Biyokompozitler; Agropolimer Matrisli (with agropolymer matrix)


Nişasta Bazlı Kompozitler

Önemli bir biyokompozit sınıfı agropolimer matrisli biyokompozitlerdir; esas olarak nişastalı maddeler üzerinde yoğunlaşır.

Nişasta iki temel maddeden oluşur; amiloz ve amilopektin. Nişastaya, takviyeli polimerlerin üretiminde dolgu maddesi olarak kullanılmasının dışındaki pek çok uygulamada su ilave edilir. Jelatinizasyon denilen bu işlemde granüler yapı bozulur; makromoleküllerin çoğu arasındaki hidrojen bağlarının kırılmasıyla nişasta şişer ve viskoz bir pasta forma dönüşür, erime noktası ve camsı geçiş noktası düşer. Su miktarına ve orijinal yapının bozulma derecesine bağlı olarak değişik fonksiyonlar içeren elde edilebilir. Bu nedenle nişastalı malzemeler iki sınıfta toplanır: Plastikleştirilmiş nişastalar (su < % 15 hacimce), genişletilmiş nişastalar (su % 15-30 hacimce).

Plastikleştirilmiş Nişastalar: Plastikleştirilmiş nişastalara ‘termoplastik nişasta (TPS)’ da denir; su ilave edilmiş nişasta sürekli bir ekstruzyon prosesiyle termo-mekanik enerji uygulanarak plastikleştirilir. TPS’lar çeşitli fiberler ve whiskerlerler takviye eldir; örneğin  jüt, rami ve keten fiberler, tunicin whiskerler, ağartılmış yaprak odun fiberler, odun hamuru, patates hamurundan mikrofibriller gibi. Nişasta ve selüloz-bazlı fiberler büyük bir uyumluluk içindedir ve bunlarla hazırlanan kompozitlerin modüleri yüksektir. Selülozun hidrofobik özelliği nedeniyle malzemenin kristalinitesi artar, suya karşı hassasiyeti azalır. Fiber takviyeli nişasta biyokompozitlerin diğer bir gelişmiş özelliği de sıkı bir üç-boyutlu ağ yapı içinde bulunmalarıdır.

Genişletilmiş (Expanded) Nişastalar: Genişletilmiş nişastalar özel bir şişirme ve çekirdekleştirici madde ilave edilen sulu nişastanın ekstruzyonuyla yapılır. Bu tür malzemelerle, yiyecek paketlemede (balık, et,..) kullanılan expanded polistirenin yerini alabilen, çok-tabakalı biyobozunabilir kompozitler geliştirilmiştir. Köpük ürünlerin üretiminde de nişasta sentetik bazlı ürünlere alternatif bir malzemedir.

Nişastanın en büyük olumsuzluğu suya olan hassasiyeti ve mekanik özelliklerinin zayıf olmasıdır. Bu durum nişastanın doğal fiberlerle takviye edilmesi ve üretilen köpük malzemenin iki yüzünün polikaprolakton gibi biyoparçalanabilir düşük hidrofilik bir poliester filmle kaplanmasıyla giderilebilir.


Protein Bazlı Kompozitler

Protein kompozitlerin biyofiziksel özellikleri olarak, lokal hücresel davranışlar, kuvvet, elastiklik, yüzey pürüzlülüğü, yüzey yükü, kimyasal yapı, darbe fonksiyonları ve kararlılık sayılabilir. Biyomalzemelerin bu özellikleri biyomedisinde önemli bir rol oynar (örneğin, implantların arayüzünde oluşacak biyolojik reaksiyonlar gibi.).

Aşağıda, bazı tipik protein bazlı kompozit malzemelere örnekler verilmiştir.

Kollajen-Elastin Filmler: Farklı oranlarda kollajen-elastin karışımlarıyla ince filmler yapılmıştır; filmlerin gerilme kuvvetleri kollajen ile, esnekliği elastin ile desteklendiği yüzey polaritesi gibi yüzey özelliklerin ise iki proteinin karıştırma oranlarıyla değiştiği saptanmıştır.

Kollajen-Elastin-Nanofiberler: Bu tür biyokompozitlerle yapay kan damarları yapılmıştır; proses parametreleriyle (akış hızı, uygulanan elektrik alanı ve çözeltiler) fiberlerin morfolojisi kontrol edilebilmektedir. Elastin miktarının artırılmasıyla fiber çapı 220 nm’den 600 nm’ye kadar yükselebilmektedir.


Tablo-1: Nişasta Bazlı Biyokompozitlerin Özellikleri

Biyokompozit
Fiber, %
r, g/cm3
EI
Dn, mm
Dm, mm
PDI
d, mm
Küresellik
N/Buğday samanı
10
0.190
3.5
653.8
812.7
0.80
18.61
0.70
N/Pamuk tiftiği
10
0.175
3.2
648.9
734.1
0.88
15.12
0.70
N/Kenevir
10
0.242
2.8
784.1
966.9
0.81
17.39
0.70
N/Selüloz
10
0.170
2.8
577.6
730.7
0.79
12.54
0.70
Nişasta/-
0
0.236
2.9
875.5
1046.6
0.84
21.52
0.72
N: nişasta, EI: Genleşme indeksi, r, yoğunluk, Dn: ortalama çap (sayısal), Dm: ortalama çap (ağırlıkça), PDI: polidispersite indeksi, d = hücre duvarı kalınlığı



Tablo-2: Nişasta Bazlı Biyokompozitlerin Su Absorbsiyonu

Matris/Fiber
Fiber, %ağ.
Su absorbsiyonu, % (200 saat)
RH % 33
RH % 56
% 75 RH
Nişasta/Buğday samanı
10
8.4
11.7
15.6
Nişasta/Pamuk tiftiği
10
9.5
12.4
16.2
Nişasta/Kenevir
10
8.8
12.0
16.4
Nişasta/Selüloz
10
8.8
11.5
15.7
RH: relatif nem


İpek-İpek Partikülat Kompozitler: İpek malzemeler ve performanslarıyla ilgi araştırmalar daha çok biyomedikal alanlara yöneliktir; çalışmalar özel uygulamalar için gerekli ipek malzemeler üzerinde yoğunlaşmıştır.

Biyolojik yönden uygun olmasına karşın doku mühendisliği uygulamalarda 3D yapılı ipek-ipek kompozitler (ipek fiberler ve çözeltiler) yeterli yük taşıma özelliklerine sahip değildir. Bu tür kompozitlerin uygun mekanik özelliğe sahip olabilmesi için takviye olarak öğütülmüş ipek partiküller kullanılır.

Takviye partiküller kompozit içinde kristalin özelliliğini korur, fakat ipek fiberlerden farklı olarak heksafluoroizopropanol (HFIP) gibi bazı organik solventlerde kısmen çözünebilme özelliğine sahiptir. Bu özellik kompozitteki takviye ipek partiküller ve HFIP ile hazırlanmış taşıyıcı ipek fazı (matris) arasında yüksek bir yüzey-arası bağlanma sağlayarak kompozitin mekanik özelliklerinin yükselmesini sağlar. Bu prosesle hazırlanan ipek bazlı biyokompozitler sert doku uygulamalarda gerekli mekanik özellikleri gösterir.


Şekil: 5: 3D ipek kompozitlerin SEM imajları

Elastin-Kollajen Mikrofiber Kompozitler: Takviyeli elastin-türü protein karışımlarıyla çok tabakalı damar graftlar üretilmiştir. Kollajen mikrofiberin oryantasyonu ve yoğunluğu ile fiber mimarisi ve elastin-türü proteinle şekillendirilmiş yapının kuvveti ve uyumluluğu proseste kontrol altında tutulur. Elde edilen sonuçlar takviye olarak kollajen mikrofiberler kullanıldığında rekombinat elastomerik protein bazlı biyo malzemelerin oluştuğunu göstermiştir.


Şekil-6: İpek ve ipek-kollajen kompozitin SEM imajları

Jelatin Metakrilat (GelMA)–İpek Fibroin (SF): interpenetrating polimer ağ yapılı (IPN) hidrojellerin sentezlenmiştir. Jelatin metakrilat ipek fibroin çözeltisiyle karıştırılıp UV ışınla çapraz-bağlı yapıya dönüştürülür, metanolle işlemlenerek ipek fibroinleri kristallendirilir. Bu mekanik olarak dirençli ve ayarlanabilir IPN hidrojeller çeşitli mikro skala doku mühendisliğinde kullanılabilmektedir.

Kollajen-Kollajen Mikrofibriller: Tipik bir biyokompozit, yapısal olarak tam kollajen fibrillerle birleştirilmiş kollajen-elastin matrislerdir; bunlar, örneğin şiddetli yanıklar gibi deriyle ilgili yenilenmelerde  (rejenerasyon) uygulanabilen biyo malzemelerdir.

Çapraz Bağlı Yapısal Biyokompozit: Üç komponent, çözünebilir elastin, hyalüronik asit ve ipek fibroininin kimyasal olarak çapraz bağlı yapılara dönüştürülmesiyle Young’s modülü ~100 kPa - 230 kPa aralığında kontrol edilebilen elastik parçalar yapılabilir. Yeni jenerasyon protein kompozit malzemeler üretiminde, biyomedikal alanda yararlanılabilecek, kontrol edilebilir optik, elektrik, kimyasal ve mekanik özelliklere sahip malzemeler hedeflenmektedir.

İpek-Tropoelastin Kompozitler: İpek-tropoelastin karışımında iki tip protein zincirinin etkileşimiyle farklı yapıların oluştuğu saptanmıştır. İpeğe az miktarda tropoelastin ilave edildiğinde (SE90) tropoelastin mikrofazın ayrıldığı ve ipek solventte süreksiz küçük agregatlar meydana gelir. Tropoelastin miktarının artırıldığında tropoelastin damlaları birleşmeye başlar ve ipek zincirleriyle etkileşime girer ve nihayet sistem iki-sürekli sisteme (SE25) dönüşür. İki-sürekli sistemde farklı protein zincirler karşılıklı olarak etkileşerek ağ yapılar oluşturur. Tropoelastin miktarı çoğunlukta olduğunda (SE10) polimer ağ yapı giderek saf tropoelastine  dönüşür. (Şekil-7)

Son yıllarda özellikle biyomedikal alanda çok sayıda protein bazlı kompozit malzemeler üzerinde çalışmalar yapılmaktadır; çeşitli kompozit filmler, köpükler, jeller, fiberler, graftlar, ve partiküller üretilmiştir. Şekil-8’de tipik protein bazlı kompozit malzemeler görülmektedir.


Şekil-7: İpek-Tropoelastin Kompozitler


Şekil-8: Tipik protein bazlı kompozit malzemeler