Kromatografi; Kalitatif ve Kantitatif Analizler (qualitative and quantitative analysis)

Kromatografi, benzer özellikteki maddelerin birbirinden ayrılmasında uygulanan  yöntemler arasında birinci sırayı alır. Ayrıca, ayrılan maddelerin kalitatif tanımlanmasında ve kantitatif tayininde de kullanılır. Bu bölümde tam bir analizin yapılmasında kullanılan genel kromatografik kavramlar açıklanacaktır.


1. Kalitatif Analizler

Bir kromatogram, örnekteki her bir madde hakkında çok az bilgi verir; bunlar maddenin alıkonma zamanı veya bir sıyırma periyodu süresince maddenin sabit fazdaki konumunu gösteren bilgilerdir. İlave bilgiler elde edilebilmesi için hareketli ve sabit fazlar değiştirilip çeşitli sıyırma sıcaklıkları uygulanabilir. Yine de bir madde için kromatografide alınan veriler, IR, NMR veya kütre spektrumunda alınanlara göre oldukça azdır. Spektral apsislerdeki veriler (l, s, veya m/e) kromatografik  apsiste alınana (tR) kıyasla daha hassastır.

Bu gerçekler kromatografinin kalitatif analizlerde başarısız bir yöntem olduğunu göstermez. İsimleri bilinen ve çoğunlukla birarada bulunan bazı madde karışımlarının tanımlanması yapılabilir. Örneğin, bir protein hidroliz örneğinde 30 veya daha çok sayıdaki amino asidin varlığı veya yokluğu, ince bir kromatografik levhada açığa çıkan görüntülerin şiddetine göre saptanabilir. Yine de teşhisin kesin olması için ayrılan maddelerin spektral veya kimyasal tanımına gerek vardır.

Karmaşık yapılı bir örneğin spektroskopik yöntemlerle tanımlanması için önceden kromatografik bir ayırmaya gereksinim vardır. Yani kalitatif spektroskopik analizlerde analizin geleceği kromatografiye bağlıdır.


2. Kantitatif Analizler

Kromatografi süratli, basit, ve çok iyi bir ayırma yöntemi olması nedeniyle son 30 yılda büyük bir alana yayılmıştır. Bunda kromatografinin kantitatif analizlerde çok kullanılması en önemli etken olmuştur.

Kantitatif kromatografide analit pikinin yüksekliği veya alanı bir veya daha çok sayıdaki standartla kıyaslanır. Çalışma koşulları kontrol edilebiliyorsa bu iki parametre de konsantrasyonla doğrusal olarak değişir.

Pik Yüksekliğine Göre Analiz: Bir kromatografik pikin yüksekliğini ölçmek için pikin iki yanındaki taban çizgileri düz bir doğru ile birleştirilir ve pik tepesinden bu doğruya bir dik inilir; dikin uzunluğu, pik yüksekliğidir. Yükseklik çok hassas olarak ölçülebilir. Kolon koşullarını etkileyen değişkenler, örnek ve standartların kromatogramlarının alındığı süre boyunca sabit tutulmalıdır. Çok iyi kontrol edilmesi gereken değişkenler kolon sıcaklığı, sıyırıcının akış hızı ve örneğin injeksiyon hızıdır. Ayrıca kolonun aşırı yüklenmemesine de dikkat edilmesi gerekir. Örnek injeksiyon hızı bir kromatogramda ilk çıkan pikler için önemlidir ve % 5-10 'a kadar ulaşan relatif hatalara yol açar.

Pik Alanlarına Göre Analiz: Yukarıdaki paragrafta belirtilen değişkenler pik alanında genişleme etkisi yapmazlar. Bu bakımdan alana göre yapılan analizler yüksekliğe göre yapılanlara kıyasla daha yeterlidir. Diğer yönden pik yüksekliklerin ölçülmesi daha kolaydır ve dar piklerde bu yöntemle daha doğru sonuçlar alınır.

Modern kromatografi cihazlarında bilya ve disk veya elektronik bilgisayarlar vardır. Bunlarda pik alanları hassas olarak ölçülebilir. Bu tip sistemlerin olmaması durumunda hesaplamalar el ile yapılır. Uygun genişlikteki simetrik piklerde alan basit bir yöntemle hesaplanır; pikin yüksekliği, yüksekliğin tam ortasından çizilen yatay doğrunun uzunluğu (o noktadaki pik genişliği) ile çarpılır. Pik alanı pikin bir planimetre ile taranmasıyla da bulunabilir. Bir başka yöntem de pikin kesilerek tartılması ve tartımın, ayni kaydedici kağıdın alanı bilinen bir parçasının ağırlığı ile kıyaslanmasıdır. McNair ve Bonelli, 10 örnek üzerinde bu yöntemlerin hassasiyetlerini inceleyen bir çalışma yapmışlardır. Çalışma sonuçlarına göre aşağıdaki standart sapmalar belirlenmiştir.

Standartlarla Yapılan Kalibrasyon: Kantitatif kromatografik analizde en çok uygulanan yöntem örnekteki maddelerin bileşimine yakın bileşimlerdeki bir seri standart çözelti ile çalışılmasıdır. Standartların kromatogramları alınarak pik yüksekliklerinin veya alanlarının, madde konsantrasyonlarına göre " kalibrasyon grafiği" çizilir; grafik orijinden geçen bir doğru şeklindedir. Örneğin analizi bu grafiğe göre yapılır. Yüksek hassasiyet alınabilmesi için standart çözeltilerin ve kalibrasyon grafiğinin sık sık kontrol edilmesi gerekir.

Analizdeki en önemli hata kaynağı, injekte edilen standart ve analit örnek hacminin tam sabit olamayışıdır; ayrıca injeksiyon hızı da hataya neden olan bir faktördür. Örnek miktarı çoğunlukla 1 mikrolitre gibi çok az miktarlardır ve her defasında ayni hacimde madde verebilmek için bir mikro şırınga kullanılarak relatif hata % birkaç seviyesine kadar düşürülebilir. Bu hata gaz-sıvı kromatografisinde daha da büyüktür; örnek sıcak bir uçtan injekte edildiğinde, şırınga ucundaki buharlaşma kolona verilen madde hacminde büyük farklılıklar olmasına yol açar.

Örnek hacmindeki hatalar, Şekil-10'da görülen bir "döner gaz örnek valfi ile verilen miktarın % 1-2'sine kadar düşürülebilir. (a)'daki örnek yuvası örnekle doldurulur; valfin 450 döndürülmesiyle yuvadaki örnekten belirli bir miktarı hareketli faz akımı içine verilir.


Şekil-10: Döner bir örnek valfi; (a) örnek yuvası ABC ‘nin doldurulduğu valf konumu, (b) örneğin kolona verilmesi


İç Standart yöntemi: Kantitatif kromatografide en hassas sonuçlar örnek injeksiyonundan kaynaklanan hataların bulunmadığı iç standart yöntemi ile elde edilir. Bu yöntemde örnek ve standartlara çok hassas tartılmış bir iç standart maddesi ilave edilir; analit pik alanının (veya yüksekliğinin) iç standart pik alanına (veya yüksekliğine) oranı analitik parametre olarak kullanılır. Yöntemin başarılı olabilmesi için iç standart pikinin ötnekdeki diğer maddelerin piklerinden uzakta (RS > 1.25), analit pikinin yakınında olması gerekir. Uygun bir iç standart kullanıldığında relatif hata %0.5-1 civarındadır.

Alan Normalizasyonu Yöntemi: Örnek injeksiyonundaki düzensizliğin yaratığı hata alan normalizasyonu ile de giderilebilir. Bu yöntemde örnekteki tüm maddelerin kolondan çıkması gerekir. Kromatogramdaki tüm piklerin alanları hesaplanır ve her madde için bilinen detektör algılama faktörü ile çarpılarak düzeltilir. Analitin konsantrasyonu, analit pikine ait alanın toplam pik alanlarına bölünmesiyle hesaplanır. Aşağıda bu yöntemdeki hesaplamalara bir örnek verilmiştir.


ÖRNEK

Aşağıdaki veriler butil-alkoller karışımı bir örneğin kromatogramından alınmıştır (detektör hassasiyeti düzeltme faktörleri bilinen miktarlarda saf alkoller kullanılarak ayrı deneylerde saptanmıştır).



3. Bilgisayarlı Kromatografi

Modern kromatografi cihazlarında kolon sıcaklığı, sıyırıcı akış hızı, örnek injeksiyon zamanı ve örnek sıcaklığı gibi parametreler " mikroprosesör" lerle kontrol edilir. Bunlarda kişiler tarafından yapılan hiç bir kontrol yoktur veya çok azdır. Cihazlar çok karmaşık fakat son derece otomatiktir. Örnekler (bir kaç düzine olabilir) dönen bir sistem içine konur. Her analizden sonra kolon otomatik olarak başlangıç noktası gelir, döner örnek tablası da yeni bir örneği kolonun önüne getirecek şekilde döner, örnek otomatik olarak çekilir ve kolona injekte edilir, ktomatogramı alınır ve bir bilgisayar hafızasına yerleştirilir. Veriler kromatogram ve tablo şeklinde alınır; tabloda alıkonma zamanları, relatif pik alanları ve bazılarında her pikin hangi bileşiğe ait olduğu da kaydedilir.


Şekil-11: Bir kromatografi hesaplama integratörü