Karbon-Karbon Kompozitler; Üretim Prosesler (production processes)

Karbon-karbon kompozitlerin üretiminde, fibrous preformun karbonize olabilecek organik bir sıvı ile impregnasyonu, veya bir karbon preformun pirolitik karbonla (kimyasal buhar depozisyon/infiltrasyon (CVD/CVI) ) yoğunlaştırılmasına dayanan değişik metotlar uygulanabilir.

Sıvı faz rotasında kullanılan matris fazlar iki grup altında toplanabilir:

·         Termoset reçineler (fenolik veya epoksi reçineler gibi).
·         Zift (kömür katranı veya petrol zifti). Kimyasal buhar depozisyon (CVD) tekniğinde matris olarak hidrokarbon gazlar (metan, etan, propan, v.s.) kullanılır.

Her iki metotta da başlangıç malzeme bir karbon preformdur; istenilen formda 3D (3-yönlü) veya MD (çok-yönlü) poröz karbon/grafit fiber preformlar veya karbon fiberlerle hazırlanan poröz karbon-karbon iskelet (UD, 2D veya 3D) yapı, matris (karbonlu) malzemeyle infiltre edilerek yoğunlaştırılır.

Şekil-13’de termoset reçine, zift ve hidrokarbon buharlarıyla yapılan ve sırasıyla, katı faz piroliz, sıvı faz piroliz ve buhar faz piroliz yöntemlerinin uygulandığı tipik üretim şemaları verilmiştir. Hazırlanan reçine veya zift bazlı kompozitlere, daha sonra reçine veya ziftin karbon matrise dönüşmesi için normal veya yüksek basınç (izostatik pres gibi) altında karbonizasyon prosesi (inert atmosferde 1000-1500°C’de ısıtılarak) uygulanır. Karbonizasyondan sonra karbon matriste porözite hemen hemen tamamlanır; bu poröz oluşum yoğunlaştırma prosesiyle giderilir. Yoğunlaştırma kademesinde porözitenin gerekli seviyelere indirilmesi için impregnasyon-karbonizasyon çevrimi (reçine veya ziftle), birkaç kez tekrarlanır.

Grafit matrisin oluşturulması için, tipik olarak son çevrimi takiben, inert bir atmosferde ve 2000-3100°C sıcaklıkta grafitizasyon işlemi uygulanır. Grafitleştirmenin yapıldığı ısı işlemleme prosesiyle amorf karbon kristalin grafite dönüştürülür. Grafitizasyon işlemiyle karbon-karbon kompozitin elastik modülü ve kuvveti yükselir. Fakat bu aşama pahalı olduğundan, impregnasyon-karbonizasyon çevrimi yerine, kimyasal buhar infiltrasyon (CVI) tekniği uygulanabilir; bu yöntemde, kompozite infiltre edilen karbonlu bir gaz parçalanarak karbona dönüşür.

CVI tekniği zaman alan bir prosestir; infiltrasyon-piroliz çevrimi, kompozit malzeme istenilen yoğunluğa erişinceye kadar birkaç kez (3-10) tekrarlanır. Karbonizasyon ve grafitizasyon işlemleri elde edilen son kompozitin özelliklerini etkiler.

Termoset reçine infiltrasyon metodunda başlangıç malzeme, kısmen kürlenmiş bir termoset reçinede karbon fiberlerin bulunduğu bir prepregdir. Prepreg tabakalarla ve vakum torbalı kalıplama prosesiyle önce bir laminat hazırlanır. Laminattaki reçine, inert bir atmosferde 800-1000 0C’de karbonlaştırılır. Karbonizasyon reaksiyonu sırasında uçucu maddeler ayrılacağından malzeme büzülür ve yoğunluğu düşer.


Şekil-13: Karbon-karbon kompozit prosesleri


Hızlı büzülme, yoğunluk düşmesi ve yüksek porözite oluşması tabakalar arasındaki laminasyonun bozulmasına neden olacağından karbonizasyonun yavaş yapılması gerekir. İnfiltrasyon-karbonizasyon prosesi birkaç kez tekrarlanarak kompozitin porözitesi düşünülür, yoğunluğu yükseltilir. Bu proseste karbon verimi, reçine tipine ve proses koşullarına bağlı olarak %50-70 arasındadır.

Zift infiltrasyon metodunda, kuru karbon fiber preform içine 1000 0C veya daha yüksek sıcaklıkta ve normal atmosferik basınçtan 2000 atm’e kadar basınçta bir izotropik veya mezomorfik zift infiltre edilir; infiltrasyon ve hemen karbonizasyon reaksiyonu gerçekleşir. Karbonizasyon atmosferik basınçta yapıldığında karbon verimi, izotropik ziftle %50-60 (ağ.), mezomorfik ziftle ise >%80 dolayındadır; basıncın yükseltilmesiyle karbon verimi de yükselir.

CVD prosesi, istenilen şekildeki kuru bir fiber preformun hazırlanmasıyla başlar. Preform, bir fırında ~0.07 atmosfer basınçta, bir hidrokarbon gazla (metan, etan, propan, …) ısıtılır.

Gaz termal olarak bozunurken pirolitik bir karbon tabaka meydana gelir ve sıcak preform yüzey üzerinde çökelir. İzotermal CVD prosesinde fırın sıcaklığı 1100 0C’de sabit tutulur. Preform yüzeyinde çökelen pirolitik karbon yüzeydeki ve yüzeye çok yakın olan alanlardaki gözenekleri kapatır, ancak iç kısımları dolduramaz. Bu aşamada preform yüzeyindeki karbon makineyle hafifçe alınarak infiltrasyon prosesi tekrarlanabilir. Preformun kalınlığı boyunca bir termal gradient (derece derece değişen) veya basınç gradient uygulandığında infiltrasyon daha başarılı olur. Termal gradient tekniğinde yüzeyin bir tarafı diğer tarafından daha yüksek sıcaklıkta tutulur; karbon infiltrasyon sıcak yüzeyden soğuk yüzeye doğru ilerler. Basınç gradient tekniğinde kalınlık boyunca bir basınç diferansiyeli yaratılır, bu basınç farkı hidrokarbon gazın preformdaki gözeneklere akmasını sağlar ve oralarda karbon kalıntısını bırakır.

CVD prosesiyle üretilen karbon-karbon kompozitlerin elastik modülü ve mekanik kuvveti, sıvı faz infiltrasyon tekniğiyle üretilenlere kıyasla daha yüksektir. Kimyasal buhar depozisyon (CVD) çok yavaş bir prosestir ve yoğun karbon-karbon kompozitlerin elde edilmesi uzun zaman alır.

Her iki metotla da (sıvı infiltrasyon veya CVD tekniği) elde edilen karbon karbon kompozitlerdeki amorf karbon, ısıtılarak grafitik karbona dönüştürülebilir. Grafitleştirme sıcaklığı 2100-3000 0C arasında olabilir. Grafitizasyonla kompozitin kuvveti ve modülü yükselir, kırılma dayanıklılığı uygulanan grafitizasyon sıcaklığına bağlı olarak değişir. Örneğin, zift bazlı bir matris için optimum sıcaklık 2750 0C’dir; bunun üstündeki sıcaklıklarda kompozitin kırılma dayanıklılığı düşer.

Üretilecek malzemenin istenilen yoğunluğa erişebilmesi için yoğunlaştırma yöntemine göre iki veya daha çok sayıda yoğunlaştırma çevrimi uygulanır; yüksek basınç (HIP) prosesinde impregnasyon çevrim sayısı daha azdır. Ara grafitleştirme olarak tanımlanan bir proseste, birkaç kez impregnasyon-normal basınç karbonizasyon çevrimi uygulanan kompozitler yüksek sıcaklık ısıl işlemlemeden geçirildikten sonra tekrar impregne edilirler. Bu ara yüksek sıcaklık uygulamasıyla yapının içindeki gözenekler açılarak sistem sonraki infiltrasyonlara hazırlanmış olur. Şekil-14’de yoğunlaştırma proseslerinin kıyaslaması verilmiştir.


Şekil-14: Karbon-karbon kompozitlerin yoğunlaştırma prosesleri


Sıvı İmpregnasyon Tekniği

Sıvı impregnasyon iki aşamalı bir metottur. Şekil-15’de görüldüğü gibi, ilk aşamada fiberler organik bir öncül maddeyle impregne edilerek prepreg olarak adlandırılan malzeme elde edilir.

İkinci aşama prepregdeki öncülün inert bir atmosferde karbonizasyon prosesiyle (650-1000 0C) karbonlu bir forma dönüştürülmesidir.

Üretilecek kompozitin uygulama alanına göre grafitleştirme (>2500 0C) prosesi de gerekli olabilir. Aşamaların uygulanmasına malzeme istenilen yoğunluğa ulaşıncaya kadar devam edilir.


Şekil-15: Sıvı impregnasyonla karbon karbon kompozit hazırlama akış diyagramı


Karbon fiberlerin karbonlaşabilen matris öncül maddelerle impregnasyon teknikleri fiber takviyeli plastikler için uygulanan yöntemlere benzer. Matris öncüle ve takviyenin tipine (süreksiz, lineer, planer, veya nD) bağlı olarak çeşitli metotlar kullanılabilir. Temelde uygulanan işlemler:

·         Sürekli fiberler bir matris öncülün çözeltisinden geçirilir.
·         Sıvı haldeki bir matris öncül vakum veya basınç yardımıyla fibrous yapı içine infiltre edilir.
·         Sandviç haldeki fiber/matris karışımı preslenir (sıcak).


a. Islak Sarma

Islak sarma, tek-yünlü (UD) karbon karbon kompozitlerin laboratuar boyutlarında hazırlanmasında uygulanan en yaygın tekniktir. Sürekli bir fiber demeti (bundle), sıvılaştırılmış matris öncülün bulunduğu bir banyodan geçirilerek impregne edilir ve sonra kontrol edilen gerilim altında bir mandrel üzerine sarılır. Sarma prosesi, seçilmiş olan impregnasyon koşullarına ve takviyenin tasarımına ve kullanılan sarma yoluna göre farklıdır. İmpregnasyon koşullarına bağlı olarak sarma ıslak (sarma sırasında impregnasyon) veya kuru (ön-impregne edilmiş kuru teyplerin sarılması) yapılabilir. Sarma prosesi impregne olmamış fiberlere de uygulanabilir, bu durumda impregnasyon sarma işleminden sonra yapılır (Şekil-16).

Sarma prosesleri kullanıldığında impregnasyon koşulları matris öncül maddeye göre değişir. Öncül madde, örneğin, polimerler ve bir plastifiyan, ergimiş zift, sıvı reçineler, zift karışımı, veya organik bir solventte çözünmüş reçine, veya emülsiyon halinde dağıtılmış ince partiküller olabilir. Bu aşamada kontrol edilmesi gereken iki temel faktör fiberlerin dizilişi ve matris öncülün homojen dağılımıdır.


Şekil-16: Islak sarma impregnasyon tekniği


İmpregnasyon prosesinden sonraki aşama kürleme ve/veya sıcak preslemedir (matris öncüle balı olarak), ve sonra karbonizasyon/ grafitizasyon aşamalarına geçilir. Bundan sonra poröziteyi düşüren ve son ürünün elde edilmesini sağlayan diğer prosesler (CVI) uygulanır.


b. Pultruzyon

Pultruzyon tekniğinde, bir öncül matrisin bulunduğu bir banyoda impregne edilmiş olan fiberler bir kalıbın bulunduğu sıcak bir bölüme gönderilir ve çekilerek istenilen şekilde formlanır. Kalıp boyunca çekme sırasında malzeme kısmen veya tamamen kürlenir (Şekil-17).


Şekil-17: Pultruzyon impregnasyon tekniği


c. Hand Lay-Up (Elle Yığma)

Fiberler, bir ‘çıkarıcı’ malzemeyle kaplanmış kalıp içine elle konulur, sıvı bir öncül maddeyle boyanarak veya püskürtülerek impregne edilir ve merdaneyle yayılır (Şekil-18). Merdanelenen malzeme sıkılaşır ve fiberin matris öncülle impregnasyonu etkinleşir, dağılım homojenleşir ve boşluklardaki hava dışarı çıkar. Fiberler rastgele matlar veya dokuma fabrik formda olabilir. İmpregne edilmiş fiber tabakalar, istenilen kalınlığa erişilinceye kadar istiflenir (lay-up). Sonra kararlı bir poröz yapı elde etmek için karbonizasyon işlemi uygulanır. İlave proseslerle malzemeye son yoğunluğu kazandırılır.


Şekil-18: Hand lay-up impregnasyon tekniği


d. İnjeksiyon Tekniği

Bu metot genellikle kuru sarma prosesiyle elde edilen karbon fiber preformların impregnasyonunda ve diğer tekniklerle üretilen kompozitlerin yoğunluğunu yükseltmede kullanılır. Preform sıvı öncül maddeye daldırılır, veya preformun gözenekleri, yüzey gerilimi, gravite, atmosferik basınç veya dış kuvvetlerle (gaz basıncı, santrifüj kuvvet, mekanik vibrasyon, v.s. gibi) öncül maddeyle doldurulur.

Bazı hallerde vakum da uygulanabilir. Prosesin kontrolü, preformdaki gözenek dağılımına ve matris öncülün reolojik özelliklerine bağlıdır (Şekil-19).


Şekil-19: İnjeksiyon impregnasyon tekniği


e. Sıcak Pres Kalıplama

Bu proses daha çok çift-yönlü (bidirectional) karbon karbon kompozitlerin elde edilmesinde uygulanır. Dokuma mat formdaki karbon biberler bir kalıba yığılır ve matris öncül toz maddeyle sandviç forma getirilir. Kalıp, matris öncül ve fiberler, matris öncül tamamen ergiyinceye kadar bir arada ısıtılır. Bu noktaya gelindiğinde mekanik basınç uygulanarak ergimiş öncülün matlar içine girerek etkin bir impregnasyon olması sağlanır (Şekil-20). Basınç uygulama sürecinde  sıkışmış hava ve öncül maddenin fazlası kalıp dışına atılır. İmpregne edilmiş malzeme soğutulur ve karbonizasyon işlem yapılır. İnfiltrasyon/karbonizasyon çevrimi, istenilen yoğunluğa erişinceye kadar tekrarlanır.


Şekil-20: Sıcak pres kalıplama impregnasyon tekniği


Kimyasal Buhar İnfiltrasyon (CVI) Prosesleri

Karbon karbon kompozitlerin üretiminde, infiltrasyon homojenliğinin iyi olması ve matris mikroyapının kontrol edilebilmesi nedeniyle klasik izotermal ve izobarik prosesler kullanılır. Bu proseslerdeki önemli sıkıntı düşük difüzyon sabiti nedeniyle infiltrasyon hızının çok düşük olmasıdır. Örneğin, CVI izotermal proseste depozisyon hızı 0.1-0.2 mm/saattir. Termal gradient-forslu akışta (F-CVI) bu değer 3 mm/saate çıkarken, termal gradient CVI’de (TG-CVI) 50 mm/saattir. Temel kimyasal buhar infiltrasyon (CVI) metotları arasında izotermal/izobarik (I-CVI), termal gradient (TG-CVI), termal gradient-forslu akış (F-CVI), basınç pulslu (P-CVI) ve hızlı CVI metotları sayılabilir (Şekil-21).

İzotermal/İzobarik CVI (I-CVI): I-CVI prosesinde preform, ‘sıcak-duvarlı’ bir depozisyon odacığının izotermal bölgesinde tutulur. Öncül gazlar (sabit basınçta) preformu sararak sabit bir sıcaklıkta tutar ve difüzyon yoluyla preforma girer. I-CVI difüzyon hızının düşük olması nedeniyle yavaş bir prosestir. (Şekil-21 a).

Termal Gradient CVI (TG-CVI): Bu proseste preform kalınlığı boyunca bir sıcaklık gradientinde (derece derece değişen) tutulur. Öncül gaz preforma daha soğuk yüzeyden başlayarak sıcak iç bölgeler boyunca difüzlenir. Kimyasal reaksiyonlar yüksek sıcaklıklarda daha fazla olduğundan sıcak iç bölgelerde öncül gaz çoğu zaman parçalanır. (Şekil-21-b,c).

Termal Gradient-Forslu Akış CVI (F-CVI): Bu metotta hem sıcaklık gradient ve hem de forslu akışın (basınç gradient) etkisi bir araya getirilmiş; dolayısıyla gaz öncünün infiltrasyonu yükseltilmiş, proses süresi kısaltılmıştır. F-CVI prosesi iki farklı şekilde uygulanır, izotermal radyant ısıtmalı forslu akış CVI (Şekil-21 e) ve gözenekler boyunca invers (ters) termal gradientin uygulandığı termal radyant ısıtmalı forslu akış CVI (Şekil-21 f).

Basınç Pulslu CVI (P-CVI): Mikrometre (hatta nanometre) skalada arayüz veya matris oluşturulabilen CVI prosesidir. Bu proseste ortamdaki öncül gaz basıncı hızla değişir. Her çevrimde basınç değişmesi birçok kez tekrarlanır. Bir basınç değişikliği çevrimi, reaktör kabının boşaltılması ve reaksiyon gazlarıyla doldurulmasını kapsar.

Basınç gradient ve forslu akışta izotermal veya termal gradient koşulları altındaki çalışmalarda gaz hidrodinamiğinin kontrol altında tutabildiği çeşitli reaktörler dizayn edilmiştir. Özellikle forslu akış termal gradient CVI prosesi için geliştirilmiş bir proses şeması şekil-22 a’da gösterilmiştir.


Şekil-21: Temel kimyasal buhar infiltrasyon (CVI) metotlarının prensipleri

Hızlı CVI Metotları: İki hızlı CVI yoğunlaştırma metodu vardır. Birincisi, infiltrasyonun poröz fiber preformun sıvı haldeki öncül malzemeye daldırılarak yapıldığı ‘kaynar film’ tekniğidir (Şekil-21 d). İkinci hızlı metot ‘buhar faz yoğunlaştırma’ yöntemidir; poröz preform bir fırına konarak izotermal olarak bir dış kaynak (grafit) tarafından ısıtılır; preform ve grafit arasından forsla öncül gaz geçirilir.

Sıvı rezervuara bağlı olarak hızlı buhar faz yoğunlaştırma ve kaynar film tekniği için benzer silindirik geometrilerde iki tip reaktör geliştirilmiştir (Şekil-22 b). Her iki teknik de çok verimlidir; forslu akış metodu için tek bir yoğunlaştırma (birkaç saat) yeteli olur.


Şekil-22: (a): Forslu CVI proseste kullanılan reaktör ve preformun, (b) direnç ısıtmalı kaynar film tekniği laboratuar reaktörünün, şematik diyagramları


Şekil-23: Tipik karbon karbon kompozitlerin (CCC) SEM görüntüleri