Sosyal bilimlerde antipozitivizm (aynı zamanda yorumsalcılık, olumsuzculuk veya antinaturalizm), sosyal alanın doğa bilimlerinde kullanılan bilimsel araştırma yöntemiyle incelenemeyeceğini ve sosyal alanın araştırılmasının farklı bir epistemoloji gerektirdiğini öne süren teorik bir duruştur. Bu antipozitivist epistemolojinin temeli, araştırmacıların kullandıkları kavram ve dilin, araştırdıkları ve tanımladıkları sosyal dünyaya ilişkin algılarını şekillendirdiği düşüncesidir.
Yorumsalcılık (anti-pozitivizm), post-pozitivizmden memnun olmayan
araştırmacılar arasında gelişti; teorilerin, insan etkileşimindeki nüans ve
değişkenliği yansıtmayacak kadar genel ve yanıltıcı olduğunu düşündüler.
Araştırmacıların değerleri ve inançları araştırmalarından tam olarak
çıkarılamadığı için yorumcular, insanlar tarafından insan üzerinde yapılan
araştırmaların objektif sonuçlar veremeyeceğine inanırlar. Bu nedenle
yorumcular nesnel bir bakış açısı aramak yerine, sosyal etkileşime giren
bireylerin öznel deneyimlerinde anlam ararlar.
Yorumculuk, hermeneutik, fenomenoloji ve sembolik etkileşimcilik gibi
felsefi çerçevelerden etkilenen tümevarımcı bir uygulamadır. Yorumlayıcı
yöntemler, tarih, sosyoloji, siyaset bilimi, antropoloji ve diğerleri dahil
olmak üzere sosyal bilimlerin birçok alanında kullanılmaktadır.
https://en.wikipedia.org/wiki/Antipositivism
22 Ağustos 2021