Voltametrik yöntemler titrasyonların eşdeğer noktalarını
saptamak için kullanılır. Burada, reaksiyondan çıkan maddelerden en az bir
tanesinin bir mikroelektrotda yükseltgenmesi veya indirgenmesi esastır.
Yöntemde sabit bir potansiyeldeki akım, titrant hacminin (veya madde bir
sabit-akımlı kulometrik işlemle oluşturuluyorsa zamanın) fonksiyonu olarak
ölçülür. Sonuçlar grafiğe alınarak incelenir. Eşdeğerlik noktasının her iki
tarafındaki veriler eğimleri farklı birer doğru verir; dönüm noktası bu
doğruların kesiştikleri noktanın ektrapolasyonu ile bulunur.
Amperometrik bir titrasyon voltametrik titrasyonlardan daha
hassastır ve mikroelektrot ve destek elektrolitin özelliklerine bağımlılığı
daha azdır. Sıcaklığın sabit olması istenir, ancak sıkı bir kontrola gerek
olmaz. Ayrıca tayin edilecek maddenin elektroaktif olması zorunluğu yoktur;
elektrotda titrant veya ürünün aktif olması da yeterlidir.
Titrasyon
Eğrileri: Amperometrik
titrasyon eğrileri Şekil-20'de görülen eğrilerden herhangi birine benzeyebilir.
Şekil-20a, elektrotda analitin reaksiyona girdiğini, titrantın girmediğini
gösterir. Buna bir örnek olarak, kurşunun nitrat veya oksalat ile titrasyonu
gösterilebilir. Uygulanan potansiyel kurşun için gerekli difüzyon akımı için
yeterlidir; çözeltideki kurşun iyonları çökelmeyle ayrılırken akımda doğrusal
bir düşme gözlenir. Eşdeğerlik noktası yakınındaki eğilme bu reaksiyondaki
çökelmenin tamamlanmadığını gösterir. Dönüm noktası, ekstrapolasyonla bulunur.
Şekil-20b, mikroelektrotda titrantın reaksiyon verdiği,
analitin ise reaksiyona katılmadığı bir titrasyonu gösterir; örneğin,
magnezyumun 8-hidroksikinolin ile titrasyonu bu tip bir eğri verir. -1.6 V 'da
8-hidroksikinolinin difüzyon akımına ulaşılır, oysa bu potansiyelde magnezyum
inerttir.
Şekil-20c kurşun iyonlarının, -1.0V'dan büyük bir uygulama
potansiyelinde kromat çözeltisiyle titrasyonunu gösterir. Burada hem kurşun,
hem de kromat iyonları difüzyon akımı verirler, eğri sinyallerindeki en düşük
değer(minimum) dönüm noktasıdır. Böyle bir sistem, uygulama potansiyeli sıfır
olduğunda, sadece kromat iyonları indirgeneceğinden, Şekil-20b'deki gibi bir
eğri verir.
Mikroelektrotun anot olarak, veya bir titrant için anot
olduğu halde, bir diğeri için katot görevi yaptığı amperometrik titrasyonlar da
vardır. Bunlarda alınan eğrilerin açıklaması yukardaki örneklerde olduğu
gibidir. Sadece anodik akımın işareti değişir.
Şekil-20: Tipik amperometrik titrasyon eğrileri
Hücreler: Şekil-21'de tipik bir amperometrik
titrasyon hücresi görülmektedir. Polarize olmayan elektrot olarak, çoğunlukla,
bir kalomel yarı-hücre kullanılır; indikatör elektrot civa damlalı bir elektrot
veya döner mikrotel elektrot (Şekildeki gibi) olabilir. Hücrenin kapasitesi
75-100 ml dir.
Şekil-21: Döner platin
elektrotlu tipik bir amperometrik titrasyon hücresi
Hacim
Ölçülmesi: Doğrusal
grafiklerde, ilave edilen titrant nedeniyle hacim değişikliği düzeltmesine
gereksinim vardır. Ölçülen akım (V + v) / V ile çarpılır; burada V orijinal
hacmi ve v de titrantın hacmini gösterir. Veya başka bir uygulamada, titre
edilecek çözeltinin konsantrasyonundan 20 (veya daha fazla) kat daha konsantre
bir titrant kullanılır. Bu durumda v çok küçük olacağından hacim düzeltmesine
gerek olmaz. Böyle bir uygulamada, 1-2 ml lik (toplam) titrant hacminin doğru
olarak ölçülebilmesi için bir mikrobüret kullanılması gerekir. Mikrobüretin
ucu, her ilaveden sonra çözelti yüzeyine değdirilerek titrantın tamamının
çözeltiye alınması, uç kısımda yapışıp kalmaması sağlanır.
Elektrotlar: Amperometrik titrasyonların çoğunda
civa damla elektrotu kullanılır. Yükseltgeyici maddelerin (brom, gümüş iyonu,
seryum-4 gibi) bulunduğu reaksiyonlarda civanın yükseltgenmesi nedeniyle döner
platin elektrot uygundur.
Tablo: 2: Amperometrik Titrasyon Uygulamaları
Titrant
|
Reaksiyon ürünü
|
Elektrot tipi(a)
|
Tayin edilen madde
|
K2CrO4
|
çökelek
|
DME
|
Pb+2,
Ba+2
|
Pb
(NO3)2
|
çökelek
|
DME
|
SO4-2,
MoO4-2, F-, Cl-
|
8-Hidroksi-kinolin
|
çökelek
|
DME
|
Mg+2,
Zn+2, Cu+2, Cd+2, Al+3, Bi+3,
Fe+3
|
Kupferron
|
çökelek
|
DME
|
Cu+2,
Fe+3
|
Dimetilglioksim
|
çökelek
|
DME
|
Ni+2
|
a-Nitrozo-b-naftol
|
çökelek
|
DME
|
Co+2,
Cu+2, Pd+2
|
K4Fe (CN)6
|
çökelek
|
DME
|
Zn+2
|
AgNO3
|
çökelek
|
RP
|
Cl-,
Br-, I-, CN-, RSH
|
EDTA
|
kompleks
|
DME
|
Bi+3,
Cd+2, Cu+2, Ca+2,
|
KBrO3, KBr
|
sübstitüsyon,
katılma, oksidasyon
|
RP
|
bazı
fenoller, armatik amiler, olefinler, N2H4, As(III),
Sb(III)
|
(a)DME: civa amla elektrot, RP:
döner platin elektrot
Amperometrik Titrasyon Uygulamaları: Tablo-2'de görüldüğü gibi, amperometrik
dönüm noktasına titrasyon sonundaki bir çökelek veya kompleks oluşumu ile
ulaşılır. İstisnai bir durum bromür ve hidrojen iyonlarının bulunduğu bir
ortamda, titrasyonun, bromat iyonu ile
ve döner platin elektrotlu bir hücrede yapılması halinde görülür. Örneğin, %75
metanol bulunan asidik bir çözeltideki stiren, bir miktar potasyum bromür
içeren standard KBrO3 çözeltisiyle titre edilebilir. Titrasyonda
aşağıdaki verilen reaksiyonlar olur ve titrasyon eğrisi Şekil-20b'dekine benzer.
İki Polarize Mikroelektrotlu Amperometrik
Titrasyonlar: Amperometrik
yöntemler, çok iyi karıştırılan örnek çözeltisine, birbirinin ayni iki
mikroelektrot daldırılarak da çalışılabilir. Bu elektrotlar arasına küçük bir
potansiyel (0.1-0.2 V gibi) uygulanır ve çıkan akım ilave edilen titrant
hacminin fonksiyonu olarak kaydedilir. Dönüm noktası, akımın sıfırdan aniden
yükselmeye başladığı hacim, akımın sıfıra düştüğü hacim, veya V-şeklindeki
eğrinin minimumunu (sıfır akımdaki) gösteren hacimdir.
İki polarize elektrotla dönüm noktası tayini ilk olarak
1900'den önce çalışılmıştır, ancak 30 yıl boyunca konu üzerinde fazla
durulmamıştır. Yöntem "ölü-işaretli dönüm noktası" olarak
adlandırılır.
Şekil-22: İkiz polarize elektrotlarla yapılan amperometrik
yükseltgenme-indirgenme titrasyonlarında dönüm noktaları
Yükseltgenme-İndirgenme Titrasyonları: Yükseltgenme-i ndirgenme titrasyonlarında
dönüm noktası tayininde iki polarize Pt elektrot kullanılır. Şekil-22 'de çok
karşılaşılan üç tip titrasyon eğrisi görülmektedir. Her iki sistemin (titrant
ve analit) de elektrotlara karşı tersinir reaksiyon vermesi halinde, (a)
eğrisine benzer bir grafik elde edilir. (b) ve (c) eğrileri, maddelerden sadece
birinin reaksiyonunun tersinir olduğunu gösterir.
Her
İki Sistem de Tersinirse; Titrasyon Eğrileri: Tümüyle tersinir bir sisteme örnek
olarak demir(III)'ün seryum(IV) ile titrasyonu gösterebilir. Denge
yarı-reaksiyonu,
denklemiyle gösterilir ve platin elektrotda bir anda oluşur.
Keza denge aşağıdaki denklemle de tanımlanır.
Demir(II) ve demir(III) iyonlarının bulunduğu bir çözeltiye
bir çift platin elektrot daldırılmış ve elektrotlara 0.1V potansiyel uygulanmış
olsun. Elektrotları saran yüzey filmi içinde aniden aşağıdaki reaksiyonlar
oluşarak bir akım doğar; aşırı voltaj etkileri önemsizdir.
Elektrotlar küçük olduğundan, konsantrasyon polarizasyonu
potansiyelin uygulandığı elektrotda olur; akımın büyüklüğünü de konsantrasyonu
düşük olan maddenin elektrot yüzeyine taşınma hızı saptar. Örneğin,
demir(II)'nin konsantrasyonu demir(3)'den daha düşükse konsantrasyon
polararizasyonu anotda meydana gelir, ve akımın büyüklüğünü demir(II) nin konsantrasyonu
belirler. Demir(II) nin fazla olması durumunda ise, katodik polarizasyon olur
ve akımın miktarı demir(III) iyonlarının konsantrasyonuna bağlıdır. Eğer
demir(3) konsantrasyonu sıfır ise (titrasyonun başlangıcında olduğu gibi),
küçük uygulama potansiyelinde bir miktar katot reaksiyonu oluşuncaya kadar bir
akım gözlenmez. Burada olan,
reaksiyonudur. Hidrojenin platin üzerindeki aşırı gerilimi
büyük olduğundan katot tümüyle polarize olur ve akım oluşamaz.
Seryum(III) ve seryum(IV) içeren bir çözeltideki ikiz
elektrot sistemi de yukardakine benzer bir davranış gösterir. Buradaki elektrot
reaksiyonları,
Bu reaksiyonların hızları da oldukça büyüktür ve gözlenen
akımın büyüklüğü daha az miktardaki seyum iyonunun konsantrasyonuna bağlıdır.
Şimdi demir(II)'nin seyum(IV) ile titrasyon
eğrisini(Şekil-22a) inceleyelim. Başlangıçta uygun bir katot reaksiyonu
olmadığından akım da gözlenmez. Seryum(IV)'ün ilave edilmesiyle, demir(III) ve
demir(II)'den oluşan bir karışım meydana gelir; bu durumda akım geçer. Akımın
büyüklüğünü başlangıçta Fe(III) konsantrasyonu belirler. Titrasyonun orta
noktasından sonra diğer iyonların konsantrasyonları Fe(II)'yi geçer ve akım da
azalan demir(II) konsantrasyonuna göre ayarlanır. Eşdeğerlik noktasında Fe(II)
ve Ce(IV)'ün konsantrasyonları yok denecek kadar azalır. Buradaki elektrot
reaksiyonları:
şeklindedir. Bu reaksiyonların herhangi bir kombinasyonunun
oluşabilmesi için 0.1V ‘dan daha büyük bir potansiyele gereksinim vardır. Bu
nedenle sistem tümüyle polarize olur ve akım sıfırdır.
Eşdeğerlik noktasından hemen sonra fazla seryum(4)
iyonlarının varlığı nedeniyle polarizasyon azalır. Buradaki elektrot işlemleri
aşağıdaki denklemlerle verilir. (Çözeltiye seryum(4) iyonu ilave edildikçe akım
da artar.)
Sistemlerden
Sadece Birinin Tersinir Olması Durumunda Titrasyon Eğrileri: Bir titrasyonda, analitin
elektrotlarda çok yavaş reaksiyon verdiği (yani tersinmez bir sistem olduğu)
koşullardaki ikiz elektrot sisteminin davranışını inceleyelim. Örneğin, Arsenik(3)'ün
iyod ile titrasyonu böyle bir sistemdir. Titrasyonun başlangıcında çözeltide az
miktarda H 3 AsO 3 , H 3 AsO 4 ve
I<M^>- vardır. Bir potansiyel
uygulandığında aşağıdaki elektrot işlemleri olacaktır.
Her iki arsenik bileşiğinin reaksiyonları da, Pt bir yüzeyde
yavaştır ve reaksiyonların gerçekleşmesi için onda birkaç voltluk aşırı voltaja
gereksinim vardır. Bu nedenle, eşdeğerlik noktası geçilinceye kadar önemli
miktarda bir akım gözlenemez (Şekil-22b). Eşdeğerlik noktasından hemen sonra,
aşağıdaki denklemlerin tesiri ile, hücre 0.1V’da depolarize olur.
Burada gözlenen akım, fazla iyodun kontrasyonuna bağlıdır.
Şekil-22c Seyreltik iyod çözeltisinin tiyosülfat iyonu ile
titrasyonunu gösterir. Titrasyonun başlarında hem iyod hem de iyodür iyonu
vardır, ve her ikisi de elektrotda dönüşümlü reaksiyon verirler; çıkan akım,
ortamdaki konsantrasyonu düşük olan madde tarafından belirlenir. Tiyosülfat
iyonunun elektrotdaki reaksiyonu tersinir değildir; bu sebeple de eşdeğerlik
noktasında akım sıfır olarak kalır.
Çökelme
Titrasyonları: Gümüş
iyonlarının titrasyonunda dönüm noktası ikiz gümüş mikroelektrotla tayin
edilir. Örneğin, gümüş iyonlarının standard klorür iyonu çözeltisiyle
titrasyonunda, aşağıdaki reaksiyonlar sonucu metal iyonu konsantrasyonu ile
orantılı akımlar oluşur.
Gümüş iyonunun analitik reaksiyonla ortamdan
uzaklaştırılmasıyla, katodik polarizasyon meydana gelir ve akım dönüm
noktasında sıfıra düşer.
İki mikroelektrotlu amperometrik yöntemler iyod titrasyonunda çok kullanılır; brom; titanyum(III), ve seryum(IV) için de kullanımı oldukça yaygındır. Önemli bir uygulama alanı suyun Karl Fisher maddesi ile titrasyonudur. Yöntem, aynı zamanda kulometrik titrasyonlarda dönüm noktası tayininde de uygulanır.
İkiz mikroelektrot işleminin en önemli avantajı
basitliğidir. Referans elektrota gereksinim olmaz. Sistemde basit bir voltaj
bölümü, kuru bir hücreden alınan güç, ve akımı saptamak için bir akım
algılayıcı veya bir galvanometre bulunur.