İnancılık (fideizm), inancın akıldan bağımsız olduğunu veya akıl ile inancın birbirine karşıt (muhalif) olduğunu, inancın belirli hakikatlere ulaşmada üstün olduğunu savunan bir bakış açısını. veya epistemolojik teoriyi adlandırmak için kullanılan bir terimdir.
Fideizm
kelimesi Latince inanç anlamındaki fides kelimesinden gelir, kelimenin tam
anlamıyla ‘inanç-izm’ anlamındadır. Filozoflar bir dizi farklı fideizm biçimi belirlediler.
Katı fideistler, aklın teolojik gerçekleri keşfetmede yeri olmadığını savunurken,
ılımlı fideistler, bazı gerçeklerin akılla bilinebilmesine rağmen, inancın
aklın üzerinde durduğunu savunurlar.
İlahiyatçılar
ve filozoflar, metafizik fikirlerin, ahlakın ve dini inançların doğruluğunun
belirlenmesinde inancın ve aklın yeri konusuna çeşitli şekillerde yanıt vermişlerdir.
Fideist, fideizmi savunan kişidir. Tarihsel olarak fideizm en çok dört filozofa
atfedilir: Søren Kierkegaard, Blaise Pascal, William James ve Ludwig Wittgenstein;
fideizm, muhalifleri tarafından olumsuz anlamda uygulanan, ancak kendi
fikirleri, eserleri veya takipçileri tarafından her zaman desteklenmeyen bir
etikettir.
Nitelikli
bir fideizm biçimi bazen Immanuel Kant'ın "inanca yer açmak için bilgiyi
inkar etmemiz" gerektiği yönündeki ünlü önerisine atfedilir.
Alvin
Plantinga ‘fideizmi’:
‘yalnızca inanca duyulan özel veya temel güven, bunun sonucunda aklın
küçümsenmesi ve özellikle felsefi veya dini gerçeğin arayışında kullanılması’
olarak
tanımlar. Bu nedenle fideist, felsefi ve dini konularda akıldan çok inanca
güvenmeyi ister, aklın iddialarını küçümsemeye devam edebilir. Fideist her şeyden
önce hakikati arar, aklın belirli hakikat türlerine ulaşamayacağını, bunun yerine
hakikatin sadece inançla kabul edilmesi gerektiğini onaylar.
https://en.wikipedia.org/wiki/Fideism
6 Kasım 2023
GERİ (felsefe, TABLO)