Aglomerasyon (agregasyon), daha büyük
boyutlu ‘sekonder’ partiküllerin oluşmasıyla sonuçlanan dispers partiküllerin
yapışması veya gruplaşmasıdır.
Aglomerasyon, primer partiküllerin zayıf
(agregatların oluşması) veya kuvvetli (aglomeratların oluşması) etkileşimleri
sonucunda bağlanmalarıyla meydana gelir; primer partiküller özündeki şekil ve
boyutu korurlar.Bu özellik aglomerizasyonu yeniden-kristalizsyondan ayırt eder;
kristalizasyonda daha küçük partiküllerden büyüyerek büyük partiküllerin
oluşması söz konusudur.
Agregasyon terimi uzaysal gruplama prosesi
olarak da kullanılabilir.
IUPAC’a göre,
‘aglomerasyon ve agregasyon, partiküllerin revesibil (geri dönüşümlü) ve
irreversibil (geri dönüşümsüz) olarak yapışmaları’ olarak tanımlanır. Nanopartiküller
ya agregasyon (irreversibil) veya aglomerasyon (reversibil) yoluyla kümelenme
(cluster) eğilimi gösterirler.
Agregat, birbiriyle zayıf etkileşimlerle bağlı partiküller topluluğudur; bazı
dış etkiler (örneğin, mekanik gibi) altında primer (başlangıç) partiküllere
döner. Çeşitli teknoloji ve bilim dallarında ‘agregat’, yapı, boyut ve
özellikler yönünden farklı objeleri ifade edr. Örneğin, kolloidal sistemler,
tozlar ve poröz yapılar tanımlanırken, mikroskopik nesneleri gösterirken,
toprak bilimi veya jeolojide aynı terim makroskobik nesneleri belirtir.
‘Agregat’ ve ‘aglomerat’ terimleri arasında belirgin bir sınır yoktur ve
bazan benzer objeleri tanımlamada kullanılırlar.
Aglomerat, birbiriyle kuvvetli etkileşim bağlantılı
partiküller topluluğudur. Aglomeratlardaki partiküller, agregatlardakinden daha
kuvvetli etkileşimlerle bağlıdır. Aglomeratlar bir iç yüzeye sahip olduğundan
‘ikincil’partiküller olarak düşünülebilir;.çoğu zaman iç yüzey alanı, dış yüzey
alanından daha büyüktür. Aglomeratlar yapısal poröz bir sisteme sahip olabilir.
Aglomeratlara örnek olarak kumtaşı ve silikajel gösterilebilir.
Şekil-1: Nanopartiküller ve aglomerasyon
Şekil-2: Magnezyum hidroksit
partikül boyutu dağılımı (magnezyum oksit ve magnezyum sülfattan 80 0C'de
çöktürülmüş)