PA: Poliamid; Naylon denir
PAH: Polisiklik aromatik hidrokarbonlar.
Pale Oil: Straight mineral naftenik yağdır; açık sarı renkli, orta viskozite
indekslidir.
PAN: Poliakrilonitril
Parafin: Genel formülleri CnH2n+2 olan doymuş alifatik
hidrokarbonlardır; metan, etan, v.s., gibi. Ağır veya yüksek molekül ağırlıklı
parafin hidrokarbonlar (örneğin, C18H38) waks
görünümündedirler; bunlara parafin denir.
PAS: Poliarilsulfon
PBT: Polibütilen tereftalat
PC: Polikarbonat
PCTFE: Poliklorotrifluoroetilen
PE: Polietilen
PEEK: Polietereterketon
PEI: Polieterimid
PEK: Polieterketon
Pelletleme: Toz halindeki polimerin olduğu gibi veya katkı maddeleri ilavesinden
sonra pellet (küçük topaklar) haine getirilmesi işlemidir; polimer bir
ekstruderde eritilir, bir kalıptan çıkan şeritler sulu bir ortamda bıçaklarla
kesilir.
Perforasyon: Kuyu boşluğuna petrolün akabilmesi için kasa, çimento ve oluşumda
açılan deliktir.
Permeabilite: Geçirgenlik.
Peroksit: O2 iyonu içeren bir bileşikler grubudur; örneğin, yüksek
basınç ve serbest radikal polimerizasyon reaksiyonlarında başlatıcı (initiator)
olarak kullanılırlar (benzoil peroksit gibi).
PET: Polietilen tereftalat.
PETP: Poli(etilen tereftalat).
Petrol Eteri: Uçuculuğu yüksek, kaynama aralığı dar
olan özel kaynama aralıklarında (40-60 0C, 60-80 0C
gibi); ürünlerdir; yiyecek maddelerinin ekstraksiyonunda veya çeşitli
laboratuvar çalışmalarında, v.s. kullanılabilir.
Petrol Koku: Kalitesi petrol rezervlerine ve
rafinerilere göre değişen, uçucu olmayan maddeler, metaller ve hammaddedeki
kükürtlü bileşiklerin çoğunu içeren karışım. Bak: Kok, Petrol Koku.
Petrol Kuyusu: Petrol üretilen kuyudur.
Petrol Rezervleri; 3P: İspatlanmış +
Olası + Mümkün rezervler toplamıdır.
Petrol Sınırı: Petrol üretimi yapılan bir kuyunun bulunduğu
petrol oluşumunun kapladığı alandır; oluşumda üç akışkan (gaz, petrol, su) da
varsa, petrol alanı genellikle gaz bölgesinin altında ve su bölgesinin üstünde
bulunur.
Petrol Ürünleri: Hampetrol, doğal gaz ve diğer
hidrokarbonlardan elde edilen ürünlerdir.
Petrol: Doğal, sarıdan siyaha kadar deşen
renklerde, viskoz ve alevlenebilen hidrokarbonlar karışımıdır; yer altında
bulunur; çeşitli işlemler uygulanarak doğal gaz, benzin, nafta, gazyağı, yakıt
ve yağlama yağları, parafin mumları ile çok çeşitli ürünlerin elde edilir. Ana
bileşenleri hidrokarbonlardır, çeşitli miktarlarda kükürt, azot ve oksijenli
hidrokarbon türevleri içerir, homojen olmayan bir karışımdır. Ayrıca çözünmüş
gazlar ve az miktarlarda metalik bileşikler de içerebilir.
Petrolatum: Petrolden elde edilen ve mikrokristalin yapıda,
jölemsi görünümlü bir üründür.
Petroleum-in-Place:
Doğal rezervuarlarda
orijinal olarak bulunduğu tahmin edilen toplam petrol miktarıdır.
PFA: Perfluoro alkoksi alkan.
pH: Asidite veya alkaliniteyi tanımlayan bir
sayıdır; logaritma (10 tabanına göre) 1/çözeltideki hidrojen iyonları konsantrasyonu
olarak hesaplanır.
PI: Poliimid.
PIG: Domuz denilen robotik bir maddedir, boru
hattı içinde dolaşarak data toplar. Akıllı PIG ler boru iç çeperlerindeki
korozyon ve kusurları saptar, boru iç çapını ölçer, boru içinde toplanmış
tortuları temizler ve verilen diğer görevleri yapar. PIG, boru hattında
dolaşırken binlerce sensör ölçümleri alır; bunlar daha sonra bilgisayarlarla
analiz edilerek önceki verilerle kıyaslanır. Bu teknolojilerdeki ilerlemeler
boru hatlarının kontrolünü kolaylaştırmış ve güvenirliliğini artırmıştır.
Pinchout: (Kıstırma):
Bir rezervuar kayaç tabakası (gözeneklidir) aniden sonlanarak shale veya tuz
kayacı gibi, hiçbir akıma izin vermeyen sızdırmaz bir tabaka tarafından
kaplandığında rezervuarın üst kısımlarına yakın yerlerde oluşan kapandır;
tepede rezervuar kalınlığı sıfıra düşer.
Pinnacle (Tepe) Reef (Resif): Hidrokarbonların tutulabildiği, genellikle
kireç taşı bileşiminde , yüksekliği genişliğinden daha fazla olan konik bir
oluşumdur.
Pipe Line: Boru Hattı.
Piroliz Benzin: Rafineriler ve petrokimya
tesislerinde çeşitli ünitelerden (debütanizör dibi, fırın kuenç sistemi, krak
gazlar kondensatları, buhar kraking gibi) çıkan ve benzin bileşenleriyle fazla
miktarda aromatik bileşikler (stiren, etil benzen, o-ksilen, fenil asetilen,
kümen gibi) içeren karışık bir üründür. Piroliz benzinde ağırlıkça %40 benzen,
%20 toluen, %4 ksilenler ve %3 kadar da etil benzen bulunur.
Pirometre: Yüksek sıcaklıkların ölçülmesinde kullanılan
termometredir. Basit bir pirometrede bir termokupl vardır; sıcaklığı ölçülecek
malzemenin üzerine dokundurulur ve voltaj çıkışı bir dijital veya analog
göstergede okunur. Gösterge, 0C veya 0F skalaya göre
kalibre edilmiştir. Termokupllar çok çeşitlidir, −200 0C’den
1500 0C’nin üstüne kadar ölçme yapılabilir.
PK: Poliketon.
Plastik: yüksek molekül ağırlıklı oldukça dayanıklı
maddelerdir; ısıtılıp basınç altında kalıplanırken yumuşarlar; plastikler
organik maddelerdir; hammadde polimer olduğu gibi, veya bazı katkı maddeleri
ilavesiyle işlenip levha, çubuk tüp yaprak, profil veya ekstruderde çeşitli
kalıplama ürünlerine dönüştürülür. Polimer pelletler, levha veya kalıplama
karışımı, toz veya sıvı reçine veya lateks halinde olabilir.
Plastikleştirici: Bir polimerin melt (ergime) viskozitesini düşürmek
ve fiziksel özelliklerini (esnekliğini ve yumuşaklığını artırmak gibi)
değiştirmek için kullanılan bileşiklerdir. En etkin plastikleştiriciler
çözünürlük parametreleri, karıştırılacak polimerinkine en yakın olanlardır
Plastik endüstrisinde çok kullanılan bazı plastikleştiriciler dioktil (DPO),
diizooktil ftalat (DIOP), ftalat, dibütil ftalat (DBP), dioktil sebakattır
(DOS).
Platforming: Hidrojenasyon-dehidrojenasyon katalizörünün
platin (Pt) olduğu katalitik reforming işlemi.
Platforming Prosesi: Katalitik bir dönüşüm
prosesidir; naftadan veya piroliz benzinden benzen, toluen ve ksilenler elde
edilir.
PM: Partikül veya tanecik maddeleri gösterir; örneğin, PM2.5, tanecik
büyüklüğü 2.5 mikron veya daha küçük olan maddelerdir. Bu maddeler
karbon tanecikleri ile SO2 ve NOx in atmosferde
oluşturduğu sülfat ve nitrat aerosolleridir. Çevre standartlarında PM10,
10 mikrondan ve PM2.5,2.5 mikrondan küçükler olmak üzere iki grupta
yorumlanır. (Bir kıyaslama yapabilmek için insan saçı 50-100 mikron kalınlığındadır.)
PM: Polimetilpenten.
PMMA: Polimetil metakrilat.
PMP: Polimetilpenten.
Polar Bileşik: Moleküllerinin bir ucu elektriksel olarak pozitif
diğer ucu negatif yüklü özellik gösteren kimyasal bileşiklerdir; örneğin, lineer
moleküller (CO), tek hidrojen içeren moleküller (HCl), bir ucunda bir hidroksil
grubu, oksijen ve nitrojen bulunan moleküller (C2H5OH, H2O,
NH3) polar bileşiklerdir. Hidrokarbonların çoğu non-polardır.
Poliakrilk: Akrilik asit ve türevlerinden elde edilen termoplastik reçinelerdir;
örneğin, akrilonitrilden üretilen poliakrilonitril gibi.
Polialfaolefinler: En çok kullanılan sentetik yağlama
yağıdır, iki veya daha fazla alfa-olefin (etilen veya bütilen gibi) molekülünün
bir oligomer veya kısa zincirli bir polimer şeklinde birleştirilmesiyle elde
edilirler.
Polialkilen Glikoller (PAG): Sentetik yağlardır;
alkilen oksitlerin polimerleridir. Yağlama performansları ve özellikleri üretildikleri
monomerlere bağlı olarak değişir. Ayrıca, molekül ağırlıkları ve polimer
zincirlerindeki uç gruplar nedeniyle özellikleri değişkenlik gösterir.
Poliamid: Naylonlardır; bunlar, türlerine göre değişik
monomerlerden elde edilirler. Moleküler yapıları çok düzelidir, dolayısıyla
yüksek gerilmelere dayanıklıdır. Örneğin, Naylon 6, kaprolaktamın halka açılma
polimerizasyonuyla üretilir.
Polibütadien (BR): Bütadien kauçuğu da denilen bir sentetik
kauçuktur; genellikle diğer sentetik kauçuklara karıştırılarak daha iyi
özellikler kazandırmada kullanılır. Cis-polibütadien:
Polibüten: İzobüten, büten-1 ve büten-2 monomerlerinden elde edilen polimerlerdir;
molekül ağırlığına bağlı olarak yağ gibi akışkan halden yapışkan wakslar,
kristalin wakslar ve kauçuksu katı hale kadar türleri üretilebilir.
Poliester, Doymamış (UP): Polimerik zincirlerinde doymamış gruplar
içeren, dolayısıyla kolaylıkla kürlenebilen poliesterlerdir; genellikle solvent
etkisi de olan stirenle kürlenir.
Poliester: Yapısal birimleri ester gruplarıyla bağlanmış polimerlerdir.
Polieter: Eter bağlantıları içeren polimerlerdir; reaktif hidroksil son grupları
bulunur. Polieterler poliüretan teknolojide kullanılır.
Polietilen, Alçak Yoğunluklu (AYPE): Dallanmış
zincirler içeren bir polimerlerdir; etilenin yüksek basınçta polimerizasyonu
ile elde edilir. Yoğunluğu genellikle 0.910-0.925 g/cm3 aralığındadır.
Polietilen, Lineer Alçak Yoğunluklu (LLDPE): Yoğunluğu
genellikle 0.900-0.939 g/cm3 arasında değişen dallanma derecesi
düşük polimerlerdir.
Polietilen, Orta Yoğunluklu(MDPE): Yoğunluğu genellikle 0.926-0.940 g/cm3
arasında değişen polimerlerdir.
Polietilen, Yüksek Yoğunluklu (HDPE ): Düşük basınç prosesiyle ve özel katalizörlerle
(Ti veya Cr bazlı) üretilen polimerlerdir; doğrusal (lineer) zincirler içerir.
Yoğunluğu (genellikle 0.926-0.940 g/cm3ve erime noktası yüksektir.
Poliglikoller: Etilen oksit veya propilen oksitten üretilen
polimerlerdir; sentetik yağ baz stokları olarak kullanılırlar. Hidrolitik
kararlılıkları çok iyidir, viskozite indeksleri (VI) yüksek, uçuculukları
düşüktür.
Poliizopren: İzopren kauçuğu (IR) da denir; doğal kauçuğun sentetik versiyonudur.
Doğal kauçuk yerine veya doğal kauçukla karıştırılarak kullanılabilir.
Polikarbonatlar
(PC): Mühendislik
reçineleridir, aromatik difonksiyonlu fenollerin, fosgenle veya aromatik
(veya alifatik) karbonik asit diesterle reaksiyona sokulmasıyla elde edilir.
Örneğin, bisfenol A [2,2-bis(4-hidroksifenol)-propan] ve difenil karbonattan
üretilen polikarbonatlar ticari değeri yüksek ürünlerdir; hafif sarı, saydam ve
pürüzsüzdür, elektrik özellikleri fevkaladedir, darbe kuvveti çok yüksektir.
Poliketon: İki alkil grubuna bağlanmış bir karbonil fonksiyonel grubu (C=O) içeren
yüksek molekül ağırlıklı organik bileşiklerdir.
Polikloropren (CR): 2-Klorobütadienin polimerizasyonuyla elde edilen
bir polimerdir; yumuşak kloropren kauçuğu (vulkanizasyonla) yaşlanmaya, hava
koşullarına, aşınmaya ve kimyasal maddelere dayanıklıdır, yağlara dayanıklılığı
orta derecededir.
Polimer: Monomer denilen küçük moleküllerin düzenli yapılarda biraraya gelerek
oluşturduğu büyük organik moleküllerdir.
Polimerizasyon Başlatıcısı (Initiator): Bir monomerin
polimerleşmesine yardımcı olan katkı maddesidir; örneğin, serbest radikal
polimerizasyonun başlatıcıları olarak organik peroksitler kullanılırlar.
Polimerizasyon: Monomer moleküllerinin katılma veya
kondensasyon yoluyla birleşerek uzun zincirler veya üç boyutlu ağ yapılar
oluşturma prosesidir; reaksiyonlar, çok çeşitli mekanizmalar üzerinden yürür.
Poliolefin: Etilen, propilen, bütilen ve izopren gibi olefin monomerlerden üretilen
polimerler grubudur; polietilen, polipropilen, polibütilen, poliizopren.
Polipropilen (PP): Yüksek saflıktaki propilenin (CH2-CH CH3)
organometalik katalizörlerle düşük basınç ve sıcaklıklarda polimerizasyonuyla
elde edilir; izotaktik polipropilenin erime noktası 160 0C
dolayındadır.
Polisiklik Aromatikler (PCA, veya PAH): DMSO (dimetil
sülfoksid)’de çözünebilen, çok ağır aromatik yapılardır, kanserojen etkileri
vardır. Çevre koruma yönetmelikleri, %3’den daha fazla PCA içeren ürünlere izin
vermez. (DMSO: C2H6OS, M.ağ. 78.13 g/mol). Örnekler,
Poliüretanlar: Poliyoller ve izosiyanatların
katalizörlü ve bir aktifleyici bileşiğin eşliğinde polimerizasyonuyla elde
edilir. Poliüretanlar kauçuk gibi elastik, metaller gibi dayanıklı ve uzun
ömürlü plastiklerdir.
Polivinil
asetat: Mühendislik
reçineleridir; vinil asetatın (etilen+asetik asit) polimerizasyonu ile elde
edilir.
Poli(vinil
klorür), PVC: Bir
termoplastiktir; vinil klorürün (CH2CHCl). polimerizasyonu ile elde edilir.
Poliyol Ester: Sentetik yağ bazlarıdır; petrol bazlı poliyollerin
(glikol gibi) fatty asitlerle reaksiyonuyla elde edilirler. Yüksek sıcaklıkta
oksidasyon stabiliteleri çok iyidir, uçuculukları düşüktür. Akma noktaları
-30 to –70 0C, viskozite indeksleri 120-160 aralığındadır.
POM: Polioksimetilen (Asetal)
Pompalanabilme: Bir yağın düşük sıcaklık, düşük
kayma, gerilme-kayma (gevşeme) hızı viskozite özelliklerini birarada içeren bir
parametredir; yağın motor yağı pompasında kolaylıkla akabilmesi ve hareketli
parçaların yeterli derecede yağlanmasını sağlar.
PONA: Parafin, olefin, naften, aromatik.
PP: Polipropilen.
PPA: Poliftalamid.
PPE: Polifenilen eter.
PPO: Polifenilen oksit.
PPS: Polifenilen sülfür.
Porozite: Porozite, rezervuar kayasındaki gözenek
hacmi ile kayanın toplam hacmi arasındaki orandır. Çökel kayaçlarındaki tortu
tanecikleri arasındaki boşluklara gözenek (pore) denir. Geçirgenlik,
kayaçtaki gözeneklerin birbirlerine bağlanarak petrolün bir gözenekten diğerine
geçişini sağlayan kanalları tanımlar; yani, kapandan alınabilecek
hidrokarbonların hacmini kontrol eder.
PPM: Milyonda kısım (parts per million); hacimce veya kütlece olabilir.
PPM: Milyonda kısım (parts per million); hacimce veya kütlece olabilir.
Primer Hava: Bir yanma (veya diğer) prosesinde verilen
ilk veya başlangıç havasıdır; diğer bazı noktalarda ikincil veya üçüncül
hava denilen ilave hava takviyeleri yapılabilir.
Probable Rezerv:
Olası Rezerv
Producing
Reserves: Üretim Rezervleri
Proses Yağı: Bir ürünün elde edilmesinde geçici veya sürekli
olarak kullanılan yardımcı yağdır; örneğin, sentetik kauçukların işlenmesinde
veya mürekkep üretiminde aromatik proses yağının çok iyi çözücü özelliğinden
yararlanılır. Naftenik yapılı proses yağlarının akma noktaları düşüktür, çözücü
özellikleri yüksektir; bunlar kauçuk kompaundlama, mürekkep üretimi, tekstil,
deri tabaklama, ayakkabı parlatıcı, pas giderici bileşikler üretiminde
kullanılabilen uygun proses yağlarıdır. Parafinik proses yağları açık renklidir
ve aromatik bileşikler içeriği çok düşüktür; mobilya cilaları, mürekkep
üretiminde ve özel bazı kimyasal formülasyonda kullanılır.
Prospective Resources: Umulan
Kaynaklar
PS: Polistiren
psig (pounds per
square inch gage): Bir
basınç gösterge aletidir; çevre atmosferik basıncında sıfıra ayarlanır. Buna
genellikle “geyç” basıncı denir.
PSU: Polisülfon.
PTFE: Politetrafluoroetilen.
PU: Poliüretan (veya PUR).
Pul (Scale): Suda
bulunan inorganik maddelerin (örneğin kireç gib) zamanla borular, ısıtıcılar ve
diğer ekipmanların içlerinde çökelip yapışmasıyla biriken kalıntılardır.
PY Gaz: Bak. Piroliz Benzin