SAE: Society of
Automotive Engineers.
Salamura (Brine): Tuzlu su.
SAN: Stiren akrilonitril kopolimeri.
Saptanmış (Established) Rezervler: Mevcut teknolojilerle ekonomik olarak üretilebilir
tahmini rezervlerdir.
Saykıl Gaz Oil: Bir kraking ünitesine geri döndürülen
parçalanmış gaz oil.
Saykıl Yağları: Kraked Distilatlar.
SBR: Stiren bütadien kauçuğu.
Scale: Pul.
Scavenger: Yakalayıcı.
Scrubber: Yıkayıcı.
Seal: 1. Örtü, 2. Conta.
Sediment (Çökel, Tortul) Kayaç: Sedimentlerin veya organik maddelerin birikimleriyle
meydana gelen kayaçlardır; hidrokarbonlar içerir. Bak. Kayaç Çevrimi.
Sedimentler: Eski kayaların ve diğer maddelerin
erozyonundan oluşan taneciklerdir Zamanla sedimentler çökel kayaçlar haline
dönüşür.
Selüloz: Glikoz moleküllerinden oluşmuş kompleks
karbonhidratlardır (C6H10O5)n;
bitkilerin hücre cidarlarının temel maddesidir, dolayısıyla kağıt, kereste ve
pamuk gibi pek çok lifli maddenin ana bileşenidir.
Sentetik Yağ: Hampetrolün rafinasyonu veya bazı petrol
fraksiyonlarının ekstraksiyonuyla değil sentez yoluyla yağlardır; tüketicinin
talepleri doğrultusunda üretilen yağın özellikleri ve moleküler yapısı kontrol
edilebilir.
Sentez Gazı: Karbon monoksit ve hidrojen karışımıdır
(CO+H2); doğal gazın buharla ıslahıyla, veya doğal gaz, nafta veya
ağır fuel oil’ün kısmi oksidasyonuyla ve kömürden elde edilir.
Sera (Greenhouse)
Etkisi: Ye yüzeyinin
sıcaklığının gereğinden daha fazla olmasında su buharı, karbon dioksit ve diğer
gazların rollerini tanımlayan bir terimdir. Atmosferin, ışığı geçirme ve
ısıyı tutma özelliği vardır. Atmosferin ısıyı tutma yeteneği sayesinde suların sıcaklığı
dengede kalır. Böylece nehirlerin ve okyanusların donması engellenmiş olur. Bu
şekilde oluşan, atmosferin ısıtma ve yalıtma etkisine sera etkisi denir. Dünya
atmosferi cam seralara benzer bir özellik gösterir.
Sera Gazları: Su buharı, karbon dioksit, ozon, azot
oksit ve metan gibi gazlardır; bunlar, solar radyasyonu geçirirler, fakat uzun
dalga boylu radyasyona karşı opak olduklarından bunların atmosferden çıkıp
gitmesini engellerler.
Son yıllarda atmosferdeki CO2 miktarı hava
kirlenmesine bağlı olarak hızla artmaktadır. Metan, ozon ve kloroflorokarbon
(CFC) gibi sera gazları çeşitli insan aktiviteleri ile atmosfere katılmaktadır.
Bu gazların tamamının ısı tutma özelliği vardır. CO2 ve ısıyı tutan
diğer gazların miktarındaki artış, atmosferin ısısının yükselmesine sebep
olmaktadır. Bu da küresel ısınma olarak ifade edilir. Bu durumun, buzulların
erimesi ve okyanusların yükselmesi gibi ciddi sonuçlar doğuracak iklim
değişmelerine yol açmasından endişe edilmektedir.
Serbest Radikal: Tek sayılı elektron içeren bir atom veya
atomlar grubudur.
Sertleştirici: Kürleme reaksiyonunu kontrol eden veya
hızlandıran, aynı zamanda reaksiyonda harcanan (katalizörün aksine)
maddelerdir; çapraz bağlama maddesi veya kürleme maddesi de denir.
Setan İmprover: Dizel yakıtının setan sayısını yükseltmek için
kullanılan katkı maddesidir.
Setan İndeksi, Hesaplanmış: Dizel yakıtının setan sayısı
tayininin test motorunda (C.F.R. motoru) yapılamadığı durumlarda setan sayısı
hakkında bilgi veren bir sayıdır (B.S.2000 Part 218 ve Part 364’deki
nomogramlar kullanılabilir).
Setan İndeksi: Bir dizel yakıtının yoğunluğu ve distilasyon değerlerinden hesaplanan ve setan sayısı hakkında
bilgi veren bir değerdir.
SI = 45.2 + 0.0892 (t10 - 215) + 0.131 (t50
- 260) + 0.0523 (t90 - 310) + 0.901·b (t50 - 260) -
0.420·b (t90 - 310) + 0.00049 (t10 - 215)2 -
0.00049 (t90 - 310)2 + 107.0·b + 60.0·b2
t10, t50, t90 değerleri distilasyonda %10. %50 ve %90 distilatların toplandığı sıcaklıklardır (0C, standart barometrik basınca göre düzeltilmiş değerler)
b =- exp [-3500 (ρ - 850)] - 1
ρ = 15°C’deki yoğunluk, kg/m3
Setan: Heksadekan (C16H34); renksiz ve sıvı bir hidrokarbondur. Dizel yakıtının yanma kalitesini tayinde standart olarak kullanılır.
Setan Sayısı: Setan sayısı, dizel motorundaki koşullar altında, bir yakıtın yanmaya başlama özelliğini tanımlayan bir değerdir. Setan sayısı yüksek bir yakıt, silindire injekte edildikten çok kısa bir süre sonra yanmaya başlar; “tutuşma süresi” periyodu kısadır. Tersine, düşük setan indeksli bir yakıt kendi kendine tutuşmaya karşı direnç gösterir, tutuşma süresi periyodu uzundur. Setan sayısının tayini test motorunda yapılır; referans olarak iki özel hidrokarbon kullanılır; setan sayısı 0 kabul edilen 1-metil naftalin veya setan sayısı 15 olan 2,2,4,4,6,8,8-heptametilnonan (izosetan da denir) ile setan sayısı 100 olan n-heksadekan.
Setan Sayısı: Setan sayısı, dizel motorundaki koşullar altında, bir yakıtın yanmaya başlama özelliğini tanımlayan bir değerdir. Setan sayısı yüksek bir yakıt, silindire injekte edildikten çok kısa bir süre sonra yanmaya başlar; “tutuşma süresi” periyodu kısadır. Tersine, düşük setan indeksli bir yakıt kendi kendine tutuşmaya karşı direnç gösterir, tutuşma süresi periyodu uzundur. Setan sayısının tayini test motorunda yapılır; referans olarak iki özel hidrokarbon kullanılır; setan sayısı 0 kabul edilen 1-metil naftalin veya setan sayısı 15 olan 2,2,4,4,6,8,8-heptametilnonan (izosetan da denir) ile setan sayısı 100 olan n-heksadekan.
Seyreltici: Bazı maddeleri (örneğin, boyalar, böcek ilaçları,
katkı maddeleri gibi) seyreltme amacıyla kullanılan, genellikle inert
(reaksiyona girmeyen) sıvı veya solventtir.
Shale Oil: Yağ kumlarının (oil shale) ısıtılmasıyla
elde edilen distilattır; günümüzde ekonomik bir üretim yöntemi yoktur, ancak
gelecek için büyük bir potansiyel petrol üretim kaynağıdır.
Shale: Tabakalı bir kayaç türüdür; kil ve çamurun biraraya gelerek
katılaşmasıyla oluşmuş ince tanecik yapılı bir çökel kayacıdır. (Çeşitli
renklerde shaller.)
Sıcaklık Skalaları: Sıcaklık tayininde uygun referanslar olarak kabul
edilen keyfi termometrik kalibrasyonlardır. 1 atmosfer basınç altında suyun
donma ve kaynama noktasına dayanan iki termometrik skala vardır; Celcius (C)
veya santigrat skalası ve Fahrenheit (F) skalası. Ayrıca tüm moleküler
hareketlerin teorik olarak durduğu mutlak sıfır Kelvin (K) ve Rankine (R)
skalaları vardır; bunlar C ve F
skalalarıyla ilişkilidir. (R = °F + 459.69).
Diğer bir skala suyun donma noktasının 00 ve kaynama
noktasının 80 0C kabul edildiği Reomur skalasıdır; bu skala fazla
kullanılmamaktadır.
Sıkı Kum: Geçirgenliği düşük kum veya kum taşı oluşumlarıdır.
Sıkı Oluşum (Tight Formation): Porozitesi ve geçirgenliği düşük olan petrol
veya su yatağıdır.
Sıkıştırma
Oranı: Bir motorda,
silindir içindeki piston alt ölü noktada iken ki silindir hacminin, pistonun
üst ölü noktada olduğu zamanki silindir hacmine oranıdır.
Sıkıştırma: Standart basıncı 14.7 psi (1 atm) olan
doğal gaz, taşıma ve depolama sırasında fazla yer kaplamaması için
sıkıştırılarak hacmi azaltılır. Boru hatlarından transfer edilen doğal gaza
1000-1500 psi basınç uygulanır. Transfer sırasında çeşitli nedenlerle
olabilecek basınç kaybı boru hatları boyunca, örneğin her 100 mil’de bir
bulunan sıkıştırma istasyonlarında tamamlanır.
Sınır (Boundary ) Yağlama: Yüzeyler arasındaki boşluk
çok az olduğunda yağlayıcı sıvı tabaka dışarı atılır ve hidrodinamik yağlama
olmaz, bu halde sınır yağlama önem kazanır. Sınır yağlayıcılar metal yüzeyler
üzerinde yapışarak aşınma-önleyici koruyucu bir tabaka oluşturan bileşiklerdir.
Sıvı Kristalin Polimer: Katı maddelerin çoğu ısıtıldıklarında
ergirler ve izotropik akışkanlar haline geçerler; optik, yani, elektrik ve
magnetik özellikleri moleküllerin yönlenmesinden bağımsızdır. Ancak bazı
maddeler vardır ki sınırlı bir sıcaklığın üstünde ısıtıldığında akışkanlaşır,
fakat anizotropik davranışlar gösterir; bunlar genellikle rigid (katı) bir
merkezi ve esnek uçları olan uzamış organik moleküller içerirler. Bir sıvı
kristaldeki moleküller bir oriyantasyon (yönlenme) düzeni derecesine
sahiptirler. Sıvı kristallerin
anizotropik davranışları içerdiği moleküllerin uzamış şekillerinden
kaynaklanır; moleküllerin fiziksel özellikleri ölçümlerin uzantılara dik veya
paralel yönde yapılmasına bağlı olarak değişir, anizotropik bulk (hacim)
özelliklerini çubuksu yapıların son yerleşim düzenleri belirler. Bu düzenler,
tercih edilen paketlenme şekillerine ve aynı zamanda moleküller arasındaki
elektrostatik etkileşime göre oluşur. Sıvı kristal fazında moleküllerin
oriyente olmayı tercih ettikleri vektör (n) ‘direktör’ olarak adlandırılır;
moleküllerin uzun eksenleri bu yönde yerleşme eğilimindedir.
Sıvı Kristalin Polimer Türleri: Üç tip sıvı kristal
vardır; nematik, smektik ve kolesterik. Nematik ve smektik sıvı kristallerin
oriyantasyon derecesi geniştir; smektik sıvı kristaller ayrıca bir boyutlu
konum (pozisyon) düzenine de sahiptir, moleküller tabakalar şeklinde
yerleşirler. Kolesterik (veya döner nematik) sıvı kristal chiraldir; moleküller
tabakalarda sıralandığında direktör oriyantasyon, tabakalar arasında yavaşça
dönmeye başlar ve moleküller orijinal oriyantasyonuna gelinceye kadar dönme
devam eder (3600). Baştan sona kadar geçen uzaklık ‘adım (pich)’
olarak tanımlanır.
Sıvılaştırılmış Petrol Gazı (LPG): Genellikle,
propan, normal bütan, bütilen ve izobütan karışımıdır.
Sıyırma: Bir fraksiyondan (veya cut’dan) fazla uçucu
bileşenleri, su buharı yardımıyla veya püskürtmeyle buharlaştırarak ayırmaktır.
Silika Jel
Adsorbsiyonu: Hafif petrol
fraksiyonları ve rafineri akımlarındaki (streams) karışımlarından, hidrokarbon
tiplerinin (parafinler, olefinler, naftenler ve aromatikler) ayrılması.
Sindiyotaktik Polimer: Peşpeşe enantiomerik konfigürasyon yapıların yer
aldığı makromoleküller veya aldığı polimer zincirleridir.
Sismik İnceleme: Yer altı kayaç tabakalarından yansıyan şok
dalgaların yarattığı sinyal şekillerini toplama ve kaydetme çalışmalarıdır;
bunlar yer altındaki jeolojik yapı hakkında bilgi verir.
Sismik, Üç
Boyutlu: Teknolojik
gelişmeler içinde en önemli buluştur; üreticilere yer kabuğunun içini görme,
fosil yakıtların elde edilebileceği gerekli oluşumları bulma olanağını sağlar.
Süper bilgisayarların sağladığı avantajlarla, jeologlar milyonlarca datayı
işleyerek yeraltının detaylı, üç boyutlu resmini oluştura- bilmektedirler. Bu
modeller döndürülebilir, dilimlenebilir ve böylece hidrokarbonların varlığının
araştırılması istenilen bölgeler daha yakından incelenir. 3-D sismik incelemelerle
sondaj çok hassas yapılabilir ve kuru kuyu riski çok azalır.
Sistem ve Çevre:
Açık Sistem: Sistem ve çevre arasında madde ve enerji alışverişinin olduğu sistemlerdir.
Açık Sistem: Sistem ve çevre arasında madde ve enerji alışverişinin olduğu sistemlerdir.
Kapalı Sistem: Sistem ve çevre arasında sadece enerji
alışverişinin olduğu sistemlerdir.
İzole Sistem: Sistem ve çevre arasında herhangi bir
alışverişinin olmadığı sistemlerdir.
Siyah Yağlar (Black Oils): Hafif fuel oil, orta fuel oil, ağır fuel oil ve
ekstra ağır fuel oil gibi siyah renkli ürünler için kullanılan genel bir
terimdir
Skimming: Kaynama noktaları birbirine yakın
karışımların elde edildiği distilasyon işlemi.
Slops: Sıvı atık.
Sludge (Çamur); Yumuşak, siyahımsı kalıntılardır;
toz, yağ, benzin, su ve diğer kirliliklerden oluşur. Örneğin, motor yağının gereken
zamanda değiştirilmemesi karterde çamur birikmesine neden olur.
Soğutma Sistemi: Bir motordan veya başka bir ekipmandan
ısının uzaklaştırılmasını sağlayan bir sistemdir.
Soğutucu
(Cooler): Bir ısı
değiştiricidir; içinde, soğuk suya daldırılmış borular vardır, bunlardan
sıcaklığı düşürülmek istenen sıcak hidrokarbonları geçer.
Soluble Oil: Emülsifiyerler ve stabilizörler içeren ve suyla
karıştırıldığında kararlı emülsiyonlar oluşturan yağdır; sondaj, kesme ve
soğutma yağı (metal işlemede) olarak kullanılır.
Solvent
Ekstraksiyon: Farklı
kimyasal tiplerde ve çözünürlükteki maddeleri seçici solventlerle çekerek
saflaştırma işlemidir; örneğin, asfaltik maddeler, sıvı propanla ekstrakt
edilerek uzaklaştırılır. Diğer bir örnek solvent olarak dikloretan ve metilendiklorür (Di/Me) karışımının
ve propanın kullanıldığı waks
giderme (dewaksing) işlemidir.
Solvent Nötral Oil: Solvent ekstraksiyonla elde edilen yüksek kaliteli
parafin bazlı rafine yağdır.
Solvent: Katı veya sıvıları inceltmede veya
seyreltmede kullanılan özel sıvılardır.
Sondaj Çamuru: Çamur.
Sondaj Gövde Testi (Drill Stem Test; DST): Tahmin
edilen rezervuar kayacına ulaşıldığında deliğe özel bir düzenek sarkıtılarak
basınç ölçmeleri yapılır ve belirli aralıklarla akışkan örnekleri alınır. Böylece
kuyudaki akışkan ve akışkanın akış hızıyla ilgili verilere ulaşılır.
Sondaj Gövdesi: Sondaj gövdesi, işlemde kullanılan tüm
parçalardan oluşur; kelly, sondaj borusu, bağlantı malzemeleri, gibi. DST test
sistemi, yer üstünden kumanda edilebilen valflar ve çıkış boruları ile
basınç-kaydedicilerden oluşur.
Sondaj, Dikey: Konvensiyonal kuyular, yüzeyden rezervuara
(pay zone) kadar dikey sondajla açılır. Bu yöntemler geleneksel olmakla beraber
hala en çok uygulanan sondaj tipleridir.
Sondaj, Döner (Rotary Drilling): Bazı
kayaçların yapısal elastiklikleri veya diğer özel fiziksel karakterleri
nedeniyle darbeli ekipmanlarla delinemediği, dolayısıyla gerekli örneklerin de
alınamadığı koşullarda tercih edilen bir sondaj yöntemidir.
Sondaj, Yatay
(Horizontal): Bir yağ ve
gaz kuyusundaki dikey şafta ilaveten, başka türlü ulaşılamayan alanlara doğru
yatay şaftlar da yerleştirilir. Bu teknik özellikle denizdeki sondajlarda
önemlidir; buralarda bir platform pek çok yatay şafta servis verebilir, verim
artar. Yatay kuyular üç sınıfa ayrılır; kısa (dikey kuyudan 20-40 feet
mesafede), orta (dikey kuyudan 300-700 feet mesafede) veya uzun (dikey kuyudan
1000-4500 feet mesafede) çaplı kuyulardır. Büyük çaplı olanlar denizlerde
açılan kuyulardır.
Sondaj, Yönlü (Directional) Sondaj: Bu tip sondaja, bazen eğimli (slant)
sondaj da denir; bir petrol keşif kuyusu ve üretim kuyusu açılırken, özellikle
denizde açılan kuyularda, dikey konumdan saptırılan sondaj tipidir. Bu tip
sondajlar dikey olarak ulaşılamayan yataklara uygulanır. Örneğin, sığ göller,
koruma alanları, demir yolları veya sondaj donanımının kurulamayacağı herhangi
bir alanın altındaki rezervuarlara ulaşmak uygulanan bir yöntemdir. Ayrıca uzun
ve ince rezervuarlar için de tercih edilir; bunlara dikey sondajla ulaşım
verimli olmaz.
Spesifik
Gravite: Aynı sıcaklıktaki,
birim hacim madde ağırlığının, aynı hacimdeki suyun ağırlığına oranıdır.
Spesifik Isı (Enerji):
Bir maddenin birim
kütlesinin sıcaklığını bir derece yükseltmek için gerekli olan ısı miktarının,
aynı kütledeki suyun sıcaklığını bir derece yükseltmek için gereken ısı
miktarına oranıdır.
Spesifik
Enerjinin (Kalorifik Değer) Hesaplanması: Yanma ısısı, spesifik enerji veya kalorifik değer, yakıtın enerjisinin
bir ölçüsüdür; yakıtın yoğunluğu, sülfür, su ve kül miktarının artmasıyla
azalır. Aşağıdaki eşitlikle yaklaşık olarak hesaplanabilir; r = yoğunluk, 15
°C, kg/m³, x = su, % ağ., y = kül, % ağ., s = sülfür, % ağ.
Spesifik Enerji (Brüt-Gross): Qg , MJ/kg = (52.190 - 8.802 r2 10-6) [1 - 0.01 (x+y+s)] + 9.420 (0.01s)
Spesifik Enerji (Net), MJ/kg: Qn MJ/kg = (46.704 - 8.802 r210-6 + 3.167 r10-3) [1-0.01(x+y+s)] + 0.01 (9.420s - 2.449x)
Stabilizasyon: Gaz halindeki ve çok uçucu hidrokarbonları,
hampetrol veya benzinden ayırarak kararlı (az-uçucu) bir sıvının elde edildiği
bir prosestir; böylece ayrılan sıvı, bileşiminde önemli bir değişiklik
olmaksızın taşınabilir veya depolanabilir.
Steam: Su buharı.
Stimülasyon
(Tahrik): Üretimi artırmak
amacıyla bir kuyunun bağlandığı oluşumda eski ve tıkanmış kanalların
genişletilmesi ve yeni kanallar açılması için uygulanan bazı proseslerdir;
örneğin, asitlendirme ve kırma prosesleri gibi.
Stiren-Akrilonitril Kopolimeri (SAN): stiren ve
akrilonitril monomerlerinden elde edilen amorf yapılı ve şeffaf bir
termoplastiktir polimerdir. Ticari ürünlerde, kullanım alanlarına bağlı olarak
akrilonitril miktarı %15-35 arasında değişir. Akrilonitrilin fazlalığı ürünün
sertliğini, ısıya ve kimyasal maddelere dayanıklılığını artırır, mekanik
özelliklerini yükseltir.
Stiren-Bütadien Kopolimeri: stiren ve bütadienin
polimerizasyonuyla üretilen kopolimerlerdir; içerdiği komonomer miktarına göre
kauçuksu veya plastik özellikler
gösterir; ağırlıkça %45’den daha az stiren içeriyorsa stiren-bütadien kauçuğu
(SBR) olarak bilinir. Stiren miktarı arttıkça plastik özellikler de artar.
Stökiyömetrik: Bir kimyasal reaksiyona sokulan iki veya daha
fazla bileşiğin reaksiyonda tam olarak tüketilmesi, reaksiyondan sonra
girdilerden artakalan olmaması, sadece ürünün elde edilmesidir.
Straight Run: Distilasyon işlemiyle elde edilen ve herhangi bir
kimyasal prosesten geçirilmeyen hampetrol ürünleri için kullanılan bir
tanımdır.
Strata: Yeryüzünün üstündeki ve altındaki arazi
yapılarını oluşturan kaya tabakalarıdır.
Stripper: Sıyırıcı, ayırıcı.
Stripping(Sıyırma): Bir ayırma işlemidir; örneğin,
distilasyon kalıntısının içine su veya buhar injekte edilerek içerdiği hafif
moleküllerin kazanılması bir stripping prosesidir. Ayrıca atık suların
temizlenmesi işlemlerinden biridir; atık su kolonda aşağı doğru akarken, buhar
yukarı doğru hareket eder; yükselen buhar atık sudaki kirlilikleri (H2S,
NH3 gibi) de sıyırarak beraberinde taşır. Çıkan buhar akımındaki bu
maddeler örneğin kondensasyonla geri kazanılır ve zararsız hale getirilir.
Su İticiliği: Hampetrolün rezervuardan kuyuya doğal olarak
akmasını sağlayan rezervuar itici mekanizması, yeraltındaki kayaçlar ve suyun
genleşmesiyle oluşan basınçtır. Genellikle iki tip su iticiliği vardır; petrol
yüzeyinin tamamının suyla temasta olduğu dip-suyu iticiliği (A) ve bir kısmın
temasta olduğu kenar-suyu iticiliği (B).
Sülfürizasyon: Sülfür bileşiklerinin petrol esaslı yağlama
yağlarıyla birleştirilmesidir.
Sürtünme: İki yüzeyin temasta olduğunda harekete karşı koyan dirençtir; yüzeylerin
sürtünmesi ısı yaratır.
Sweetening: Petrol fraksiyonları veya akımlardaki fena
kokulu sülfür bileşiklerinin (temel olarak hidrojen sülfür, merkaptanlar ve
tiyofenler) uzaklaştırılması, veya onları (merkaptanlarda olduğu gibi) kokusuz,
açık renkli ve oksitlenmeye dayanıklı bileşiklere dönüştürme prosesleridir.
SYN Gaz: Sentez gazı.
Şelat/Kompleks Maddesi: Bir metal iyonuna birkaç bağla bağlanabilen moleküllerdir
(katkı maddeleri); metali deaktive (aktivitesini giderme) ederler. Bu tür katkı
maddeleri, özellikle metalle temas halindeki (örneğin kablolar gibi)
polimerlerin kararlılığını artırmak için kullanılır. Şelat yapıcı maddelere
örnek olarak EDTA, etilen diamin ve fosfitler gösterilebilir.
Şift: Yer değiştirme,
Şişme: Genel olarak tanımlandığında katı bir maddenin
bir sıvıyı absorblamasıyla hacminin büyümesidir. Örneğin, ham veya vulkanize
kauçuğun organik sıvıları (benzen, ve benzin gibi) absorblamasıyla hacmi,
orijinal hacminin birkaç katı kadar artar. Şişme özelliği diğer sıvılarla temas
eden bazı kolloidlerde de görülür.