Galvanometreler
Doğru akım, voltaj, ve direnç ölçmeleri için klasik
yöntemlerde, bir galvanometre kullanılır. Bu alet, bulunması yüzyılı geçmiş
olmasına rağmen, hala laboratuvarlarda çok kullanılmaktadır. Çalışma ilkesi
sabit bir magnetik alanda bir sarımın akım-etkisiyle hareketine dayanır. Böyle
bir düzeneğe "D'Arsonval hareketi" veya "sarımı" denir.
Aşağıdaki şekilde iki farklı galvanometre tipi
görülmektedir; Şekil(a)’da, hareketli sarım metal bantlar arasına
yerleştirilmiş, (b)’de ise hareketli sarımı şaft ve yatağa yerleştirilmiş
galvanometre tiplerine bir örnek verilmiştir.
Farklı dizayn edilmiş iki galvanometrenin
şematik diyagramı
Şekil-(a)’daki galvanometrede sarımda, dönmeye karşı çok az
direnç gösteren bir dik filamen kullanılmıştır. Filamene küçük bir ayna
yerleştirilir; bir ışık demeti aynadan yansıtılarak skalaya düşürülür, böylece
akım geçerken oluşan dönme hareketi algılanır ve ölçülür. Galvanometreler 10-10
A kadar küçük akımları ölçebilecek şekilde dizayn edilir.
Şekil-(b)’deki galvanometrede bir çift yatak arasında dönen
silindirik bir yumuşak demir üzerinde dikdörtgen şeklinde bir tel sarım
bulunur, ölçülen bu sarımdan geçen akımdır. Sarım sabit bir magnetin kutupları
arasındaki hava boşluğuna yerleştirilmiştir. Sarımda oluşan akıma-bağımlı
magnetik alanın sabit magnetik alanla etkileşmesiyle sarım dönmeye başlar;
dönme derecesi, sarımdaki akımla doğru orantılıdır.
D'Arsonval Metre, veya,
PMMC Galvanometre
(PMMC: Permanent-Magnet Moving Coil)
(PMMC: Permanent-Magnet Moving Coil)
D’Arsonval metreler hem doğru akım ve hem de alternatif akım
değerlerini ölçmede kullanılabilir. Bunlarda iletkenin uzunluğu ve magnetin
kutupları arasındaki alan kuvveti sabittir. Bu durumda akımda olabilecek herhangi
bir değişiklik sarımdaki kuvvette orantılı bir farklaşma sağlar. Basit bir
D'Arsonval hareketi aşağıdaki şekillerde gösterilmiştir.
D'Arsonval metre hareketini gösteren diyagramlar
DC Ampermetre
Bir doğru akım ampermetrenin hareketi PMMC galvanometreyle
sağlanır. Ampermetre devreye daima seri olarak bağlanır; iç direnci çok
düşüktür. Büyük akımların ölçülebilmesi için çok küçük bir şönt direnciyle (Rs)
ölçme aralığı genişletilebilir.
Bir doğru akım ampermetrenin şematik
diyagramı
Doğru akım ampermetrelerin aralığı, uygun bir anahtar
kullanılarak ve birkaç şönt bağlanarak genişletilebilir; bu tür bir düzeneğe
çok dizili (multirange) ampermetre denilmektedir.
Akım Ölçmelerinde
Metre Direncinin Etkisi
Bir metre veya galvanometre sarımı elektrik akışına direnç
göstereceğinden ölçülen akımın büyüklüğünü azaltacaktır. Bu nedenle, ölçme
yönteminden dolayı bir hata meydana gelir. Bu durum akım ölçmelerine özgü bir
durum değildir. Gerçekte, herhangi bir fiziksel ölçmede karşılaşılan genel bir
sınırlamadır. Yani, ölçme yöntemi ölçmenin yapıldığı sistemi bozarak gerçek
değerinden başka bir değerin ölçülmesine neden olur. Bu tip bir hata asla
tümüyle yok edilemez; ancak, önemsiz seviyelere düşürülebilir.
Şekil-a’daki devrede basit bir ölçme işleminin bir sistemi
nasıl bozduğu ve elde edilen sonucu değiştirdiği görülebilir. Burada, anahtar 1
konumunda iken RAB direncindeki I akımının ölçülmesi istenmektedir.
Ohm kanununa göre bu akım,
Akımı ölçmek için, anahtar 1 konumundan 2 konumuna
getirilerek metre devreye alınır. Ölçülen IM akımı I dan farklı olur
ve aşağıdaki denklemle verilir.
Tablo-1’de (değişik metre direnci)/(sistemdeki diğer
dirençler toplamı) oranının ölçülen akıma etkisi gösterilmiştir.
Tablo-1: Akım Ölçümlerinde
Metre Direncinin Etkisi
Metre Direncinin Etkisi
Bu ölçmedeki hata, metre direncinin çok düşük olması
durumunda en aza indirilebilir. Veya, metre yerine küçük bir hassas direnç
kullanılabilir; bu direncin uçları arasındaki potansiyel düşmesi yüksek
dirençli bir metre ile ölçülerek, Ohm kanunundan akım hesaplanır.
Bir akım metre veya bir hassas direnç, çoğunlukla cihazın
sabit bir parçasıdır; bu durumda, miktarı metreden doğrudan okunan oldukça
küçük bir akım alınır.
Ayrton Şöntü (Shunt)
Ayrton şöntü bir galvanometrenin ölçüm aralığını değiştirmede
kullanılır; aralık direnç bağlantıları arasındaki anahtarla sağlanır.
Bir ampermetreyle kullanılan Ayrton şöntünde birkaç tane
seri bağlı direnç bulunur; bunlar PMMC aletine paralel bağlanır.
Ayrton şöntü bulunan bir doğru akım
metre: (a) (R1 + R2 + R3, Rm ile
paralel, (b) R1 + R2, Rm + R3 ile
paralel bağlıdır
DC Voltmetre
D’Arsonval metre, bir dizi direnç ilavesiyle bir doğru akım
voltmetreye dönüştürülebilir. Bir voltmetre, bir devrede voltajı ölçülecek olan
noktalar arasına daima paralel olarak bağlanır. İç direnç çok yüksek olmalıdır;
böylece ölçüm yapılan devrede akım ve voltaj üzerindeki etkisi en aza
indirilir.
Bir doğru akım voltmetrenin şematik
diyagramı
Voltaj Ölçmelerinde
Metre Direncinin Etkisi
Tablo-2’de, bir potansiyel ölçmesine metre direncinin etkisi
gösterilmiştir. Akım ölçmesinde karşılaşılan durumun tersine, metre direncinin
artmasıyla ölçülen potansiyelin doğruluğu da artar. Potansiyel kaynağının
direnci, verilen bir doğruluk derecesi için gerekli metre direncini belirlemede
önemli bir rol oynar. Yani, doğruluğun ayni kalması için, kaynak direncinin
artması halinde metre direncinin de artmasını gerektirir. Bu ilişki, özellikle,
bir cam elektrotlu hücrenin potansiyel ölçümüne dayanan pH tayininde önemlidir.
Tablo-2: Potansiyel Ölçümlerinde
Metre Direncinin Etkisi
Metre Direncinin Etkisi
Bir doğru akım voltmetrenin aralığı, metrenin hareketine seri olarak birkaç direncin bağlanmasıyla genişletilebilir; bu tür bir düzeneğe çok dizili (multirange) voltmetre denilmektedir.
Direnç Ölçümleri
Şekilde bir D'Arsonval metre ile direnç ölçümünün yapıldığı
bir devre görülmektedir. Kaynak, örneğin, 1.5 V luk bir kuru pildir. Devre
kullanırken anahtar 1 konumuna getirilir ve metre değişken direnç RV
ile tüm skalaya ayarlanır. Ohm kanununa
göre,
1.5 = I1 (RM
+RV)
yazılır. Anahtar iki konumuna alındığında, bilinmeyen Rx
direncinin de devreye girmesiyle akım I2’ye düşer, böylece,
1.5 = I2 (RM
+ RV +Rx)
olur. İki eşitlik birbirine bölünüp yeniden düzenlenerek Rx
eşitliği çıkarılır.
(RM + RV)’nin değerini metrenin ölçüm
aralığı belirler. Örneğin, metrenin ölçüm aralığı 0-1 mA ise ve metre
başlangıçta 1 mA’e ayarlanmışsa,
1.5 = I1 (RM
+ RV) = 1.00 x 10-3 (RM +RV)
(RM +RV) =
1500 W
Bundan sonra Rx bulunur.
Bir direnç ölçme devresi
Digital Multimetre
(DMM)
Multimetre: Bir ampermetre, voltmetre ve ohmetreden oluşan
üçlü bir sistemdir. Sistemde bir fonksiyon anahtarı bulunur; bununla istenilen
devre D’Arsonval’e bağlanır.
Digital multimetrenin kalbi analog/digital konverterdir. Basit
bir digital multimetrede, alternatif sinyaller ortalama değerleri verecek
şekilde düzeltilir, (analog multimetrelerde de çalışma bu şekildedir.), sinüs
dalgasının rms değeri görüntülenir.
Daha geliştirilmiş tiplerde bir rms (root mean square) konverteri
bulunur; bununla bir giriş dalgasının rms değeriyle orantılı bir voltaj değeri
üretilir.
Bir digital multimetrenin
basitleştirilmiş şematik görünümü
AC Voltmetre: PMMC
Bazlı
PMMC cihazı polarize olduğundan uçlar + ve – işaretlerle gösterilir;
cihaz 50 Hz ve daha yüksek değerlerde iyi sonuçlar vermez, bu nedenle gösterge,
hareketli sarımdan geçen akımın ortalama değerine göre ayarlanmalıdır.
Şekilde görülen tam-dalga rektifiyer voltmetrede dört diyot
kullanılmıştır; pozitif (+) çevrimde D1 ve D4 düz-bias, D2
ve D3 ters biastır. Negatif (-) çevrimde ise D2 ve D3
düz-bias iken D1 ve D4 ters biastır. Skala, faktörü 1.11
(A/√2 / 2A/p) olan saf sinüs dalgası
için kalibre edilmiştir (A = genlik).
Tam-dalga rektifiyer voltmetre
Kıyaslamalı veya
Sıfırlamalı (Null) Ölçmeler
İlgilenilen sistemin standart bir sistemle kıyaslanmasına
dayanan cihazlar daha çok kimyasal ölçmelerde kullanılır. Sıfırlamalı cihazlar,
doğrudan-okumalı cihazlara göre daima daha doğru sonuç verirler, çünkü
sıfırlamalı bir ölçümde sistem daha az bozulur. Bu tip sistemlerin okuma
aletleri daha kaba ve çevre etkilerine karşı dayanıklıdırlar.
Kıyaslamalı ölçme sistemleri blok
diyagramı
Tipik bir kıyaslamalı cihazda üç bileşen bulunur (Şekil).
Biri, null (sıfırlama)-dedektörüdür, iki sinyalin eşit olduğunu veya eşit
olmadığını gösterir. İkinci bileşen, bilinmeyen sinyalin kıyaslandığı, bir
referans standart sinyalidir. Son bileşen ise, iki sinyalden birini, %
zayıflama (attenuasyon) miktarı tam olarak bilinen bir sinyal verecek şekilde,
sürekli olarak zayıflatan bir alettir. Şekil-22’de zayıflatma referans sinyalde
yapılmaktadır; bu işlem, daha çok, bilinmeyen sinyalde yapılır. Zayıflatma
elektriksel değil mekaniktir. Bir örnek, fotometrik analiz için kullanılan ışık
demeti gücünü zayıflatan, değişken bir diyaframdır.
Köprü Devreler
Köprü devre bir null metottur; kıyaslama prensibine göre
çalışır. Bilinen bir standart değer, bilinmeyen değere eşit oluncaya kadar
ayarlanır.
Potansiyometreler
Potansiyometre, kaynaktan en az akımın çekildiği durumda
potansiyeli doğru olarak ölçebilen bir null cihazıdır. Tipik bir laboratuvar
potansiyometresinde, referans bir voltajı bir null noktasına ulaşılıncaya kadar
zayıflatan doğrusal bir voltaj bölücü bulunur. En basit şekliyle bölücü, metre
kadranına yerleştirilmiş homojen bir dirençtir. Çıkış voltajı bir kızak
bağlantısıyla değiştirilebilir. Daha uygun bir bölücü helezon şeklinde bükülmüş
hassas bir teldir. Helezonun bir ucundan diğer ucuna hareket ettirilen bir uçla
değişken bir voltaj elde edilir.
Potansiyometrelerin çoğunda, şekilde görülen tipinde olduğu
gibi, direnç doğrusaldır; yani, A ucu ile herhangi bir C noktası arasındaki
direnç, direncin AC kısmının uzunluğu ile orantılıdır. Potansiyometre
yüklenmemişse çıkış voltajı, voltaj bölücü göstergeyle saptanır (Şekil-a). Yük
uygulandığında (Şekil-b) çıkış voltajı Vyük, uygulanan yükün
fonksiyonudur.
Yüksüz ve yüklü bir potansiyometreye
örnek şemalar
Bu tarife göre,
RAC = k AC
AC uygun bir uzunluk birimi ile verilir, k orantı sabitidir. Benzer şekilde,
RAB = k AB yazılır.
Bu bağıntılar aşağıdaki,
Bir potansiyometrik ölçümün hassasiyeti, hücrenin elektrik direncinin artmasıyla azalır. Direnci 1 MW’dan büyük olan hücrelerin potansiyelleri, akıma-hassas bir galvanometrenin bulunduğu bir potansiyometre ile doğru olarak ölçülemez.
Bir Null Cihazı ile
Akım Ölçme
Null yöntemi akım tayininde çok kullanılır. Devreye seri olarak küçük, hassas bir direnç bağlanır ve uçları arasındaki potansiyel düşmesi bir potansiyometre ile ölçülür.
Direnç ölçmeleri;
Wheatstone Köprüsü
Wheatstone köprüsü, direnç ölçümünün yapıldığı, diğer bir
null aletidir. Güç kaynağı S, 6-10 V aralığında bir AC akım verir. RAC
ve RBC dirençleri, AB doğrusal voltaj bölücüsü ve C’nin konumundan
saptanır. Köprünün sağ üst kolunda birkaç direnç aralığının seçimine olanak
veren hassas dirençler bulunur. Bilinmeyen Rx direnci köprünün sol
üst koluna yerleştirilir.
D ve C arasında akım bulunmadığı, bir BD null-dedektörle
belirlenir. Dedektörde bir çift kulaklık vardır; insan kulağının
algılayabileceği, 1000 Hz lık bir AC sinyali kullanılır. Veya, dedektör bir
katot-ışını tüpü veya bir ac mikro ampermetre de olabilir.
Direnç ölçümü için bir Wheatstone
köprüsü
Rx’i ölçmek için, null dedektör kullanılarak C
minimuma ayarlanır. ACB voltaj bölücüye Denklem(9) uygulanarak VAC
eşitliği yazılır.
Null noktasında VAC = VAD’dir. Buna
göre iki denklem birleştirilip yeniden düzenlenerek Rx eşitliği bulunur.
Katod
- Işını Tüpü
Osiloskop, okuma aleti olarak bir katot-ışını tüpünün
kullanıldığı çok kullanılan bir laboratuvar cihazıdır. Katot ışını tüpü bir
vakum tüpüdür; sıcak katottan çıkan elektronlar hızlandırılır ve demet halinde
yüksek voltajlı anoda gönderilir.
Şekilde tüpün ana bileşenleri şematik olarak gösterilmiştir.
Burada görüntü, odaklanmış bir demetteki elektronların tüpün eğri iç yüzeyini
kaplayan bir fosferesans madde ile etkileşimiyle oluşur. Isıtılan bir katotta
elektronlar meydana gelir, bunlar toprak potansiyelindedir; potansiyeli
kilovolt seviyesinde olan bir anot, elektronları bir kontrol kafesinden ikinci
bir anoda doğru hızlandırır. Bu anot demeti ekran üzerine odaklar. Giriş
sinyali yokken demet ekranın merkezinde küçük parlak bir nokta şeklinde
görülür.
Bir katot ışını tüpünün şematik
görünümü
Giriş sinyalleri iki takım levhaya gönderilir. Bunlardan bir
takımı demeti yatay olarak, diğeri dikey olarak saptırır. Böylece birbiriyle
ilişkili iki tip sinyal x-y grafiğine alınabilir. Ekran fosforesans özellikte
olduğundan nokta ışıklı bir iz şeklinde hareket eder ve kısa bir süre sonra
kaybolur. Katod tüpü, nokta, tüpün yatay eksenini periyodik olarak tarayacak
şekilde çalıştırılır. Bu amaçla, testere taramalı sinyal kullanılır. Ölçülecek
sinyal sonra dik levhalara uygulanır. Sinyal DC ise, kolaylıkla yatay hattan
merkez yatay eksenin üstüne veya altına geçer.
Bir sinus dalgasında olduğu gibi tekrarlanabilir bir sinyal
alınabilmesi için her taramanın dalga üzerinde ayni yerde başlaması gerekir;
örneğin, bir maksimumda, bir minimumda, veya bir sıfır geçiş noktasında
başlamalıdır. Senkronizasyon, bir kısım test sinyalinin tarama sinyali ile bir
voltaj engeli (her maksimum veya katları için) üretecek şekilde
karıştırılmasıyla gerçekleştirilir. Bu engel taramayı başlatır. Böylece,
ekranda sürekli dalga görüntüsü oluşur.
Tipik bir laboratuvar kaydedicisi bir "servo (yardımcı)
sistem"e örnektir. Kaydedici, iki sinyali kıyaslayıp aradaki farkı sıfıra
indirecek şekilde mekanik ayarlama yapabilen bir null (sıfır) aletidir.
Bir laboratuvar kaydedicisinin
şematik diyagramı
Örnek olarak bir laboratuvar kaydedicisini inceleyelim. Kaydedilen
sinyal (Vx), bir referans sinyal (Vref) tarafından
beslenen potansiyometre çıkışı ile sürekli olarak kıyaslanır. Referans sinyal
bir veya daha fazla civa hücresi olabilir. Bu tür bir hücrenin potansiyeli
bataryanın yaşam süresi boyunca sabit kalır. Veya bunun yerine referans olarak,
düzeltilmiş ve bir Zener diodu ile kararlı hale getirilmiş bir AC sinyali de
kullanılabilir. Potansiyometre çıkışı ve Vx arasındaki herhangi bir
fark mekanik bir chopper ile 60 saykıllık bir AC akıma çevrilir; alınan sinyal
sonra yeteri derecede kuvvetlendirilerek küçük bir faz-hassas elektrik motorunu
döndürür. Motor mekanik olarak hem bir kaydedici kalemine hem de potansiyometre
kızağına bağlanmıştır. Motorun dönme yönü, potansiyometre ve Vx
arasındaki farkın sıfıra doğru azaldığı yöndedir, sıfırda motor durur.
Motorun yön kontrolünü anlayabilmek için, dönüşümlü bir AC
motorunun iki takım sarımı olduğunu belirtmek gerekir. Bunlar sabit (stator) ve
döner (rotor) sarımlardır. Bunlardan birine, örneğin rotora, 110 V ‘luk şehir
cereyanı bağlanarak sürekli dalgalanan bir magnetik alan oluşturulur. AC
amplifikatörünün çıkışı ise statorun sarımlarına beslenir. Burada oluşan
magnetik alan rotordaki alanla etkileşerek rotoru döndürür. Dönme yönü stator
akımının rotor akımına göre olan "faz"ına bağlıdır; stator akımının
fazı, Vx in Vref sinyalinden daha büyük veya küçük olmasına
göre 1800 değişir. Böylece kuvvetlendirilen fark sinyal servo
mekanizmayı (her iki yönden de) null konumuna çevirir.
Laboratuvar kaydedicilerin çoğunda, kağıt sabit bir hızla
hareket eder. Böylece, bir sinyalin zamanın fonksiyonu olarak değişimini
gösteren grafik elde edilir.
İyi kaliteli bir laboratuvar kaydedicisi birkaç mikro volta
kadar hassas bir kayıt yapabilir.
Digital cihazların çıkışı çoğu kez ondalık sayılar ve
harflerle görüntülenir, buna "alfasayısal" şekil denir. Yedi- parçalı
okuma aleti, şekilde görülen yedi parçadan uygun olanların ışıklanmasıyla
herhangi bir sayı veya rakamın oluşması ilkesine göre çalışır. Örneğin a, f, g,
c, ve d ‘nin ışıklanmasıyla 5 rakamı oluşur; a, d, e, ve f ‘nin ışıklanmasıyla
da C sayısı gözlenir.
Bir yedi-parçalı görüntü tablosundaki her parça ışık emitleyen bir diyottur (LED). Tipik bir LED, fosforla dopinglenmiş galyum arsenürden hazırlanmış bir pn bağlantısıdır. Yaklaştırıcı-gerilim altında, pn bağlantısı, bağlantı bölgesindeki azınlık taşıyıcıların yeniden birleşmesiyle kırmızı ışın yayar. Yedi parçanın her biri şifre çözücü lojik bir devreye bağlanarak gerekli zamanda aktiflenmesi sağlanmıştır. Yedi-parçalı sıvı kristalli görüntü birimleri (LCD) de vardır. Bunlarda, duvarları iletken bir film ile kaplanmış ince ve düz bir optik hücre içinde az miktarda bir sıvı kristal bulunur. Hücrenin bir bölgesine bir elektrik alanı uygulandığında sıvı kristaldeki moleküllerin dizilişi ve dolaysıyla kristalin optik görünüşü değişir.