Gasoline: Benzin
Gaz İnjeksiyon Kuyusu: Basıncı artırmak veya mevcut basıncı devam ettirmek
amacıyla içine gaz injeksiyonu yapılmış petrol kuyusudur.
Gaz İnjeksiyonu: Bir rezervuara, içerdiği gazla sürdürülen
orijinal basıncını koruması için ilave gaz injeksiyonunu tanımlar. Rezervuara,
diğer bir kuyudan doğal gaz veya CO2 injekte edilir. İki tip gaz injeksiyonu vardır: (1) petrolle
karışmayan gazların injeksiyonu; bunlar, doğal gaz, azot, ve flue gazdır, (2)
petrolle doğrudan veya basınç altında karışan gazlar; bunlar, propan, diğer
hafif hidrokarbonlarla zenginleştirilmiş metan, yüksek basınç altında metan ve
yüksek basınçlı karbon dioksittir. Çoğu zaman her gaz injeksiyonundan sonra su
injeksiyonu da yapılır.
Gaz İticiliği (Gas Drive): Bir rezervuarda sıkışmış gazın genleşmesiyle
oluşan enerji hampetrolün kuyuya akmasını sağlar.
Gaz Oil: Kaynama aralığı 350-750 0F olan,
genellikle dizel yakıtı, gaz yağı, ısıtma yağı ve hafif fuel oil içeren orta-distilat
petrol ürünüdür.
Gaz Şapkası (Gas Cap): Gaz
ve petrolün birarada bulunduğu bir rezervuarda petrol alanının üstündeki
serbest-gaz fazıdır.
Gazlaştırma: Katı veya sıvı bir yakıttan gaz yakıt elde edilmesidir; örneğin, Biyokütle termokimyasal bir dönüşümle gaz yakıta dönüştürülür.
Gazyağı: Uçuculuğu benzin ve gaz oil arasında olan
rafine edilmiş bir petrol distilatı ara ürünüdür. Distilasyon aralığı
genellikle 150 0C ve 260 0C arasındadır; aydınlatmada,
ısıtmada, bazı iç-yanmalı motorlarda yakıt olarak ve uçak yakıtı elde edilmesinde
kullanılır.
Geçirgenlik
(Permeabilite):
Geçirgenlik, bir akışkanın (sıvı veya gaz) kaya dokusu içinden akabilme
özelliğini tanımlar. Akışkan, bir kaya tabakasından kolaylıkla geçiyorsa bu
tabakanın geçirgenliği yüksektir. Eğer tabaka, akışkanın geçmesine izin
vermiyor ve bloke ediyorsa, “sızdırmaz” denir; bu tip tabakalar “tuzak” olarak
tanımlanır. Geçirgenlik Darcy formülüne göre aşağıdaki eşitlikle
verilir.
Burada Q = akış oranı, K = geçirgenlik, P1 -
P2 = geçiş boyunca olan basınç farkı, A = örneğin
enine kesit alanı, L = örnek boyu, µ = akışkanın viskozitesidir. (Bak. Porozite)
Geçirimsiz
(Impermeable) Kayaç:
Gözenek yapısı akışkanların rahatça geçişine izin vermeyen kayaçlardır.
Geliştirilmemiş Rezervler (Undeveloped Reserves):
Geliştirilmemiş rezervler üretim yapılabilmesi için önemli miktarda harcama
yapmayı gerektiren rezervlerdir. Yeni kuyular açılmasını veya mevcut kuyuların
derinleştirilerek farklı rezervuarlara ulaşılması veya benzeri çalışmaları
gerektirir.
Geliştirilmiş
Rezervler ( Developed Reserves): Geliştirilmiş rezervler mevcut kuyulardan ve tesislerden üretim
yapılacağı ümit edilen rezervlerdir; geliştirilmiş üretim rezervleri ve
geliştirilmiş üretim-yapılmayan rezervler olarak iki sınıfa ayrılır.
Geliştirilmiş
Üretim Rezervleri: Halen
üretim yapılan rezervlerdir.
Geliştirilmiş
Üretim Yapılmayan rezervler:
Ya henüz üretim yapılmayan veya önceden üretim yapılmış fakat halen üretimde
kullanılmayan rezervlerdir.
Geliştirme (Development) Kuyusu: 1. İki veya daha fazla üretim kuyusu arasında açılan özel bir kuyudur.
2. Petrol ürününü optimize etmek amacıyla bir üretim havuzunda veya yakınında
açılan bir kuyudur, 3. Rezervuardaki hidrokarbonları çıkarmak için açılan bir
kuyudur.
Gerdirilmiş (Expanded) Polimer: Hücreli (cellular) polimerler için kullanılan
alternatif bir tanımdır; sıcak polimer eriyiği bir gazla karıştırılır, gaz
genleşir, sonra karışım soğutularak gazın katı polimer içinde kabarcıklar
halinde hapsolması sağlanır. Gaz, sıcak eriyiğe ya basınç altında injekte
edilir, veya kimyasal dekompozisyonla sağlanır.
Geri Akış
(Reflux): Distilatın,
fraksiyonlama kolonuna geri dönen kısmıdır; istenilen fraksiyonların daha saf
olarak elde edilmesine olanak verir.
Gips (Gipsum): Çok kullanılan bir sülfat mineralidir;
bileşimi az çok değişebilir; CaSO4 2H2O (96-98%), CaSO4
(1.4-2.0%), H2O (20.3-20.5%)
Göç (Migrasyon): Hidrokarbonlar (petrol ve gaz), organik
kaynaklarının çökeldiği konumlarda değil başka değişik yerlerde bulunurlar;
yani hareketlidirler. Hidrokarbonların bu hareketine göç denilmektedir;
izledikleri yol da göç yolu olarak tanımlanır.
Gözenek (Pore): Gözenekler, sedimenter kayaçlardaki
tanecikler arasındaki boşluklardır.
Gravite: Herhangi bir maddenin ağırlığı nedeniyle
yeryüzünün merkezine doğru çekilmesidir. Yer yüzeyinin gravitesi hemen
hemen sabit olasına rağmen yüzeye yakın yüksek yoğunluklu kayaçların bulunduğu
alanlarda biraz artar.
Gravimetre: Yeryüzünün gravitasyonal alanlarındaki çok
zayıf ve anlaşılması güç değişiklikler de yeraltındaki yapılarla ilgili
bilgiler verir; bu değişikler gravitemetre denilen hassas enstrümanlarla
ölçülür.
Greenhouse: Sera
Gres: Bir akışkan yağla (genellikle petrol esaslı) yağda dağıtılmış bir
kalınlaştırıcının (genellikle bir sabun) karışımıdır.
Grimmer Analiz: Bir örnekteki spesifik polinükleer aromatik
bileşiklerin konsantrasyonunu tayin eden standart analiz metodudur.
Gum: Yakıt sistemi veya motor aksamında toplanan
oksitlenmiş yakıt birikintileridir.
Güç: Yapılan işin veya kullanılan enerjinin hızıdır. Güç birimleri
çeşitlidir; watt (1 Jul/ saniye), beygir gücü (33000 foot pound/dakika, veya
745.7 watt), v.s.
Güneş Enerjisi: Güneşin yayınladığı elektromagnetik
radyasyon termal yollarla veya yüksek sıcaklık kollektörlerle (güneş ışınlarını
yakalayan ve ısıya dönüştüren solar paneller, kutular veya odalar)
kullanılabilir enerji şekillerine dönüştürülür. Termal proseslerde güneş
enerjisi konsantre edilerek sudan buhar elde edilmesinde, buhar da elektrik
üretiminde kullanılır. Fotovoltaik proseste solar radyasyon doğrudan elektrik
enerjisine dönüştürülür. Solar enerji genellikle ısı olarak yakalanır,
dolayısıyla ısıtma amaçlı kullanımı çok yaygındır.