Spektrofotometrik Analizde Cihaz Gürültüsünün, Slit Genişliğinin, Saçılmış Işının Etkisi (effect of device noise, slit width, scattered beam)


1. Spektrofotometrik Analizlerin Hassasiyetinde Cihaz Gürültüsünün Etkisi

Spektrofotometrik analizin doğruluğu ve hassasiyeti, cihazdan gelen kararsızlıklar ve gürültü nedeniyle çoğu zaman sınırlıdır. Cihaz gürültüsünün spektrofotometrik ölçmelerin hassasiyetine etkisini anlayabilmek için, önce bunların öğrenilmesi yararlı olacaktır.

Bir spektrofotometrik ölçme üç aşamada gerçekleştirilir: %0 T ayarı, %100 T ayarı ve örneğin %T değerinin ölçülmesi. Bu aşamaların her birinde oluşabilecek kararsızlıklar birleşerek son okuma %T değerinde değişik okumalara neden olur. Bu farklılık Beer kanunundan çıkarılabilir. Beer kanununu aşağıdaki şekilde yazalım.


Bu denklemin b ve c sabit olduğu haldeki kısmi türevi aşağıdaki gibidir.


Burada dc, enstrumanda gürültü veya kararsızlık olması halinde T değerinin dT kadar değişmesi durumundaki c konsantrasyonundaki değişikliktir. Bu denklemin ilk denklemle bölünmesiyle aşağıdaki eşitlik elde edilir.


Üç ölçme kademesinde T'de olabilecek "relatif" kararsızlık (hata) veya gürültü   dT/T ile, konsantrasyondaki hata ise dc/c ile gösterilir. Gürültü dT'nin en iyi ölçümü standart sapma sT ile saptanır; standart sapma, bir seri ölçme için şu şekilde verilir.


Burada Ti , N defa yapılan ölçmelerde T için okunan değerlerin her biri, T ise tüm okumalar için hesaplanan ortalama değerdir. Denklem(12) den relatif standart sapma konsantrasyon cinsinden ifade edilebilir (sc/c).


Deneysel olarak sT bulunabilir; örneğin T için 20 okuma (N = 20) yapılmış olsun, bu değerler sT için verilen eşitlikte yerine konarak sT hesaplanır.

Denklem(14)'ün incelenmesinden, fotometrik bir konsantrasyon ölçümündeki konsantrasyonun geçirgenliğin büyüklüğü ile karmaşık bir bağıntıda olduğu görülür. Hatta gerçekteki durum Denklem(14)'dekinden daha da karmaşıktır çünkü sT 'de, pek çok koşulda T'ye bağımlıdır.

Rothmon, Crough ve İngle detaylı teorik ve deneysel çalışmalarında birkaç enstrumental kararsızlık kaynağını tarif etmişler ve bunların absorbans veya transmittans ölçümlerindeki net etkilerini göstermişlerdir. sT nin büyüklüğü, T ile orantılıdır, (T2 + T)1/2 ile orantılıdır veya T’den bağımsızdır. Tablo-2'de bu kararsızlık kaynakları özet olarak verilmiştir. Her tip kaynağın konsantrasyon hatasının büyüklüğüne etkisi açıkça görülmektedir.

Bir spektrofotometrik yöntemin hata analizinde ne tip hata kaynaklarının olabileceği iyice bilinmelidir.

1. %0 T Kararsızlığı (Hatası): Tablo-2'de görüldüğü gibi %0 T hatası transdüserler ve amplifikatörlerle ilgili üç tip hatayı kapsar; adından da anlaşıldığı gibi, bunlar T = %0 ayarının yapılmasıyla ilgilidir. Bu tip hatar ışının dedektöre gitmesini engelleyen kapaktan ışın sızması, kapağın hareketiyle oluşan titreşim etkileri, ve transduser ve amplifier sistemlerindeki sıcaklık dalgalanmalarından kaynaklanır. Modern spektrofotometrelerde cihazın uç dalga boylarının dışındaki bölgelerde %0 T gürültüsü çoğu zaman önemli değildir; uç dalga boylarında Denklem(5)'deki K’ değeri KP ve KP0 'a yaklaşır. %0 T gürültüsü T’nin büyüklüğüne bağlı  değildir.

2. Johnson Gürültüsü: Johnson gürültüsü, dirençli devre elemanlarındaki elektronların ısı tesiriyle hareketlenmelerinden kaynaklanır. Bu hareket, direnç elemanda belirli bir yönde ilerleyen elektronların ortalama sayısını aniden artırır veya azaltır.


Tablo-2: Spektrofotometrik Ölçmelerde Karşılaşılan Kararsızlık (Hata) Kaynakları

sT, T ‘den bağımsız
sT = k’ (T2 + T)1/2
sT = k’’ T
%0 T gürültü
Dedektör vurma gürültüsü (sadece foton dedektörler)
Kaynak fliker gürültüsü
Ölü akım vurma gürültüsü

Hücre durumu kararsızlığı
Ölü akım fazla gürültüsü


Amplifikatör fazla gürültüsü


Dedektör Johnson gürültüsü ((sadece termal dedektörker)


Sınırlı okuma rezolusyonu


Amplifikatör vurma gürültüsü





Tablo-3: Çeşitli Düzensizlik Kaynakları İçin Geçirgenlik ve Absorbansın Fonksiyonu Olarak Relatif Konsantrasyon Hataları

Geçirgen-lik, T
Absor-bans, A
Relatif Hata
Ölçmelerde Sınırlar
T = % 0 veya Johnson
gürültüsü(a)
Sinyal 
 vurma gürültüsü(b)
Fliker
gürültüsü(c)
0.95
0.022
± 6.2
± 8.4
± 5.8
0.90
0.046
± 3.2
± 4.1
± 2.8
0.80
0.097
± 1.7
± 2.0
± 1.3
0.60
0.222
± 0.98
± 0.96
± 0.59
0.40
0.398
± 0.82
± 0.61
± 0.33
0.20
0.699
± 0.93
± 0.46
± 1.18
0.10
1.00
± 1.3
± 0.43
± 0.13
0.032
1.50
± 2.7
± 0.50
± 0.09
0.010
2.00
± 6.5
± 0.65
± 0.06
0.0032
2.50
± 16.3
± 0.92
± 0.05
0.0010
3.00
± 43.4
± 1.4
± 0.04
(a) Denklem (14)den sT = ± 0.003 kullanılarak
(b) Denklem (16)dan k’ = ± 0.003 kullanılarak
(c) Denklem (18)den k’’ = ± 0.003 kullanılarak


Jonhson gürültüsü akımın büyüklüğüne bağlı değildir; gerçekte, akım olmadığı zaman ortaya çıkar. Johnson gürültüsü, fotometreler ve spektrofotometrelerin tüm dedektör ve elektronik kısımlarında bulunur. Diğer gürültü kaynaklarına kıyasla çok küçüktür ve tüm pratik uygulamalarda ihmal edilebilir; İstisna, IR ışın veren ısıl dedektörleridir. Bu dedektörlerle çalışıldığında Johnson gürültüsü spektral ölçmelerin hassasiyetini sınırlayacak kadar etkili olur. Tersine UV ve görünür bölgelerdeki Johnson gürültüsü fototüplerde, fotomultiplier tüplerde, ve amplifikatörlerde olduğundan, ölçmeleri etkilemez.

3. %0 T ve Johnson Gürültüsünün Etkileri: Belirtildiği gibi Johnson gürültüsü ve %0 T gürültüsünün büyüklüğü, transmittansdan bağımsızdır. Yani, Denklem(14) deki sT, T’den "bağımsız" dır ve sT nin sc ye etkisi saptanırken sabit kabul edilebilir. Bir cihazın sT değeri, bir absorbsiyon çözeltisinin 20-30 bağımsız ölçümleri için standart sapma hesapları yapılarak saptanır.

Tablo-3'deki 3.kolon hassasiyeti Johnson veya %0 T gürültüsü ile sınırlanmış bir spektrofotometrede karşılaşılan konsantrasyondaki relatif hatayı gösterir. Burada, transmittanstaki mutlak kararsızlık sT = ±0.003 veya %±0.3 T'dir. Bu veriler Şekil-6'daki A eğrisini verir, görüldüğü gibi, c’nin relatif standart sapması, absorbans 0.4 dolayında olduğunda bir minimuma ulaşır. (Denklem-14'ün türevi sıfıra eşitlenerek, min. 0.434 absorbansta veya 0.368 transmittansta gerçekleştiği görülebilir.)

Ticari spektrofotometrelerin çoğunda transmittanstaki standart sapma ±0.0001 ile ±0.01 (T=%0.01 ile 1) arasında değişir; düşük değerlere yüksek-kaliteli Ultraviyole görünür ışık cihazlarında rastlanırken fazla pahalı olmayan infrared cihazlarda yüksek değerler gözlenir. Tablo-3'deki ±0.003 değeri orta kaliteli %0 T veya Johnson gürültüsü olan cihazlar için tipiktir; konsantrasyon hataları 0.15 -1.0 aralığındaki absorbsiyonlarda relatif %1-2 kadardır. Daha kuvvetli absorbsiyon ortamlarında hata da büyük olacağından, ölçme işleminden önce örnek yeteri kadar seyreltilmelidir. Ancak absorbansın 0.1 den daha küçük olması durumunda relatif hatalar %2'nin üstüne çıkar (Şekil-6).

Bu yorumlarda, bir analizdeki sınırlayıcı kararsızlıkların, transmittanstan bağımsız olduğu varsayılmıştır; bu tip kararsızlık, ısıl dedektörlü cihazlarda bulunur.


Şekil-6: Çeşitli enstrumental kararsızlıklar için hata eğrileri; A: %0 T, B: sinyal vurma gürültüsü, C: Flicker gürültüsü (Tablo-3’deki verilere göre)


4. Okuma Resolusyonundan (Ayırma Yeteneğinden) Gelen Sınırlandırma: Bazı Ticari Spektrofotometrelerin hassasiyeti okuma aletlerinin resolusyonu ile sınırlandırılmıştır. Örneğin, toplam skalasının ±% 0.5'i kadar bir hassasiyetle okumaya olanak veren bir cihazın kararsızlığı (sT) ±0,005 T dir. Bu kararsızlık T'ye bağımlı da değildir; Bu nedenle, konsantrasyondaki relatif hataya etkisi %0 T ve Johnson gürültüsünde olduğu gibidir ve Denklem(14) ile tanımlanır. Bu denklemde sT yerine 0,005 konularak konsantrasyon verileri hesaplanır, %1.5-3 arasındaki kararsızlık relatif geçirgenliği %10-80 aralığında sınırlandırılır.

5. Sinyal Vurma (Titreşim) Gürültüsü: Daha önce de işaret edildiği gibi vurma gürültüsü, bir fotomultiplier tüpün katodundan anoduna doğru, veya engelli-tip bir fotoselin bağlantıları boyunca olan elektronların hareketiyle oluşan elektrik akımında gözlenir. Burada oluşan akım bir seri ayrı kuvantize değerlerin sonucudur (bir katottan elektronların emisyonu); birim zamandaki çeşitli kuvantize değerler ortalama bir değerin etrafında rasgele dağılmıştır. Akımdaki dalgalanmalarının büyüklüğü akımın kare kökü ile orantılıdır. Daha önce incelenen gürültü tiplerinin tersine vurma gürültüsü, ölçülen miktarın büyüklüğünün artması ile beraber artar. Sonuç olarak Denklem(4) deki sT, T'nin fonksiyonudur. Vurma gürültüsünün sT ve sc ye etkisi, aşağıdaki örnekte görüldüğü gibi, bulunabilir.


ÖRNEK

sT ve sc ‘nin vurma gürültüsü ile ilişkisini gösteren bir bağıntının çıkarılması.

Vurma gürültüsü, geçirgenlik veya absorbans ölçmelerinde yapılan üç işlemde de vardır. %0 T ayarındaki gürültü P ve P0 ölçümlerindeki gürültülere göre daha küçüktür, çünkü, gürültü artışı sinyalin kare kökü ile orantılıdır. Bu nedenle T'deki kararsızlığı P ve P0 ölçmelerindeki gürültü belirler. T bu iki değerle çevrildiğinden relatif standart sapması, P ve P0'ın relatif standart sapmalarından elde edilebilir. Buna göre,


Vurma gürültüsü ölçülen değerin karekökü ile orantılı olduğundan,


yazılabilir, k orantı sabitidir. Bu iki eşitliğin ilk denklemde yerine konulmasıyla sT denklemi çıkarılır.


Normal olarak, bir seri T ölçmeleri sırasında P0 önemli derecede değişmez. Bu durum göz önüne alınatak sT bağıntısı aşağıdaki şekilde yazılır.


Denklem(15), (14)’de yerine konularak Denklem(16) bulunur.


Tablo-3'de 4.kolondaki veriler Denklem(16) ile hesaplanmıştır. Verilerin grafiği Şekil-6'daki B eğrisi ile gösterilmiştir. Hassasiyeti, Johnson veya %0 T gürültüsünden çok vurma gürültüsünün sınırladığı durumda, çalışılabilen (doğru olarak) absorbans aralığı daha geniştir. Johnson veya %0 T gürültüsünün sınırladığı cihazlarda olduğu gibi, vurma-sınırlı cihazlarda da %95'ten büyük geçirgenliklerde (A<0.02) güvenilir konsantrasyon değerleri alınamaz.

Sinyal vurma gürültüsü, ultraviyole ve görünür ışık fotometre ve spektrofotometrelerde yapılan transmittans veya absorbans değerlerinin doğruluğunu bazen sınırlarlar. Bu durum infrared cihazlarda önemsiz seviyelerdedir.

6. Flicker Gürültüsü: Flicker gürültüsü, büyüklüğü, gözlenen sinyalin frekansı ile ters orantılı olan bir gürültüdür; buna bazan "1/f" gürültüsü de denir. Flicker gürültüsü 100 Hz ‘den düşük frekanslarda önemlidir. DC amplifikatörleri, metreler ve galvanometrelerin uzun süreli kullanımlarında flicker gürültüsü çıkar.

Fotometreler ve spektrofotometrelerdeki Flicker gürültüsü, büyük ölçüde, ışın kaynağından ileri gelir. Flicker gürültüsünün büyüklüğü teorik olarak bulunamaz. Kaynaktan gelen kararsızlıklar,


eşitliği ile tarif edilir Denklem(14) bu değerin yerine konulmasıyla aşağıdaki şekilde yazılır.


Tablo-3 5.kolonda ve Şekil-6'daki C eğrisinde Flicker gürültüsünden kaynaklanan konsantrasyon hatası, yüksek absorbanslarda hızla düşer ve sıfıra ulaşır.

Düşük absorbansta bir spektrofotometrik ölçmedeki toplam kararsızlık, çoğunlukla, Flicker gürültüsü ile daha önce incelenen gürültülerin toplamından oluşur; diğer üçünün katkısının az olduğu durumlar nadirdir.

7. Hücrenin Durumundan Gelen Kararsızlık: Tüm hücrelerde ufak tefek kusurlar vardır. Bu nedenle, kaynakla hücrenin değişik kısımlarının yüz yüze gelmesiyle farklı yansıma ve saçılma kayıpları olur; ölçülen transmisyonda da bu farka uygun değişikliklerin olması kaçınılmazdır. Yüksek-kaliteli hücrelerde bu tip kusurlar en düşük düzeydedir. Hücreler çizilmiş ve kirliyse geçirgenliğin  hücrenin durumuna olan bağımlılığı önemli derecede artar.

Rothman, Crouch, ve Ingle hücrenin durumundan gelen kararsızlıkların, kaynak Flicker gürültüsüyle ayni davranışta olduğunu göstermişlerdir; yani, sT, geçirgenlik ile orantılıdır ve konsantrasyon kararsızlığı Denklem(18)'le verilir. Hücrelerin temizlenmesi ve yerleştirilmesinde çok dikkatli davranılması halinde bile hata kaynakları yok edilemez. Spektrofotometrik ölçmelerde doğruluğu etkileyen (sınırlayan) en önemli faktör hücrelerin durumudur. Bu etkiyi azaltacak bir yöntem, kalibrasyon ve analiz süresince hücrelerin yerinden hiç çıkarılmamasıdır; hücrelerin yıkanması, çalkalanması, ve yeni standartlar ve örneklerin konulması, hücreler çıkarılmadan bir şırınga ile yapılır.

Sonuç olarak, özetlenirse, bir spektrofotometrik analizde karşılaşılan rasgele hatalar çeşitli değişkenlerden kaynaklanır; bunlar, enstrumanın dizaynı, dalga boyu aralığı, kaynağın şiddeti ve kararlılığı, transdüserin hassasiyeti, slit genişlikleri, ve analitin konsantrasyonudur. Kaydedici cihazlarda, spektrum kaydedilirken bu değişkenlerin bazıları değişebileceğinden durum daha da karmaşık bir hal alır.

İnfrared cihazlar, en çok Johnson gürültüsüyle (dedektörlerinden dolayı) ve hücre yapısı ile sınırlandırılırlar. IR çalışmalarda, çoğunlukla, ışık yolu çok kısa olan dar hücreler kullanılır. Bu nedenle hücrenin bir kısmındaki örnek kalınlığı, diğer kısımlarındakinden farklı olur. Ayrıca, IR hücreler çok kolay bozulur ve atmosferden etkilenirler; yüzeylerin durumuna göre geçirgenlik farklılıklar gösterir. Kaynak Flicker’i de IR ölçmelerdeki kararsızlığı artırır, fakat Johnson gürültüsü ve hücre kararsızlıklarına göre önemsizdir.

Çeşitli UV ve görünür ışık fotometreler ve spektrofotometreler arasında farklı davranışlar görülür. En iyi kaliteli cihazlardaki sınırlayıcı rasgele hata kaynağı hücre durumundan gelen kararsızlıktır. Bu cihazlarda hücrelerin doldurulup boşaltılma işlemlerinin, hücreyi yerinden çıkarmadan yapılması hatayı azaltan önemli bir önlemdir; yine de, hücre kararsızlığı bu cihazların performansını sınırlar.


2. Absorbsiyon Ölçmelerine Slit Genişliğinin Etkisi

Bir spektrofotometrenin birbirini takip eden absorbsiyon bantlarını ayırma yeteneği kullanılan slit genişliğine bağlıdır. Karmaşık bir spektrumda detayları görebilmek için dar slitler gerekir. Şekil-7'de geniş slit kullanılması halinde spektral detayların nasıl kaybolduğu görülmektedir. Bu örnekte didmiyum camının spektrumu incelenmiştir; slit ayarları 0.5, 9 ve 20 nm genişlikte bandlar verecek şekilde değiştirilmiştir.

Paraseodyum klorür çözeltisinin 1.0, 0.5 ve 0.1 mm slit açıklıklarında çizilen spektrumları Şekil-8'de verilmiştir. Burada pik absorbans değerlerinin, slit genişliğinin artmasına parelel olarak yükseldiği görülmektedir. Slit açıklığının 0.14 mm den daha küçük olması hallerinde, absorbansın slit genişliğine bağlı olmadığı da deneylerle saptanmıştır.

Şekil-7'nin dikkatle incelenmesi, burada da benzer bir etkinin olduğunu gösterir. Değişik slit genişliklerinde, iki spektrum takımında da (Şekil-7 ve 8) her bir pikin altında kalan alanın aynı olduğu, sadece slit genişliğine göre piklerin yayvan veya dik bir şekilde bulunduğu görülmektedir.

Bu açıklamalara göre, dar absorbsiyon bandlarının gerekli olduğu kantitatif ölçmelerde küçük slit açıklıklarıyla çalışılmalıdır. Slit açıklığı, pik yüksekliği sabit kalıncaya kadar yapılan slit ayarı değişikliği ile saptanır. Slitin gereğinden fazla daraltılması, spektrofotometrenin bandları ayırma gücünü azaltır.


Şekil-7: Spektral detaylara band genişliğinin etkisi; örnek didmiyum camıdır


Şekil-8: Slit genişliği ve band genişliğinin pik yüksekliğine etkisi


3. Bir Spektrofotometrenin Uç Dalga Boylarındaki Ölçümlerine Saçılmış Işının Etkisi

Saçılmış ışın da Beer Kanununda enstrumental sapmaya neden olur. Ölçmelerin, bir cihazın alt ve üst dalga boyu limitlerine yakın dalga boylarında (uç dalga boyları) yapılması halinde, başıboş ışının etkisi daha da önemli bir duruma gelir ve yanlış absorbsiyon pikleri oluşur.

Örneğin, cam optikli, tungsten kaynaklı, ve fotosell hücreli görünür ışıkta çalışan bir spektrofotometrede 380 nm’nin altındaki dalga boylarında pencereler, hücreler, ve prizma ışın absorblamaya başlar, böylece transdusere giden ışının enerjisi zayıflar. Kaynak çıkışı düşer ve fotoelektrik sistemin hassasiyeti azalır; 500-650 nm arasındaki bölgede %100 T ayarı için gerekli ışın gücü %1- 2 kadar azalır.

Görünür bölgenin uç dalga boylarında elde edilen hatalı piklere bir örnek Şekil-9'da verilmiştir. B eğrisi ceryum(4) çözeltisinin 200-700 nm aralığında hassas bir ultraviole-görünür spektrofotometrede alınmış spektrumudur. A eğrisi aynı çözeltinin daha basit bir görünür spektrofotometredeki eğrisidir. A eğrisinde görülen pik maksimumu, cihazın 400 nm'den büyük dalga boylarındaki başıboş ışını algılamasından oluşmuştur; bunlar seryum(4) iyonları tarafından absorblanmamışlardır.
Aynı etki ultraviyole-görünür ışık spektrofotometrelerde 200 nm'nin altındaki dalga boylarında ölçme yapıldığında görülür.


Şekil-9: Ceryum(4)ün; A cam optikli, b kuvartz optikli spektrofotometreler ile alınmış spektraları; A’daki hatalı pik uzun dalga boylarındaki başıboş ışının geçmesinden oluşur