Atomik Emisyon Spektroskopi (atomic emission spectroscopy)

Atomik emisyon spektroskopisi (aynı zamanda alev emisyon spektroskopisi veya alev fotometresi de denir) elementel analizlerde çok kullanılır. En yaygın kullanım yerleri, özellikle biyolojik sıvılar ve kültürlerde sodyum, potasyum, lityum, ve kalsiyum analizleridir. Kolaylığı, sürati ve kısmen de olsa girişim etkilerinin azlığı nedeniyle alev emisyon yöntemi tercih edilir. Periyodik sistemdeki elementlerin yarıya yakını bu yöntemle (farklı hassasiyetlerde) analiz edilebilirler. Bu da alev emisyon spektrofotometresinin analizlerde kullanılan en önemli cihazlardan biri olduğunu gösterir.

1. Cihazlar: Alev emisyonu çalışmalarında kullanılan cihazlar, alev absorpsiyonu cihazlarına benzer, aradaki fark emisyonda alevin ışın kaynağı olmasıdır; bu nedenle oyuk katot lambası ve choppere gerek yoktur. Modern cihazların çoğu emisyon veya absorpsiyon analizlerinde kullanılabilecek şekilde dizayn edilmişlerdir. Atomik emisyon analizlerinin çoğunda önceleri türbülent akışlı bekler kullanılırdı. Yeni cihazlardaki bekler çoğunlukla laminar akışlıdır.

Spektrofotometreler: Rutin olmayan analizlerde ayırma gücü ~0.5 A0 olan kaydedicili bir UV-görünür spektrofotometre uygundur.

Fotometreler: Alkali ve toprak-alkali metallerin rutin analizleri için basit filtreli fotometreler yeterlidir. Diğer metallerin çoğunun uyarılması düşük-sıcaklıklı alev kullanılarak önlenir. İstenilen emisyon hattı cam veya girişim filtreler ile ayrılır.

Bazı cihaz imalatçıları kan serumu ve diğer biyolojik örneklerde NA, K ve Lİ analizlerinde kullanılan alev fotometreleri yapmaktadırlar. Bu cihazlarda alevden gelen ışın yaklaşık olarak eşit güçlerde üç kısma ayrılır. Bunlardan her biri, bir girişim filtresi (bu filtre elementlerden birinin emisyon hattını geçirirken diğer ikisine ait olanları absorblar), foto tüpü ve bir amplifieri bulunan ayrı birer fotometrik sisteme girer. Sistemlerin çıkışları ayrı ayrı ölçülebilir. Analizlerde Li çoğunlukla bir iç standard olarak kullanılır. Bu amaçla her standard ve örneğe sabit miktarda Li konur. Na ve Li transdüseri ile K ve Li transduserinin çıkış sinyallerinin oranları analitik parametrelerdir. Böyle bir sistemin doğruluğu oldukça yüksektir. Çünkü üç hattın şiddetleri alev sıcaklığı, yakıt akış hızları ve taban ışınları gibi analitik değişkenlerden aynı derecede etkilenirler. Böyle bir çalışma örnekte Li elementi bulunmadığı halde yapılabilir.

Otomatik Alev Fotometreler: Kliniklerdeki tam otomatik fotometrelerde dönen bir örnek tablası vardır ve örnek buradan sırayla alınır, protein ve asılı taneciklerin ayrılması için diyaliz edilir, Li standardıyla seyreltilir ve aleve püskürtülür. Örnek ve kimyasal maddelerin taşınması bir döner-tip pompa ile yapılır. Örnekler hava kabarcıklarından yararlanılarak birbirinden ayrılır. Sonuçlar bir kağıt şerit üzerine kaydedilir. Her 9 örnekten sonra otomatik olarak kalibrasyon işlemi tekrarlanır.

2. Çok Sayıda Elementin Hızlı Analizinde Kullanılan Cihazlar: 1970'li yıllarda bir örnek içindeki bir kaç elementi ardışık (ardarda) veya eşzamanlı analiz eden cihazların geliştirilmesi üzerinde yoğun çalışmalar başlatılmıştır. Bunlardan biri de Na va K analizinde kullanılan basit bir fotometredir. Çalışmalar bilgisayar kontrollü monokromatörler üzerinde yoğunlaştırılarak, çeşitli elementlerin piklerini tanımlayan dalga boylarındaki ışın gücünün ardarda ölçülmesi gerçekleştirilmiştir. Bu tip cihazlarda bir pikden diğerine geçiş için iki-üç saniye gibi çok kısa bir süre yeterli olabilmektedir. Böylece bir dakika içinde 10 kadar elementin konsantrasyonu tayin edilebilir. Bu tip cihazlar üç alev yöntemiyle de çalışabilir. Emisyon yöntemi, kaynağa gereksinim olmadığından diğerlerine tercih edilir.

"Eşzamanlı", çok sayıda element analizlerinin yapıldığı alev emisyon yöntemlerinde optik çok-kanallı analizörler kullanılır. Örneğin, her hangi bir grating monokromatör slitinin bulunduğu optik düzlem üzerine bir slikon diod vidicon tüp konur. Tüp yüzeyinin çapı, 20 nm'lik ışın bandını izleyebilecek büyüklüktedir; tüpün monokromatör merkez düzlemi boyunca yerleştirilmesiyle spektrumun 20 nm'lik (ayırma gücü ~0.14 nm) çeşitli bandları gözlenebilir. Şekil-15 de, 388.6-408.8 nm dalga boyu aralığında emİsyon pikleri bulunan 8 elementin eşzamanlı spektrumu görülmektedir. Uyarıcı azot oksit/ asetilen alevidir. Bu 8 analizin verileri yarım dakikadan daha az bir sürede alınmıştır, relatif hassasiyet %5 dolaylarındadır. (Relatif güç: bağıl yayım şiddetini belirtir.)


Şekil-15: Çok elementli alev emisyon spektrumu; 388.6-408.6 nm aralığında


3. Girişimler: Alev emisyon spektroskopisinde karşılaşılan girişimlerler, atomik absorpsiyondaki nedenlerden kaynaklanır; ancak şiddetleri birbirinden farklıdır.

Spektral Hat Girişimi (Engellemesi): İki atomik absorpsiyon pikinin üst üste düşmesi (bu durumda birbirini engellerler) sadece piklerin dalga boyları arasında 0.1 A kadar küçük bir farklılık olması halinde gözlenir; böyle bir durumla ise nadiren karşılaşılır. Burada spektral seçicilik, monokromatörün yüksek ayırma gücünden çok, kaynağın verdiği dar hat özelliğinin bir sonucudur. Oysa atomik emisyon spektroskopide seçicilik tümüyle monokromatöre bağlıdır.


Şekil-16: 600 ppm Fe, 600 ppm Ni ve 200 ppm Cr içeren bir örneğin kısmi oksihidrojen alev emisyon spektrumu


Bu nedenle de piklerin üst üste düşmesiyle doğan engelleme atomik emisyonda daha büyüktür. Şekil-16'da bazı ayrılmamış piklerin bulunduğunun ve bu elementlerden herhangi birinin analizinde spektral girişim ile karşılaşılabileceğinin bilinmesi gerekir.

Band Engellemesi; Zemin (Background)) Düzeltmesi: Emisyon hatları çoğunlukla, örnek, yakıt, veya oksitleyiciden oluşan oksitler veya diğer moleküler tanecikler tarafından emitlenen bandlar üzerine düşerler. Şekil-17’de görüldüğü gibi band emisyonu için, analit pikinin başladığı ve bittiği iki ucunda, bir kaç angström birimlik bölgede zemin düzeltmesi yapılır. Kaydedicisi bulunmayan cihazlarda ise pikin iki ucunda ölçme yapılması yeterlidir. Bu iki değerin ortalaması alınarak toplam pik yüksekliğinden çıkarılır.


Şekil-17: Doğal salamuranın alev emisyon spektrumu; zemin (taban) düzeltmesi yöntemi uygulanmıştır


Kimyasal Girişimler (Engellemeler): Alev emisyonu çalışmalarında karşılaşılan kimyasal girişimler, alev absorpsiyonu yöntemlerinde karşılaşılanlarla aynıdır. Alev sıcaklığının bilinçli olarak seçilmesi ve koruyucu, uzaklaştırıcı, ve iyonizasyon önleyiciler kullanılarak bu sorunlardan kurtulunmaya çalışılır.

Öz Soğurma (Kendini - Absorblama): Bir alevin merkezi dış çevresinden daha sıcaktır; bu nedenle merkezde oluşan atomlar, yüksek konsantrasyonda uyarılmamış atomlar içeren daha soğuk bir bölge ile çevrilmişlerdir; sonuçta soğuk tabakadaki atomlar resonans dalga boylarını absorblarlar (öz soğurma). Emisyon hattının Doppler genişlemesi, buna karşı gelen resonans absorpsiyon hattının genişlemesinden daha büyük olur, yine de tanecikler daha sıcak-emisyon bölgesinde, daha hızlı hareket ederler. Böylece, öz soğurma, bir hattın merkezini kenarlarına kıyasla daha fazla değiştirir. En şiddetli halde ise merkez, kenarlardan daha az şiddette olur, hatta kaybolabilir; sonuçta emisyon maksimumu kendini-çevirerek iki pik oluşur. Şekil-18'kendi kendini absorpsiyon ve kendini-çevirme olayını göstermektedir.

Öz soğurma çoğunlukla analitin konsantrasyonunun yüksek olması durumunda ortaya çıkar. Bu gibi hallerde analiz için resonans olmayan hatlar kullanılır; çünkü bu hatlar aynı etkiye uğramazlar.

Öz soğurma ve iyonizasyon, bazan üç bölgeli S şeklinde emisyon kalibrasyon eğrileri verirler. Potasyumun orta derecelerdeki konsantrasyonlarında, ışının şiddeti ile konsantrasyon arasında doğrusal bir ilişki gözlenir (Şekil-19). Düşük konsantrasyonlarda doğrunun hafifçe eğilmesi alevdeki iyonizasyon derecesinin artmasından kaynaklanır. Diğer taraftan, yüksek konsantrasyonlarda doğrudan negatif bir sapma gözlenir ki bu durum da kendi kendini absorblama özelliğinden dolayıdır.


Şekil-18: A, yüksek konsantrasyonda Mg (200 mg) bulunduğunda ters dönme, B 100 mg Mg’un normal spektrumu


Şekil-19: Potasyumun kalibrasyon  eğrisinde iyonizasyon ve kendi kendini absorblamanın etkileri


4. Analitik Yöntemler: Alev emisyon spektroskopide uygulanan analitik yöntemler, daha önce görülen atomik absorpsiyon uygulamalarına benzer. Bunda da hem kalibrasyon eğrileri, hem de standart katma yöntemleri kullanılır. Ayrıca alevdeki değişiklikleri giderebilmek için iç standartlar da kullanılabilir.

5. Atomik Emisyon ve Atomik Absorpsiyon Yöntemlerinin Kıyaslanması: Çok geniş bir kullanım alanı olan bu iki alev yönteminin avantaj ve dezavantajları aşağıda sıralanmıştır. Kıyaslamalar, çok sayıda elementin analiz edildiği çok maksatlı spektrofotometreler için geçerlidir.

1. Cihazlar: Emisyon yöntemiyle çalışan cihazların en önemli avantajı alevin kaynak görevi yapmasıdır. Tersine, absorpsiyonda her element (veya bir grup element)  için özel bir lamba gerekir. Diğer taraftan, bir absorpsiyon cihazının monokromatörünün çok üstün kalitede olmasına gerek yoktur, çünkü yüksek seçicilik, oyuk (hallow) katot lambasından çıkan dar hatlarla sağlanır.

2. Operatörün Yeteneği : Emisyon yöntemlerinde dalga boyu, örneğin alevin neresinde bulunması gerektiği, ve yakıt/oksitleyici oranı gibi kritik ayarların önemi nedeniyle operatör yeteneği önemli bir faktördür.

3. Zemin Düzeltmesi: Örnekteki maddelerden kaynaklanan band spektralarını gidermek için uygulanan zemin düzeltmesi işlemi emisyon yöntemlerinde daha kolay ve daha doğru olarak yapılabilir.

4. Duyarlık ve Doğruluk :Deneyimli operatörlerin çalışmalarında her iki yöntemin de hassasiyet ve doğruluğu aynıdır (%± 0.5-1). Operatörün deneyiminin azsa atomik absorpsiyon yönteminde başarı daha yüksek olur.

5. Girişimler: İki yöntemde de benzer kimyasal girişimlerle karşılaşılır. Atomik absorpsiyonda spektral hat girişimleri daha azdır. Emisyonda bu tip girişimlerin daha fazla olmasına karşın, bunların kolayca yok edilebilmeleri mümkündür.  Spektral band girişimleri zemin düzeltmesi ile giderilebilir.

6. Tayin Sınırları: Tablo-5'de iki yöntemin tayin edilebileceği elementler ve duyarlıkları gösterilmiştir.


Tablo-5: Alev Absorpsiyonu ve Alev Emisyonu Yöntemlerinde Çeşitli Elementler İçin Tayin Sınırlarının Kıyaslaması

Alev Absorpsiyonu
daha duyar
Duyarlılıklar
aynı
Alev
daha duyar
Al, Ba, Ca, Eu, Ga, Ho, In, K, La, Li, Lu, Na, Nd, Pr, Rb, Re, Ru, Sm, Sr, Tb, Tl, Tm, W, Yb
Cr, Cu, Dy, Er, Gd, Ge, Mn, Mo, Nb, Pd, Rh, Sc, Ta, Ti, V, Y, Zr
Ag, As, Au, B, Be, Bi, Cd, Co, Fe, Hg, Ir, Mg, Ni, Pb, Pt, Sb, Se, Si, Sn, Te, Zn


GERİ (enstrümantal analiz)