Proton NMR Spektraya Çevresel Etkiler (environmental effects)

Çekirdeklerin bulunduğu kimyasal çevre enstrümanın responsunu etkiler. Bir NMR spektrumdan sinyallerin sayısı, şiddeti, konumu (kimyasal kayma) ve bölünmeleriyle (splitting) ilgili çeşitli bilgiler edinilebilir. Her çekirdek tek bir absorpsiyon piki ile tanımlanır, pikin konumu atomun kimyasal durumuna bağlı değildir. Magnetik alan (B0) ve frekantaki (n) çok küçük artışların absorpsiyon değerlerini ölçebilen bir cihazla nükleer absorpsiyon piklerinden birinin çevresindeki spektral bölge detaylı olarak incelenirse, tek pikin birkaç pikten oluştuğu görülür; asıl piki oluşturan piklerin konumu ve şiddetleri, absorpsiyonu yapan çekirdeğin kimyasal çevresine bağlıdır.


1. Çevresel Etki Tipleri

NMR spektraya çevresel etkiler iki grup altında toplanabilir:

Kimyasal Kayma (Shift): Sinyallarin konumunu gösterir; referans bir sinyale karşı relatif olarak sinyalin konumuna “kimyasal kayma” denilmektedir.

Kimyasal kayma, basit bir örnekle, etanolün düşük rezolusyonlu bir cihaz ile çizilmiş olan Şekil-14(a)’daki spektrumda görülebilir. Spektrumuda; soldan sağa doğru 1:2:3 alan oranlarında üç proton piki vardır. Bu oranlara göre pikler sırasıyla hidroksil, metilen ve metil protonlarıdır. Üç absorpsiyon piki protonun absorpsiyon frekansında küçük farklılıklar olduğunu gösterir. Bu, H atomunun bağlı olduğu gruba göre değişir; bu etki "kimyasal kayma (shift)"dır.

Spin-Spin Bölünmesi (Splitting): Sinyal bölünmesi, bitişik karbon atomlarındaki proton sayılarını gösterir. Bölünen pikler arasındaki mesafe, eşleşme, J (kapling) sabiti olarak tanımlanır.

Spin-spin bölünmesi için, yine etanol örneği incelendiğinde, etanolün yüksek rezolusyonlu spektrumunda üç proton pikinden ikisinin ilave piklere bölündüğü görülür. Kimyasal kaymanın üstüne binen bu ikinci etki, "spin-spin bölünmesi"ndendir (Şekil-14b). Yapısal analizlerde her iki etki de önemlidir.

Mutlak alan kuvvetinin yüksek rezolusyonun gerektirdiği doğrulukta tayin edilebilmesi çok zordur veya olanaksızdır; oysa yardımcı tarama sarımlarının neden olduğu alan kuvvetindeki "değişme" birkaç mili gausa kadar ölçülebilir.


Şekil-14: Asetonun NMR spektrumu; (a) kimyasal kayma, ve (b) spin-spin bölünme piklerinin görünümü


Bu durumda, rezonans absorpsiyon piklerinin konumlarını ayni anda ölçülen standart bir maddenin rezonans pikine göre kıyaslamalı olarak rapor etmek uygun olur. Bu yöntemde magnetik alandaki düzensizliklerin etkisi en azdır. Bir iç standart kullanılması da avantajlıdır, çünkü kimyasal kaymalar osilatör frekansından bağımsız olarak kaydedilir.

Çeşitli iç standartlar vardır, fakat en çok kullanılan tetrametilsilan (TMS), (CH3)4Si dır. Bu bileşikteki tüm protonlar birbirine eşdeğerdedir, ve TMS'nin kayma parametresi diğer protonların pek çoğundan daha büyüktür. Bu özellik TMS nin, yüksek bir uygulama alanında, bir spektrumdaki ilgilenilen piklerin hemen hepsinden daha uzakta tek ve keskin bir pik vermesini sağlar.

NMR Spektranın Apsis Skalası: NMR grafikleri d değerleri ile doğrusal bir skala izlerler. Veriler soldan sağa doğru artan alan akımlarında alınır. Referans olarak TMS (tetrametilsilan) kullanıldığında, d skalasında TMS piki d = 0 da çıkar ve d nin değeri sağdan sola doğru artar. Şekil-15’de verilen iki spektra farklı sabit alanlı cihazlarda alınmış olmasına karşın çeşitli piklerin ayni d değerlerinde çıktığı görülmektedir.

Spin-spin bölünmesini kaydetmek için miligaus veya hertz skalası kullanılır. Hertz skalası daha çok uygulanır. Referans TMS pikinin konumu, sağdan sola doğru artan frekanslarda, sıfır kabul edilir. Böylece, TMS pikinin çıktığı alan sabit tutulduğunda protonu rezonansa sokmak için gerekli olan osilatör frekansı artışı ile verilen bir pikin frekansı birbirine eşit olur. 60 MHz ve 100 MHz cihazlarda spin spin bölünmesi, frekans birimleri (J) ile birbirinin aynisidir. "Frekans birimleri"ndeki kimyasal kayma daha yüksek frekanslı cihazlarda görülür.


Şekil-15: NMR spektranın apsis skalaları


2. Kimyasal Kayma

Her çekirdekte karşı alan, dolayısıyla etkin alanın değişmesine kimyasal kayma denilmektedir. Aynı izotopun tüm nükleer spinleri, Zeeman etkileşimine ilaveten başka tür etkileşimler olamadığı durumlarda, aynı rezonans frekansındadır. Oysa frekans, bir moleküldeki her çekirdeğin, elektron yoğunluğuna (elektron yoğunluğu ise, yakındaki atomların elektronegatifliğine, bitişik atomların hibridizasyonuna ve, bitişik p bağlarından diamagnetik etkilere bağlıdır), moleküldeki kimyasal bağlara ve çekirdek tiplerine bağlı olarak değişir.

Çekirdeği saran elektronların hareketiyle oluşan alan nedeniyle çekirdek, dış alandan biraz daha küçük (bazen da daha büyük) etkin bir alanla karşı karşıya kalır; alanın büyüklüğü, uygulanan dış alanla doğru orantılıdır.


Buyg: B0 'da, çekirdeğin rezonans davranışını tayin eden sonuç alandır. TMS rezonans hattını çıkaran alan kuvveti Bref, örneğin verilen bir absorpsiyon piki için Börn ise,


Şeklinde yazılabilir. Benzer şekilde, örneğin verilen bir absorpsiyon piki için,


Kimyasal kayma parametresi d,


Bu ifadeye Denklem (12) ve 13 ün katılmasıyla d için aşağıdaki eşitlik çıkarılır.


Börn, B0 'a çok yakın bir değerdir ve B0 /Börn oranı 1'e çok yaklaşır. Bu durumda,


eşitliği çıkarılır. d boyutsuzdur ve ppm olarak relatif kaymayı belirtir; verilen bir pik için d, cihazın 60, 90, veya 100 MHz lık olmasından bağımsızdır ve hep aynidir. Proton piklerinin çoğu için d = 1-12 aralığındadır.

Diğer bir kimyasal kayma parametresi t dur,


NMR grafikleri d ( bazan da t) değerleri ile doğrusal bir skala izlerler. Veriler soldan sağa doğru artan alan akımlarında alınır (Şekil-15).


Şekil-16: Kimyasal kayma


sörn ve sref : örnek ve referansın koruma (veya perdeleme) parametreleridir. s çekirdeğin etrafındaki elektron yoğunluğuna, elektron yoğunluğu da çekirdeğin bulunduğu bileşiğin yapısına bağlıdır. Kimyasal kayma parametresi (d), örnek ve referansın rezonans frekansları nörn ve nref ile gösterildiğinde,


eşitliğiyle verilir. d boyutsuzdur ve ppm olarak relatif kaymayı belirtir; verilen bir pik için d, cihazın 60, 90, veya 100 MHz lık olmasından bağımsızdır. (kullanılan diğer bir kimyasal kayma parametresi t dur, d = 10 – t)

Çeşitli fonksiyonel gruplardaki protonlarının s’ları farklı olduğundan gerekli uygulama alanı gruptan gruba değişir. Örneğin, etanoldeki hidroksil protonu en düşük uygulanan alanda çıkar, sonra metilen protonları, daha sonra da metil protonları görülür. Burada iki önemli noktayı belirtmek gerekir: Birincisi, herhangi bir gruba bağlı olmayan teorik bir hidrojen çekirdeği için hesaplanan uygulama alanı, NMR spektrumun en solunda bir noktadadır, ve etanole ait üç pik için de bundan daha büyük uygulama alanları gerekir. İkinci önemli nokta, uygulanan alanın, metil protonunu uyaracak bir seviyede sabit tutulması durumunda metilen protonlarını rezonansa sokabilmek için frekansın artırılması gerekir.

Diamagnetik Akımların Etkisi: Daha önce açıklandığı gibi, kimyasal kayma moleküldeki elektronların akımlarıyla (dolaşmalarıyla) üretilen ikincil magnetik alanlardan meydana gelir. Bu elektronik akımlar (yerel "diamagnetik akımlar") sabit magnetik alandan etkilenerek, bir protonu belirleyen alanı azaltan veya yükselten ikincil alanlar oluştururlar. (Şekil-17)

Protona bağlı elektronlar magnetik alanın etkisi altında, magnetik alana dik bir düzlem içinde, çekirdeğin etrafında dolaşırlar. Bu hareketin sonunda dış (birincil) alanın zıt yönünde bir ikincil alan doğar; buradaki olay elektronların tel bir luptan geçişine benzer.

Böylece çekirdek, daha küçük olan alanın etkisine girer ve dış alana karşı korunur; nükleer rezonansın oluşması için, sonuçta, dış alanın artırılması gerekir. Elektronların hareket frekansı, ve buna bağlı olarak da ikincil alanın büyüklüğü, dış alanın kuvveti ile doğru orantılıdır. Verilen bir çekirdeğin karşılaştığı korunma, onu saran elektron yoğunluğuna bağlıdır. Diğer etkenlerin bulunmadığı bir durumda, çekirdeğe bağlı diğer grupların elektronegatif özelliklerinin artmasıyla korunma da azalır. Bu etki metil halidlerdeki (CH3 X) protonların d değerleri ile açıklanabilir. En az elektronegatif olan I protonlardan elektronları en zor çeker; böylece iyodun elektronlarının korunma etkisi en fazladır. (Tablo-3)

Benzer şekilde, metanolün metil protonlarının etrafındaki elektron yoğunluğu, oksijene bağlı olan protonun etrafındaki elektron yoğunluğundan daha fazladır, çünkü oksijen karbondan daha elektronegatif bir elementtir. Bu durumda metil pikleri hidroksil piklerinden daha yüksek alanda çıkarlar. Silikon oldukça elektropositif bir element olduğundan TMS'deki proton piklerinin konumu bu modelle de açıklanabilir. Asidik protonun elektron yoğunluğunun çok düşük olması nedeniyle, RSO3H veya RCOOH daki proton piki çok düşük alanda çıkar (d > 10).


Şekil-17: Bir çekirdeğin diyamagnetik korunması (shielding)


Tablo-3: Elektronegatiflik

CH3 – X
E.N.
d (ppm)
CH3 – X
E.N.
d (ppm)
CH3 F
4.0
4.26
CH3 I
2.5
2.16
CH3 OH
3.5
3.47
(CH3)4 C
2.1
0.86
CH3 Cl
3.1
3.05
(CH3)4 Si
1.8
0.00
CH3 Br
2.8
2.68



E.N.: X’in elektro-negatifliği, d: kimyasal kayma


Tablo-4: Bitişik Atomların Hibridizasyonu ve
  
p-Bağlarının Diamagnetik Etkisi

Hidrojen tipi

d (ppm)
Hidrojen tipi

d (ppm)
RCH3, R2CH2, R3CH
alkil
0.8 – 1.7
R2C = CHR, R2C = CH2
vinilik
4.6 – 5.7
R2C = C(R)CHR2
alilik
1.6 – 2.6
RCHO
aldehidik
9.5 – 10.1
RC º CH
asetilenik
2.0 – 3.0



R = alkil


Magnetik Anizotropinin (non-uniformity) Etkisi: Çift veya üçlü bağlar içeren bileşiklerin spektrasındaki bazı proton piklerinin konumları yerel diamagnetik etki ile açıklanamaz. Örneğin, artan asidite (veya protonların bağlı olduğu grupların artan elektronegativite) özelliklerine göre sıralanan Tablo-4’deki hidrokarbonlardaki protonların değerleri düzensiz bir durum gösterir. Aldehit protonu RCHO (d ~10) ve benzen protonu (d ~ 7.3), bunların bağlı oldukları grupların elektronegatiflik özelliklerine göre bulunmaları gereken alandan çok daha düşük değerlerde çıkarlar. Bu durum iki veya üçlü bağların kimyasal kaymada etkili olduğunu gösterir; etkiler bu tip bileşiklerin anizotropik magnetik özellikleriyle açıklanır.

Benzen Halkasındaki Protonlar: Bunun için önce "magnetik hassasiyet" ifadesini açıklayalım: Bir maddenin magnetik hassasiyeti bir dış alan tarafından tesirle magnetik hale getirilebilme kolaylığı olarak tarif edilir. Kristal aromatik bileşiklerin magnetik hassasiyetleri, aromatik halkanın uygulanan alana göre olan konumuna (yönüne) göre önemli derecede değişir. Bu anizotropi Şekil-18(a)’deki modelden açık olarak görülmektedir. Burada aromatik halka düzlemi magnetik alana diktir; bu konumda alan p elektronları etkileyerek halkanın etrafında dönmesine neden olur (bir halka akımı). Sonuç bir tel lupda oluşan akıma benzer; uygulanan alana zıt yönde hareket eden ikincil bir alan oluşur. Bu ikincil alan halkaya bağlı protonlara uygulanan dış alanla ayni yönde bir magnetik etki de yapar. Bu durumda, aromatik protonların rezonans haline getirilmesi için düşük bir dış alan gerekir. Bu etki halkanın alana göre diğer konumlarında ya hiç bulunmaz veya kendi kendini yok eder. Şekil-18(a)’da görüldüğü gibi, aromatik protonlar korunmasızlaşır (deshilding) ve düşük alanda absorbsiyyon yapar: d = 7.3 ppm.

Karbon-Karbon Çift Bağlardaki Protonlar: Etilenik çift bağı için de benzer bir model şekillendirilebilir. Molekül alana göre, Şekil-18(b)’deki gibi bir konumda bulunursa, p elektronların bağ ekseni düzleminde dolaştığı düşünülür; oluşan ikincil alan protona etki ederek uygulanan alanı kuvvetlendirir. Böylece korunmanın bozulmasıyla pik daha yüksek d değerine kayar: d = 4.5 - 6 ppm.

Karbon-Oksijen Çift Bağlardaki Protonlar: Bir aldehit molekülünde bu etki, karbonil grubunun elektronegatif yapısından kaynaklanan etki ile birleşir ve sonuçta çok büyük d değerlerine çıkılır. Şekil-18c’de görüldüğü gibi, B0 alanını kuvvetlendirir, korunma bozulur (deshielding), pik daha yüksek d değerine (düşük alana) kayar: d = 9 - 10 ppm.

Karbon-Karbon Üçlü bağdaki Protonlar: Asitilenik bir bağda, bağ eksenindeki simetrik p elektronların dağılımı, elektronların bağ etrafında dolaşmalarına yol açar (tersine, bir çift bağın elektron dağılımındaki hareketsiz düzlem böyle bir dolaşmayı engeller). Şekil-18(d)’de bu düzenlenmede protonların kaydırıldığı görülmektedir. Bu etki, protonların asiditesinden ve bağın dik konumundan oluşan elektronik akımların etkisini (korunmanın kalkması) yok etmeye yetecek kadar büyüktür; alkinil protonlar korunur (shielding), pik düşük d değerine (yüksek alana) kayar: d  ~  2.5 ppm.

Kimyasal kayma fonksiyonel grupların tanımlanmasına ve grupların yapısal düzenlenmelerinin açıklanmasında kullanılır. Bu uygulamalar yapı ve kayma arasındaki deneysel ilişkilere dayanır. d 'nin gerçek değeri madde konsantrasyonuna olduğu kadar solventin yapısına da bağlıdır. Çeşitli yapısal ortamlarda protonun absorpsiyon konumlarını gösteren ilişki çizelgeleri ve tablolar hazırlanmıştır. (Şekil-19, Tablo-5 ve Tablo-6.)


Şekil-18: (a) Halka akımı ile aromatik protonların korunmadan çıkması (deshielding), (b) elektronik akımlar sonucu etilende korunmanın kalkması (deshielding),  (c) aldehitlerde korunmanın kalkması (deshielding)  (d) asetilende korunma (shielding) oluşması


Şekil-19: Bazı grupların 1H NMR kimyasal kayma aralıkları


Tablo-5: 1H NMR Kimyasal Kayma Çizelgesi



Tablo-6: Karakteristik 1H Kimyasal Kaymalar (Shifts), d

Proton Tipi
Yapı
d, ppm
Proton Tipi
Yapı
d, ppm
Siklopropan
C3H6
0.2
Alkoler
H¾C¾OH
3.4-4
Primer
R¾CH3
0.9
Eterler
H¾C¾OR
3.3-4
Sekonder
R2¾CH2
1.3
Esterler
RCOO¾C¾H
3.7-4.1
Tersiyer
R3¾C¾H
1.5
Esterler
H¾C¾COOR
2-2.2
Vinilik
CC¾H
4.6-5.9
Asitler
H¾C¾COOH
2-2.6
Asetilenik
CC¾H
2-3
Karboniller
H¾C¾CO
2-2.7
Aromatik
Ar¾H
6-8.5
Aldehidik
R¾ (H¾)CO
9-10
Benzilik
Ar¾C¾H
2.2-3
Hidroksilik
R¾C¾OH
1-5.5
Allilik
CC¾CH3
1.7
Fenolik
Ar¾OH
4-12
Fluorürler
H¾C¾F
4-4.5
Enolik
CC¾OH
15-17
Klorürler
H¾C¾Cl
3-4
Karboksilik
RCOOH
10.5-12
Bromürler
H¾C¾Br
2.5-4
Amino
RNH2
1-5
İyodürler
H¾C¾I
2-4





3. Spin-Spin Bölünmesi (Splitting)

Spin-Spin Splitting (Bölünme): Aynı veya bitişik karbondaki eşdeğer olmayan protonlar arasındaki magnetik etkileşim nedeniyle piklerin, çoklu piklere bölünmesidir.

Spin-Spin Kapling (Eşleşme): İki proton birbirinin pikinin çoklaşmasına (split) neden oluyorsa, bu iki proton eşleşmiştir (kapıld). Eşleşmiş protonlar birbirinin NMR sinyalinin bölünmesine neden olurlar. n tane bitişik protonun kaplingi bir sinyali n+1 pike böler.

Kapling Sabiti, J, Hz: Sinyalin bölünme ölçüsüdür; bir çoklu pikler (veya bölünen pikler) arasındaki mesafeye kapling sabiti denir. J’nin büyüklüğü, sadece bir moleküldeki magnetik atomların neden olduğu alanlara bağlıdır, fakat dış alanın (B0) gücünden bağımsızdır.


Şekil-20: Ha protonunun bölünmesi ve kapling sabitleri (J)


Spin-Spin Splitting Koşulları

1. Eşdeğer protonlaın birbirleri üzerinde splitting etkisi yoktur. Metil klorürde üç C¾H protonu, 1,2-dikloroetanda ise dört C¾H protonu kimyasal olarak birbirleriyle eşdeğerdir; iki molekülde de splitting olmaz.


2. Bir molekülde protonların birbirlerinden uzaklıkları iki karbon atomu arasındaki mesafeden daha fazla olduğunda, birbirlerine split etkisi yapmazlar. Aşağıdaki iki örnekten birincisinde splitting gözlenirken, ikincisinde genellikle splitting yoktur.


3. Ha ve Hb eşdeğer değillerse, (a) ve (b) Ha ve Hb ayni karbon üzerinde olduğunda, ve (c) Ha ve Hb bitişik karbonlarda, olduğunda splitting gözlenir.


4. Bir molekülde, protonlar birbirlerinden 3 s bağından daha fazla sayıda s bağıyla ayrılıyorsa, genellikle splitting gözlenmez. 2-Bütanon ve etil metil eterde Ha ve Hb arasında 4 s bağı bulunduğundan, her iki molekülde de splitting  yoktur.

                 
 n + 1 Kuralı: Bir hidrojene bitişik atomda (veya atomlarda), kendisiyle eşdeğer-olmayan, fakat kendi aralarında eşdeğer olan n tane hidrojen bulunuyorsa, bu hidrojenin sinyali n+1 adet pike bölünür. Spinleri (I) ½’ den farklı olan çekirdekler için çoğalma (2nI+1) sayısına eşittir. Bir çoğalmanın relatif alanları bandın orta noktasına göre simetriktir ve (x+1)n  formülünün açılmasıyla elde edilen katsayılarla orantılıdır. Bu kuralın genel şeması Tablo-7’de verilmiştir.

Bir çekirdek, farklı J değerlerindeki iki veya daha fazla komşu çekirdekle spin-kapling yaparsa, siplittig paternin tamamı n+1 kuralına uymaz; bir J değeri için olan splittingler, diğer bir J değerindekilerden etkilenerek farklı splitting şekilleri verirler. Örneğin, alkenil protonlarının splittinginde, yakındaki bir proton, sinyali bir dublete bölerken, ikinci yakın proton, dubleti, dubletlerin dubleti halinde böler.


Tablo-7: Birinci Derece Çoklukların Relatif Şiddetleri (I = ½ )
Eşdeğer protonların sayısı, n
Piklerin sayısı, n + 1
Relatif pik alanları (Paskal üçgeni)
0
1 (singlet)
1
2 (dublet)
2
3 (triplet)
3
4 (kuartet)
4
5 (kuintet)
5
6 (sekstet)
6
7 (septet)
7
8 (oktet)



Şekil-21: Dublet, triplet ve kuarted pik gruplarının şematik görünümleri


ÖRNEK 1: Br2CHCH2Br (1,1,2-tribromoetan)


metilen grubundaki protonlar için:          n+1 = 1+1 = 2 pik         dublet
metin grubundaki proton, için                n+1 = 2+1 = 3 pik         triplet

Dublet pik grubu: Moleküldeki CH2 grubunun neden olduğu dubletin oluşum mekanizmasını inceleyelim. Bir magnetik alana (B0) konulduğunda CH2 grubuna bitişik karbondaki proton (CHBr2), B0. ile ayni yönde (­) veya ters yönde (¯) yer alır. Bu durumda CH2 protonları biri B0’dan biraz daha büyük ve diğeri B0’dan biraz daha küçük olan birbirinden çok az farklı iki magnetik alan algılar; absorpsiyon yapan protonlar NMR spektrumda iki farklı frekansta absorpsiyon yapar; tek absorpsiyon, eşit şiddetlerde iki pike (bir dublete) bölünür. (Şekil-21a)

Triplet pik grubu: Bitişik karbon atomlarındaki Ha ve Hb, bir magnetik alan (B0) uygulandığında, alan ile ayni (­) veya zıt (¯) zıt yönde yönlenir. Absorpsiyon yapan proton birbirinden çok az farklı üç magnetik alan algılar:


Absorblayan proton, üç farklı magnetik alan algıladığından üç farklı frekansta absorpsiyon yapar; tek absorpsiyon piki üçe (triplet) bölünür. (Şekil-21b)


ÖRNEK 2:  CH3¾CH2¾OH (etanol)



Metil grubundaki protonlar, yukarıdaki 1,1,2-tribromoetan örneğinde anlatıldığı gibi, metilendeki iki proton nedeniyle bir triplet pik grubu gösterirler. Alan oranları 1:2:1 dir.

Metilen bandının çoğalmasını, bitişik metil grubundaki üç proton tayin eder. Bir moleküldeki iki metilen protonunun (¾CH2¾) dört olası spin hali vardır ve tüm örnek içinde bu bileşimlerin her biri eşit olarak temsil edilirler; pik alan oranları 1:3:3:1 olan dört pike ayrılır. Burada sekiz olası bileşim vardır; bunlardan üçlü bileşimlerden ikişer grubun magnetik etkileri birbirine eşittir; metilen piki alan oranları 1:3:3:1 olan dört pike ayrılır; bir kuartet meydana gelir. (Şekil-21c)

Etanoldeki OH protonu (çok saf etanol hariç), genellikle, bitişiğindeki protonların NMR sinyalini bölmez, bitişik protonlar da alkol OH sinyalini bölmezler; n=0.

Kompleks Spin-Spin Splitting Paternleri: Işın absorblayan proton, bulunduğu karbon atomuna bitişik iki (veya daha fazla) karbon atomundaki eşdeğer olmayan protonlarla eşleştiğinde (kapıld) kompleks splitting meydana gelir.


ÖRNEK. 1:  BrCH2CH2CH2Br (1,3-dibromopropan)


Protonun bulunduğu karbon atomuna bitişik karbon atomlarındaki eşdeğer olmayan protonlar birbirleriyle eşdeğerlerse n+1 kuralı hala geçerliliğini korur.

Molekülün iki ucundaki dört eşdeğer protonun grup bandı sayısını merkez karbondaki protonlar (iki tanedir) belirler; buna göre, uçlardaki CH2 grupları için:

Hb için: n+1 = 2+1 = 3 pik          pik alanları oranı: 1:2:1

Merkez karbondaki iki metilen protonunun çoğalma sayısını da uçlardaki eşdeğer dört proton saptar:

Ha için: n+1 = 4+1 = 5 pik

(x + 1)4 formülünün açılmasıyla 1:4:6:4:1 katsayıları bulunur ve pik alanları bu katsayılarla orantılıdır. (x + 1)4 = 1 x4 + 4 x3 + 6 x2 + 4 x + 1. Her terimin katsayısı sıra ile yazılırsa pik alanları oranı: 1:4:6:4:1


ÖRNEK 2: CH3 CH2 CH2¾Br (1-bromopropan)          


Metilen protonları (Hb) bandı, J(ab) ve J(bc) arasındaki fark nedeniyle, magnetiklikleri eşdeğer olmayan iki grup protonun etkisi altındadır; protonun (burada Hb) bulunduğu karbon atomuna bitişik bir karbon atomunda n tane ve diğer bitişik karbon atomunda da m tane eşdeğer olmayan protonlar bulunması halinde n+1 kuralı uygulanamaz; kapling sonucu sinyal, (n+1)(m+1) pike bölünür.

1-bromopropandaki Ha, Hb, Hc prtonları için pik sayıları:

Ha için: n+1 = 2+1 = 3 pik          1:2:1
Hb için: (n+1)(m+1) = (3+1)(2+1) = 12 pik
HC için: n+1 = 2+1 = 3 pik         1:2:1

Şekil-22’de 1-bromopropanın Hb protonları için splitting (bölünme) diyagramı verilmiştir; görüldüğü gibi sinyal, 12 pike ayrılır; bölünme tripletlerin kuarteti şeklindedir. (Çoklukların çoklukları, veya multipletlerin multipletleri). Piklerin sayısı, kapling sabitleri Ja ve Jb’nin relatif büyüklüğüne bağlı olan sinyale göre belirlenir. Ja ve Jb birbirine yakın değerlerdeyse, pikler üst üste düşer ve daha az sayıda pik gözlenir.


Şekil-22: 1-Bromopropanın Hb protonları için splitting diyagramı


Kimyasal Yer Değiştirmenin Spektraya Etkisi: Kimyasal yer değiştirmenin NMR spektraya etkisini etanolün spektrumu üzerinde açıklayalım (Şekil-23): Spektrumdaki OH protonunun bitişiğindeki ¾ CH2 ¾ nedeniyle bir üçlü (triplet) grup piki vermesi beklenirken neden tek (singlet) bir pik görülür? Metilen protonları ve OH protonları arasında sadece üç tane bağ vardır; OH ve metilen piklerinin sayısını artıracak, yani grup pikleri oluşturacak eşleşme olayı gerçekleşmelidir.

Gerçekte, çok saflaştırılmış bir alkol örneği ile çalışıldığında Şekil-23(b)’de görüldüğü gibi bir spektrum elde edilir; burada, beklenen üçlü OH pikleri ve metilenin sekizli grup piki gözlenebilmektedir. Saf örneğe eser miktarda bir asit veya baz ilave edildiğinde spektrum tekrar Şekil-23(a)'daki görünümüne dönüşür.

OH protonlarının alkol molekülleri arasındaki yer değiştirmesinin ortamda bulunan safsızlıklarla olduğu kadar asitler ve bazlarla da katalizlendiği (artırılır) bilinmektedir. Bu katalistlerin varlığı durumunda dekapling olur (veya eşleşme bozulur). Yer değiştirme hızlı ise, her OH grubu kısa bir süre ile birkaç tane protona sahip olur; bu süre içinde, OH protonlarının hepsi metilen protonlarının üç spin düzeninin etkisinde kalırlar. Böylece alkolik protondaki magnetik etkilerin birbirini ortalamasıyla keskin ve tek bir pik oluşur. Yer değiştirme frekansı, etkileşen bileşikler arasındaki ayrılma frekansından daha büyük olursa, daima spin dekapling olayı ile karşılaşılır.

Kimyasal yer değiştirme sadece spin-spin spektrasını değil, kimyasal kayma spektrasını da etkiler. Saflaştırılmış alkol-su karışımları iyi tanımlanmış ve kolaylıkla ayrılabilen iki OH proton piki verirler. Katalist olarak bir asit veya baz ilave edildiğinde, iki pik birleşerek keskin tek bir hat şekline dönüşür. Burada katalist, alkol ve su arasındaki protonun yer değiştirme hızını artırarak korunma etkisini ortalama bir düzeye getirmiştir. Yer değiştirme hızı alkol ve suyun kendi hatlarının ayrılma frekansından biraz daha büyük olduğunda tek bir keskin hat elde edilir. Diğer taraftan, yer değiştirme frekansının bu frekans farkı ile aynı olması durumunda korunma etkisi ancak kısmen ortalanabileceğinden geniş bir hat çıkar. Hat genişliğinin yer değiştirme hızı ile olan ilişkisi, bu tür işlemlerin kinetikleri ile bağıntılıdır ve NMR ın önemli bir uygulama alanıdır.


Şekil-23: Etanolün spektrumu; (a) çok az asit içeren, ve (b) çok saf kuru etanol


İkinci Derece Spektra: Dn/J nin 7'den küçük olması durumunda birinci derece spektra için geçerli olan kurallar geçerliğini kaybeder, n+1 kuralı uygulanamaz. Dn'ün J'ye yaklaşmasıyla iki grup pikinin iç kısmındaki pikler, dıştaki piklerin alanlarından harcayarak büyürler, ve tabii bu durumda grup piklerinin simetrisi de bozulur. Böyle bir spektrumun analizi oldukça zorlaşır.

İkinci derece spektra J değerlerinin kıyaslamasına dayanan geleneksel metotlarla analizlenemez. Bazı basit paternler deneyimli kişilerce anlaşılabilir ve tanımlanabilirse de, çok kompleks spin sistemleri ancak spektral simülasyon programlarıyla aydınlatılabilir; örneğin, tahmin edilen çeşitli J değerleri ve kimyasal kayma farklarından yararlanılarak teorik bir spektrum elde edilebilir.

Her farklı proton A, B, C, .. harfleriyle gösterilir. Protonlar kimyasal ve magnetik olarak eşdeğerse, A2, B2, .. gibi işaretlenir. Protonlar kimyasal olarak eşdeğer, fakat magnetik olarak eşdeğersizse AA’, BB’,  ile tanımlanır. Bir çift protonun kimyasal kayması birbirinden çok farklıysa tanımlamada X, Y Z harfleri kullanılır. Üçlü protonlar grubu durumunda, M, N, ..ara harflerle işaretlenir.

İkinci derece spektrada önemli etkenler: Magnetik eşdeğersizlik; kapling yapan protonlar arasındaki kimyasal kayma (n) farkının, kapling sabitine (J) yakın değerlerde olması. NMR kapling bilgilerinin açık bir şekilde görülebilmesinde spektrometrenin alan kuvvetinin çok etkilidir.

Dn/J değerleri: Dn/J > 10 olduğunda, bölünme paterni birinci derecedir; bu durumda iki protonun eşleşmesi (kaplingi) zayıftır. Dn/J < 10 olduğunda ise, bölünme paterni ikinci derece haline gelir; bu durumda iki proton arasındaki kapling kuvvetlenir.


ÖRNEK: Etil benzen spektrumunda spin sistemi


Metil (CH3) grubunun kapling paterni A3X2 formundadır; bir AX2 multiplete benzer, dolayısıyla birinci derece spektrum görünümündedir: Triplet

Benzer şekilde metilen (CH2) grubu da A2X3 formundadır; bu ise AX3 ile eşdeğerdir. Gruplar spektrumda geniş bir mesafeyle ayrıldıklarından birinci derece bir görünüm verirler: Kuartet

Aromatik sinyaller birbirlerine çok yakındırlar; ikinci derece etkiler ortaya çıkar. Meta ve para sinyaller triplet şeklindeyken, orto sinyali bir dublettir.


Şekil-24: Magnetik alanın artırılmasının kimyasal kayma ve kapling sabitine etkisi


4. Kompleks Spektranın Analizinde Yardımcı Yöntemler

Magnetik Alanın Artırılması: Magnetik alanın artırılması kimyasal kaymaları yükseltir, fakat kapling sabitlerini etkilemez. Bu durumda, tanımlanamayan kuvvetli bir magneti bulunan bir cihazla bir ikinci derece spektranın etkileri en aza indirgenir, birinci derece analize dönüştürülebilir; örneğin, bir triplet ve bir kuartet içeren bir spektrum, J = 7.5 değeri değişmediği halde 100, 200 MHz cihazlarda Şekil-24’deki gibi bir görünüm verir.

İzotopik Sübstitüsyon: Bir moleküldeki bir veya daha fazla protonun yerine deutöryum substitue edilerek bu protonlara ait absorpsiyon piklerinin kaybolması sağlanır. Ayrıca bir deutöryum ile bir proton arasındaki kapling, iki proton arasındaki kaplinge göre çok zayıf olduğundan spektra daha da basitleşir.

Spin Dekapling (Eşleşmenin Bozulması): Spin-spin dekapling, diğer çekirdek tarafından yaratılan rezonans bölünmesini yok eder. Böyle bir durumda spektra basitleşir, multipletler singletlere dönüşür, hangi rezonansın hangisiyle eşleştiği bilgisi edinilir. Ayrıca, sinyal/gürültü oranı yükselir. Bu avantajların yanında eşleşmenin bozulmasının çoklu yapı ile kapling sabiti bilgisi kaybolması gibi bazı dazavantajları da vardır. Dekapling proseste örnek, 40-70 MHz aralığındaki geniş bir yüksek şiddetteki radyo frekansıyla karşılaştırılır; tarama, ~15 MHz dolayındaki frekanslarda normal şiddetlerde yapılır. Bu koşullar altında tüm protonlar doyurulmuş olduğundan 13C ile kapling yapamazlar.

Şekil-25’deki 2-Bütanolün proton-kapıld  ve proton-de kapıld 13C NMR spektrumları verilmiştir. Proton-dekapıld spektranın tanımlanması kolaydır, ancak spektradan edinilebilecek pek çok bilgi kaybolur (her bir karbon atomundaki bağlı hidrojenlerin sayısının görülememesi gibi). Daha ileri bir teknik olan off-rezonans tekniğinde, hala kolay tanımlanabilen spektrumlar alınabildiği gibi, bilgi kaybı da giderilir; off-rezonanas dekapıld spektrumda her karbondaki proton sayıları görülebilmektedir.

Kimyasal Kaydırma Reaktifleri (Maddeleri): Proton NMR spektranın yorumlanmasında "kaydırma reaktifii" denilen maddelerden çok yararlanılır. Bunlarla bazı bileşiklerin absorpsiyon pikleri daha büyük bir frekans aralığına yayılır. Böylece üst üste düşen pikler birbirinden uzaklaşarak ayrılırlar ve tanımlama kolaylaşır.

Kaydırma maddeleri olarak, çoğunlukla europyum ve praseodymiyum kompleksleri kullanılır. Birer örnek, aşağıda formülü verilen praseodymiyum(III)'ün ve europyum(III)’ün dipivalomethanato kompleksleridir [Pr(DPM)3 ve Eu(DPM)3].


Bu nötral komplekslerdeki praseodymiyum veya europyum iyonu, yalnız olan elektron çiftleri ile etkileşerek koordinasyonunu artırma özelliğindedir. Bu özellik nedeniyle kompleks, serbest elektron çiftleri içeren oksijen, ve diğer atomların bulunduğu moleküllerle reaksiyona girer.

Europyumun veya praseodymiyumun DPM kompleksleri, CCl4, CDCl3 ve C6D6 gibi polar olmayan solventler içinde kullanılır; böylece, metal iyonu üzerindeki elektron alıcıya karşı solventin analite rakip olması önlenir.

Şekil-26’da stiren oksitin karmaşık spektrumuna Pr(DPM)3'ün etkisi görülmektedir. Burada oksijenin bağlı olduğu kısımlara en yakın olan hidrojenler daha yüksek alanlara (TMS referansının da üstünde) kaydırılmıştır. Halkadaki orto-hidrojen de, metal iyona daha yakın olduğundan, m- veya p-hidrojenlerden daha yüksek alanlara çıkarılmıştır.

Eu(DPM)3 ile de benzer etkiler gözlenir, sadece kaymalar biraz daha düşük alanlarda olur. Bunda da en çok etkilenen protonlar metal iyonuna en yakın olanlardır.

Kimyasal kaymanın en önemli kaynağı, paramagnetik praseodymiyum veya europyum iyonlarının büyük magnetik momentlerinin yarattığı ikincil magnetik alandır. Analit ile kaydırma reagenti arasındaki kompleksin geometrisi bilinirse, analitteki çeşitli protonların kayma mesafesiyle ilgili mantıklı tahminler yapılabilir.


Şekil-25: 2-Bütanolün proton-kapıld  ve proton-de kapıld 13C NMR spektrumları


Şekil-26: Stiren oksidin NMR spektrumuna Pr (DPM)3 ün etkisi; A: kaydırma reaktifi bulunmadığı durum, B: kaydırma reaktifi bulunduğu hal



GERİ