Bilimsel muhalefet, bilimsel fikir birliğine karşı çıkmaktır. Anlaşmazlıklar, altta yatan varsayımlarda, metodolojilerde ve akıl yürütmede problemler bulmak, bilinmeyenle mücadelede yeni yollar üretmek ve test etmek yönünden faydalı olabilir. Modern zamanlarda bilimin toplum üzerindeki rolünün artması ve bilimin siyasallaşmasıyla birlikte yeni bir boyut ön plana çıktı: bilimsel muhalefetin kamu politikaları üzerindeki etkileri.
Bilimsel muhalefet, genellikle ticari veya ideolojik
nedenlerle bilimsel fikir birliğinin kasıtlı olarak reddedilmesi olan
inkarcılıktan farklıdır. (İnsan davranışı psikolojisinde inkarcılık, psikolojik olarak rahatsız edici bir hakikatten
kaçınmanın bir yolu olarak bir kişinin gerçekliği inkar etme seçimidir.)
Bilimsel araştırmanın
bir parçası olarak muhalefet
Miriam Solomon, Social
Empiricism adlı kitabında, bilimsel muhalefetin, çözülmesi gereken bir anlaşmazlık
durumundan ziyade, bilimsel araştırmanın normal durumu olduğunu savunuyor.
Bilimsel rasyonalitenin bilimsel topluluk düzeyinde değerlendirilmesi
gerektiğinden, bireysel bilim adamlarının araştırmanın doğru yönü hakkındaki
anlaşmazlıklarının endişe nedeni olmadığını savunuyor.
Takip edilen tüm teoriler bazı benzersiz ampirik başarılar
sağladığı sürece, Solomon onların peşinde koşmanın değerli olduğunu ve hatta
bilimin gerçeği hedeflediği yaygın görüşle tutarlı olduğunu savunuyor.
Solomon'un görüşüne göre, rekabet halindeki bilimsel
teoriler, her biri bir dereceye kadar doğruluk içerirken, birbirleriyle
tutarsız da olabilir. Ampirik kanıtlar, rakip teoriler arasında ayrım yapmak
için yeterli olmayabilir, başarılı teoriler çoğu zaman yanlış olan temel
varsayımlara sahip olabilirler.
Tarihsel bilimsel muhalefet
Bazı ünlü bilim adamları, ana akım bilimsel pozisyonların ne
olduğuna veya ne hale geldiğine şüpheyle bakıyor. Örneğin, Ernst Mach 1897'de
ünlü bir şekilde ‘Atomların var olduğuna inanmıyorum!’ demişti. Wilhelm
Ostwald, atomlar hakkında benzer bir şüphecilik ifade etti, ancak 1908'de
fikrini değiştirdi.
20. yüzyılın başlarında, peptik ülserlerin stres ve diyet
faktörlerinden kaynaklandığına inanılıyordu. Robin Warren ve Barry Marshall
1982'de Helicobacter pylori bakterisinin sorumlu olduğunu gösterdiler, ancak
tıp camiası ülser tedavisinde uygun değişiklikleri yapmakta gecikti. (Peptik ülser hastalığı, midenin iç
astarında, ince bağırsağın ilk kısmında veya bazen alt yemek borusunda bir
kırılmadır; Helicobacter pylori, genellikle
midede bulunan mikroaerofilik, spiral bir bakteridir.)
21 Ekim 2021
GERİ
(bilim çalışmaları)
GERİ (bilim ve teknoloji çalışmaları)
GERİ (bilimsel tanımlar)