Optik Spektroskopisi Cihazları; Elemanlar, Dizaynlar (optical spectroscopy devices; elements, designs)


1. Elemanlar

Optik spektroskopisi cihazları ultraviyole (UV), görünür ve infrared (IR) bölgelerde çalışan cihazları kapsar. Spektroskopik yöntemler "emisyon", "absorbsiyon", "flüoresans" veya "saçılma" olaylarına dayanır. Her biri için kullanılan cihazın konfigürasyonunun diğerlerinden farklı olmasına karşın, temel kısımlar birbirine çok benzerlik gösterir. Spektroskopik cihazlarda beş kısım bulunur, bunlar: Kararlı bir ışın kaynağı. Bir dalga boyu seçici. Örneğin yerleştirildiği şeffaf (geçirgen) bir örnek kabı. Işın enerjisini kullanılabilir bir sinyale dönüştüren ışın dedektörü. Bir sinyal işlemci ve okuma kısımları. İlk dört kısmın özellikleri kullanıldıkları dalga boyu bölgesine göre birbirinden farklıdır. Ayrıca her birinin dizaynı da cihazın temel kullanım ilkelerine göre değişir; yani parçaların dizaynı, cihazın atomik veya moleküler spektroskopi cihazı olmasına ve kalitatif veya kantitatif amaçlarla kullanılmasına bağlıdır. Yine de her kısmın genel işlevleri ve kalitesi dalga boyu bölgesine ve uygulamaya göre değişmez. Şekil-1’de görüldüğü gibi (4) ve (5) numaralı kısımların yerleşim yerleri her tip cihazda aynıdır.

Emisyon spektroskopisinde bir dış ışın kaynağına gereksinim olmaz, örnek kendisi emitleyicidir. Bu özelliği ile emisyon yöntemi diğer üç spektroskopik yöntemden ayrılır. Burada, örnek kabı bir ark, bir kıvılcım, veya bir alev olabilir, hem örneği içerir hem de örneğin özel ışın yaymasını sağlar.

Fluoresans ve saçılma spektroskopilerinde olduğu gibi absorbsiyonda da bir dış ısı enerjisi kaynağı bulunur. Absorbsiyonda kaynaktan gelen demet dalga boyu seçiciden çıktıktan sonra örnekten geçer. Fluoresans ve saçılmada ise kaynaktan gelen demet önce örneğe girer ve örnekten özel fluoresans veya saçılmış ışın yayınlanmasını sağlar, çıkan ışın kaynağa göre belli bir açıda (900 gibi) ölçülür.


Şekil-1: Çeşitli optik spektroskopi cihazlarında kullanılan kısımlar: (a) Absorbsiyon spektroskopisi, (b) Fluoresans ve saçılma (scattering) spektroskopisi, (c) Emisyon spektroskopisi


a. Sinyal İşlemciler ve Okuyucular: Sinyal prosesörü, dedektörden gelen elektrik sinyalini yükselten sıradan bir elektronik alettir; ayrıca, sinyali dc den ac ye (veya tersine) çevirir, fazını değiştirir, ve süzerek istenmeyen bileşenlerden ayırır.

Bunlardan başka, bir sinyal prosesörü sinyalle ilgili diferensiyal, integral veya logaritma gibi işlemleri de yapar. Modern cihazlarda bulunan çeşitli okuyucu aletlerden bazıları d'Arsonval metre, digital metreler, potansiyometrelerin skalaları, kaydediciler, ve katot ışını tüpleridir.

b. Foton Sayma: Dedektörlerin çıkışı, analog yöntemlerle işlenir ve görüntülenir; dedektörün ortalama akımı, potansiyeli veya iletkenliğin yükseltilmesi ve kaydedilmesidir. Bu tip sinyaller sürekli olarak değişir; spektroskopide bunlar, çoğunlukla, gelen demetin ortalama ışın gücü ile orantılıdırlar.

Bazı hallerde doğrudan digital yöntemler uygulanabilir ve daha avantajlıdır; bu yöntemlerde fotonların ürettiği elektrik pulsları ayrı ayrı sayılır. Burada, ışın gücü ortalama akım veya potansiyelin değil, pulsların sayısı ile orantılıdır.

Sayma teknikleri, uzun yıllardan beri, X-ışını demetlerinin gücünü ve radyoaktif taneciklerin bozunmalarıyla çıkan ışını ölçmede kullanılmaktadır; UV ve görünür ışında da foton sayma uygulanmaktadır. Bunun için, bir fotomultiplier (PMT) tüpün çıkışı kullanılır. Normal olarak PMT’de oluşan tüm elektronlardan dolayı oluşan akım ölçülür; yine de düşük ışık seviyelerinde foton sayma yapılabilir.

Foton saymanın analog sinyal işlemlerine göre avantajları, yükseltilmiş sinyal/gürültü oranı, düşük ışın seviyelerine duyarlılık, belirli bir ölçme süresinde yüksek hassasiyet, voltaj ve sıcaklık değişikliklerine karşı düşük hassasiyettir. Foton sayıcı cihazlarda bir puls-yüksekliği diskriminatörü (ayırıcı) bulunur.

Dedektör (PMT)®Amplifier® Diskrimiatör ® Sayıcı

Diskrimintör önceden saptanmış minimum voltajın altındaki pulsları geçirmez. Ölü akım ve cihaz gürültüsü, çoğu zaman, sinyal pulsundan daha küçük olduğundan böyle bir aletin bulunmasıyla sayım dışı bırakılırlar; böylece daha iyi sinyal/gürültü oranı elde edilir. Diskriminatör ayarı çok yüksekse, çok az (Şekil-2a), çok düşükse, çok fazla puls sayılır (Şekil-2b).


Şekil-2: Foton sayıcı pulsların iki farklı koşuldaki puls yüksekliğiyle değişmesi (sabit ışıkta ve ışıksız)


c. Fiber (Lif) Optikler: 1960'lı yılların sonlarında, ışın ve görüntülerin cihazın bir kısmından bir diğer kısmına geçirme işinin fiber optiklerle yapılan analitik cihazlar üretilmeye başlandı. Böylece optik cihaz dizaynlarında yeni bir eleman kazanılmış oldu.

Optik fiberler (bunlara ışık boruları da denir) ışını birkaç yüz feet veya daha fazla mesafelerde geçirebilen ince cam veya plastik liflerdir. Optik fiberlerin çapı 2 mm den 0.6 cm ye kadar değişebilir.

Görüntünün geçirileceği yere uçlarından ergitilmiş fiber blokları konulur. Fiber bloklarının en çok kullanıldığı alan tıptır; bunların esnek yapıları dolambaçlı yollardan geçmesine olanak verdiğinden organları görüntülemek mümkün olur. Işık boruları sadece gözlem yapmak için değil, aynı zamanda maddelerin aydınlatılmasında da kullanılır; ısıtmadan aydınlatma yeteneği önemli bir özelliktir.

Bir optik fiberdeki ışık geçişi, toplam iç yansıtma (Total Internal Reflactance, TIR) ile olur. Toplam iç yansıtmaların oluşabilmesi için geçirici fiberin, kendi malzemesinin kırılma indisinden daha küçük kırılma indisli bir malzeme ile kaplanmış olması gerekir.

Tipik bir cam fiber, kırılma indisi 1.6 kadar olan bir göbek ve refraktif indisi yaklaşık 1.5 olan bir cam kılıftan oluşur. Bir polimetilmetakrilat gibi tipik plastik fiberlerde göbek (n1 = 1.5) ve bir polimer kılıf (n2 = 1.5) bulunur.

Normal Optik Fiberler: Normal optik fiberler, bir filament-tip foton (light) modelidir, cam veya plastik gibi dielektrik bir malzemeden yapılır. Bu fiberler, dışı kaplanmış silindirik bir göbekten oluşan optik geçirgen bir elemandır. Göbeğin refraktif indeksi, kılıf malzemesinin refraktif indeksinden daha büyüktür; böylece, fotonların fiber içinde kalması ve ilerlemesi sağlanmış olur. Normal optik fiberler, fotonları uzun mesafelerde bozulmadan, sinyaller veya enerji taşıyıcıları olarak geçirmekte kullanılır; yarım-açısı q olan bir ışın konisini geçirebilir, fakat daha büyük açılarda gelen ışın geçirilmez, kılıf tarafından yansıtılır. Fiberin delik büyüklüğünü ışık konisinin büyüklüğü belirler. (Şekil-3a)

Difüsif Optik Fiberler: Difüsif optik fiberlerde ise bir ince hat kaynağı kullanılır. Bunun için normal optik fiberin kılıfı kimyasal olarak bir miktar aşındırılarak (çizdirilmiş) fiber boyunca, fotonların kılıftan bir dereceye kadar çıkmasına olanak sağlanmıştır. Fotonlar, fiberin bir ucundan veya her iki ucundan (merkez kesiti) gönderilebilir. (Şekil-3b). Uygun yapı malzemeleri seçilerek ultraviyole, görünür, veya infrared ışını geçiren fiberler yapılabilir.


Şekil-3: Işığın, (a) normal optik fiberdeki ve (b) difüzif optik fiberdeki geçiş yollarını gösteren şematik diyagram


2. Cihaz Dizaynları

Optik cihaz dizayn tipleri dört grup altında toplanabilir.

1. Tek-ışın yollu cihazlar: Monokromatör veya filtreden gelen ışın demeti, fotodedektöre çarpmadan önce ya referans veya örnek hücreden geçer.(Şekil-4a)

2. Çift-ışın yollu uzamsal cihazlar: Monokromatör veya filtreden gelen ışın demeti, uzayda ikiye ayrılır, aynı anda referans ve örnek hücrelerinden geçer, eşleşmeli, (birleştirmeli) iki fotodedektöre çarpar. (Şekil-4b)

3. Çift-ışın yollu zaman-bağımlı cihazlar: Işın demeti, sistemdeki tek dedektöre çarpmadan önce, sırayla referans ve örnek hücrelerine gönderilir. Demetin iki hücreden geçişi arasında sadece milisaniye kadar zaman farkı vardır. (Şekil-4c)

4. Çok kanallı cihazlar: Dizi (array) dedektörlü bir grating spektrograf sistemine göre hazırlanmıştır (Şekil-4d). Tungsten veya deutöryum kaynaktan gelen ışın paralelleştirilerek, diyafram ve mercekler tarafından şiddeti azaltılır. Örnekten geçen ışın S yarığından spektrografa girer. Yönlendirici ayna M1, ışın demetini G gratinge çarpmadan önce paralelleştirir. Grating tarafından içerdiği dalga boylarına dağıtılan demet sonra odaklama aynası M2 ile, fotodiod veya CCD dizisi üzerinde odaklanır. Dizi dedektör çıkışı işenlenmeye (bilgisayar) gönderilir.

Bir spektrum analizörü, saf sinüs dalgası sinyallerinin veya harmonikleri de içeren kompleks module sinyallerin frekanslarını verebilen özel bir enstrümandır. Spektroskopik cihazlar, bilinen dalga boyundaki bantları, çoğu kez de bu bandların gücü veya şiddeti hakkında bilgi verebilecek şekilde dizayn edilir.

Bu gereksinimleri karşılayabilen üç temel cihaz dizayn sınıfı vardır: Bunlar: Zamansal (zaman-bağımlı, temporal) dizaynlar, uzamsal (spatial) dizaynlar ve çoklu (multiplex) dizaynlar olarak s-tanımlanır.


Şekil-4: Optik cihaz dizayn tiplerinin şematik görünümleri; (a) tek-ışın yollu bir cihaz, (b) çift-ışın yollu uzamsal bir cihaz, (c) çift-ışın yollu zaman-bağımlı bir cihaz, (d) çok kanallı bir cihaz



Dizayn tip
Kanal sayısı
Alt sınıf
Örnek
Zamansal (Temporal)
1
dağıtmasız
değiştirilebilir filtre, ayarlanabilir lazer
dağıtmalı
ardışık (sequential) doğrusal tarama
ardışık (sequential) devirli tarama
Uzamsal (Spatial)
çok
dağıtmasız
çoklu filtre ve dedektör sistemleri
dağıtmalı
fotoğraf levhası, çoklu dedektör sistemi, doğrusal dod dizileri, vidicon tüpler, şarj transfer dedektörler
Çoklu (Multiplex)
1
dağıtmasız
Fourier transform sistem, korelasyon (ilişki) metotlar
dağıtmalı
Hadamard transform sistem


2.1. Zamansal (Zaman-Bağımlı, Temporal) Dizaynlar

Zaman-bağımlı cihazlar bir dedektörle çalışır ve bunlara çoğu zaman "tek kanallı" cihazlar denir. Bunlarda birbirini takip eden ışın bandları, zaman içinde sırayla incelenir.

a. Dağıtmasız Sistemler: Dağıtmasız bir zaman-bağımlı cihaza örnek olarak, uygun dalga boyunda bir seri dar band filtreleri içeren bir fotometre gösterilebilir. Böyle bir cihazla, bir örnek çözeltisinin aleve injekte edilmesiyle alkali metallerin kantitatif analizi yapılabilir. Her bir alkali metal için filtre değiştirilerek ölçüm alınır.

Ayarlanabilir lazerlerle de absorbsiyon veya emisyon spektrumunun bir bölümünü tayin edebilen dağıtmasız cihazlar yapılabilir. Bunlarda lazer, bir dalga boyundan bir sonrakine ayarlanırken, bir fotomultiplier tüpten ışık şiddeti verileri alınır.

Dağıtmasız cihazlar basit, ucuz, yüksek enerjilidir (sinyal/gürültü oranı yüksek) ve başıboş ışınlar oldukça azdır. Ancak geniş bir dalga boyu aralığında, kalitatif ve yapısal çalışmalar için önemli spektral detayları göstermezler.

b. Dağıtmalı Sistemler: Spektrografların tersine, spektrometreler veya spektrofotometreler tek kanallı cihazlardır ve spektrumun her elementi anında değil sırayla görüntülenir.

Bunzen prizmalı monokromatör ve Czerney-Turner gratingli monokromatör, çıkış yarığına bir fotoelektrik dedektör yerleştirildiğinde zaman-bağımlı dağıtmalı cihazlar olarak çalışır. Spektra, dedektör çıkışı izlenirken, dağıtıcı elemanı elle (veya mekanik) döndürerek elde edilir.

Bir “ardışık (sequential) doğrusal taramalı cihaz”da bir motor-hareketli prizma veya grating sistem bulunur; bu sistem ilgilen spektral bölgeyi sabit bir hızda süpürür. Kaydedici kağıdın hareketi, dağıtıcı elementin hareketiyle eşanlı yapılarak zamana bağımlı bir dalga boyu skalası elde edilir. Spektral bölgelerin taranmasında hem uzun zaman harcanır, hem de yeterli spektral bilgi alınamaz.

Bir  "ardışık devirli taramalı cihaz" yukarıda anlatılan cihaza benzer, farkı uygun bir sinyal/gürültü oranına ulaşılıncaya kadar önemli spektral verilerde (pikler gibi) bekleyecek şekilde programlanmış olmasıdır. Işın gücünün süratle değişmediği bölgeler (yani, gücün zamana göre türevinin sıfıra yaklaştığı haller), bir sonraki pike kadar, yüksek hızda taranır. Devirli (veya çevirmeli) taramalı cihazlarda pik maksimasının yerini çok hassas olarak belirleyecek yöntemlere, tarama hızını kontrol eden yerel devrelere gereksinim vardır. Basit fotometreler bu tip cihazlara örnek olarak gösterilebilir.


2.2. Uzamsal Dizaynlar

Uzamsal cihazlar spektrumun bölümleri veya farklı kısımları hakkında "anında" bilgi verebilen çoklu dedektörler veya kanallara dayanır.

a. Dağıtmasız Sistemler: Na, K ve Li'un anında tayininde kullanılan bir fotometre, dağıtmasız bir uzamsal cihaza örnektir; bunda, içinde örneğin bulunduğu alevden gelen ışın, kaynaktan farklı açılarda yerleştirilmiş üç yarığı aydınlatır. Her bir yarığa, elementlerden sadece birinin pik ışınını seçerek geçiren (girişim filtreleri olarak çalışan) bir fotomultiplier tüp, elektronik kısımlar ve okuma kısmı konulmuştur. Böylece her elementin konsantrasyonunun aynı anda izlenmesi sağlanır.

b. Dağıtmalı Sistemler: Klasik dağıtmalı uzamsal cihaz spektrograftır; bu, bir monokromatörün odak düzlemine yerleştirilen ve bir spektrumun tüm elementlerini aynı anda depolayabilen bir fotoğraf levhasıdır. Ancak depolanan bilgileri tekrar ele geçirmek için, fotoduyar yüzeyin kararma derecesini belirleyen bir film işlemi zamanına gereksinim vardır.

Metal endüstrisinde çok kullanılan doğrudan-okumalı spektrometrede bir düzineden fazla element anında analiz edilebilmektedir. Analiz emisyon hatlarının şiddetine dayanır. Spektrometre odak düzlemi üzerine uygun bir konumda yerleştirilmiş bir monokromatör (bir seri çıkış yarığı bulunan) ve fotomultiplier tüplerden oluşur. Her bir fototüpün çıkışı, uyarılma işlemi tamamlandığında okumaya gönderilmek üzere, bir kapasitörde toplanır. Yarığın boyutu ve fotomultiplier tüpün büyüklüğü gözlenen kanalların sayısını sınırlar. Ayrıca, bu tip cihazların bir elementler takımından bir başka elementler takımında kullanılması zor veya olanaksızdır.

Uzamsal dağıtmalı cihazlar silikon diodlar veya vidicon tüplerine dayanır. Bu dedektörler, bir monakromatörün odak düzlemindeyken çıkışları kuvvetlendirilebilen, işlenen ve anında okunabilen 1000 kadar ayrı dedektör görevi yaparlar.

Çok kanallı dağıtmalı cihazlar tek kanallı zaman-bağımlı cihazlardan daha kompleks ve daha pahalıdır. Çoğu mikroişlemci kontrollüdür ve verileri çeşitli şekillerde çıkarır, spektranın, sinyal/gürültü oranında bozulma olmadan, çok süratli alınmasını sağlar. Bu sürat, spektranın tüm bölgesinin aynı anda ölçülmesinden dolayıdır. Çok kanallı cihazların hassasiyet ve doğrulukları da çok yüksektir, çünkü ölçümün süratli yapılması sinyal ortalama işlemini kolaylaştırır. Sinyal ortalamada en küçük sinyal çevre gürültüsünden ayrılabilir. Çok kanallı cihazlarda kullanılan örnek miktarı çok azdır.


2.3. Çoklu Dizaynlar

Çoklu terimi iletişim teorisinden gelmektedir; terim, tek bir kanaldan anında taşınan pek çok bilginin bulunduğu sistemler için kullanılır. Adından da anlaşıldığı gibi çoklu analitik cihazlar, tüm sinyal elementlerinin "anında" gözlenebildiği tek kanallı cihazlardır. Bu elementlerin her birinin büyüklüğünü saptamak için analit sinyali değiştirilerek, içerdiği bileşenleri veya elementleri verecek şekilde çözülür.

a. Dağıtmasız Sistemler; Fourier Transform Spektroskopi: Çoklu cihazların çoğunda sinyal çözme işlemi "Fourier transform" a dayanır ve bu nedenle Fourier transform cihazlar denir. Fourier transform aletleri sadece optik spektroskopiyle sınırlandırılamaz. Nükleer magnetik resonans, kütle, ve mikrodalga spektroskopileri ve ayrıca bazı elektroanalitik ölçmeler için de kullanılır.

Fourier transform spektroskopisini, ilk olarak 1950'li yılların başında uzak yıldızların infrared spektra çalışmalarını yapan astronotlar geliştirmişlerdir; bu kaynaklardan alınan çok zayıf sinyallerin çevresel gürültülerden ayrılması sadece Fourier tekniği ile sağlanabilmektedir.

Fourier transform spektroskopinin ilk kimyasal uygulamaları, on yıl kadar sonra uzak-infrared bölgede yapılabilmiştir. 1960'lı yılların sonunda uzak infrared (10-400 cm-1) ve orta-infrared bölgelerde çalışabilen cihazlar yapılmıştır.

b. Dağıtmalı Sistemler; Hadamard Transform Spektroskopi: Fellgett avantajının kullanıldığı diğer karmaşık bir tanımlama yöntemi hadamard transform spektroskopisidir. Bu yöntemde geliştirilmiş-gratingli infrared spektrometre kullanılır (Şekil-5). Dağıtılan ışın monokromotör temel düzlemi üzerinde bulunan bir maskeye odaklanır. Maske temel düzleminin iki katından daha uzundur, opak ve şeffaf şeritlerin rastgele sıralanmasıyla oluşan bir levha ile kaplanmıştır; şeritler giriş silitinin genişliğindedir.


Şeki-5: Hadamard transform spektroskopisidir


Maske çeşitli konumlara gelerek, dağıtılan ısını m resolusyon elementine böler, bunların her biri şeritlerin (veya giriş silitinin) genişliğinin belirlediği band genişliğindedir. Maskeden geçen ışın geri yansıyarak grantinge gelir, buruda birleştirilir ve giriş slitinden geçerek çıkar; uyarılan ışının toplam gücü bir ışın dedektörü ile ölçülür. Ölçme işlemi ışının temel düzlemde bir slit genişliğindeki kısmının bir süre maskelenmesi ve toplam gücünün ölçülmesi kademelerinden oluşur.

Ölçme işlemi m defa yapılmışsa, her bir resolusyon elementinin Pm gücünü hesaplayabilecek sayıda denklem yazılabilir. Böyle bir spektrum bir bilgisayarla matematiksel olarak çıkarılabilir.

(PT) 1 = a1,1 P1 + a1, 2 P2 + ...+ a1,m Pm
(PT)2 =  a2,1 P1 + a2,2 P2 +....+ a2,m Pm
.........
(PT)n = an,1 P1 + an,2 P2 +......+ an,m Pm

(PT)n miktarı n. kademedeki gücü, an,m opak şerit için 0, şeffaf şerit için 1 olan bir katsayıdır. n = m olduğu zaman P1 den Pm 'e kadar denklemler grubunu çözebilecek yeterli veri toplanabilir. İnterferometrik deneylerde olduğu gibi spektrum süreklidir. Bu nedenle teorik sinyal/gürültü oranı Öm faktörü kadar düzeltilmiş olur.

Hadamard transform yöntemi cihazın basit ve ucuz olmasına rağmen fazla kullanılan bir yöntem değildir.