Optik çevirme dağılımı ve dairesel dikroizm, her ikisi de,
dairesel polarize ışının optikce aktif taneciklerle etkileşimine dayanır.
Birinci yöntem bir bileşiğin moleküler çevirmesinin dalga boyuna bağımlılığını
ölçer. Herhangi bir dalga boyundaki optik çevirme, bir maddenin d ve l dairesel
polarize ışın için gösterdiği refraktif indeks farkına, yani "dairesel
aralık" (nl –nd)ye bağlıdır. Bu değer dalga boyunun
fonksiyonu olarak özel bir şekilde değişir. Tersine, optikçe aktif bir
bileşiğin bu iki tip dairesel polarize ışık için gösterdiği molar
absorbtiviteler farklıdır; dairesel dikroizm ise bu gerçeğe dayanır. Burada (el-ed)'nin
dalga boyuna bağımlılığı incelenir, el
ve ed,
l ve d için molar absorbtivitelerdir.
Molar absorbtivitelerin eşit olmadığı ilk defa 1895'de
A.Cotton tarafından bulunmuştur; absorbtivite ve refraktif indek farkları
arasındaki tüm karmaşık ilişkiler "Cotton etkisi" adı ile bilinir.
Cotton çalışmalarında görünür bölgede absorbsiyon yapan
potasyum krom tartarat çözeltisi kullanmıştır. Çalışmalar sağ dairesel polarize
ışının sadece kırılmaya uğramakla kalmayıp, aynı zamanda sol dairesel polarize
ışından farklı bir miktarda absorblandığını da göstermiştir; yani ed ¹ el
dir. Aynı zamanda, bir absorbsiyon maksimumunum bölgesinde demetlerin
absorbtiviteleri farkı (el - ed) de olduğu kadar, optik çevirme
(nl –nd)de de değişiklikler gözlenmiştir (Şekil-1). Bir
madde için (nl –nd) eğrisinin, polarize olmamış ışığın
dalga boyuna bağlı refraktif indeks eğrilerinin şekline benzemesi önemlidir;
burada da absorbsiyon bölgesin içinde refraktif indekste önemli değişmeler olur
(anormal dağıtma).
Şekil-1: Cotton etkisi
Optik Çevirme Dağılım
Eğrileri
Bir optik dağılım eğrisi, dalga boyunun fonksiyonu olarak öz
veya moleküller çevirmeyi gösterir. İki tip eğri elde edilebilir. Birincisi, [a] nın sadece dalga boyu ile derece derece
değiştiği normal dağılımdır. İkinci tipte absorbsiyon pikinin yakınında anormal
dağılım gözlenir. Eğer bir pik diğerlerinden ayrılırsa dağılım eğrisinin
anormal kısmı Şekil-1'deki (nl –nd) ile işaretlenen
eğrinin görünümünü alır. Eğride görüldüğü gibi döndürme hızla bir maksimuma
(veya min.) gelir, yön değiştirerek bir minimuma (veya maks.) geçer ve sonra
normal dağılıma uygun değerlere ulaşır. Bunun nedeni çevirmenin işaretinin
değişmesidir (Şekil-1).
Şekil-2: (+) Kamfot tritiyonun
optik çevirme dağılım eğrileri
Moleküllerin çok sayıda absorbsiyon pikleri varsa anormal
dağıtma bölgelerinin üst üste düşmesiyle, Şekil-2'deki gibi, karmaşık optik
dağıtma eğrileri elde edilir. Referans olarak bileşiğin ultraviyole absorbsiyon
spektrumundan da yararlanılabilir.
Dairesel Dikroizm
Eğrileri
Dairesel dikroizmde düzlem polarize bir demetin dairesel
bileşenlerinden biri diğerinden daha fazla absorblanır. Bu absorbsiyon farkı,
düzlem-polarize demeti eliptik (oval) polarize demete döndürür. Şekil-3'deki
şema, bir ortam tarafından farklı miktarlarda absorblandıktan sonra çıkan ve
eşit genlikte olmayan iki dairesel bileşenin eliptik bir yol izleyen bir demet
şeklinde birleşmesini göstermektedir. ne > nd
olduğundan, orijinal demetin bileşeni d bileşeninden daha fazla geciktirilir;
diğer taraftan d bileşeninin genliği, molar absorbtivitesi daha büyük olduğu
varsayıldığından, l bileşeninden daha küçüktür; yani ed > el
dir.
Şekil-3: ed > el
ve nl > nd olan bir ortamdan çıktıktan sonra eliptik
polarize olan ışın
Çevirme açısı a,
çıkan eliptik demetin büyük ekseni ile gelen demetin polarizasyon düzlemi
arasındaki açıdır. "Eliptiklik" q
açısı ile verilir; tanjant q, eliptik
yolun küçük ekseninin büyük eksenine oranıdır, yani OB/OA dır.
Eliptiklik, yaklaşık olarak aşağıdaki eşitlikle verilir.
kl ve kd, dairesel polarize l ve d
ışınının absorbsiyon katsayılarıdır ve q
radyan cinsinden ifade edilir. (kl – kd) miktarına
"dairesel dikroizm" denir. Moleküler eliptiklik [q] şeklinde gösterilir ve
eşitliği ile tarif edilir. Burada [q] nun birimi derece-cm2/desimol dür, el ve ed dairesel bileşenlerin molor absorbtivitelerini
gösterir.
Dairesel dikroizm eğrileri [q]
ve dalga boyuna göre çizilir. el
ve ed nin relatif büyüklüklerine
bağlı olarak [q] negatif veya positif
olabilir. Şekil-2'deki kesikli eğri tipik bir örnektir.
Cihaz
Optik Çevirme
Dağılımı
Ultraviyole ve görünür ışık bölgelerinde, doğrudan, optik
çevirme dağılım eğrilerini veren çeşitli spektropolarimetreler
geliştirilmiştir. Bu cihazlarda, uygun bir monokromatörden gelen ışın bir
polarizör, örnek, ve bir analizörden geçerek fotomultiplier bir tüple
(dedektör) algılanır. Dedektörden çıkan sinyal yükseltilir, sonra, örneğin
yaptığı çevirmeyi dengeleyecek şekilde analizörün ve kaydedici kalemin konumunu
ayarlamada kullanılır. Gözle ayarlanan polarimetrelerde olduğu gibi, analizörün
sıfırlama konumunu belirleyen en iyi yol, yarım-gölge yöntemidir. Bazı tip
cihazlarda polarizör düşük frekansta küçük bir açıyla salınır. Dedektörün
amplifier sistemi oluşan ac sinyalini algılar ve sinyal, sıfırlama noktası
civarında simetrik oluncaya kadar analizörü ayarlar. Başka bir tip
spektropolarimetre-lerde, iki takım polarizöranalizör prizmalı, çift-ışın
demetli spektrometreler kullanılır. İki analizör birbirinden birkaç derece
farklı olacak şekilde dengelenir, ve her iki demetde örnekden geçirilir. İki
demetin güçleri arsındaki oran elektronik olarak kıyaslanır, örneğin
çevirmesini belirleyen bir ölçme alınır.
Dairesel Dikroizm
Normal bir spektrometre moleküler eliptikliği ölçebilecek
şekilde kullanılabilir. Beer kanunundan, [q]
= 3305 (el - ed) eşitliği aşağıdaki şekilde
yazılabilir.
Pl0 ve Pd0, dairesel polarize l
demetinin, uzunluğu b olan ve c molar konsantrasyon örnek içeren çözeltiden
geçmeden önce ve geçtikten sonraki gücünü gösterir. Pd ve Pd0 ‘da d ışını için aynı
anlamdaki güçleri gösterir. Pd0
= Pl0 olduğunda,
eşitlik aşağıdaki şekli alır.
Buna göre, moleküler eliptiklik, gelen l ve d dairesel
polarize demetlerin aynı şiddette olması halinde, geçen iki demetin güçlerinin
kıyaslanmasıyla, elde edilebilir.
Bu eşitliğin herhangi bir spektrofotometreyle kullanılabilmesi
için, d ve l dairesel polarize ışın veren bir alete gereksinim vardır. Dairesel
polarize ışın düzlem polarize ışının anisotropik bir kristalden geçirilmesiyle
elde edilir. (kristal, olağanüstü ve sıradan ışınlar 1/4 dalga boyu faz dışında
olacak kalınlıktadır). Tek-demetli bir spektrometre ile dairesel dikroizmin
ölçülmesi için, enstrumanın hücre bölümüne polarizörden sonra bir
dörttebir-dalga levhası konulur, levha ± 450 dönebilmelidir. Örnek
hücresi levha ile dedektör arasına yerleştirilir; d dairesel ışının elde
edildiği levha konumunda cihaz %100 geçirgenliğe veya sıfır absorbansa
ayarlanır. Sonra levha 900 döndürülür; örneğin log (Pd/Pl)
bağıntısını karşılayan absorbans değeri okunur. Çok geniş bir spektral aralık
için değişik kalınlıklarda birkaç levhaya gereksinim olabilir.
Dairesel polarize ışın elde etmek için başka yöntemler de
vardır. Bunlardan biri "Fresnel eşkenar dörtgeni" dir ve bir
çift-demetli spektrometrede adaptör olarak kullanılır (Şekil-4). Polarize bir
demet bu alette iç yansımaya uğrayarak dik birleşenlerinden biri diğerine göre
geciktirilir. Geciktirilme derecesi ortamın refraktif indeksine, yansıyan
demetin geliş açısına, ve yansıma sayısına bağlıdır. Bu değişkenlerin
ayarlanmasıyla 1/4-dalga gecikmesi ve böylece polarizasyon gerçekleştirilebilir.
Şekil-4'de çift demetli bir spektrofotometrenin örnek
bölmesindeki Fresnel eşkenar dörtgeni görülmektedir, aynı parça referans
kısmına da konulmuştur. Parçalar birinden d ışını diğerinden l ışını çıkacak
şekilde ayarlanmıştır. Bu iki demet örneğin bulunduğu eşit iki hücreden geçer
ve sonra relatif güçleri fotometrik olarak kıyaslanır.
Şekil-4: Dairesel polarize ışın
üretiminde kullanılan
spektrofotometre adaptörü
Optik Çevirme
Dağılımı ve Dairesel Dikroizm Uygulamaları
Optik çevirme dağılımı ve dairesel dikroizm çalışmaları ile
optik aktif bileşiklerin ultraviole spektrada elde edilemeyen spektral
detayları bulunur. Şekil-2'nin alt kısmındaki absorbsiyon spektrumda, üst üste
düşmüş ve açıklanması çok zor bir grup pik vardır. Oysa optik aktif grupların
moleküler çevirme ve eliptiklik eğrileri daha kolay tanımlanır ve detaylı
bilgiler verir.
Optik çevirme dağılım eğrileri iki önemli alanda yapısal
analizde kullanılır:
·
amino asidler, polipeptidler, ve proteinler; ve
·
steroidler, terpenler, ve antibiyotikler gibi,
karmaşık doğal maddeler
Bu tip çalışmalar yapısı bilinen maddelerden yararlanılarak
yapılır. Eğrilerden halkaya bağlı açısal substitüentlerin konfigürasyonları
keton gruplarının yerleri, optikçe aktif bir kromofora benzer bir etki yapan
sübstitüentlerin konformasyonel analizleri, protein helikslerinin sarım
dereceleri, ve amino asitlerdeki sübstitüsyon tipiyle ilgili bilgiler alınır.
Dairesel dikroizm uygulamaları optik çevirme dağılımına göre
daha az gelişmiştir; oysa yöntem, metal-ligand kompleksleri, organik ve
biyolojik sistemler hakkında daha fazla ve yararlı bilgiler verir.