Çevresel sosyal bilim, insanlar ve doğal çevre arasındaki ilişkilerin geniş, disiplinlerarası bir çalışmasıdır. Çevresel sosyal bilimciler antropoloji, iletişim çalışmaları, ekonomi, coğrafya, tarih, siyaset bilimi, psikoloji ve sosyoloji alanları içinde ve arasında çalışırlar. Ayrıca çevre çalışmaları, insan ekolojisi ve politik ekoloji, sosyal epidemiyoloji gibi disiplinlerarası alanlarda da bulunmaktadır.
İdeolojiler,
alanlar ve kavramlar
Çevresel
sosyal bilimlerdeki ideolojiler, alanlar ve kavramlar, çevre konularını sürekli
olarak çevreyi şekillendiren veya kendileri de çevre tarafından şekillendirilen
toplumsal ilişkiler, kurumlar ve insan faaliyetleriyle iç içe geçmiş olarak
aktarmayı amaçlamaktadır. Örneğin politik ekoloji, çevrenin ‘A-politik’
olmadığı, dolayısıyla yönetilme biçiminin, çevreye kimin erişiminin olduğu,
çevresel kaynakların nasıl dağıtıldığı, politik yapılar, güç ilişkileri,
ekonomik kurumlar ve sosyal süreçler aracılığıyla şekillendiği önermesine dayanmaktadır.
Paul
Robbins, bunu ‘A-politik dize siyasi ekolojileri' farklılaştırmasında aktarır.
Robbins'e göre siyasi ekoloji, ‘yakın ve yerel güçleri suçlamak yerine daha
geniş sistemleri tanımlamaya vurgu yapar; ekolojik sistemleri politik olarak
etkisiz olmaktan ziyade güç yüklü olarak görmek arasında; ve ilgisizliğin
nesnelliğini iddia eden bir yaklaşım yerine açıkça normatif bir yaklaşım
benimsemek arasında’ görür.
İnsanın
çevre ilişkileri, ekolojik ilişkilerle iç içe geçmiş bütün bir insan ilişkileri
ve yapılar ağı boyunca hareket eden 'sistem' (siyaset, ekonomi, güç ilişkileri)
aracılığıyla yankılanır.
Bu
nedenle çevre sosyal bilimciler insan-çevre ilişkilerine vurgu yapmaktadır.
Bunun ışığında çevre sosyal biliminde öne çıkan bir diğer fikir ise sosyal
adalet alanındaki sorunları çevreyle ilgili konularla birleştiren 'çevresel
adalet' düşüncesidir. Çevresel adaleti tanımlarken Shoreman-Ouimet ve Kopnina
tarafından vurgulanan kavramlar arasında 'eşitlik eşitliği ve hem sosyal hem de
ekolojik aktörlerle ilgili hak sorunları' yer alıyor. Bu, çevresel hassasiyet
ve kaynakların eşitsiz dağılımı hakkındaki tartışmalarda kendini gösteriyor.
Burada bazı grupların 'çevresel yükler'e karşı daha savunmasız hale geldiği,
diğerlerinin ise çevresel kaynaklar ve hizmetler açısından tanımlanan 'çevresel
faydalara' daha fazla erişim elde ettiği fikri yatıyor.
https://en.wikipedia.org/wiki/Environmental_social_science
18 Mart 2024
GERİ (sosyalbilimler anasayfa)