Dijital medya kullanımı ve ruh sağlığı arasındaki ilişkiler, özellikle 1990'ların ortalarından itibaren, World Wide Web'in büyümesinin ardından, çeşitli araştırmacılar (ağırlıklı olarak psikologlar, sosyologlar, antropologlar ve tıp uzmanları) tarafından araştırılmıştır.
Önemli bir araştırma grubu, yaygın olarak ‘dijital
bağımlılıklar’ veya ‘dijital bağlılıklar’ olarak bilinen ‘aşırı kullanım’
fenomenini araştırdı. Bu fenomenler birçok toplumda ve kültürde farklı
şekillerde ortaya çıkar. Bazı uzmanlar, akıl sağlığı da dahil olmak üzere
çeşitli alanlarda ılımlı dijital medya kullanımının faydalarını ve akıl sağlığı
sorunlarının yeni teknolojik çözümlerle tedavisini araştırdı.
Dijital medyanın faydalı ve patolojik kullanımı arasındaki
sınır henüz belirlenmemiştir. Bazı uzmanlar aşırı kullanımı altta yatan
psikiyatrik bozuklukların bir tezahürü olarak görse de, yaygın olarak kabul
edilen bir tanı kriteri yoktur. Çocuklar ve aileler için daha güvenli medya
kullanımına yönelik kılavuzlar geliştirilmiş olmasına rağmen, patolojik dijital
medya kullanımının önlenmesi ve tedavisi de standartlaştırılmamıştır.
Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı,
Beşinci Baskı (DSM-5) ve Uluslararası Hastalık Sınıflandırması (ICD-11),
sorunlu internet kullanımı ve sorunlu sosyal medya kullanımına ilişkin tanıları
içermez; ICD-11, oyun bozukluğu (genellikle video oyunu bağımlılığı olarak
bilinir) teşhisini içerirken, DSM-5’de bu konu yoktur. Uzmanlar hala bu
koşulları nasıl ve ne zaman teşhis edeceklerini tartışıyorlar. Bu fenomenlere
ve teşhislere atıfta bulunmak için bağımlılık teriminin kullanımı da
sorgulanmıştır.
Dijital medya ve ekran karşısında olma zamanı, çocukların
düşünme, etkileşim kurma, olumlu ve olumsuz şekillerde gelişme biçimlerini
değiştirdi; ancak araştırmacılar dijital medya kullanımı ile zihinsel sağlık
sonuçları arasında varsayımsal nedensel bağlantıların varlığından emin
değiller. Bu bağlantılar, bireye ve kullandıkları platformlara bağlı görünüyor.
Birkaç büyük teknoloji firması, dijital medya kullanımının risklerini azaltmaya
çalışmak için taahhütlerde bulunup, stratejiler açıklamıştır.
Sosyal medya kullanımı
ile depresif belirtiler arasındaki ilişkinin büyüklüğü, kızlar için erkeklere
göre daha büyüktür; 1-3 saatlik günlük kullanımla karşılaştırıldığında
değerlerde gözlenen artışlar: 3 £ t <
5 için kızlarda %26 erkeklerde %21, 5 £ t < 10 için kızlarda %50, erkeklerde %35’tir.
https://en.wikipedia.org/wiki/Digital_media_use_and_mental_health
27 Ekim 2021
GERİ
(teknoloji çalışmaları)
GERİ (bilim ve teknoloji çalışmaları)