IR Absorpsiyon Spektroskopisi; Uygulamalar (applications)

Organik fonksiyonel grupların (CO, CH3 , C≡≡C gibi) IR ışını absorbladıkları yaklaşık frekanslar, atomların kütleleri ve aralarındaki bağın sabiti ile hesaplanabilir. Bunlara, (moleküldeki herhangi bir fonksiyonel grubun varlığını veya yokluğunu saptamaya olanak veren) "grup frekansları" denir ve gruptaki atomlardan birinin veya her ikisinin birden diğer titreşimlerden etkilenmesiyle değişebilir. Ancak bu tür etkileşimler çoğu kez zayıf olduğundan, bir fonksiyonel grubun absorbsiyon pikinin bulunabileceği bir tek frekans yerine frekans aralığından söz edilir.

Çeşitli fonksiyonel grupların absorblandıkları frekans aralıkları "ilişki çizelgeleri" şeklinde bir araya toplanarak kolay yararlanabilir bir şekle getirilmiştir. İlişki çizelgeleri bir molekülde hangi fonksiyonel grupların olabileceği konusunda tahmin yapmayı sağlar. Çizelgeler tanımlama işleminde başlangıç noktası olarak iyi birer yardımcıdırlar. Aşağıda bazı örnekler verilmiştir.



Bir bileşiğin yapısının saptanması veya tanımlanmasında sadece ilişki çizelgesi kullanılarak başarılı olmak çoğu kez olanaksızdır. Çünkü, grup frekansların birbiri üzerine düşmesi, örneğin fiziksel durumundan oluşan spektral farklılıklar (örnek çözelti, mull, pellet, v.s. gibi hallerde olabilir), ve cihazın çalışma koşulları gibi nedenlerle ilişki çizelgeleri tam tanımlamada yetersiz kalır. Grup frekansları değerlendirilirken spektrumun tümü dikkate alınmalıdır, sadece birkaç bölümün incelenmesi yeterli olmaz. Tüm bölgeler incelendikten sonra, spektrumun bir bölgesi üzerinde daha hassas çalışmalar yapılır.


Bazı Organik Grupların Frekans Aralıkları

Özet olarak ilişki çizelgelerinin daha sonraki ve hassas çalışmalara yol gösteren bir kılavuz görevi yaptığı söylenebilir. Fonksiyonel grupların absorbsiyon özelliklerini detayları ile tanımlayan çok iyi hazırlanmış monograflar vardır. Bu özelliklerin ve diğer fiziksel özelliklerin beraberce yorumlanmasıyla bir örneğin kesin olarak tanımlanması yapılabilir. IR, kütle, NMR ve elementel analiz gibi diğer yöntemlerle bağlantılı olarak çalışıldığında, bir maddenin tanımlanması daha da kolaylaşır.

Bir organik bileşiğin infrared teknikle tanımlanmasında spektrumun belirli bölgeleri, bilinen grup frekanslarının varlığı ve yokluğunun saptanabilmesi için sistematik olarak incelenir. Önemli bölgelerden bazıları aşağıda kısaca açıklanmıştır.


1. O-H , N-H, C-H Gerilme Bölgesi: 4000-2500 cm-1


Bu bölgede kuvvetli absorbsiyon piklerinin görülmesi, çoğunlukla hidrojen ve diğer bir atom arasındaki gerilme titreşiminden kaynaklanır. Hidrojen atomu bağlı bulunduğu diğer atoma göre çok hafif olduğundan hareket büyükçedir; bunun sonucu olarak da absorbsiyon, molekülün hareketsizliğinden etkilenmez. Ayrıca, hidrojen gerilme frekansının diğer kimyasal bağlara göre daha yüksek olması, bu titreşimin diğer titreşimlerle etkileşimini azaltır.

O¾H ve N¾H gerilme titreşimleri, 3700-3100 cm-1 bölgesindeki absorbsiyon pikleriyle tanımlanır. O¾H 'a ait olan pikler daha yüksek dalga sayısında bulunma eğilimindedir. O¾H bantları daha geniştir ve sadece seyreltik, polar olmayan çözeltilerde gözlenebilir. Hidrojen bağı oluşumu piklerin genişlemesine neden olur ve daha düşük dalga sayısına kaydırır.

Alifatik C¾H titreşimleri 3000-2850 cm-1 aralığındaki bölgede bulunur. Bu bileşiklerin çoğunda kuvvetli bir pik verebilecek kadar çok sayıda C¾H bağları vardır. C¾H bağının kuvvetini etkileyebilecek herhangi bir yapısal durum, pikin maksimumunu kaydırır. Örneğin, Cl¾C¾H grubundaki C¾H bandı 3000 cm-1 de çıkar. Oysa asetilenik C¾H bağı daha kuvvetlidir ve 3300 cm-1'in üstünde bulunur.


Örnek. 1
O-H gerilme: Sikloheksanol (alkol)

Örnek. 2
O-H gerilme: Bütanoik asit (karboksilik asit)

Örnek. 3
N-H gerilme: N-etil benzenamin (sekonder amin)

Örnek. 4
N-H gerilme: 3-Metilbenzenamin (primer amin, aromatik)

Örnek. 5
C-H gerilme: Heksan (alkan)

  • CH3 grubu C-H eğilme (asimetrik)           ~ 1460 cm-1
  • CH3 grubu C-H eğilme (simetrik)             ~ 1375 cm-1


2. CºN ve CºC Üçlü-Bağ Gerilme Bölgesi, 2500-2000 cm-1


Bu spektral bölgede sınırlı sayıda grubun absorbsiyonu vardır ve bu nedenle de tanınması oldukça kolaydır.

Üçlü-bağ gerilmesiyle:
titreşimini gösteren bantlar bulunur. Bu bölgede bulunan diğer pikler:

 

Örnek. 1
CºN Gerilme: Propanitril (nitril)

Örnek. 2
CºC Gerilme: 1-Hegzin (alkin)


3. Karbonil Grubu, C=O; 1800-1650 cm-1 Bölgesi


Karbonil gerilme titreşimi bu bölgedeki absorbsiyonu ile tanımlanır. Ketonlar, aldehitler, asitler, amidler, ve karbonatlar, esterler, asit klorürler ve asit anhidridleri için C=O spektrumdaki en kuvvetli piktir; bu durum C=O dipol momentinin büyük olmasından ileri gelir. Örneğin,
  

Örnek. 1
Karbonil Grubu, C=O Gerilme: 2-Bütanon (keton)

Örnek. 2
Karbonil Grubu, C=O Gerilme: Nonanal (aldehit)


4. C = C Çift-Bağ Gerilme Bölgesi, 1650-1550 cm-1


Substitüsyon derecesi düşük olan aromatik bileşikler 1600, 1580 ve 1460 cm-1 (6.25, 6.33, 6.67 ve 6.85 mm) civarında dört pik verirler. Spektra bu bölgede, substitüent grupların sayısına ve halkadaki konumlarına göre değişiklik gösterebilir, fakat substitüentin tipinden etkilenmez; böylece IR bölgede aromatik absorbsiyonun dikkatle incelenmesiyle önemli yapısal bilgiler edinilebilir.

Örnek. 1
C = C Çift-Bağ Gerilme: Toluen (aromatik)

Örnek. 2
C = C Çift-Bağ Gerilme: 1-Heksen (alken)



5. "Parmak-İzi" Bölgesi, 1550-650 cm-11 (6.7-14 mm)

Bir molekülün yapısı ve konstitüsyonundaki küçük farklılıklar spektrumun bu bölgesindeki absorbsiyon piklerinin dağılımında önemli değişikliklere neden olur. Böylece, bilinmeyen bir örneğin spektrası, standart spektralarla karşılaştırılarak parmak-izi bölgesi (diğer bölgeler gibi) birbiri ile aynı olanı saptanır ve bilinmeyen madde bu yöntemle tanımlanabilir.

Pek çok tek bağ bu bölgede absorbsiyon bandı verir; bunların enerjileri birbirlerine yakın olduğundan komşu bağlar arasında kuvvetli etkileşimler oluşur. Böylece, çizilen absorbsiyon bandları bu çeşitli etkileşimlerin sonucunu gösterir ve molekülün tüm iskelet yapısına bağlıdır.

Bu bölgedeki spektranın açıklaması, karmaşıklığı nedeniyle çoğu kez tam olarak yapılanamaz; diğer taraftan karmaşık yapı her madde için tek ve karakteristik olduğundan bölgenin tanımlama amacıyla kullanılır.


a. C-O, N=O, C–X Gerilme Bölgesi, 1550-650 cm-1




Örnek. 1
C-O Gerilme: Dibütil eter

Örnek. 2
N=O Gerilme: 2-Nitropropan (nitroalkan)

Örnek. 3
C–Cl Gerilme: Klorbenzen


(b) =C-H Düzlem – Dışı Bükülme Bölgesi; 1000-650 cm-1

=C-H Düzlem dışı bükülme titreşimleri aşağıdaki şemalarda, alkenler ve benzenler olarak iki grup altında toplanmıştır.




KANTİTATİF UYGULAMALAR

Kantitatif infrared absorbsiyon yöntemleri, spektranın karmaşık yapısı, absorbsiyon bandlarının dar olması gerekliliği ve cihazdaki bazı sınırlamalar nedeniyle kalitatif uygulamalardan farklıdır.

IR bandları dar bandlar olduğundan Beer kanunundan sapmalar, ultraviyole ve görünür dalga boylarına kıyasla daha önemlidir. Ayrıca infrared kaynağın daha düşük şiddette ve dedektörlerin hassasiyetinin daha az olması nedeniyle daha geniş monokromatör slit açıklığına gereksinim olur, böylece kullanılan bant genişlikleri, absorbsiyon piklerinin genişliği ile aynı büyüklük mertebesinde bulunur. Bu durum absorbans ve konsantrasyon arasında doğrusal olmayan bir ilişkiye neden olur.

Kantitatif çalışmalarda, çoğu kez deneysel olarak çizilen kalibrasyon eğrileri gerekir.

Ultraviyole ve görünür bölgelerde solvent ve çözelti için birbirinin aynısı hücreler kullanılır ve ölçülen absorbans aşağıdaki eşitlikten bulunur:
 
 Referans absorber olarak örnek hücresi ile aynı özelliklerdeki bir hücre içinde solventin kullanılmasıyla çeşitli hatalar giderilmiş olur; bu hatalar, yüzeylerde yansıyarak kaybolan ışın, saçılan ışın, solventin absorbladığı ışın ve hücre pencerelerinde absorblanan ışındır.

Benzer bir uygulama IR bölgedeki ölçmeler için pratik değildir; çünkü geçirgenlik özellikleri birbirinin aynı olan hücrelerin bulunması oldukça zordur. İnfrared hücrelerin çoğunun kalınlığı çok küçüktür ve tam aynı kalınlıkta iki hücre yapılması zordur. Ayrıca, hücre pencereleri atmosfer ve solventten gelen kirliliklerden hemen etkilenir; geçirgenlik özellikleri kullanım süresi boyunca değişir.

Bu nedenlerden IR çalışmalarda çoğu kez referans bir absorber kullanılmaz veya referans ışının önüne bir tuz levhası (pencere) konulabilir. Her iki durumda da, örneğin absorbsiyon yapmadığı bölgelerde bile geçirgenlik %100'den az olur; bu etki bir kaç spektra incelendiğinde açıkça görülür. Kantitatif çalışmalarda, ışının saçılması ve solventle hücrenin absorbsiyonundan kaynaklanan hataların düzeltilmelidir.

Bunun için iki yöntem uygulanır. Birincisi "hücre içeri-hücre dışarı" yöntemidir. Bunda solvent ve örneğin spektrumları, sıra ile aynı hücre kullanılarak aynı ışın yolu üzerinde çizilir ve her birinin, analitin absorbsiyon maksimumundaki geçirgenliği (referans ışına göre) saptanır. Geçirgenlikler,
 
eşitlikleri ile gösterilir. Pr referans ışının şiddeti, T0 solventin geçirgenliği, Ts örneğinin geçirgenliğidir. Eğer iki ölçme süresince P r sabit kalırsa, örneğin solvente göre geçirgenliği (T) iki eşitliğin birbirine bölünmesiyle bulunabilir.
P0 ve T'nin saptanmasında uygulanan diğer bir yöntem de "taban çizgisi" yöntemidir. Burada solvent geçirgenliğinin absorbsiyon piklerinin dönüm noktaları arasında sabit olduğu veya çok az değiştiği kabul edilir. (Şekil).

Absorbans tayininde taban çizgisi yöntemi

Kantitatif İnfrared Spektroskopi Uygulamaları

Tek atomlu moleküller dışındaki tüm organik ve inorganik moleküler maddeler infrared bölgede absorbsiyon yaparlar; bu nedenle, infrared spektrofotometre kullanım alanı çok geniş olan bir cihazdır. İnfrared spektrum diğer bir kaç analitik yöntemle kıyaslanabilir durumda, veya daha da üstün özelliklere sahiptir. IR yöntemle, organik bileşiklerin karışımlarının da analizleri yapılabilir. Aşağıda iki tipik örnek verilmiştir.

Aromatik Hidrokarbonlar Karışımının Analizleri

Kantitatif infrared spektroskopi uygulamasında tipik bir örnek, o-ksilen, m-ksilen, p-ksilen, ve etilbenzen karışımı olan C8H10 izomerlerinin analizidir. Bu maddelerin her birinin 12-15 mm aralığındaki absorbsiyon spektraları şekilde görülmektedir; siklohekzan solventtir. Her bir maddenin tayininde kullanılabilecek pikleri sırasıyla 13.47, 13.01, 12.58 ve 14.36 mm'dir. Karışımın bu dalga boylarından herhangi birinde verdiği absorbans değeri absorbsiyon bandlarının birbiri üzerine düşmesi nedeniyle tek bir maddeye ait olmaz. Bu koşullarda absorbans-konsantrasyon ilişkisi kurulamaz. Böyle bir durumda önce dört maddenin belirtilen dört dalga boyundaki molar absorbtiviteleri saptanır. Bu değerlerle,  her bir maddenin konsantrasyonunun hesaplanabileceği dört absorbans denklemi yazılabilir. Böyle bir hesaplama bir bilgisayar ile kolayca yapılabilir.

Absorbans ve konsantrasyon arasındaki ilişki doğrusal değilse (infrared bölgede çok sık karşılaşılır), örnekte görüldüğü gibi üst üste düşen absorbsiyon piklerinin bulunduğu karışımların analiz hesapları oldukça zorlaşır.

C8H10 izomerlerinin sikloheksandaki spektraları

Hava Kirliliklerinin Analizleri

Hava kirliliği hassas, süratli ve gelişmiş yöntemlerle ölçülmelidir. İnfrared yöntemleri bu sahada çok başarılıdır ve diğer analitik cihazlardan üstündür.
Tablo-1'de IR spektroskopinin gaz karışımlarında analiz edebileceği gazlar verilmiştir. İçinde bilinen miktarlarda beş gaz bulunan standart gaz karışımı örneği, 20 m’lik gaz hücresi kullanılarak, Şekil-8'deki cihazda analizlenir ve veriler, injeksiyondan 1-2 dak. sonra alınır. Bu standart esas alınarak bilinmeyen gaz karışımlarının analizleri yapılır.
Tablo-2'de infrared filtreli fotometrelerin (Şekil-6) uygulama alanları görülmektedir. Kantitatif tayinler için OSHA şartnamelerinde istenen limitler de verilmiştir.
OSHA (Occupatıonal Safety and Health Administration) tarafından maksimum limitleri saptanmış 400 den fazla kimyasal madde vardır. Bunların yarısından çoğu infrared filtreli fotometreler veya spektrofotometrelerle analiz edilebilecek uygun absorbsiyon özellikleri gösterirler. Tabii bu kadar çok sayıdaki absorblayıcı maddenin bazı pikleri üst üste düşebilir; yine de yöntemin seçiciliği oldukça yüksektir.


Tablo-1: Hava Kirliliklerinin İnfrared Analizi



Tablo-2: Bazı Maddelerin İnfrared Buharlarının Analizsi ve
OSHA Limitleri


Kantitatif İnfrared Yöntemlerde Dezavantajlar ve Sınırlamalar

Kantitatif analizlerde kullanılan infrared yöntemlerin uygulamalarında bazı dezavantajlar vardır. Beer kanunu ile uyumsuzluk ve spektranın karmaşıklığı bunlar arasında çok sık karşılaşılan durumlardır. Spektrada absorbsiyon piklerinin üst üste düşmesi de ayrı bir sorundur. Bunlardan başka piklerin çok çok darlaşması ve başıboş ışının etkileriyle, absobsiyon ölçmelerinin slit genişliğine ve dalga boyu ayarına bağımlılığı kritik bir düzeye ulaşır. Son olarak da, bir çok analizde gerek duyulan derecede ince hücre kullanılmaması nedeniyle ortaya çıkan hatalar vardır.

Kantitatif infrared analizlerdeki analitik hatalar, her türlü dikkat ve titizliğe rağmen, ultraviyole ve görünür yöntemlerdeki düzeylere kadar düşürülemez.