Biyokorsanlık (aynı zamanda bilimsel sömürgecilik olarak da bilinir), çiftçilerin ve yerli toplulukların bilgi ve genetik kaynaklarının, patentler veya fikri mülkiyet yoluyla özel tekel kontrolü isteyen bireyler veya kurumlar tarafından izinsiz olarak ele geçirilmesidir. Biyo-araştırma (veya biyoprospeksiyon) tıbbi veya anti-mikrobiyal özelliklere sahip keşfedilmemiş kimyasal bileşikler için doğal kaynakları keşfetme eylemi olsa da, biyo-araştırmadan elde edilen ticari başarı, şirketin yerli şifalı bitkiler, tohumlar, genetik kaynaklar ve geleneksel ilaçlar üzerindeki fikri mülkiyet haklarını koruma girişimine yol açmaktadır.
Dahası, eğer biyolojik
kaynaklar ve geleneksel bilgi yerli veya dışlanmış gruplardan alınırsa, doğal
kaynakların ticarileştirilmesi topluluklara zarar verebilir. Biyo-araştırma ve
biyokimyasal araştırmaların tıbbi ve yenilikçi faydalarına rağmen, yerli
toprakların genetik kaynakları için adil bir tazminat ödenmeden kamulaştırılması
kaçınılmaz olarak sömürüye yol açmaktadır.
Biyokorsanlık yerli
halklara çeşitli şekillerde zarar verebilir. Doğal kaynaklara ilişkin
geleneksel bilgi için uygun bir tazminat veya ödül olmadan, aktif bileşiği
üreten türün ticari değerindeki ani artış, onu artık yerli halk için
karşılanamaz hale getirebilir. Bazı durumlarda, batılı bir şirket tarafından
sunulan bir patent, kaynağın yerli grup da dahil olmak üzere, herhangi bir kişi
veya kurum tarafından kullanılmasını veya satılmasını yasaklayabilir.
1981 ile 2014 yılları
arasında ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından onaylanan tüm küçük
moleküllü ilaçların neredeyse üçte birinin doğal ürünler veya doğal ürünlerden
türetilen bileşikler olması nedeniyle, biyo-araştırma (biyoprospeksiyon) veya
korsanlık, özellikle ilaç endüstrisinde daha da önemli ölçüde artıyor.
Ayrıca, Birleşmiş
Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), somut olmayan kültürel miras
(ICH) bağlamında, Peru'daki Kallawaya topluluklarının tıbbi geleneklerinin ve
bilgilerinin, farmasötik maddelere karşı yasal koruma eksikliğinden
etkilendiğini belirtmektedir.
Geleneksel ilaçların
biyo-korsanlığı konusunda dijital yöntemler kullanılarak yürütülen, verilerin
bir tanımını ve analizini geliştirerek ve görselleştirerek sorunun mevcut
bağlamını gösteren araştırmalar gibi bu konuyla ilgili bir dizi araştırma
projesi ve sosyal ağlardaki çeşitli kuruluşların ve aktörlerin
haritalandırılması halihazırda geliştirilmektedir.
Biyokimya ve moleküler
biyolojide genetik materyalin ekstraksiyon tekniklerinin gelişmesiyle birlikte,
bilim adamları artık bir molekülü diğerine dönüştürebilen enzimlere yönlendiren
spesifik bir geni tanımlayabiliyorlar. Bu bilimsel atılım, bir dizi test ve
deneyle değiştirilen genin bulunduğu organizmanın, menşe ülkeye akredite edilip
edilmeyeceği sorusunu gündeme getiriyor.
https://en.wikipedia.org/wiki/Biopiracy
12 Aralık 2024
GERİ
(doğal kaynaklar)