Nükleer Magnetik Rezonans; Tanımlar (NMR; definitions)

  

NMR; tanımlar

Eşdeğer (Ekivalent) Protonlar
Kimyasal Kayma; NMR Spektrumdaki Pik Konumu
İntegrasyon; Pik Alanı ve Proton Sayma
Nükleer Spin
Protonların Korunması ve Korunmaması
Sinyal Splitting; Spin-Spin Kapling
Spin Dekapling; Kimyasal Yer Değiştirme
Relaksasyon
Birinci ve İkinci Derece Spektrumlar
Zeeman Etkisi
Proton Spin Dekapling
Off-Rezonans Dekapling
DEPT (Distortionless Enhancement By Polarization Transfer)
Kantitatif Analiz


EŞDEĞER (EKİVALENT) PROTONLAR (NMR SİNYALLERİNİN SAYISI)

Aynı magnetik ortamda bulunan protonlar, aynı uygulanan magnetik alan gücünde (aynı H0’da) absorbsiyon yaparlar; aynı magnetik ortamda bulunmayan protonların absorbsiyon yapmaları için farklı H0 değerine gerek olur.

Aynı magnetik ortamda bulunan protonlara “eşdeğer (ekivalan)” veya “kimyasal eşdeğer” protonlar denir.

Bir moleküldeki sinyallerin sayısı, moleküldeki protonların “tipleri” ile belirlenir. Örneğin, CH3CH2OH molekülündeki protonlar, üç farklı tiptedir, yani üç farklı eşdeğer protonlar gurubu (a, b, c) bulunur; bu durumda 3 NMR sinyali alınır.



KİMYASAL KAYMA; NMR SPEKTRUMDAKİ PİK KONUMU

Kimyasal kaymalar, iç standart tetrametilisilan (TMS)’a göre ölçlür. TMS, silikonun kuvvetli elektron itici özelliği nedeniyle yüksek derecede korunur; dolayısıyla, sinyali, diğer pek çok protonların absorbsiyonundan yeteri kadar uzaktadır.
Kimyasal kaymalar d skalası, NMR cihazının magetik alan kuvvetinden bağımsızdır. (oysa, mutlak frekans alan kuvvetine bağlıdır.)


Bu açıklamaya göre, benzendeki protonlar için d birimleriyle kimyasal kayma değeri, 60 MHz veya 300 MHz cihazda anıdır:


Proton NMR

Bir proton NMR spektrumdaki farklı sinyallerin sayısı, moleküldeki farklı hidrojenlerin sayısına eşittir. Bir sinyalin yeri (veya konumu) bu sinyali yaratan hidrojenin bulunduğu kimyasal çevreye bağlıdır. Molekülde farklı kimyasal çevrelerdeki çekirdekler, farklı frekanslarda absorbsiyon yaparlar; spektrumdaki sinyallerin konumlarına ‘kimyasal kayma’ denir.

Bir protonun magnetik çevresindeki farklılığın iki nedeni vardır:

·         Sinyal veren çekirdeğin etrafında sirküle eden elektronlar tarafından yaratılan magnetik alan
·         Moleküldeki başka yerlerde bulunan elektronlar tarafından yaratılan yerel magnetik alanlar

Kimyasal kayma d (ppm) birimleriyle ölçülür; 1H NMR sinyallerin çoğu d = 0-15 ppm aralığında bulunur. Kimyasal kaymalar, d = 0 olan tetrametilsilan (TMS) ile kıyaslanır.

Eşdeğer protonların kimyasal kaymaları aynidir; keza, farklı moleküllerdeki hidrojenler aynı kimyasal ortamda bulunduklarında spektrumda aynı yerde absorbsiyon yaparlar. Bu nedenle NMR kimyasal kayma tabloları moleküllerdeki yapısal gruplara göre hazırlanır.


ÖRNEK

1,4-dimetilbenzen

Düşük frekans spektrumda sol taraftadır; buradaki absorbsiyonlar ‘düşük alan’dadır. Yüksek frekans spektrumda sol taraftadır; buradaki absorbsiyonlar ‘yüksek alan’dadır.

d = 0’daki küçük sinyal, kimyasal kayma skalasının kalibrasyonunda kullanılan iç standart tetrametilsilan (TMS) bileşiğine aittir.

1,4-dimetilbenzendeki protonlar iki farklı çevrede bulunurlar; bu nedenle de spektrumda iki sinyal vardır.


Karbon-13 NMR

1H NMR spektroskopiye benzer şekilde, 13C NMR’daki kimyasal kaymalar da karbon çekirdeği etrafındaki elektron yoğunluğuna bağlıdır:

·         Elektron yoğunluğunun azalması sinyali düşük alana kaydırır; korunmanın kalkması (deshielding)
·         Elektron yoğunluğunun yükselmesi sinyali yüksek alana kaydırır; korunma (shielding)

Kimyasal kayma aralığının geniş olması nedeniyle, tesadüfen bulunan iki 13C piki üst üste biner. Spektrumlarda d = 77 ppm’de görülen 3 pikli grup deuteryo kloroform solvente aittir, dikkate alınmaz.


1H NMR’daki dar kimyasal kayma aralığına (genellikle 1-10 ppm) karşın, 13C NMR spektrumlarda absorbsiyonlar çok geniş bir kayma aralığına (0-200 ppm) yayılır. Karbon atomlarının kimyasal kaymalarındaki etkiler, protonların kimyasal kaymalarındaki etkilerle aynıdır.


ÖRNEK

1-Propanol

1-propanolde üç tip karbon vardır; Ca, Cb,Cc ile gösterilen bu üç tip karbon üc 13C NMR sinyali verir. Elektronegatif O atomuna olan yakınlığın artmasıyla korunma azalır (de-shielding artar) absorbsiyon düşük alan kayar. artan kimyasal kayma sırasıyla: Ca < Cb < Cc



İNTEGRASYON; PİK ALANI VE PROTON SAYMA

Bir NMR pikin altındaki alan integrasyonla tayin edilir. Her bir sinyalin altındaki alan, molekülün her bir çevredeki hidrojen atomlarının relatif sayısını gösterir. İntegral eğrideki her kademenin yüksekliği o kademedeki sinyal alanıyla orantılıdır, yani, spektrumdaki sinyallerin alanlarının kıyaslaması moleküldeki hidrojen tiplerinin oranlarını verir. İntegrasyon bilgilerinden yararlanılarak spektrumdaki her pik için olası fragmanlar bilinebilir; örneğin, bir pikin alanı 3 ise, bu pik bir CH3 grubuna ait olabilir. 



ÖRNEK

Molekül formülü C5H10O2 olan bir bileşiğin yapısal formülü nedir?
  


NMR verileri: 4 takım eşdeğer olmayan protonlar vardır.

singlet              δ = 3.6 ppm     İntegral değeri = 6.1
triplet               δ = 2.2 ppm     İntegral değeri = 4.2
sekstet             δ = 1,7 ppm     İntegral değeri = 4.2
triplet               δ = 0.9 ppm     İntegral değeri = 6.2

İntegrallerin relatif değerleri ve bunlardan her sinyaldeki protonların sayısı bulunur. (C5H10O2 formülünde 10 H vardır.)

6.1 + 4.2 + 4.2 + 6.2 = 20.7 birim          20.7/10 = 2.07 (integral birimi)/H
6.1/2.07 = 2.94 = ~3      3 H       bir CH3 grubu
4.2/2.07 = 2.03 = ~2      2 H       bir CH2 grubu
4.2/2.07 = 2.03 = ~2      2 H       diğer bir CH2 grubu
6.2/2.07 = 2.99 = ~3      3 H       diğer bir CH3 grubu

Kısmi yapıların saptanması:

3 H singlet (3.6 ppm’de): 1 CH3 grubunu gösterir; bitişiğinde hidrojen atomu bulunmayan, yani ayrılmış bir metil grubuna ait olmalıdır. İlişki çizelgelerinin incelenmesiyle CH3OC(=O)- fonksiyonel grubu üzerinde durulur (a).

Diğer protonların 2:2:3 oranındaki dağılımı ve kapalı formül n-propil grubun varlığını gösterir. Bu gözlemlere göre yapı CH3OC(=O) CH2CH2CH3 olabilir. Son üç pikin konumları ve gruplaşma şekilleri de bu hipotezi doğrular.

2 H triplet (2.2 ppm’de): – CH2 grubunu gösterir; karboksilata bitişik metilen grubu için karakteristiktir (b).

2 H sekstet (1.7 ppm’de): – CH2 grubunu gösterir; diğer metilen grubuna aittir. Bu pikin (2+1)(3+1) = 16 pike bölünmesi beklenir; ancak cihazın rezolusyonunun yeterli olmaması nedeniyle, sadece 6 pik gözlenmektedir.

3 H triplet (0.9 ppm'de): 1 CH3 grubunu gösterir;metilene bitişik bir metil grubu için karakteristiktir.

Bu bilgilere göre C5H10O2 bileşiği verileri ve yapısal formülü aşağıdaki gibi olmalıdır:



NÜKLEER SPİN

NMR’da sadece spin özelliği olan çekirdekler görülebilir. Bazı izotoplarn ve elementlerin çekirdeklerinin kuvantize spinleri vardır; örneğin, 1H kuvantum numarası I=½ olan bir spine sahiptir ve spin halleri +½  veya -½  olabilir.

I = ½ olan çekirdekler (1H 13C, 19F ve 31P) bir dış magnetik alandan etkilenirler. I = 0 olan çekirdeklerin spin yoktur (12C ve 16O); bunlar bir dış magnetik alandan etkilenmezler. I, bir çekirdekteki protonlar (Z) ve nötronların (n) sayısına bağlıdır.


NMR aktif çekirdekler ince bir magnet çubuk gibi davranırlar. Etraflarında bir dış alan bulunmadığında bu çubuk magnetler rastgele dağılırlar; oysa, bir dış alan uygulandığında uygulanan alanla aynı (a spin hali) veya zıt (b spin hali) yönlerde olacak şekilde bir düzenlenmeye girerler.


Alanla aynı yönde düzenlenen çekirdeklerin enerjileri, zıt yönlü olanlardan daha düşüktür; bunlara uygun miktarda enerji (DE) verildiğinde, alanla zıt yönde olacak şekilde çevrilebilirler. Gerekli enerji miktarı dış magnetik alanın kuvvetine bağlıdır.


Çekirdek spinini çevirmek için daha yüksek dış magnetik alana, daha yüksek radyo frekanslı enerjiye gerek vardır.

(a) Dış magnetik alan yoktur; dolayısıyla iki hal arasında enerji farkı yoktur.

(b) Dış magnetik alan B0 = 1.41 tesladır ve spin halleri arasında çevirme için gerekli 60 MHz dolayındaki frekansa uygundur.

(c) Dış magnetik alan B0 = 7.04 tesladır ve spin halleri arasında çevirme için gerekli olan 300 MHz dolayındaki frekansa uygundur.


PROTONLARIN KORUNMASI (PERDELEME) VE KORUNMAMASI (SHIELDING VE DESHIELDING)

Bir çekirdeğin etrafındaki yüksek elektron yoğunluğu çekirdeği dış magnetik alandan korur (veya çekirdeği perdeler). Bir magnetik alandaki protonlar, etrafındaki elektron yoğunluğuna bağlı olarak farklı frekanslarda absorbsiyon yaparlar.

Perdeleme, absorbsiyonun daha yüksek frekanslarda gerçekleşmesine neden olur; çünkü, böyle bir çekirdeğin spin hallerini çevirmek için daha fazla enerji gerekir.

Çekirdeğin etrafındaki elektron yoğunluğunun azalması çekirdeğin dış magnetik alandan korunmasını engeller; bu durumda çekirdeğin spin halleri arasındaki çevrilme için daha az enerji gerekeceğinden, enerji absorbsiyonu daha düşük frekanslarda gerçekleşir, sinyaller NMR spektrumda düşük alanda yer alırlar.


Elektronegatif atomlar yakındaki protonlardan elektron yoğunluğunu çekerler ve onların korunmasını kaldırırlar.

p elektronların sirkülasyonu yerel (tesirle) magnetik alan oluşmasına yol açarlar; tesirle oluşan bu alan, proton tarafından algılanan dış alanı, protonun bulunduğu konuma göre, artırır veya azaltır: Sonuç, korunmanın kalkması veya oluşmasıdır. p elektronların sirkülasyonu nedeniyle alkenler ve aromatik halka hidrojenleri korunmasız, alkin hidrojeni ise korunmalıdır.



SİNYAL SPLİTTİNG; SPİN-SPİN KAPLİNG (SİNYAL BÖLÜNMESİ; SPİN-SPİN EŞLEŞMESİ)

Kapling (Eşleşme) Sabiti, J

J, bölünen (splitting) bir sinyaldeki pikler arasındaki veya, bir çoklu pikler arasındaki mesafe olarak tanımlanır. J’nin büyüklüğü, sadece bir moleküldeki magnetik atomların neden olduğu alanlara bağlıdır, fakat dış alanın (B0) gücünden bağımsızdır.

Örneğin, kloroetan molekülünün pikleri için kapling sabiti J = 7.2’dir. Bu değerin hesaplanması.için:

·         Herhangi iki bitişik split pik arasındaki mesafe (ppm olarak) okunur.
·         Kloroetan triplet grubundaki merkez pik 1.14 ppm değerindedir.
·         Merkez pikin sol kısmındaki pikin rezonant değeri 1.26 ppm.
·         İki pik arasındaki mesafe: 1.26 ppm - 1.14 ppm = 0.12 ppm



Bir moleküldeki protonlardan birinden alınan sinyal, bitişik karbonlardaki protonlarla ilgili magnetik alanların etkisiyle bölünür. sinyal bölünmesinden, bitişik karbonlardaki protonların sayısına bağlı olarak karakteristik pik paternleri meydana gelir.

Bir sinyalin bölündüğü (splitting) pik sayısı, bitişik karbondaki hidrojenleri sayısından bir fazladır.


ÖRNEK

1,1,2-trikloroetan


Üç veya daha az sayıda s bağlarıyla ayrılan atomlar arasında sinyal bölünme etkisi çok fazladır. Örneğin, tert-bütil metil eterde sinyal bölünmesi görülmez.
Homotopik veya enantiotopik protonlar arasında sinyal bölünmesi gözlenmez.
Sinyal bölünmesi sadece iki proton grubunun (veya takımının) farklı kimyasal kaymalarda olması halinde gerçekleşir. Bir proton tarafından algılanan magnetik alan (Ha), bitişik bir protonun (Hb) magnetik momentinden etkilenir.

·         Hb protonunun magnetik alanla aynı veya zıt yönde konumlanmasıyla iki enerji hali meydana gelir.
·         Gözlenen Ha protonu, magnetik alanda Hb’nin az farklı iki magnetik momentini de algılar; bunlardan biri dış alanı kuvvetlendirici, diğeri ise azaltıcı etki yapar.
·         Ha sinyali bir dublete bölünür; pik alanları oranı 1:1
·         Bölünmenin büyüklüğüne, kapling (eşleşme) sabiti, Jab denir, birimi hertz (Hz)’dir.


İki bitişik proton (Hb) Ha ile eşleştiğinde, bu iki Hb protonu magnetik momentleri için dört olası kombinasyon vardır.

·         Bu kombinasyonlardan ikisi magnetik momentlerin birleşmesidir; bu durumda birbirlerini yok ederler ve sinyal yer değiştirmez.
·         Magnetik momentlerin bir kombinasyonu uygulanan alanı kuvvetlendirir, diğeri azaltır.
·         Ha bir triplete bölünür; sinyal alanları oranı 1:2:1


Ha protonuna üç bitişik proton eşleştiğinde, Hb protonları için magnetik momentlerin 10 olası kombinasyonu vardır. Dört benzersiz oriyantasyon bulunur; H2 bir kuartete bölünür; şiddetleri 1:4:4:1


Splitting için genel kural, bir protona bitişik atomlarda n tane eşdeğer proton varsa, sinyal n + 1 pike bölünür.

Eşleşmiş (kapıld) piklerin kapling sabitleri (J) aynıdır. Kapling sabitlerinin kıyaslaması kompleks spektrumların analizine yardımcı olur.

Çeşitl faktörler NMR spektrumların analizini zorlaştırır: pikler üst üste düşebilir. Spin-spin kapling aralığı geniş olabilir (>3 bağ).

Aromatik gruplardaki splitting paternleri karmaşık olabilir: Örneğin, bir monosübstitüe aromatik halka bir tekli (singlet) pik görünümünde olabileceği gibi kompleks pikler şeklide de gözlenebilir.
Belirli bir protonlar takımı, farklı iki takım bitişik protonlar tarafından bölündüğünde çok karmaşık splitting paternleri gözlenir. Örneğin, aşağıdaki sistemde Hb protonları, iki farklı hidrojen takımı (Ha ve Hc) tarafından bölünür.

·         Teorik olarak Hb bir kuartetlerin tripletine (12 pik) bölünmelidir; fakat bu durum nadiren gözlenebilir.
·         1-nitropropanın spektrumunda Hb’nin sadece 6 pike bölündüğü görülür.


Proton ve C-13 NMR spektroskopide spin-spin splitting şekilleri, örnek gruplar ve açıklamaları aşağıda gösterilmiştir.

Proton NMR ve C-13 NMR spektroskopide spin-spin splitting şekilleri



Proton ve C-13 NMR Spektroskopide Spin-Spin Splitting Veren  Örnek Gruplar ve Açıklamaları 


n + 1 Kuralı

Bir hidrojene bitişik atomda (veya atomlarda), kendisiyle eşdeğer-olmayan, fakat kendi aralarında eşdeğer olan n tane hidrojen bulunuyorsa, bu hidrojenin sinyali n+1 adet pike bölünür.

Bir sinyal n tane eşdeğer proton tarafında bölünürse, n+1 pike ayrılır; kapling sabiti J (Hz)’dir.


·         Eşdeğer protonlar birbirleriyle eşleşmezler (veya birbirlerini bölmezler).
·         Aynı karbona bağlı protonlar eşdeğer değillerse birbirlerini bölerler.
·         Bitişik karbonlardaki protonlar normal olarak eşleşirler.
·         Birbirinde 4 veya daha fazla bağla ayrılmış protonlar eşleşemezler.


SPİN DEKAPLİNG; KİMYASAL YER DEĞİŞTİRME

NMR spektrometre bir kamera gibidir; hızlı prosesleri algılar; bulanıklaşma olduğunda sadece değişikliklerin bir ortalaması görüntülenir.


ÖRNEK

Etanol

Çok saf etanolün 1H NMR spektrumu alındığında hidroksil protonu, bitişiğindeki iki hidrojen nedeniyle bir triplete bölünür. Oysa çok saf olmayan etanolün spektrumunda hidroksil protonu bir singlettir. Saf olmayan etanol asit ve baz safsızlıklar içerir; bunlar, hidroksil protonlarının yer değiştirmelerini katalizlerler. Çok hızlı gerçekleşen yer değiştirmeler nedeniyle de bitişikte CH2 grubuna kapling olayı gözlenemez. Bu olaya spin-dekapling (veya spin-eşleşmenin bozulması) denilmektedir.


Spin dekapling, alkoller, aminler ve karboksilik asitlerin 1H NMR spektrumlaında görülür. Oksijen veya nitrojene bağlı proton, hızlı yer değiştirme prosesi nedeniyle bir singlet olarak görüntülenir.


RELAKSASYON

Radyo frekansı (RF) dalgaları kesildiğinde çekirdekler bulundukları seviyeden eski denge hallerine dönerler; bu sırada absorbladıkları enerjiyi çevrelerine verirler. Relaksasyon, üst enerji seviyesinde veya uyarılmış spin halinde bulunan bir çekirdeğin kendi düşük enerjili haline dönmesi olayıdır. Uygulanan alan kaldırıldığında, yönlenmiş protonların önceki durumlarına dönmeleri için gereken zaman relaksasyon zamanı olarak tanımlanır.

(a) Longitudinal Relaksasyon, T1 (Spin-Lattice Relaksasyon)

Spin-lattice relaksasyona longitudinal (boylamasına) veya z-yönünde relaksasyon da denir; magnetik alanda a ve b spin hallerinin kurulma (veya dağılma) prosesinin normal Gaussian dağılımına uygun olmasını gösterir. Çekirdekler yüksek enerji halinden düşük enerji haline geçerken enerjilerini çevrelerindeki çekirdeklere verirler. Geri dönüş hızı eksponensiyal bir işlemdir. Sonuç magnetizasyon vektörünün z yönündeki konumuna dönmesidir; geri dönüş, orijinal değerin %63 kadarıdır.

Relaxation zamanı, nükleer çekirdeğin denge haline dönüş hızını tanımlar.



T1 veya longitudinal relaksasyon eğrisi

(b) Transvers Relaksasyon, T2 (Spin-Spin Relaksasyon)


Spin-spin relaksasyona transvers veya x-y düzleminde relaksasyon da denir; çekirdekler arasındaki faz uyumu kaybıdır; çekirdeğin faz uyumunu kaybederek z ekseni etrafında rastgele bir düzene dönmesi işlemidir. Spin-spin veya transvers relaksasyon zamanı, sinyal bölünme hızını tanımlar. Hızlı relaksasyon şeklidir; spinler faz dışına çıkar-lar; XY düzlemindeki sonuç magnetizasyon vektörü, orijinal değerin %37’si gibi bir değere düşer. T2 ≤ T1


T2 Relaksasyon eğrisi


BİRİNCİ VE İKİNCİDERECE SPEKTRUMLAR

Birinci Derece Spektrumlar

Sinyaller birbirinden uzaktadır, n+1 kuralının uygulandığı spektrumlardır; bu spektrumlarda, iki grup proton arasındaki kimyasal kaymalardaki fark (Hz) büyüktür. Dn/J büyük olduğunda sistem zayıf-kapılddır

zayıf kapling; Dn/J büyüktür

Birinci-derece spektrumlar, çekirdeklerin etkileşen grupları arasındaki kimyasal kaymanın, kapling (eşleşme) sabiti J ye göre büyük olduğu spektrumlardır. Tam birinci derece davranış Dn/J nın 20'den büyük olmasıyla gerçekleşir; çoğu zaman Dn /J oranının 10'dan küçük olduğu koşullarda çalışılır.

Örneğin, tipik bir aromatik bileşiğin spektrumu bir birinci-derece bir spektrumudur; Dn/J = 40


İkinci Derece Spektrumlar

Bazı spektrumlarda n+1 kuralının kullanılması yeterli olmaz, spektrumun açıklanabilmesi için bazı gelişmiş analiz teknikleri gerekir; bu tip spektrumlar ikinci derece spektrumlardır. Bunlarda iki grup proton arasındaki kimyasal kaymalar J’deki büyüklüğe yakındır: Dn/J küçük olduğunda sistem kuvvetli-kapılddır.

Kuvvetli kapling; Dn/J küçüktür

İkinci-derece NMR spektrumlarda J değişmediği halde, Dn artan magnetik alanla yükselir. Dn/J nin 7'den küçük olması durumunda birinci derece spektrumlar için geçerli olan kurallar geçerliğini kaybeder, n+1 kuralı uygulanamaz. Dn'ün J'ye yaklaşmasıyla iki grup pikinin iç kısmındaki pikler, dıştaki piklerin alanlarından harcayarak büyürler, ve tabii bu durumda grup piklerinin simetrisi de bozulur.

İkinci derece spektrumlar J değerlerinin kıyaslamasına dayanan geleneksel metotlarla analizlenemez. Bazı basit paternler deneyimli kişilerce anlaşılabilir ve tanımlanabilirse de, çok kompleks spin sistemleri ancak spektral simülasyon programlarıyla aydınlatılabilir; örneğin, tahmin edilen çeşitli J değerleri ve kimyasal kayma farklarından yararlanılarak teorik bir spektrum elde edilebilir.

Örneğin, yukarıdaki aromaik bileşik için, Dn/J’nin azalan değerlerinde (a, b, c, d) birinci derece spektrumun, ikici derece spektrumlara dönüşümü görülmektedir



ZEEMAN ETKİSİ

Çekirdekler (spinli) bir magnetik alana konulduğunda enerji durumuna uyun olarak sıralanırlar. Bu sıralanmadaki etkiye Zeeman etkisi denilmektedir.


Zeeman etkisi, magnetik momentlerin magnetik alanlara kaplingini açıklayan fiziksel olaydır. Bir dış magnetik alan uygulandığında, keskin spektral hatlar birbirine yakın çok sayıda hatlara bölünür. Bölünmenin nedeni magnetik alanla, magnetik dipol moment (orbital açısal momentle ilişkili) arasındaki etkileşimdir.

Bir spin halinin enerjisi (EI), mI ve magnetik alan gücü B0 ile doğru orantılıdır. Spin hal enerjisi,
I = ½ olan bir çekirdek için iki hal arasındaki enerji farkı,



PROTON SPİN DEKAPLİNG

13C, kendisine bağlı olan ve bitişiğindeki protonlarla eşleşir, bu nedenle spektrumlar çok karmaşıktır. NMR spektrometrede bazı ayarlamalar yapılarak bu tür eşleşmeler (kaplingler) giderilebilir, böylece, spektrumda her C tipi için tek bir hat bulunur. Bu işleme ‘broadband (BB) proton-dekapling denir.

Proton-dekapıld spektrumda piklerde hiç bölünme görülmez. Tek pikler vardır; bunların her biri, molekülde bulunan bir karbonu veya ekivalan karbonlar grubunu gösterir. Bu tür spektrumlar daha çok yapısal analizlerde kullanılır.


OFF-REZONANS DEKAPLİNG

İkinci dekapling (off-rezonans denir) metoduna göre elde edilen bir spektrumda, bir karbon sinyali, eğer o karbona bağlı protonlar varsa, bölünme gösterir. Bu durumda sadece C(13)-H kapling gözlenir; fakat C(13)-C-H ve C(13)-C-C-H kaplingler bulunmaz. Bu tip spektrumlara “proton-kapıld spektrum” denilmektedir. Her karbon pikindeki sinyallerin sayısından, kaç tane proton bağlı olduğu bilinir.

·         13C sinyalleri, sadece kendilerine bağlı protonlar tarafından bölünebilirler
·         Bir karbonda n proton varsa, verdiği sinyal bölünmesi n+1 kuralına uyar.



DEPT (Distortionless Enhancement by Polarization Transfer)

Proton-dekapıld metodunda 13C ve buna bağlı hidrojenler arasıdaki spin-spin kapling bilgileri kaybolur. Bu bilgiler DEPT yöntemiyle elde edilebilmektedir.

DEPT, CH3, CH2, CH, ve kuvaterner karbonların verdiği 13C sinyalleri ayırabilen bir enstrümantal tekniktir. Yöntemde, 1H ve 13C aralığını kapsayan bir seri kompleks puls uygulanır; sonuçta, CH3, CH2 ve CH sinyalleri değişik fazlar gösterirler:

·         CH3 ve CH karbonlar pozitif sinyaller olarak kaydedilir.
·         CH2 karbonlar negatif sinyaller olarak kaydedilir.
·         Kuvaterner karbonlar DEPT metottda sinyal vermezler.

Normal spektrum tüm karbonları gösterir. Aynı örneğe DEPT metodu uygulandığında kuvaterner karbon dışında kalan bir spektrum elde edilir (broad band decoupled). Pulslar değiştirilerek CH3, CH2 ve CH ile ilgili bilgiler toplanır.

Proton Spin Dekapling

ÖRNEK: Etil fenilasetat



Off-Rezonans Dekapling

ÖRNEK: p-Etoksibenzaldehit

Broadband spektrum ve off-rezonans spektrum


DEPT (Distortionless Enhancement by Polarization Transfer)

ÖRNEK: 3,7-Dimetilokt-6 enal



NMR İLE KANTİTATİF ANALİZ


NMR spektradaki pik alanları, piki oluşturan çekirdeklerin sayısı ile doğru orantılıdır. Bu nedenle özel bir maddenin kantitatif analizi için saf kalibrasyon örneklerine gereksinim olmaz. Bir bileşiğin içerdiği gruplardan birinin teşhis edilebilir pikinin diğer grupların pikleri üzerine düşmemesi halinde, bu pikin alanı bileşiğin konsantrasyonunun tayininde doğrudan kullanılabilir; sadece her protona karşı gelen sinyal alanının bilinmesi yeterlidir. Sinyal alanı/proton parametresi, konsantrasyonu bilinen bir iç standartla belirlenir. Solvent olarak bilinen miktarda benzen, sikloheksan, veya su kullanılmış ise, bu bileşikler için tek proton pik alanları istenilen gerekli bilgiyi verir; tabii iç standart pikinin örnek piklerinden herhangi birinin üstüne düşmemesi gerekir. Organik silikon türevleri, proton piklerinin yüksek alanlarda çıkması nedeniyle, kalibrasyonda kullanılan fevkalade maddelerdir.

NMR spektroskopinin kantitatif amaçlarla kullanılması çok pahalı bir cihaz olmasından dolayı fazla yaygınlaşamamıştır. Ayrıca, örneğin kompleks yapısı arttıkça rezonans piklerinin üst üste düşme olasılığı da artar. NMR ile yapılabilen analizler, diğer yöntemlerle de yapılabilecek analizlerdir.

Kantitatif NMR yöntemindeki önemli problemlerden biri doygunluk etkisinin yarattığı sorundur. Önce de değinildiği gibi, NMR absorbsiyon sinyali, çekirdeğin az sayıdaki fazlasının daha düşük magnetik enerji halinde bulunmasına bağlıdır ve absorbsiyon işlemi ile bu fazlalık giderilir. Taneciklerin relaksasyon zamanı, kaynağın gücü ve spektrumun tarama hızına bağlı olarak fazlalığın giderilmesi absorbsiyon şiddetini oldukça etkiler veya etkilemeyebilir. Kantitatif analizde, bu değişkenlerin kontrol edilmesiyle doygunluktan kaynaklanan hatalardan kaçınılması gerekir.

Çok Bileşimli Karışımların Analizi

Çok bileşimli karışımların analizi için bazı yöntemler geliştirilmiştir. Örneğin, Hollis aspirin, fenasetin, ve kafein gibi ticari ağrı kesici preparatların analizi için bir yöntem hazırlamıştır. İşlem 20 dakikada ve %1-3 relatif hata aralığında yapılabilmektedir. Chamberlian'ın bulduğu bir yöntemle de benzen, heptan, etilen glikol ve su karışımı süratle, %0.5 hassasiyetle analiz edilebilmektedir.

NMR, yiyecekler, kağıt (ve hamuru) ve zirai ürünlerde su analizinde kullanılır; bu maddelerdeki su tek bir kantitatif pik verebilecek kadar hareketlidir.

Elementel Analiz

NMR spektroskopi bir örnekteki bir magnetik çekirdeğin toplam konsantrasyonunu tayin etmekte kullanılabilir. Jungnickel ve Forbes, çeşitli organik bileşiklerin NMR şiddetlerini inceleyerek organik karışımlardaki toplam hidrojenin doğru olarak saptamışlardır. Paulsen ve Cooke, klasik yöntemlerle yapılması çok zor olan flüorür tayini için, F-19 rezonansının bu elementin bir organik bileşikteki kantitatif tayininde kullanılabileceğini kanıtlamıştır. Kantitatif çalışmalarda düşük-rezolusyonlu veya "geniş hatlı" bir spektrometre kullanılır.


Proton Dışındaki İzotoplarla Çalışma

Tablo-2'de protondan başka, magnetik momenti olan ve magnetik rezonans tekniği ile çalışılabilecek bazı çekirdekler daha vardır. Magnetik momentleri olan 100'den fazla izotop bulunmasına karşın bunlardan ancak çok azında rezonans davranışı saptanabilmiştir.

Fluor

Fluorun atom numarası 19, spin kuvantum sayısı 1/2 ve magnetik momenti 2.6285 nükleer magnetondur. Bu özellikleriyle fluorun rezonans frekansı, benzer alanlarda, protonunkinden sadece biraz düşüktür; 14092 gausta H için 60, F için 56.5 MHz'dir.

Fluor absorbsiyonu da çevre koşullarından etkilenir ve kimyasal kaymalar 300 ppm gibi geniş bir aralığa yayılır, bu değer proton için en fazla 20 ppm'dir. Ayrıca solvent, fluor pikinin konumunu hidrojene kıyasla daha fazla etkiler. Fluor kayması yapısal durum hakkında, protona göre daha az bilgi verir.

Fosfor

Spin numarası 1/2 olan fosfor-31’de kimyasal kaymaları 700 ppm'i aşan keskin NMR pikleri verir. 14092 gausta 31P in rezonans frekansı 24.3 MHz'dir. Özellikle biyokimya sahasında, fosfor çekirdeğindeki kimyasal kaymanın yapısal durum ile ilişkisini inceleyen çeşitli çalışmalar vardır.


Diğer Çekirdekler

Son birkaç yıl içinde çeşitli izotoplara uygulanan NMR verilerinde büyük artışlar olmuştur. Üzerinde en çok çalışılan çekirdekler 2D, 11B, 23Na, 15N, 29Si, 109Ag, 199Hg, 113Cd, ve 207Pb dur.