Kuvvetli etkileşim (gluonlar),
kuarklar ve gluonlar arasındaki etkileşimdir ve kuantum renk dinamiği kuramı (QCD) ile betimlenir. Güçlü etkileşim, gluonlar tarafından taşınan ve kuarklar ile
antikuarklara, ayrıca gluonların kendilerine etki eden kuvvettir. (Kuantum renk
dinamiği, kuramsal fizikte güçlü etkileşimi tanımlayan kuramdır. Güçlü
etkileşim renk yükü kuvvetinin bir sonucudur. Renk yükü, kuantum renk dinamiği
teorisindeki partiküllerin güçlü etkileşimiyle alakalı olan kuark ve gluonların
bir özelliğidir).
Zayıf etkileşim (W ve
Z bozonları), pek çok partikülün ve hatta pek çok atom çekirdeğinin
kararsız olmasının nedenidir. Zayıf kuvvetin etki ettiği partikül bozunarak
kendisiyle akraba bir partiküle dönüşür; bu sırada bir elektron ile bir nötrino
çiftini ortaya çıkartır. W ve Z bozonları, zayıf etkileşime aracılık eden temel
partiküllerdir.
Elektromagnetik
kuvvet (foton), elektrik yüklü bir partikülün magnetik alandan geçerken
üzerine etki eden kuvvettir; bir magnetik alan, elektrik yüklü partiküller hareket ettiğinde ortaya çıkar.
Yerçekim kuvveti
(graviton), kütleli her şeyin gezegenler, yıldızlar ve galaksiler de dahil
olmak üzere birbirine doğru çekildiği veya hareket ettiği doğal bir fenomendir.
Enerji ve kütle eşdeğer olduğu için ışık da dahil olmak üzere, her türlü enerji
kütle çekimine neden olur ve onun etkisi altındadır.
Elektro-zayıf kuvvet veya etkileşim nedir?:
Elektro-zayıf etkileşim, doğanın bilinen dört temel etkileşiminin ikisinin
birleştirilmiş açıklamasıdır: bunlar, elektromagnetik kuvvet zayıf kuvvettir.
Elektromagnetik ve zayıf
etkileşimin Abdussalam, Sheldon Glashow ve Steven Weinberg tarafından
kısmen birleştirilmesi bazı umutlar doğurduysa da, aradan geçen zamana rağmen
deneyleri ve kuramları tatmin edecek nitelikte yeni birleştirimler henüz
sağlanamamıştır.
Bu kuram, "son kuram" olarak da adlandırılır.
Yirminci yüzyıl boyunca kuramsal fizikçiler tarafından, evrendeki her şeyi
açıklayabilecek birçok kuram önerilmesine rağmen, bunların hiçbirisi şimdiye
kadar deneylerle doğrulanmamış, doğrulanamamıştır. HŞK'yi oluşturmakta başlıca
sorun, fizikte çözülememiş problemlerden biri olan; genel görelilik ve kuantum
mekaniğinin birleştirilmesindeki zorluktur. Kısaca klasik fiziğin sonsuza
uzanımı ve partiküller ile açıklanan kuantum dünyasının birleşmesi yeniden
normalizasyon problemlerini de beraberinde getiriyor.
Genel görelilik (izâfiyet) ya da göreliliğin genel kuramı,
1916 yılında Albert Einstein tarafından yayımlanan kütle çekimin geometrik
kuramı, ve bugün modern fizikte kütle çekimi tanımladığı düşünülen kuramdır.
Genel görelilik, özel görelilik ve Newton’un evrensel kütle çekim yasasını genelleştirerek
kütle çekimin uzay ve zaman ya da uzay-zamanda tanımlanmasını sağlar.
Kuantum mekaniği; madde ve ışığın, atom ve atomaltı
seviyelerdeki davranışlarını inceleyen bir bilim dalıdır. Nicem mekaniği veya
dalga mekaniği adlarıyla da anılır. Kuantum mekaniği; moleküllerin, atomların
ve bunları meydana getiren elektron, proton, nötron, kuark, gluon gibi partiküllerin
özelliklerini açıklamaya çalışır. Çalışma alanı, partiküllerin birbirleriyle ve
ışık, X-ışını, gama ışını gibi elektromagnetik radyasyonlarla olan
etkileşimlerini de kapsar.
Herşeyin Kuramı terimin teknik literatüre girişi, fizikçi
John Ellis tarafından 1986 yılında Nature dergisinde
yayınlanan makalesi ile gündeme gelmiştir. Zamanla bu terim kuantum mekaniğinin
popüler konuları arasına girmiş, tabiattaki temel tüm etkileşim ve partikül
kuramlarını (yerçekimi için genel görelilik, elektromagnetizma için temel
partikül fiziğindeki standart model, iki çekirdek etkileşimi ve bilinen temel
partiküller) birleştiren ve açıklayan tek bir kuramı tanımlamak için kullanılmaya
başlanmıştır.
Bu teoride tek sorun kuramı kavramsal halde toparlamaya
çalışmak değil, aynı zamanda çok yüksek enerjilerin deneysel görünüşlerinin de
incelenmesi gerektiğidir. Bu konudaki dikkate değer girişimler;
·
Süper simetri
·
Sicim kuramı
·
Döngü (loop) kuantum kütle çekimidir
https://tr.wikipedia.org/wiki/Her_%C5%9Feyin_teorisi
21 Haziran 2019