Dalga Mekaniği (creation of wave mechanics)

Schrödinger denklemi, bir sistemin dalga fonksiyonunu ve zaman içinde dinamik olarak nasıl değiştiğini hesaplamanın bir yolunu sağlar.

Erwin Schrödinger’in dalga mekaniğini çalışmaları şöyle özetlenebilr:

1922’de, matematikçi Hermann Weyl tarafından geliştirilen yöntemleri kullanarak bir atomdaki elektron yörüngelerini geometrik bir bakış açısıyla analiz etti. Kuantum yörüngelerinin belirli geometrik özelliklerle ilişkili olduğunun gösterildiği bu çalışma, dalga mekaniğinin bazı özelliklerini tahmin etmede önemli bir adımdı.

1926'da, eski kuantum teorisinin tüm başarılarını belirsizlikler ve tutarsızlıklar olmadan yeniden üreten kuantum mekanik bir dalga denklemi buldu. Schrödinger'in dalga mekaniği, Schrödinger ve diğer bilim adamları, iki yöntemin aynı deneysel sonuçları öngördüğünü kanıtlayana kadar matris mekaniğinden ayrı olarak gelişti. Paul Dirac daha sonra her iki yöntemin de dönüşüm teorisi adı verilen daha genel bir yöntemden elde edilebileceğini kanıtladı.

Ocak 1926'da Schrödinger, ‘Bir Özdeğer Problemi Olarak Kuantizasyon’ adlı makaleyi yayınladı ve şimdi Schrödinger eşitliği olarak bilinen formülü tanıttı. Bu makalede, zaman-bağımsız sistemler için dalga denkleminin bir türevini vermiş ve bunun hidrojen benzeri bir atom için doğru enerji özdeğerlerini verdiğini göstermiştir. Bu makale evrensel olarak yirminci yüzyılın en önemli başarılarından biri olarak kutlandı ve kuantum mekaniğinin birçok alanında ve aslında tüm fizik ve kimyada bir devrim yarattı.

Şubat 1926'da kuantum harmonik osilatör, rijit rotor ve iki atomlu molekül problemlerini çözen ve Schrödinger denkleminin yeni bir türevini veren ikinci bir makale sunuldu.

Mayıs 1926'da yayınlanan üçüncü bir makale, Schrödinger denkleminin, Heisenberg'inkine eşdeğer olduğunu gösterdi ve Stark etkisinin işlemlenmesini gösterdi.

Bu serideki dördüncü bir makale, saçılma problemlerinde olduğu gibi, zamanla değişen sistemi problemlerin nasıl işlemlenebileceğini gösterdi. Makalede, dördüncü ve altıncı mertebeden diferansiyel denklemlerin oluşmasını önlemek için dalga denklemine karmaşık bir çözüm getirdi. (Muhtemelen bu, kuantum mekaniğinin gerçek sayılardan karmaşık sayılara geçtiği zamanlardı.) Diferansiyel denklemlerin sayısını azaltmak için karmaşık sayıları tanıttığında, sihirli bir şekilde tüm dalga mekaniği ortaya çıktı. (Sonunda sırayı bire indirdi.)

Bu makaleler onun başarısının temel taşlarıydı; fizik camiası çok önemli araştırmalar olarak yorumladı.

Schrödinger, teorisine ‘dalga mekaniği’ olarak atıfta bulunan kuantum teorisinin çıkarımları konusunda tamamen rahat değildi. Kuantum mekaniğinin olasılık yorumu hakkında şunları yazdı: ‘bundan hoşlanmıyorum ve bununla bir ilgim olduğu için üzgünüm’. (Kuantum mekaniğinin Kopenhag yorumunu hafife almak için ‘Schrödinger'in kedi paradoksu’ olarak adlandırılan ünlü düşünce deneyini icat etti.)

Schrödinger denklemi, kuantum mekanik sistemlerini incelemenin ve tahminlerde bulunmanın tek yolu değildir. Kuantum mekaniğinin diğer formülasyonları, Werner Heisenberg tarafından tanıtılan matris mekaniğini ve esas olarak Richard Feynman’ın geliştirdiği yol integral formülasyonunu içerir. Paul Dirac, matris mekaniğini ve Schrödinger denklemini tek bir formülasyonda birleştirdi. Bu yaklaşımlar karşılaştırıldığında, Schrödinger denkleminin kullanımına bazen ‘dalga mekaniği’ denir.


Bir elektronu belirli enerji seviyelerindeki belirli yörüngelerde (N), (a) Bohr teorisi, bir partikül olarak görür; elektron bir enerji seviyesinden diğerine hareket edebilir, (b) dalga mekaniği, atomda sadece belirli kalıplarda ileri geri hareket eden bir dalga olarak görür; dalga paternleri ve enerji seviyeleri tam olarak karşılık gelir (Schrödinger'in Dalga Modeli) (https://kids.britannica.com/students/assembly/view/124570)

 

25 Aralık 2021

 

GERİ (erwin schrödinger)