Bir polimerin (veya oligomerin) yapısal birimlerinden birini
veya daha fazlasını oluşturan moleküllere "monomer" denilmektedir.
Monomer küçük bir moleküldür, aynı cins veya başka cins monomerlerle kimyasal
bağlar yaparak polimer zincirlerini (makromoleküller) oluşturur. Tipik bir
polimer zincirinde yüzlerce veya binlerce monomer molekülü bulunur. Etilen,
vinil klorür, izobütilen, stiren, kaprolaktam tipik monomerler; polietilen,
poli(vinil klorür), poliizobütilen, polistiren ve polikaprolaktam bunların
polimerleridir.
En basit ve genel şekliyle bir polimerdeki polimer
zincirleri, monomere çok benzeyen atomlardan oluşan tek bir karakteristik
grubun zincir boyunca tekrarlanmasıyla meydana gelir; böyle bir polimere
"homopolimer" denir. Karakteristik grup "yapı birimi" veya
"tekrar birimi"dir ve monomerin polimer zinciri içindeki konstitüsyonunu
gösterir. Yapı birimi bir homopolimerin temel niteliğini oluşturur, polimerin
fiziksel ve kimyasal özelliklerini belirler. Tablo-1'de bazı homopolimerler,
yapı birimleri ve üretildikleri monomerler verilmiştir.
Polimer iki veya daha çok tipte monomerden üretilirse
"kopolimer" adını alır. Kopolimerizasyonda monomerlerin reaktivite
oranları (r1, r2,...,) önemli değerlerdir. Kopolimerler
teknolojide büyük önem taşırlar. İçerdikleri monomerlerin yapıları ve
miktarları kopolimerin özelliklerini belirler. Örneğin, bir homopolimer olan
polistirenin kolay kırılabilir ve çözücülere karşı dayanıksız olmasına karşın,
stiren ve akrilonitril monomerlerinden elde edilen stiren-akrilonitril
kopolimeri darbe direnci yüksek ve çözücülere dayanıklı bir maddedir.
Tablo-2'de kopolimer oluşturabilen bazı monomerler gösterilmiştir.
Tablo-1: Bazı
Homopolimerler, Monomerleri ve
Tablo-2: Kopolimer Üretiminde Kullanılan Bazı Tipik
Monomerler ve Reaktivite Oranları
Monomerler ve Reaktivite Oranları
Monomer 1
|
Monomer 2
|
r1
|
r2
|
T, 0C
|
Akrilonitril
|
1,3-Bütadien
|
0.02
|
0.3
|
40
|
Metil metakrilat
|
0.15
|
1.22
|
80
|
|
Stiren
|
0.04
|
0.40
|
60
|
|
Vinil asetat
|
4.2
|
0.05
|
50
|
|
Vinil klorür
|
2.7
|
0.04
|
60
|
|
1,3-Bütadien
|
Metil metakrilat
|
0.75
|
0.25
|
90
|
Stiren
|
1.35
|
0.58
|
50
|
|
Vinil klorür
|
8.8
|
0.035
|
50
|
|
Metil metakrilat
|
Stiren
|
0.46
|
0.52
|
60
|
Vinil asetat
|
20
|
0.015
|
60
|
|
Vinil klorür
|
10
|
0.2
|
60
|
|
Stiren
|
Vinil asetat
|
55
|
0.01
|
60
|
Vinil Klorür
|
17
|
0.02
|
60
|
|
Vivil asetat
|
Vinil Klorür
|
1.23
|
1.68
|
60
|
Moleküler Kuvvetler ve Kimyasal Bağlanma
Yukarıda incelenen polimerik zincirlerin herbir zinciri içinde ve yapı birimleri arasında çok sayıda molekül içi kimyasal bağlar vardır, fakat zincirler birbirinden bağımsızdır, yani moleküller arası kimyasal bağlar bulunmaz.
Moleküllerde atomları birarada tutan bağların doğası
kuvantum mekaniği ile açıklanır; küçük bir çekirdekten oluşan bir atomda kütle
ve pozitif yük, elektron bulutları veya tabakaları ile sarılmıştır. Gevşek
bağlı bu elektronlara "değerlik elektronları" denir. Kimyasal
reaksiyonlar ve birincil-bağlar bunlarla oluşur.
Birincil (Primer) Bağlar
İyonik
Bağ: Polimerlerde bulunan atomlar için en kararlı hal (hidrojen dışında) dış
yörüngesini sekiz elektrona tamamlamak, yani "oktet" konumunda
olmaktır. Bu yapı iyonik sistemlerde bir atomun diğer bir atoma elektron
vermesi ve bir iyonik bağ oluşmasıyla sağlanır, örneğin,
Makromolekül
maddelerde çoğunlukla bu tip bağlar bulunmaz. Doğal reçinelerdeki korbonil
gurupları arasında "çapraz bağlanma" yapan iki değerlikli iyonlar ve
iyonomerler istisnai hallerdir.
Kovalent
Bağ: Bir çift (veya daha fazla) değerlik elektronunun, kararlı elektronik
haller oluşturmak üzere, iki atom arasında paylaşılmasıyla kovalent bağ oluşur.
Polimerlerdeki en baskın bağ kovalant bağdır. Örneğin,
Koordine
Bağ: Bu bağ, elektronların kararlı oktetler oluşturmak için atomlar arasında
ortak kullanıldığı kovalent bağa benzer, fakat ortaklaşan elektronların ikisi
de aynı atomdan gelir. Boran triklorürün katılma bileşikleri tipik örneklerdir.
Burada R
bir organik gruptur. Koordine veya "yarı polar" bağlar iyonik ve
kovalent bağlar arasında özellikler gösterir. Sanayi üretimlerde gerçek
koordine bağlı polimerler bulunmaz.
İkincil (Sekonder) Bağ Kuvvetleri
Kovalent moleküller içinde tüm birincil değerlikler
kullanıldığı halde, moleküller arasında hala bazı kuvvetler bulunur. Bunlara
"ikincil değerlik" veya "molekül arası kuvvetler" veya
"van der Waals kuvvetleri" denir. Bunlar üç tiptir ve aşağıda
açıklanan birinci ve üçüncü tipi, polimerlerin fiziksel özelliklerinde oldukça
etkilidir.
Dipol (Elektrik) Kuvvetleri: Farklı atomları eşit ve
zıt elektrik yükleri taşıyan moleküle "polar molekül" veya
"dipol momentli molekül" denir. Moleküller arasındaki uzaklık fazla
olursa molekül elektriksel olarak nötral bir sistem gibi davranır, uzaklığın
moleküler mesafelere düşmesi yük ayrılmasına ve molekül arası kuvvetlerin
ortaya çıkmasına neden olur. Etkileşim enerjisinin büyüklüğü dipollerin
karşılıklı dizilişine bağlıdır. Bu tip moleküler düzenlenmeyi ısıl çalkalanma
zorlaştırır; yani, dipol kuvvetler sıcaklığa çok bağımlıdır.
İndüksiyon (Etki) Kuvvetler: Polar bir molekül,
sürekli dipolleri bulunmayan çevre moleküllerini de etkiler. Bir dipolün
oluşturduğu elektrik alanı, çevresindeki moleküllerin çekirdek ve elektronlarının
az miktarda yer değiştirmelerine ve böylece indüksiyonla dipoller oluşmasına
yol açar. Sürekli ve indüksiyonla oluşan dipoller arasındaki molekül arası
kuvvete "indüksiyon kuvveti" denir. Elektronik ve nükleer yer
değiştirmelerin olabilirliğine molekülün "polarize olabilme"si denir.
İndüksiyon kuvvetinin enerjisi daima küçüktür ve sıcaklıktan bağımsızdır.
Dispersiyon (Dağıtma) Kuvvetleri: Polar olmayan
maddelerde molekül arası kuvvetlerin bulunması ve bu kuvvetlerin sıcaklığa
fazla bağımlı olmaması üçüncü tip bir molekül arası kuvvetin varlığını
gösterir. Tüm moleküllerin zamana-bağımlı dipol momentleri vardır. Bunlar,
ortalama olarak sıfırdır ve elektronların ve çekirdeğin farklı
konfigürasyonlarında ortaya çıkar. Bu dalgalanmalar komşu atomların elektron
bulutlarının bozulmasına ve "dispersiyon kuvvetleri" denilen çekim kuvvetlerinin
doğmasına neden olur. Bu kuvvetler tüm moleküllerde bulunur ve kuvvetli
dipoller bulunmaması durumunda, molekül arası kuvvetlerden en baskın olanıdır.
Polar olmayan moleküllerde sadece dispersiyon kuvvetleri vardır. Bunlar
sıcaklığa bağımlı değildir. Dispersiyon kuvvetlerine, çoğu kez, sadece
"van der Waals kuvvetleri" denir. Molekül arası çekim kuvvetleri,
molekül arası mesafenin altıncı kuvvetinin tersiyle değişir. Birincil bağ
kuvvetlerinde olduğu gibi, atomlar birbirine denge mesafesi olan 3-5 A0'den
daha fazla yaklaştıklarında itme olayı başlar. Tipik ikincil-bağ çekim
kuvvetlerinin enerjisi 8-40 kJ/mol dür; bu miktar bağlanan moleküllerin dipol
momenti ve polarize olabilme özelliklerine göre, yukarıda anlatılan üç
ikincil-bağ tipi arasında paylaşılır.
Hidrojen Bağı: Hidrojen bağı, bir hidrojen atomunu
diğer iki atomla birleştiren bir bağdır; proteinlerin de bulunduğu pek çok
polimer için önemlidir. Klasik kimyasal bağlanma kavramları hidrojenin sadece
bir tek kovalent bağ oluşturabileceğini belirtirse de, hidrojen bağının
elektrostatik veya iyonik karakterde olduğu düşünülür. Bu model, yine de,
hidrojen bağının tüm özelliklerini açıklamaz; bazı durumlarda bağın kovalent
olduğunun kabul edilmesi daha açıklayıcıdır. Hidrojen bağı, aynı veya farklı
moleküllerdeki iki fonksiyonel grup arasında oluşur. Hidrojen, çoğu zaman bir
asidik gruba (proton verici) bağlanır; bir hidroksil, karboksil, amin veya amid
grubu gibi. Diğer grubun baz olması gerekir, karbonil, eter veya hidroksil
gruplarındaki oksijen; amin ve amid gruplarındaki azot; ve halojenler gibi.
Su, alkoller ve hidrofluorik asit gibi, polar sıvı
molekülleriyle biraraya gelince hidrojen bağı oluşumuyla basit organik
asitlerin dimerleri meydana gelirken, nylon, selüloz ve proteinler gibi polar
polimerlerde önemli yapısal etkiler gözlenir. Hidrojen bağları 2.4-3.2 A0
uzunluğunda ve 12-30 kJ/mol disosiyasyon enerjisindedir. Sadece fluor, azot,
oksijen ve klorun elektronegatifliği hidrojen bağı oluşturabilecek seviyededir.
Bu fiziksel-kimyasal etkileşimlerden başka polimerik zincirler, boylarının uzun
ve esnekliklerinin fazla olması nedeniyle, bir tip etkileşim daha yaparlar.
Buna "benzer dolaşık moleküllerin birbiriyle dolaşması" denir.
Molekül Arası Kuvvetler ve Fiziksel Özellikler
Kararlı kimyasal bileşiklerin oluşmasında ikincil-bağ
kuvvetleri fazla önem taşımaz. Bu kuvvetler ayrı moleküllerin katı veya sıvı
fazlar şeklinde birarada tutulmasını sağlarlar. Doğal olarak da uçuculuk,
viskozite, yüzey gerilimi ve sürtünme özellikleri, karışma ve çözünme gibi çoğu
fiziksel özellikler molekül arası kuvvetlere bağlıdır. "Bağlanma (kohezif)
enerji"si, bir sıvı veya katıdaki bir molekülü komşularından ayırmak için
gerekli olan toplam enerjidir. Bu, yaklaşık olarak, sabit hacimdeki buharlaşma
veya süblimleşme ısısına eşittir ve termodinamik verilerden çıkarılır. Birim
hacim için olan kohezif enerjiye "bağlanma enerji yoğunluğu" denir;
bunun moleküler yapı ile olan değişikliği, molekül arası kuvvetlerin maddenin
fiziksel özellikleri üzerindeki etkisini tanımlar.
Uçuculuk ve Molekül Ağırlığı: Bir molekülün kendi
sıvısından buharlaşma eğilimi toplam hareket enerjisinin, dolayısıyla
sıcaklığın bir fonksiyonudur. Kaynama noktası, hareket enerjisi ve bağlanma
enerjisinin ilişkisine bağlıdır ve bu nedenle homojen bir seride, molekül
ağırlığının bir fonksiyonudur. Yüksek molekül ağırlıklarında mol başına toplam
bağlanma enerjisi birincil-bağ enerjisinden daha büyük olur ve moleküller
buharlaşamadan parçalanırlar. Bu molekül ağırlıkları, tipik polimerlerin çok
altındaki değerlerdir.
Erime noktası da bağlanma enerjisiyle ilişkilidir, fakat
burada diğer önemli bir faktör daha ortaya çıkar. Bu, moleküler düzen veya
entropidir. Termodinamik tanımı ile, hal değişmeleri sadece işlemde önemli
derecede bir serbest-enerji değişmesi olduğu zaman gerçekleşir.
DG
= DH - T DS
Buna göre genellikle, kaynama noktası yüksek olan bir
maddenin erime noktası da yüksektir, fakat erime noktası ile moleküler yapı
arasındaki ilişki karmaşıktır. Erime entropileri düşük olan simetrik
moleküller, daha az simetrik moleküllere göre daha yüksek sıcaklıklarda erir.
Polaritenin Etkisi: Kuvvetli polar grupları olan bir
molekülün komşuları üzerindeki çekim kuvveti yüksektir. Bu durum kaynama ve
erime noktalarının yüksek olmasına yol açar.
Karışma ve Çözünürlük: Karışma ve çözünürlük
özelliklerini de molekül arası kuvvetler belirler. Karışma veya çözeltideki
ısıl etki, karışımın bağlanma enerjisi ve herbir saf bileşik arasındaki
farktır. Burada da entropi kavramı önemlidir. Genel olarak, karışma ısısının
negatif olması çözünürlüğü, pozitif olması çözünmeme özelliğini artırır. Buna
göre molekül arası kuvvetler "benzer madde benzer maddeyi çözer",
yani, çözünürlük kanununu verir.
Molekül Arası Kuvvetler ve Polimer Tipleri: Molekül
arası kuvvetler küçük, bağlanma enerjisi düşük ve moleküllerde esnek zincirler
bulunuyorsa, polimer elastomer özelliği gösterir. Biraz daha yüksek bağlanma
enerji yoğunluğu, bazı hallerde kalabalık yan gruplar nedeniyle sert
zincirlerin de bulunduğu halde, tipik plastik özelliğini belirtir. Bağlanma
enerjisi yoğunluğunun daha da yüksek olması maddenin gerilmeye karşı yüksek
direnç göstermesini, çok kuvvetli olmasını ve fiberlerin iyi mekanik özellikler
göstermesini sağlar; bu durum özellikle moleküler simetrinin kristalizasyon
için uygun olduğu hallerde geçerlidir. Zincirin sert veya esnekliğini,
zincirdeki karbon-karbon tek bağlarındaki dönme olasılığı belirler.
GERİ (poimer kimyası)