındaki en kısa mesafeyi belirten bu eğriye, jeodezik eğri diyoruz.


(a) Bir düzlem üzerinde iki nokta arasındaki en kısa mesafe bir doğru parçası ile gösterilirken, (b) eğri uzay zamanda bu bir jeodezik eğridir


Bir küre üzerindeki en kısa mesafe, merkezi, kürenin merkezi olan ve bu iki noktadan geçen bir büyük çemberin yay parçası ile ifade edilir



Kütleler, uzay-zamanı kütleleri ile orantılı olarak bükerler. Bu eğri üzerinde bulunan herhangi bir gök cisminin rotası, yani evren çizgisi, bir jeodezik eğridir. Özetle, kütle çekimsel alanda hareket eden bir cisim, jeodezik olan bir evren çizgisini takip eder.

Diferansiyel Geometride Jeodezik Eğri

Jeodezik eğri kavramı, diferansiyel geometride karşımıza çıkar. Bir eğri, üç boyutlu uzay için, burulma ve bükülme ile ifade edilir. Bir düzlem üzerindeki eğrilik bükülme, bu düzleme dik olan diğer düzlemdeki eğrilik ise burulmadır. Doğru üzerinde yapılan bu bükme ve burma işlemi sonucu elde edilen eğri, değişimi ifade eden diferansiyeller ile kolayca gösterilebilir.

Bir yüzey üzerindeki birim hız eğrisi için, ivmenin yüzey-tanjant bileşeninin uzunluğu, Kg, jeodezik eğridir. Kg = 0  olan eğriler, jeodezikler olarak adlandırılır. Parametre gösterimi a(t) = x [u(t), v(t)] olan bir eğri için, jeodezik eğri aşağıdaki şekilde yazılır:

Kg = (EG – F2)1/2 [–G211 u’3 + G122 n3 – (2 G212G111) u’2 n
+ (2 G112G222) u’ n2 + u’’ n’ – n’’ u’]
x (E u’2 + 2 F u’ n’ + G n2)-3/2

E, F ve G: birinci form temel katsayılar, Gkij ler: İkinci tür Christoffel sembollerdir.

Albert Einstein, jeodezik hareket denkleminin boş uzay (space) için geçerli olan alan denklemlerinden çıkarılabileceğine inanıyordu; bu konuda şunları söyler:

Rastgele büyük yerçekimsel kütleler durumunda genelleştirilen hareket kanunu, sadece boş uzayın alan denklemlerinden elde edilebilir. Bu çıkarıma göre, hareket yasası, alan, ürettiği kütle noktalarının dışında hiçbir yerde tekil olamaz şartını içerir.

Orjinal göreli gravitasyon teorisinin kusurlarından biri, bir alan teorisi olarak tam olmamasıdır; bağımsız önermeyi, bir partikülün hareket yasasının jeodezik eşitlikle verildiğini öne sürer.

Tam bir alan teorisi, partikül ve hareket kavramlarını değil sadece alanları bilir. Çünkü bunlar alandan bağımsız olarak bulunmamalıdır, ancak bunun bir parçası olarak ele alınmalıdır.

Tekilliği olmayan bir partikül tanımına dayanarak, birleşik bir problemin mantıksal olarak daha tatmin edici bir şekilde işlemlenme olasılığı vardır; bu, alanın ve hareketin problemi çakışmasıdır.

Hem fizikçiler hem de filozoflar, gravitasyonal tekilliğin hareketini tanımlamak için jeodezik denklemin alan denklemlerinden elde edilebileceği iddiasını sıklıkla tekrarlamışlardır, ancak bu iddia tartışmalıdır. Daha az tartışmalı olan, alan denklemlerinin, nokta-tekilliğin hareketinden farklı olarak, bir akışkan veya tozun hareketini belirlediği fikridir.


https://rasyonalist.org/yazi/jeodezik-egri/
https://en.wikipedia.org/wiki/Geodesics_on_an_ellipsoid


30 Temmuz 2019


GERİ (yasalar)
GERİ (astrofizik)
GERİ (gravitasyon ve görelilik)
GERİ (gravitomagnetizma)