Doğrudan Potansiyometrik Ölçümler (direct potentiometric measurements)

Doğrudan potansiyometrik ölçmeler bir indikatör elektrot ile yapılabilir. Yöntem basittir, örnek çözeltisine daldırılmış indikatör bir elektrotta oluşan potansiyel aynı elektrotun standart bir çözeltiye daldırıldığında oluşan potansiyel ile kıyaslanır; elektrotun algılayacağı iyon özel olduğundan herhangi bir ön ayırma işlemine gerek olmaz. Doğrudan potansiyometrik ölçmeler analitik parametrelerin sürekli ve otomatik olarak izlenmesine de olanak verir.

Doğrudan potansiyometrik ölçümlerin büyük kolaylıkları yanında, yöntemin yapısında bulunan zorunlu bazı hataların da bilinmesi ve dikkate alınması gereklidir. Bunlardan en önemlisi pek çok potansiyometrik ölçmelerde bulunan "sıvı temas" potansiyelidir. Elektroanalitik yöntemlerin pek çoğunda ise bu temas potansiyeli önemsizdir ve ihmal edilebilir. Temas potansiyeli, ölçülen değerlerin doğruluğuna bir sınırlama getirir.


1. Doğrudan Potansiyometre için Eşitlikler

Doğrudan potansiyometrik ölçmede kullanılan bir hücrenin gözlenen potansiyeli E göz , indikatör elektrotun, referans elektrotun ve temas potansiyelinin değerleri ile belirlenir.


Temas potansiyeli Ej iki kısımdan meydana gelir : birincisi örnek çözeltisi ile tuz köprüsünün bağlandığı kısımda, ikincisi ise köprünün referans elektrotun olduğu çözeltiyle temas ettiği yüzeyde oluşur. Bu iki potansiyel birbirinin etkisini yok etme eğilimindedirler, ancak bunu nadiren tam olarak yapabilirler. Denklem(19)’daki Ej değeri 1mV  veya daha yüksek değerlere çıkabilir.

İndikatör elektrot potansiyelinin, seçici olduğu M+n iyonunun a1 aktivitesi ile ilişkisi Nernst denklemine göre verilebilir.


Burada L bir sabittir. Metalik elektrotlar için L indikatör elektrotun standart potansiyelidir, membran elektrotlar durumunda ise L bilinmeyen, zamana bağımlı asimetri potansiyelini de içerir. Denklem(2) ve (19) birleştirilir ve yeniden düzenlenirse aşağıdaki şekli alır.


Yeni sabit K üç ayrı sabitten oluşur, bunlardan en az biri (E j ) teorik olarak değerlendirilemeyecek bir büyüklüktür. Bu nedenle, M'nin standart bir çözeltisi yardımıyla deneysel olarak önce K sabiti belirlenmeli, sonra pM değeri için denklem(22) kullanılmalıdır.


2. Elektrot Kalibrasyon Yöntemi

Elektrot kalibrasyon işleminde, denklem(22)'deki K değeri pM'si bilinen bir veya daha fazla standart çözeltinin E göz  değeri ölçülerek saptanır. Sonra K nın örnek çözeltinin ölçümü süresince değişmediği varsayılır. Kalibrasyon, çoğunlukla, örnek çözeltinin pM'sinin tayin edildiği anda yapılır; eğer ölçme birkaç saat gecikirse yeni bir kalibrasyon gerekli olabilir.

Elektrot kalibrasyon yöntemi basitlik, sürat ve pM'nin sürekli izlenmesine olanak vermesi bakımlarından avantajlıdır. İki önemli dezavantajı vardır: analiz sonuçlarının konsantrasyon yerine aktivitelerle verilmesi ve elde edilen analiz sonuçlarının doğruluğunun temas potansiyelinin neden olduğu hata ile sınırlandırılmış olmasıdır; ne yazık ki bu hata tümüyle giderilememektedir.

Aktiviteye Karşı Konsantrasyon: Elektrot, çözeltideki ilgili iyonun konsantrasyonu yerine aktivitesini algılar. Genelde ise bilim adamları konsantrasyonla ilgilenirler ve potansiyometrik ölçmelerden konsantrasyon miktarının saptanabilmesi için aktivite katsayısı verilerine gereksinim vardır. Bu konuda fazla veri yoktur. Çözeltinin iyonik şiddeti bilinmiyorsa veya çok yüksekse Debye-Hückel denklemi uygulanamayacağından aktivite katsayıları da hesaplanamaz. Aktivite ve konsantrasyonun aynı kabul edilmesi durumunda ise, özellikle çözelti çok değerlikli iyon içeriyorsa önemli hatalar yapılır.


Şekil-18: Saf kalsiyum klorürden hazırlanan değişik konsantrasyonlardaki (ve aktivitelerdeki) çözeltilerde kalsiyum iyon elektrodu ile okunan değerlerin konsantrasyon ve aktivite ile değişimi


Aktivite ve konsantrasyon arasındaki fark Şekil-18'de bir örnekle gösterilmiştir. Burada alttaki noktalı eğri, bir kalsiyum elektrotu potansiyelinin kalsiyum klorür konsantrasyonu ile değişimini gösterir (aktivite veya konsantrasyon skalası logaritmiktir). Eğrideki doğrusallıktan sapma elektrolitin konsantrasyonu arttıkça iyonik kuvvetin de artmasından ileri gelir; tabii bu durumda kalsyum iyonunun aktivite katsayısı düşer. Bu konsantrasyonlar aktivite değerlerine çevrildiğinde, üstteki kesiksiz çizgi ile verilen eğri elde edilir; bu bir doğru şeklindedir ve 0.296 bulunan eğimi teorik eğim 0.296(0.0591/2) ile aynıdır.İyonik kuvvetten tek değerlikli iyonların aktivite katsayıları çok değerlikli iyonlara göre daha az etkilenirler. Bu nedenle Şekil-18’deki etki H, Na+ ve diğer tek değerlikli iyonlar için daha zayıftır.

Potansiyometrik pH ölçmelerinde, kalibrasyon olarak kullanılan standart tamponun pH'ı hidronyum iyonlarının aktivitesine dayanır. Hidrojen iyonu analiz sonuçları da bu nedenle aktivite değerleridir. Örnek çözeltinin iyonik kuvveti yüksek olursa H+ konsantrasyonu ölçülen aktivite değerinden hissedilir derecede sapar.

Elektrot Kalibrasyon Yönteminde Zorunlu Hata: Denklem(22)'de K'nın kalibrasyondan sonra sabit kabul edilmesi örneğin hesaplanan pM inde zorunlu hataya neden olur; bu durum elektrot kalibrasyon yönteminde karşılaşılan önemli bir dezavantajdır. K'nın sabit olması çok nadir, tesadüfi bir olaydır. Çünkü örnek çözeltisinin bileşimi, kalibrasyon çözeltisinin bileşiminden daima farklıdır. Tuz köprüsü kullanılması halinde bile K sabiti içinde bulunan bağlantı potansiyeli değeri farklı bileşimlerdeki çözeltiler için değişik değerlerdedir. Bu değişiklik, çoğunlukla 1 mV veya daha fazladır; K daki 1 mV'luk değişikliğin aktivite veya konsantrasyonda yarattığı relatif hata, denklem(22)’de n=1 olduğunda %4, n=2 olduğunda ise %8 'dir. Bu değişiklik tuz köprüsü içeren tüm hücrelerle yapılan ölçmelerde karşılaşılan karakteristik bir durumdur ve bu nedenle olan hata hücre potansiyelleri ölçümünde gösterilecek titizlikle veya çok duyar aletler kullanılmasıyla da giderilemez; hatta hatanın kaynağı olan K'daki değişikliği tamamıyla yok edebilecek bir yöntemin tavsiye edebilmesi bile olanaksızdır.


3. Doğrudan Potansiyometre İçin Kalibrasyon Eğrileri

Potansiyometrik ölçmeleri konsantrasyon cinsinden elde etmek için Şekil-18’deki noktalı eğride görüldüğü gibi ampirik kalibrasyon eğrileri kullanılmalıdır. Bu yöntemin başarılı olması standardın iyonik bileşiminin örneğinkine oldukça yakın olmasıyla sağlanabilir(kompleks örnekler için koşullar çok karışıktır.

Elektrolit konsantrasyonlarının çok yüksek olmadığı hallerde örnek ve kalibrasyon standardına bilinen miktarda inert bir elektrolit ilave edilir. Bu koşullarda örnekteki eleoktrolitin elektrot potansiyeline ilave etkisi çok az olur ve ampirik kalibrasyon eğrisi konsantrasyonu gösterir. Bu yöntem şehir suyunda fluorürün potansiyometrik tayininde kullanılır. Bunun için örnek ve standart, sodyum klorür, bir sitrat tamponu ve bir asetat tamponu içeren bir çözelti ile 1/1 oranın da seyreltilir; seyreltici çözelti, örnek ve standardın iyonik şiddetinin değişmemesi için yeteri kadar derişik olmalıdır. Yöntem 1 ppm e kadar olan fluorür iyonunu %5 bağıl (relatif) duyarlıkla ölçmeye olanak verir.


4. Standart İlavesi (Katma) Yöntemi

Standart-katma yönteminde, hacmi bilinen bir örnekle çalışılır. Örneğin potansiyeli ölçülür, sonra örneğe az miktarda standart ilave edilir ve tekrar potansiyel ölçülür. Burada, standart ilavesinin çözeltinin iyonik şiddetini, dolayısıyla aktivite katsayısını değiştirmediği varsayılır, hatta temas potansiyelinin de önemli derecede etkilemediği kabul edilir.

Standart ilavesinden önce ve sonraki potansiyeller E1 ve E2 ise, denklem(22)den yararlanılarak,


eşitliği yazılır. Burada a1 örnekteki iyonun aktivitesi, f aktivite katsayısı ve Cx  molar konsantrasyonudur. Vx ml örneğe molar konsantrasyonu Cs olan standartdan Vs ml ilave edilmesiyle potansiyel E2 olmuştur. Bu durumda denklem (22) aşağıdaki şekilde yazılır.


Birinci eşitlik ikinciden çıkarılır ve düzenlenirse aşağıdaki ifadeler elde edilir.


Buna göre Cx standardın konsantrasyonu, standart ve örneğin hacimleri ve DE ‘den  kolaylıkla hesaplanabilir.

Standart ilavesi yöntemi ticari fosfor içindeki klorür ve fluorür tayininde uygulanmıştır. Deneyde iki katı-hal indikatör elektrotu ile bir referans elektrot kullanılır; ilave edilen standartta bilinen miktarlarda klorür ve fluorür vardır. Ölçmelerdeki relatif standart sapma fluorür için %0.7, klorür için %0.4'dür. Standart ilavesi yönteminin uygulanmaması durumunda relatif hataların %1-2 olduğu görülmüştür.


ÖRNEK

Bir doygun kalomel elektrot ve bir kurşun iyon elektrodu bulunan bir hüreye 50.00 mL örnek konulmuştur; okunan potansiyel -0.4706 V’dur. Aynı çözeltiye 5.00 mL 0.02000 M standart kurşun çözeltisi ilave edildiğinde, potansiyometrede 0.4490 V değeri okunmuştur. Örnekteki kurşunun molar konsantrasyonu nedir? Pb+2 aktivitesinin yaklaşık olarak [Pb+2]:konsantrasyonuna eşit olduğu varsayılıyor.

Çözüm:


Standart çözelti ilave edildikten sonra:



5. Cam Elektrotla Potansiyometrik pH Ölçümleri

Cam elektrot hidrojen iyonu tayininde kullanılan en önemli indikatör elektrotdur. pH'a karşı duyar diğer elektrotlara göre kullanımı daha kolaydır ve ölçümü engelleyen başka iyonların sayısı oldukça azdır. Tipik bir cam elektrot Şekil-2(a)’da görülmektedir; buradaki referans elektrot doygun kalomel elektrotdur.

Cam/kalomel elektrot sistemi pek çok koşullarda pH ölçümü için başarıyla kullanılır. Kuvvetli yükseltgeyiciler, indirgeyiciler, proteinler ve gazların bulunduğu çözeltilerde herhangi bir engelleme olmadan pH ölçümü yapılabilir; hatta viskoz ve yarı katı sıvılarda bile pH tayini yapılabilir.

Özel uygulamalara yönelik elektrotlar da vardır. Bir damla veya daha az bir çözeltinin veya bir diş oyuğunun pH'ını ölçebilecek kadar küçük elektrotlar, canlı hücrelerin pH'ını ölçebilen mikro elektrotlar, pH'ın sürekli izlenmesini gerektiren sıvı akımlarına yerleştirilen elektrot sistemleri ve mide asiditesini ölçmek için yutturularak mideye daldırılan küçük cam elektrotlar, (kalomel elektrot ağızda tutulur) özel bazı elektrotlardır.

Cam Elektrotla pH Ölçümünde Karşılaşılan Hatalar: pH metre ve cam elektrotların yaygın olarak kullanılması kimyacıyı her zaman doğru sonuç alındığı gibi bir yanılgıya düşürülebilir. Oysa elektrot sistemleri için bazı sınırlamalar ve çeşitli hata kaynakları bulunur.

1. Alkali hatası: Herhangi bir cam elektrot pH > 9 'da alkali metal iyonlarına karşı kısmen duyar olmaya başlar.

2. Asit hatası: pH < 0.5 ‘in altındaki değerlerde cam elektrotlarla elde edilen sonuçlar gerçek değerlerden bir miktar yüksektir.

3. Nem kaybetme (kuruma): Elektrotun nemini kaybetmesi kararsız sonuçların alınmasına ve hataya neden olur.

4. Tamponlanmış nötral çözeltilerdeki hatalar: Zayıf olarak tamponlanmış nötrale yakın çözeltilerde elektrot yüzeyindeki tabaka ile çözelti arasındaki denge oluşumu yavaştır. Dengenin kurulması için gerekli zamanın (birkaç dakika) verilmemesi durumunda hatalı ölçmeler yapılır. Zayıf tamponlanmış bölgelerde pH tayininde cam elektrot su ile iyice çalkalanır ve örneğe daldırılır, örnek miktarı çok fazla ise elektrot örneğin değişik kısımlarına daldırılarak kararlı bir değer elde edilmeye çalışılır. Bu durumda iyi bir karıştırmayla örnek homojen hale getirilir olabilir. Kararlı okuma için bir kaç dakika beklenmelidir.

5. Temas potansiyelindeki değişiklikler:Temas potansiyellerindeki değişikliklerden oluşan hatalar pH ölçümünde karşılaşılan temel bir hatadır ve herhangi bir düzeltme ile giderilemez. 0.01 pH'dan daha güvenilir bir sonuç almak çoğunlukla olanaksızdır. Hatta bu hata 0.03 pH'a kadar bile çıkabilir.

Diğer taraftan benzer çözeltiler arasındaki pH farkını veya bir çözeltinin pH değişikliğini  0.001 birim duyarlıkla ölçmek mümkündür.

6. Standart tamponun pH'ındaki hata: Kalibrasyonda kullanılacak tamponun hatalı hazırlanması veya hazırlanmış tamponun bekleme nedeniyle bileşiminin değişmesi (organik kısımlar bakteriler tarafından etkilenerek tamponun zamanla  kirlenmesine neden olur) pH ölçümünde hatalı sonuçlara yol açar.