Bir akışkanın, içinde bulunan katı cisim üzerinde akım
yönünde meydana getirdiği kuvvete "engelleme = drag" denir. Cismin duvarı
akım yönüne paralel olduğunda (Şekil-9a) engelleme kuvveti sadece, duvar
kaymasıdır (tw). Cisim akış
yönüne dik olduğunda (Şekil-9b) en büyük kuvvetle karşılaşır. Ayrıca, duvara
normal yönde etki eden akışkanın basıncının da akış yönünde bir bileşeni vardır
ve engelleme kuvvetine katkıda bulunur. Bir alan elementi üzerindeki toplam
engelleme kuvveti, iki bileşenin (basınç ve kayma kuvvetleri) toplamına
eşittir.
Bir kanaldan akışta "sürtünme faktöründen", akım
yolu içinde daldırılmış cisimler üzerinden akışta ise "engelleme
faktörü"nden söz edilir.
u0 = akım içindeki cisme yakınlaşan akımın hızı
(u0 = V0 kabul edilebilir), FD = toplam
engelleme kuvveti, Ap = cismin akıma karşı olan alanı, FD
/ Ap = ortalama engelleme kuvveti/alan’dır.
Cisim küresel bir tanecik ise, alan en büyük daireye, (p/4)Dp2, eşittir. ( t = lbf / ft2, gc
= 32.17 ft.lb / lbf.sn2, r
= lb/ft3, V = u =ft/sn, FD = lbf, Ap
= ft2, f = boyutsuz, CD = boyutsuzdur, Dp =
tanecik çapını gösterir).
Engelleme katsayısı (CD) cismin şekline göre
değişir. Küresel bir tanecik için, düşük Reynolds sayılarında engelleme
kuvveti, Stokes Kanunu ile verilir.
Bunun 1/3 ü şekil engellemesinden, 2/3 ü duvar engeleme
kuvvetinden gelir. Yukarıdaki denklemden, yararlanılarak drag
katsayısı-Reynolds sayısı bağıntısı yazılır (Şekil-14 a, b).
Stoks Kanunu, sadece NRe,p < 1 olduğu zaman
geçerlidir. Kanunun uygulanabildiği düşük hızlarda, cisim akışkan içinde (akımı
bozarak) hareket eder. Reynolds sayısı arttığında, Şekil-15(a) da görüldüğü
gibi, cismin tam önünde akımda ayrılma olur; yarı-küreyi kaplayan bir iz
meydana gelir. Böylece büyük bir sürtünme kaybı ve büyük bir engelleme kuvveti
doğar.
Daha yüksek Reynolds sayılarına çıkıldığında akım türbülens
karaktere döner, (Şekil-15b) sürtünme ve engelleme kuvvetleri azalır; NRe
= 250 000 dolayında, engelleme katsayısı 0.45 ten 0.10 a düşer ve NRe
> 300 000 in üzerinde, CD = sabit olur.
Şekil-15: Tek bir küreden geçen akımda ayrılma ve iz oluşumu; (a)
laminer akım, (b) türbülent akım
AKIŞKANLAŞMA
Dolgulu bir kulede olduğu gibi, bir sıvı veya gazın, düşük
hızlarda gözenekli (poröz) katı taneciklerden geçmesi halinde tanecikler
hareket etmez, fakat akımda basınç düşmesi gözlenir.
Böyle sabit-yataklı katı taneciklerdeki basınç düşmesi
Kozeny-Carman denklemiyle verilir (Laminer akış).
Dp = basınç düşmesi
(lbf / ft2), gc = 32.17 (ft.lb / lbf.sn2),
Dp = küresel taneciğin çapı (ft), L = yatağın uzunluğu (ft), V0
= yüzey veya boş-kule hızı (ft/sn), m
=mutlak viskozite (lb/ft.sn), e =
porozite veya boşlukların hacim kesri (boyutsuz)
Yüksek Reynolds sayıları için Denklem(41), aşağıdaki
Blake-Plummer eşitliği şekline döner.
Akışkanın hızı düzgün bir şekilde artırılırsa taneciklerin
artık sabit halde kalamadıkları bir hıza erişilir; bu noktada katı tanecikler
akışkan hale geçer.
Örneğin, kısmen ince kumla doldurulmuş kısa ve dik bir tüpü
inceleyelim. Tüpün altından çok düşük hızla hava akımı verilsin; hava
taneciklerde herhangi bir hareket yaratmadan tüpün tepesinden basıncı azalarak
çıkar. Havanın akış hızı yavaş yavaş artırılsın; hız arttıkça, basınç düşmesi
de artar (Şekil-16 da OA doğrusu). Basınç düşmesi, taneciklerdeki ağırlık
kuvvetine eşit olduğunda, tanecikler hareket etmeye başlar; bu nokta grafikte A
ile gösterilmiştir.
Başlangıçta taneciklerin oluşturduğu yatak yavaş yavaş
genişler, fakat tanecikler birbiriyle temastadır. Porozite artar, yataktan
geçen havanın basınç düşmesi başlangıçtakinden çok daha az seviyelerde
yükselir. B noktasına gelindiğinde yatak hala taneciklerle beraber hareket
eder. Hız daha da artırıldığında tanecikler birbirinden ayrılır ve akışkanlık
başlar. Basınç düşmesi B den F ye kadar azalır. F noktasından sonra
taneciklerin hareketi hızlanır, rasgele yönlerde gidiş gelişler başlar ve
tüpteki malzeme kaynayan bir sıvıya benzer. Bu şekilde akışkanlaşan katılara
"kaynayan yatak" denir.
Şekil-16: Akışkanlaşan katılarda basınç düşmesi
Minimum
Porozite
Akışkanlaşma başlamadan önce yatak bir miktar genişler,
porozite (gözeneklilik) artar. Akışkanlaşma başladığında yatağın porozitesine
"minimum porozite, eM"
denir. Şekil-17 de çeşitli yatak malzemelerinin minimum poroziteleri görülmektedir.
eM, taneciğin şekline ve
büyüklüğüne bağlıdır ve tanecik çapı büyüdükçe değeri azalır. Dp’ =
mikron cinsinden tanecik çapını gösterdiğinde,
eM
= 1 – 0.356 (log Dp' – 1)
Şekil-17:
Akışkanlaşmada minimum porozite-tanecik büyüklüğü ilişkisi
Yatak Yüksekliği
Akışkanın hızı, katı yatağın akışkanlaşması için gerekli
minimum değerin üzerine çıktığında yatak genişler ve porozite artar. Kabın
kesit alanı yükseklikle değişmiyorsa, porozite yatak yüksekliği ile doğru
orantılıdır. L0 = porozite sıfır olduğunda yatağın yüksekliğini, L =
akışkan yatağın yüksekliğini gösterdiğinde, porozite (e),
Bir koşuldaki porozite, çoğu kez bilinir; örneğin, durgun
yatağın (veya minimum akışkanlaşma) porozitesi gibi. Bunu karşılayan yatak
yüksekliği de biliniyorsa, yeni bir porozite için yatak yüksekliği aşağıdaki
eşitlikle hesaplanır.
Akışkan
Yatakta Basınç Düşmesi
Akışkanlaşma olayı başladığında yatak boyunca olan basınç
düşmesi, katılar üzerindeki ağırlık kuvveti ile dengededir (zıt yönde). Gerçek
basınç düşmesi, elektrostatik ve diğer etkiler nedeniyle bundan biraz daha
büyüktür.
1 ft yatak için basınç düşmesi,
Akışkan Yataklarda Genişleme
Bir akışkan yatak boyunca yüzey akış hızıyla porozitenin,
dolayısıyla yatak yüksekliğinin değişmesi şöyle incelenebilir: Küçük
taneciklerden oluşan bir yatak düşünelim. Yataktaki basınç düşmesi
Kozeny-Carman denklemiyle (sabit yataklar için) verilsin. Tanecikler çok küçük
ve akışkanın hızı düşük olduğundan Reynolds sayısının küçük olduğu kabul
edilebilir ve Denklem(41) den V0 çekilir.
olduğundan, verilen bir katı-katı sistemde porozite
dışındaki tüm terimlerin sabit olduğu görülür ve yukarıdaki eşitlik,
şeklini alır; k3 = sistemin sabitidir. Akışkan
yatakların porozitesi, Şekil-18 deki eğriyle tanımlanır.
Şekil-18: Akışkan yatakların porozitesi (uf
(tanecik akışkanlaşması için)
Akışkanlaşma
Hızları
Yığın (batch) akışkanlaşmasında akışkan hızları orta
derecelerdedir. Küçük küresel tanecikler için gerekli kritik hız (V0),
Denklem(46) ya LM ve em
konulur ve (47) ile birleştirilerek çıkarılır.
ÖRNEK:
10 ft çapındaki silindirik bir kapta bulunan 36 ton 100 meshlik
kum, 400 0C ve 250 lbf / in2 (mutlak) basınçlı
hava ile akışkan hale getirilecektir. Kumun yoğunluğu 168 lb / ft3,
havanın çalışma koşullarındaki viskozitesi 0.032 santipois dir (cp).
Akışkanlık için minimum porozite (eM) nedir?
Akışkan yatağın minimum yüksekliği (LM) ne
kadardır?
Yataktaki basınç düşmesi (- Dp)
ne olur?
Kritik yüzey hava hızı (V0) ne kadardır?
100 mesh taneciğin, çapı = 0.0058 in = 4.83 x 10-4 ft = 0.1473 cm
a. Akışkan için minimum porozite
Tanecik çapı, Dp = 0.0058 in. için eM =minimum porozite değeri
doğrudan Şekil-17 deki g eğrisinden okunur, eM
= 0.55
b. Akışkanlaşan yatağın minimum yüksekliği
ÖRNEK:
35 meshlik pulvarize kömür yatağı viskozitesi 15 sentipoise
olan sıvı bir petrol fraksiyonuyla akışkanlaştırılacaktır.
Statik (durgun) yatağın yüksekliği 6 ft, porozitesi 0.38
dir. Kömür taneciklerinin yoğunluğu 84 lb / ft3, akışkan sıvınınki
55 lb / ft3 tür. Yatağın akışkan hale getirilmesindeki basınç
düşmesini hesaplayın.
Tanecikler kaba olduğundan ve akışkanlaştırılmasında bir
sıvı akımı kullanıldığından minimum akışkanlaşma porozitesi eM, durgun yatağın porozitesine
eşittir; eM = 0.38. Basınç
düşmesi, Denklem(45) ten hesaplanır.
GERİ (proje çalışmaları)