Radyoaktif izotopların
parçalanması sonucu enerjili tanecikler ve elektromagnetik ışın oluşur. İşlemde
çekirdek değişime uğrar.
1.
Radyasyon Tipleri
Radyokimyasal çalışmalarda
karşılaşılan radyasyon ve tanecik tipleri Tablo-1'de verilmiştir.
Alfa
(a) Tanecikleri: Alfa
tanecikleri atom numaraları yüksek izotopların parçalanmasıyla çıkar. Alfa
taneciği bir He çekirdeğidir ve +2 değerliklidir.
Tablo-1: Radyoaktif Bozunma Ürünlerinin özellikleri
Tanecik
|
Sembol
|
Yük
|
Küt. no.
|
Tanecik
|
Sembol
|
Yük
|
Küt. no.
|
Alfa
|
a
|
+2
|
4
|
Gama
|
g
|
0
|
0
|
Elektron
|
b-
|
-1
|
1/1840
|
X-ışını
|
X
|
0
|
0
|
Pozitron
|
b+
|
+1
|
1/1840
|
Nötron
|
n
|
0
|
1
|
Nötrino
|
n
|
0
|
0
|
Bir bozunma işleminden çıkan alfa
tanecikleri ya mono enerjili veya çok az sayıda farklı enerjili taneciklerdir. a
tanecikleri, örneğin, Şekil-1’de görüldüğü gibi, bir 228Th
çekirdeğinin bir 224Ra çekirdeğine, 226Ra çekirdeğinin 222Rn
çekirdeğine, bir 210Po çekirdeğinin 206Pb çekirdeğine dönüşmesiyle
çıkar.
22890Th ¾® 22488Ra + 42He 22688Ra ¾® 222Rn + 42He
Maddeden geçerken çarpışmalar nedeniyle sürekli olarak
enerjilerini kaybederler ve sonunda çevresinden iki elektron yakalayarak helyum
atomlarına dönüşürler. Alfa taneciklerinin kütlesinin ve yükünün büyük olması
içinden geçtiği maddeden iyon çifteri oluşturmasını kolaylaştırır; bu özellik
alfa taneciklerinin saptanmasını ve ölçülmesini kolaylaştırır.
Şekil-1: (a) 22890Th çekirdeğinin, (b)
22688Ra çekirdeğinin, ve (c) 21084Po çekirdeğin
bozunma şemaları
Kütle ve yükünün büyük olması
taneciklerin maddeye giriciliğini zorlaştırır. Alfa çıkaran bir izotopun
tanımlanması, taneciklerinin özel bir ortama (hava gibi) gönderilerek iyon
çiftleri oluşturduğu mesafenin (veya aralığının) ölçülmesiyle yapılır. Alfa
tanecikleriyle, giriciliği zayıf olduğundan, yapay izotoplar elde edilemez.
Beta
(b) Tanecikleri: Beta
tanecikleri, çekirdekteki bir nötronun bir protona, veya bir protonun bir
nötrona aniden dönüşmesiyle oluşan taneciklerdir. Birinci durumda çıkan beta
taneciği bir elektron (veya negatron), ikinci durumda ise bir pozitif elektron
(veya pozitron) dur. Beta ışınları veren bu iki dönüşüm reaksiyonu 146C
ve 6530Zn için aşağıdaki şekilde gösterilir.
146C ¾® 14 7 N + e- + n 6530Zn ¾® 6529Cu + e+ + n
Buradaki n,
analitik yönden hiç bir önemi olmayan bir nötrino taneciğidir. Üçüncü bir işlem
negatronların oluştuğu elektron yakalama işlemidir; bunda içteki bir elektron
(çoğunlukla bir K elektronu) çekirdek tarafından yakalanarak, atom numarası
orijinal izotoptan 1 küçük olan uyarılmış bir iyon meydana gelir. Uyarılmış
iyonun relaksasyonu ile Auger elektronları şeklinde negatif elektronlar çıkar.
Bazı tipik örnekler Şekil-2’de gösterilmiştir.
Alfa emisyonunun tersine beta
bozunmasında sıfırdan başlayarak her bozunma işlemine özgü maksimum değerlere
ulaşan enerji aralığında tanecikler bulunur. Beta taneciği, maddede iyon
çiftleri oluşturmak bakımından, alfa taneciği kadar etkin değildir, çünkü
kütlesi çok küçük (bir alfa tanesinin 1/7000 katı), maddeye giriciliği oldukça
yüksektir. Beta ışınlarının havadaki ilerleme aralığını belirlemek zordur,
çünkü saçılma olasılığı fazladır. Beta enerjiler aluminyum gibi bir absorblayıcı
madde ile tutulurlar; burada maddenin kalınlığı önemlidir. Bu kalınlık mg/cm2
cinsinden belirtilir ve beta ışınlarının tutulma "aralığını"
gösterir.
Gama
(g) Işını Emisyonu: Alfa ve
beta emisyonlarının çoğunda geride uyarılmış bir çekirdek kalır, bu da g
ışınları çıkararak bir veya daha fazla kuvantize halde geçerek temel hale
döner. Gama ışınları çok yüksek enerjili elektromagnetik ışınlardır. Her
çekirdeğin gama ışını spektrumu kendine özgüdür ve radyoizotopların
tanımlanmasında kullanılır. (Şekil-3 ve 4)
Gama ışınının giriciliği çok
yüksektir. Madde ile etkileşen gama ışınları enerjilerini üç mekanizmaya göre
kaybederler. Düşük enerjili gama ışınında fotoelektrik etki gözlenir; bu etki,
atom ağırlığı büyük bir hedef atomdan tek bir elektronun çıkmasında meydana
gelir. Nispeten yüksek enerjili gama ışınlarının bulunduğu durumda, bir gama
fotonu ve bir elektronun elastik çarpışması sonucu "Compton etkisi"
ile karşılaşılır. Elektron foton enerjisinin sadece bir kısmını alır ve fotonun
hareket yönüne göre uygun bir açı ile geri çekilir. Enerjisi azalmış olan
fotonun aynı tip elastik çarpışmalarla enerjisi azalmaya devam eder; sonunda,
ortamdaki maddelerden birinden fotoelektrik elektron çıkarılır. Gama fotonunun
enerjisinin yeteri derecede yüksek (en az 1.02 MeV) olması halinde, "çift
üretimi" etkisi meydana gelir. Burada foton, bir çekirdeğin etrafını saran
alan içinde, bir pozitron ve bir elektrona dönüşür.
X-Işını
Emisyonu: X-ışını fotonlarının emisyonuyla "elektron
yakalama" ve "iç dönüşüm" denilen iki çekirdek olayı meydana
gelir. Elektron yakalama işleminde uyarılmış bir iyon oluşur ve bu iyon ya
X-ışınları veya Auger elektronları çıkararak normal haline döner. Bunlardan
hangisinin gerçekleşeceği uyarılmış taneciğin atom ağırlığına bağlıdır.
İç dönüşümde bir bozunma
reaksiyonundan oluşan uyarılmış bir çekirdek, çekirdeğe yakın orbitallerin
birinden bir elektron atarak uyarılma enerjisini kaybeder. Böylece boş bir K, L
veya M seviyesi oluşur ki burası sonra daha yüksek bir enerji seviyesinden
gelen bir elektronla doldurulur. Bu geçişle element X-ışını fotonu çıkarır.
Gama ışınları ve X-ışınları sadece
kaynaklarının farklı oluşuyla birbirinden ayrılır. Gama ışınları çekirdek
reaksiyonlarıyla oluşur, X-ışınlarının kaynağı ise çekirdeğin dışındaki
elektronik geçişlerdir. (Şekil-3 ve 4)
Nötronlar: Nötron(n),
kütlesi 1, yükü 0 olan, ve bir hedef çekirdeği saran elektrostatik yük
engelinden etkilenmeyen fevkalade bir bombardıman taneciğidir. Böyle engelleri
aşmak için yüksek kinetik enerjiye gereksinimi olan yüklü taneciklerin tersine,
yavaş (veya ısıl) nötronlar yüksek-enerjili nötronlardan daha etkilidir. Bu
nedenle kaynaktan (bu bir nükleer reaktördür) çıkarılan nötronlar, atom
ağırlığı düşük yavaşlatıcı bir maddeye gönderilerek, çarpışmalarla, kinetik
enerjisi düşürülür; böylece enerjisi ortalama bir değere indirilen düşük
enerjili nötron akımı elde edilir. (Şekil-3 ve 4)
Nötronların madde ile etkileşimi
birkaç şekilde olabilir. Çıkan ürün (veya ürünler) bombardıman yapan
nötronların enerjisine bağlıdır. Kararlı bir izotopun ısıl nötronlarla
bombardımanı sonunda, atom numarası hedef elementten bir birim daha fazla olan
çok fazla uyarılmış bir izotop meydana gelir. Bu izotop hızla (~10-12 saniye
içinde) bir gamma ışını (g) fotonu yayarak kararlı duruma geçer. İşlem aşağıdaki
sırayı izler.
Buradaki üs, atom numarası Z olan
X elementini gösterir. Hızlı nötronların madde ile etkileşimi daha farklı bir
mekanizmaya göre ilerler.
Şekil-3: Nötron aktivasyon işlemi
Şekil-4: Çeşitli nükleer geçişleri gösteren şematik bir
diyagram
Radyoaktivitenin temel birimi
"küri" dir ve bir saniyede 3.7x1010 parçalanma veren
atomların miktarı olarak tarif edilir. Küri sadece sayısal bir değerdir,
bozunma ürünlerinin yapıları ve enerjileri hakkında herhangi bir bilgi vermez.
Uygulamalarda daha çok "miliküri" ve "mikroküri" birimleri
kullanılır.
2.
Bozunma (Decay) Kanunu
Radyoaktif bozunma tamamıyla rasgele bir işlemdir. Benzer
çekirdekler için aşağıdaki denklem yazılabilir.
N örnekteki radyoaktif çekirdeklerin t zamanındaki sayısı, l bir radyoizotopun kendine özgü olan "bozunma (decay)
sabiti" dir. Bu eşitliğin yeniden düzenlenip t = 0 ve t = t aralığında inteğre edilmesiyle aşağıdaki
denklem çıkarılır ( t'nin 0 ve t arasında değişmesiyle örnekteki çekirdeklerin
sayısı N0 'dan N 'ye düşer).
Bir radyoaktif izotopun "yarı-ömrü" atomların
sayısının orijinal sayısının yarısına düşmesi için gerekli zaman olarak tarif
edilir; bu durumda N = N0/2 olur. Denklem(1) de bu değerin yerine
konulmasıyla denklem(2) elde edilir.
3. Sayım Hataları
Bozunma olayının rasgele olması
herhangi bir zaman aralığı içinde meydana gelen parçalanma sayısının
bilinmesini engeller. Yine de, yeteri kadar uzun periyotlar içinde yapılan
sayımlarla, önceden belirlenen hassasiyet limitleri içinde tekrarlanabilir
sonuçlar alınabilir. Önemli bir nokta sayım periyodunun radyoaktif atomların
sayısının değişmeden kalması için yarı-ömre göre daha kısa olmasıdır. Bir başka
önemli konu da dedektörün sadece tek bir izotopun bozunmasını algılaması ve
sayım geometrisinin değişmemesidir; böylece dedektör meydana gelen bozunmanın
sabit bir kesrini algılar.
Şekil-5'de, ayni örnek üzerinde
ayni koşullarda 1000 kez tekrarlanan sayımlar alındığında elde edilmesi
beklenen geçek ortalamadan sapma eğrileri çizilmiştir.
A eğrisi, belirlenmiş bir süre
içinde gerçek ortalama sayımı r nin 5 olması beklenen bir maddenin sayım
dağılımını gösterir. B eğrisi için geçek ortalama sayım 15 ve C eğrisi için de
35’tir. Eğrilerin görünümünden anlaşıldığı gibi r'nin büyümesiyle
"mutlak" sapma artmakta, fakat "izafi (relatif)" sapma
azalmaktadır. Sayım sayısı en az olduğunda (r = 5) ortalamadan sapma dağılım
eğrisinin simetrikliği de bozulur; simetrideki bu bozulmanın nedeni, sayım
sayısının ortalamayı 2'den daha büyük bir faktör kadar aşabilme olasılığı
bulunduğu halde negatif bir sayım almanın mümkün olmamasıdır.
Şekil-5: Sayım verilerinin dağılımı
Sayım
Verilerinin Standart Sapması: Toplam sayım sayısı büyük olduğunda (r > 100),
ortalamadan sapma dağılımı simetrik bir Gaussian eğrisinin veya normal hata
eğrisinin şeklini alır ve,
denklemi yazılır. N bilinen bir
periyottaki sayım sayısı, sN N deki standart sapmadır.
Relatif standart sapma (sN)r
aşağıdaki eşitlikle verilir.
Bu eşitlik sayım sayısının
artmasıyla, mutlak standart sapmanın yükselmesine karşın relatif sapmanın
azaldığını gösterir.
Normal uygulamalarda, örneklerin
aktiflikleri sayım sayısı ile değil sayım hızı R ile belirlenir. Sayım hızı 1
dakikadaki sayımdır ve denklem(5)'le verilir. t, N sayımın alınması için
gerekli zamanı gösterir. Denklem(3)den de yararlanılarak aşağıdaki eşitlikler elde
edilir.
Tek Bir Ölçmedeki Belirsizlik: Standart
sapma, verilen bir güvenilirlik derecesi ile gerçek ortalama sayım veya gerçek
ortalama sayım hızını da kapayan bir sayım aralığının saptanmasında kullanılır.
Bir Gaussian dağılımında,
eşitliği vardır. r gerçek ortalama sayımı, ve Z’de istenilen güvenilirlik derecesine bağlı olan bir sabiti gösterir. ± z sN = ± z
Çeşitli güvenirlik dereceleri için
z değerleri aşağıda verilmiştir.
Buna göre güvenirlik derecesi % 50
olan tek bir sayımdaki belirsizlik:
% 50 Güvenirlik seviyesindeki
belirsizliğe, bir sayımın "olası hata"sı denir. Olası hata, içinde
gerçek ortalama r değerinin bulunma olasılığı % 50 olan bir N aralığını belirler. Bir sayım ölçümündeki belirsizlik
relatif terimlerle de ifade edilebilir:
denklem(4) den,
ÖRNEK
Bilinen bir periyot içinde 675
sayım veren bir örneğin ölçümünün % 95 güvenilir olması halindeki mutlak ve
relatif belirsizlikleri hesaplayın.
Buna göre 100 ölçümden 95 inde
gerçek ortalama sayım r, 624 ile 726 aralığında bulunacaktır. Relatif
belirsizlik ise,
Şekil-6’daki eğriler toplam sayım ile denklem(11)'den
hesaplanan kabul edilebilir belirsizlikler arasındaki ilişkileri gösterir.
Yatay eksen (apsis) logaritmiktir; yani, relatif belirsizliğin 10 kat artması
sayım sayısının 100 kat artmasını gerektirir. Belirsizlik, toplam sayımlar
yerine daha çok sayım hızları ile verilir; bu durumda denklem(6) ve
denklem(7)’de tanımlanan sR ve (sR)r kullanılır.
Şekil-6: Sayımdaki relatif
belirsizlik
Zemin Düzeltmeleri: Bir radyokimyasal analizde kaydedilen sayımda örnek dışındaki
bazı kaynaklardan gelen sinyaller de bulunur. Atmosferde eser miktarda bulunan
radon izotopundan, laboratuvar binasının yapımında kullanılan malzemelerden,
laboratuvardaki kirlenmelerden, kozmik ışınlardan, ve radyoaktif maddelerin
atmosfere atılmasından dolayı bir "zemin aktivitesi" bulunur.
Doğru bir veri alabilmek için
toplam sayımda, zemin düzeltmesi yapılmalıdır. Zemin düzeltmesi için gerekli
sayım periyodu, çoğunlukla, örneğin sayım periyodundan farklıdır; bu nedenle
sayım sayıları yerine sayım hızlarının kullanılması daha uygun olur.
Rc düzeltilmiş sayım
hızı, Rx örneğin sayım hızı, Rb zemin sayım hızıdır.
Bir toplamın veya farkın Standart
sapmasının karesi, toplamları veya farkları alınan değerlerin herbirinin
Standart sapmalarının toplamına eşittir. yani,
yazılabilir.sc , Rc deki Standart sapma, sx ve sb ‘de örnek ve zemin
sayım hızlarındaki Standart sapmalardır. Denklem(6) daki ifade yerine
konulduğunda,
ÖRNEK
Bir örnekten 10 dakikada 1800
sayım alınmaktadır. zemin sayımı 4 dakikada 80 sayımdır. % 95 güvenirlikte,
düzeltilmiş sayım hızındaki relatif belirsizlik nedir?
Bu değerler denklem(15)’de yerine
konularak relatif standart sapma (sc)r bulunur.
buna göre, düzeltilmiş 100
sayımdan 95'i, %5,9 hata ile kabul edilebilir sınırlar içindedir. Bu örnek
zemin aktivitesinin standart sapmaya katkısının, zemin sayım hızının örnek
sayım hızından daha küçük yapılmasıyla minimuma indirilebileceğini gösterir.
Zemin ve örnek sayımları arasındaki optimum oran:
Cihaz: Radyoaktif kaynaklardan alınan ışın da X-ışınında uygulanan yöntemle saptanır ve ölçülür. Gazlı dedektörler, sintilasyon sayıcılar ve yarı iletken dedektörler a, b ve g ışınlarına karşı hassastırlar; bu ışınların absorbsiyonu ile fotoelektronlar çıkar ki, bunlar da binlerce iyon çiftlerinin oluşmasını sağlarlar. Böylece her tanecik için algılanabilir bir elektrik pulsu üretilir.
Alfa
Taneciklerinin Ölçülmesi: Alfa aktivitesi ölçülecek örneğin, kendi ışınını-absorblama
etkisinin en aza indirgenmesi için, çok ince olması istenir. Ayni nedenle,
örnek ve sayıcı arasındaki pencereler de çok ince olmalıdır. Absorbsiyon
sorununun yok edilmesi amacıyla a kaynağı örnekler bir muhafaza
içinde, penceresiz gaz akışlı orantılı sayıcılarda sayılır. Alfa spektrasında
farklı enerjiler bulunur; tanımlama bu enerjilere göre yapılır. Alfa
emitleyicilerin enerji spektrasının çıkarılmasında puls yüksekliği analizörleri kullanılır.
Beta
Taneciklerinin Ölçülmesi: 0.2 MeV'dan daha büyük enerjili beta taneciklerinin sayımı
için homojen bir örnek tabakası, ince pencereli bir Geiger veya orantılı tüp
sayıcı ile sayılır. Karbon-14, kükürt-35, ve trityum gibi, düşük enerjili beta
ışını veren örnekler için sıvı sintilasyon sayıcılar uygundur. Bu yöntemde
örnek bir sintilasyon bileşiği çözeltisinde çözülür. Çözeltiden küçük bir örnek
alınarak, ışık geçirmeyen bir kap içindeki iki fotomultiplier tüp arasına
konulur. İki tüpün çıkışı bir "eşzamanlı sayıcı" ya beslenir; böyle
bir sayıcı, iki dedektörden gelen pulslardan sadece ayni anda gelen pulsu sayan
elektronik bir alettir. Dedektörler ve amplifierlerden gelen zemin
gürültülerinin ayni anda sayıcıya ulaşma olasılığı düşük olduğundan, eşzamanlı
sayıcı ile ölçülen zemin gürültüsü çok aza indirilir. Beta spektrasının sürekli
olması nedeniyle puls yüksekliği analizörlerin kullanılması pek uygun olmaz.
Şekil-7: Nötron aktivasyonu yapılan aluminyum telin gama
ışını spektrumu
Şekil-8: 4000 kanallı analizör ile alınmış bir gama-ışını
referans spektrumu
Gama Işının Ölçülmesi: g Işını X-ışınına benzer ve ayni yöntemlerle ölçülür. a- ve b- ışınının engellememesi için, ışın demeti ince bir aluminyum pencereden süzülerek geçirilir. "Gama ışını spektrometre"ler, puls yüksekliği analizörleridir. Şekil-7 ve 8'de 400-kanallı ve 4000 kanallı analizörlerle elde edilen tipik gama ışını spektrumları görülmektedir.