Seramik Matris Kompozitler, CMC (ceramic matrix composites, CMC)




Şekil-1: Bazı (a) polimer, metal ve seramik matrisler, (b) seramiklerin ve CMC’lerin çatlama dayanımları, (c) CMC’lerin spesifik kuvvetleri


“Seramik” terimi geniş bir inorganik malzemeler grubunu kapsar; silika bazlı camlar, kristalin seramikler, intermetalikler ve karbon gibi. Bunların tümü yüksek sıcaklıklara dayanıklı yapısal malzemelerdir. Kimyasal bağları genellikle bir kovalent hibrid ve iyoniktir; dolayısıyla ergime noktaları yüksek, kimyasal stabiliteleri yüksek, elastik modülleri yüksek ve atomik hareketlilikleri düşüktür. Bu özelliklerinin sonucu olarak çok serttirler ve kaymaya dirençlidirler, fakat kırılgandırlar. Genel olarak kompozitteki fiber miktarının artması malzemenin kuvvetini ve çatlama dayanımını da artırır.

Kompozit, bir matris ile bu matrisin kuvvetini (strengh), sıkılığını (stiffness) ve dayanıklılığını (taughness) artıran bir veya daha fazla takviye malzemesinin oluşturduğu bir kombinasyondur. Kompozit malzemelerin sınıflandırılmasına uygun olarak, bir CMC, seramik matrisle takviye fazların oluşturduğu iki veya daha fazla bileşenden oluşan malzeme olarak tanımlanır.

SiC ve Si3N4 gibi seramik fiberlerle baz malzeme olarak polisilanlar kullanılır. Sürekli fiberler, chopped (kıyılmış) fiberler, whiskerler, plateletler veya partiküllerle takviye edilmiş seramik veya cam matrisli CMC’ler, ileri mühendislik yapısal malzemelerin üretimlerine uygun kompozitlerdir. Yüksek sıcaklık uygulamaları sınırlı olmasına karşın, askeri, uzay ve ticari (enerji-etkin sistemler ve taşıma gibi) alanlarda geniş bir kullanım alanına sahiptir.

Diğer özel CMC’ler de vardır; örneğin nanokompozitler (reaktif tozlardan yapılır) ve elektroseramikler gibi. CMC’ler düşük yoğunluk, yüksek modül, yüksek kuvvet, yüksek taughness ve yüksek sıcaklıklarda kuvvetini koruma özelliklerinin tümünü bünyesinde birleştirebilen nadir malzemelerdir. CMC’leri çoğunun korozyona ve erozyona dayanıklılıkları iyidir.


Şekil-2: CMC’lerin takviye malzemelere göre sınıflandırılması

CMC’lerin jet uçaklarında ve endüstride (fırın malzemesi, enerji dönüşüm sistemleri, gaz türbinleri ve ısı motorları gibi) kullanımı oldukça yaygındır.

Seramik matris kompozitler (CMC) takviye malzemeye göre iki grupta toplanabilir:

·         Süreksiz takviyeli CMC’ler (DR-CMC)
·         Sürekli fiber takviyeli CMC’ler (CFCC)

Süreksiz Takviyeli CMC’ler (DR-CMC)

Partikülat, platelet, whisker, fiber ve in situ (nanokompozitler de bu gruba dahildir) seramik matris kompozitlerdir; nanokompozitler de bu gruba dahildir. Süreksiz fazlı CMC’ler, genellikle monolitik seramik teknikleriyle şekillendirilirler; örneğin, injeksiyon kalıplama, slip dökme ve teyp dökme gibi. Bu prosesleri takiben de kompozitin yoğunlaştırılması için sinterleme işlemleri uygulanır.

Sürekli Fiber Takviyeli CMC’ler (CFCC)

İkinci fazın sürekli fiberler olduğu seramik matris kompozitlerdir. Sürekli fiber seramik kompozitler için çeşitli infiltrasyon (buhar, sol, ergiyik, sıvı pre-seramik polimerler gibi) metotlarının geliştirilmesi gerekmiştir. Sürekli fiber takviyeli CMC’ler, karbon fiber takviyeli karbon kompozitler (veya karbon-karbon kompozitler) ve diğerleri gibi alt gruplara ayrılabilir.

Karbon-karbon, sürekli takviyeli seramik matris kompozitler ve süreksiz takviyeli seramik matris kompozitlerin tipik özellikleri Tablo-1‘de verilmiştir.

Seramik malzemeler (monolitik) çok serttirler ve kaymaya (creep) dirençlidir, fakat kırılgandırlar. Bu nedenle seramik matris kompozitler üretiminde ana hedef monolitik seramiklerin kırılganlığını gidermek, dayanıklılığını artırmaktır.


Tablo-1: Farklı Seramik Matris Kompozit Gruplarının
Tipik Özellikleri

Karbon-Karbon
Kompozitler
Süreksiz Takviyeli CMC’ler
Sürekli Takviyeli
CMC’ler
Fevkalade yüksek sıcaklık mekanik özellikleri
Çok yüksek sıcaklık mekanik özellikleri
Çok yüksek sıcaklık mekanik özellikleri
Yüksek spesifik kuvvet ve sertlik; yüksek çatlama dayanıklılığı
Yüksek spesifik kuvvet ve sertlik
Yüksek spesifik kuvvet ve sertlik; yüksek çatlama dayanıklılığı
Boyutsal kararlılık; düşük termal genleşme
Çatlama dayanıklılığı iyidir, fakat sürekli CMC’lerden daha zayıftır
Boyutsal kararlılık; düşük termal genleşme
Yüksek termal şok direnci
Orta termal şok direnci
İyi termal şok direnci


Şekil-3: Monolitik seramik ve CMC’lerin gerilme-gevşeme eğrileri


Şekil-4: Bazı CMC’lerin SEM görüntüleri

Şekil-3’de iki farklı seramik matris kompozit ile monolitik bir seramiğin tipik gerilme-gevşeme eğrileri verilmiştir. Eğrilerin altındaki alan örneğin çatlama enerjisini gösterir; yani dayanıklılığın bir ölçüsüdür. Partiküller ve sürekli fiberlerle takviyenin dayanıklılığı yükselttiği, ancak sürekli fiber takviye halinde dayanıklılıktaki artışının daha yüksek olduğu şekilde açıkça görülmektedir. Monolitik seramik ve partikül takviyeli kompozit birdenbire çökerken, sürekli fiber takviyeli kompozit çökme başladıktan sonra da mevcut yük taşıma kapasitesini devam ettirir.

Seramik matris kompozitlerin geliştirilmesi diğer kompozitlerden daha sonra olmuştur. Bu durum iki nedene bağlanabilir. Birincisi CMC proseslerinin çoğunun yüksek sıcaklıkta yapılması ve CMC’lerin sadece yüksek sıcaklık takviyeler gerektirmesidir. Bu nedenle yüksek sıcaklık seramik fiberlerin ve whiskerlerin (örneğin, silikon karbid gibi) geliştirilmesi gerekmiştir. Takviye malzemenin yüksek sıcaklık özellikleri kompozitin servis sırasındaki performansı için çok önemlidir; çünkü, monolitik seramik yüksek sıcaklık özelliklerini CMC’de de sürdürür.

CMC’lerin geliştirilmesini geciktiren ikinci faktör üretimde uygulanan yüksek sıcaklıklardır; matris ve takviye arasındaki ısıl genleşmedeki (a) farklılıklar, yüksek işleme sıcaklığından soğutmaya geçildiğinde ısıl gerginliğe (stres) neden olur.

Bu tür ısıl gerginlikler MMC’lerde matrisin plastik deformasyonuyla giderilebildiği halde CMC’lerde mümkün olmaz ve matris kırılır. Çatlama sorunlarını en aza indirilebilmesi için matris ve takviye fazların ısıl katsayılarınn dikkate alınması gerekir. Takviye malzemenin ısıl genleşmesi aR, matris fazın ısıl genleşesi aM ile gösterildiğinde:

Partikülat takviyeler için:

aR > aM            matriste dairesel çatlama oluşur
aR < aM            radyal çatlamalar meydana gelir

Fiber takviyeler için:

aR > aM            fiberler içinde eksensel gerilme stresleri uyarılır, matriste baskı streslerin doğmasına yol açar; fiberler matris içinden çıkma eğilimine girer

aR < aM            eksensel gerilme stresleri nedeniyle matris kırılır 

Seramiklerin çatlama dayanıklılığını artırmak için yeni jenerasyon seramik matris kompozitler geliştirilmiştir; bunlarda seramik malzemelerden yapılan partikülatlar, fiberler, veya whiskerler, diğer bir seramik matris içinde dağıtılır. Bu tür kompozitlerde dispers tanecikler ve kırılmanın ilerlemesi arasındaki etkileşimle çatlama yavaşlatılır ve dayanıklılık artar. Çatlama önce matristen başlar, kompozitteki takviye malzeme çatlamayı yavaşlatır ve durdurur.

Çatlama ilerlemesini durduran birkaç mekanizma vardır. Bunlardan özellikle ilginç olan ‘transformasyon dayanıklılığı’ mekanizmasında faz transformasyonu esas alınır. Matriste (Al2O3 veya ZrO2), kısmen stabilize edilmiş zirkon tanecikler dağıtılır. Stabilizör olarak CaO, MgO, Y2O3 ve CeO kullanılır. Kısmi stabilizasyon, ortam koşullarında kararlı monoklinik faza değil, metastabil (yarı-kararlı) tetragonal fazın alıkonmasına izin verir. Çatlamanın ilerlediği ön kısımdaki gerilim alanı, metastabil olarak alıkonan tetragonal taneciklerin kararlı monoklinik faza transformasyonunu sağlar. Bu transformasyonla tanecik hacminde biraz yükselme olur; sonuç, kırılan uçlara yakın olan çatlama yüzeylerinde sıkıştırma gerilimleri doğar, kırığı sıkıştırır ve çatlama bloke olur durur (Şekil-5).

Arayüz+fiber köprülemede çatlama veya çatlama sapması doğrusal olmayan gerilme-gevşeme ve yüksek dayanıklılık sağlar.

Diğer bir kuvvetlendirme tekniğinde genellikle SiC veya Si3N4 gibi seramik whiskerler kullanılır. Bu tür whiskerler,

·         kırık uçları saptırırlar
·         kırık yüzeylerde çapraz köprüler oluştururlar
·         whiskerler matristen ayrılırken (debond) açığa çıkan enerjiyi absorblarlar

Kırık uçların bitişiğindeki bölgelerde gerilimin yeniden dağılımını sağlayarak çatlama ilerlemesini önlerler.

Şekil-5: Transformasyon dayanıklılığı; (a) ZrO2 tanecik faz transformasyonu uyarılmasından önceki çatlama, (b) gerilimle-uyarılmış faz transformasyonuyla çatlamanın durdurulması

Şekil-6: Tipik çatlama köprülemesi SEM görüntüleri