Yarı–Hücre Veya Elektrot Potansiyelleri (half–cell or electrode potentials)

Elektroanalitik çalışmalarda bir hücre potansiyelinin iki yarı-hücre veya elektrot potansiyellerinden oluştuğu kabul edilir. Bunlardan biri katot diğeri anotun elektrot potansiyelleridir.


EAgCl, hücrenin katotu olan gümüş/gümüş klorür elektrotunun elektrot potansiyeli, EH2 de anot olan hidrojen gaz elektrotunun elektrot potansiyelidir. Daniell hücresi için de (Şekil-1) benzer yorumla,


yazılır. İfade genelleştirilirse,


denklemi elde edilir. Burada E katot  katot olarak, E anot ‘da anot olarak hareket eden elektrotların elektrot potansiyelleridir. 


1. Elektrot Potansiyellerinin Yapısı

Öncelikle, tüm voltaj ölçme aletlerinin sadece potansiyeller arasındaki farkı ölçmeleri nedeniyle tek bir elektrotun mutlak potansiyel değerinin saptanmasının mümkün olmadığını belirtmek gerekir. Voltaj ölçme aletinin bir ucu, yarı- hücredeki elektrot potansiyeli ölçülecek elektrota bağlanır. İkinci uç aynı yarı-hücredeki çözeltiye daldırılır; burada kaçınılmaz olarak katı-çözelti yüzeyler arası bir bölge oluşur ve yeni bir kimyasal reaksiyonun bulunduğu (eğer elektrik akıyorsa) ikinci bir yarı-hücre doğar. Bu ikinci reaksiyon nedeniyle bir potansiyel oluşur. Böylece aletle ölçülen değer ölçülmek istenen yarı-hücre potansiyeli mutlak değeri değil bununla, voltmetrenin ikinci ucunun çözeltiye daldırılmasıyla oluşan ikinci yarı-hücre potansiyelinin toplamı, yani "bağıl (relatif) yarı-hücre" potansiyelidir.

Mutlak potansiyellerin ölçülememesi, relatif yarı-hücre potansiyel değerlerinin gerekli hesaplamalarda kullanılabilir olması nedeniyle önemli bir sorun değildir. Bu değerlerden hücre potansiyelleri hesaplanabilir ve ayrıca yükseltgenme - indirgenme reaksiyonlarının denge sabitleri bulunabilir.


2. Standard Hidrojen Elektrodu

Standart hidrojen elektrotu (SHE) bağıl yarı-hücre potansiyelleri hakkında bilgi veren genel bir referanstır ve bir gaz elektrottur; kolay monte edilebilir, reversibledir ve elde edilen sonuçlar kararlıdır. Yarı-reaksiyon,


SHE potansiyelinin her sıcaklıkta 0.000 V olduğu kabul edilir.

İlk elektrokimyasal çalışmalarda pH ölçmelerinde hidrojen elektrotu hem referans hem de indikatör elektrot olarak kullanılmıştır. Bileşimi aşağıdaki şekilde yazılır.
Pt, H2 (p atm) l H+ (x M)

Parantez içindeki terimlerden anlaşıldığı gibi platin yüzeyde oluşan potansiyel, çözeltideki hidrojen iyonu konsantrasyonuna ve çözeltiyi doygun hale getirmek için kullanılan hidrojenin kısmi basıncına bağlıdır.

Şekil-9: Hidrojen elektrodu


Şekil-9'da bir hidrojen elektrotunun kısımları görülmektedir. İletken kısım, platin levhadan hazırlanmış ve çok ince platin tozlardan oluşan bir tabaka ile kaplanmıştır. Kaplama işlemi kloroplatinik asitten (H2PtCl4) elektrokimyasal indirgenme reaksiyonu ile platinin (platin siyahı) ayrılmasıyla yapılır. Platin siyahının yüzey alanı çok büyüktür ve elektrot yüzeyinde çift yönlü


reaksiyonun hızla cereyan etmesini sağlar. Hidrojen akımı ile elektrot çevresindeki çözelti gaz ile doygun halde tutulur.

Potansiyel Nernst eşitliğiyle verilir.


p(H2) hidrojen gazının kısmi basıncı, a(H+) hidrojen iyonunun aktivitesidir. Bu reaksiyon için, her sıcaklıktaki E0 = 0.000 V’dur.

Hidrojen elektrotu, bulunduğu yarı-hücrenin özelliğine göre anot veya katot gibi hareket edebilir. Hidrojen, anotta hidrojen iyonuna yükseltgenir, katotta ise bunun tersi reaksiyon olur. Özel koşullar altında hidrojen elektrotu elektrokimyasal olarak çift yönlü, yani dönüşümlüdür.

Bir hidrojen elektrotunun potansiyeli sıcaklık, çözeltideki hidrojen iyonu konsantrasyonu (daha doğru olarak aktivite) ve elektrot yüzeyindeki hidrojenin basıncına bağlıdır. Yarı- hücre reaksiyonunun referans konumunda olması için bu parametrelerin çok dikkatli seçilmesi gerekir.

Standart hidrojen elektrotu şartnameleri, bu elektrotu: hidrojen iyonu aktivitesi 1 ve hidrojen gazının kısmı basıncını 1 atm. olan; veya, potansiyeli her sıcaklıkta tam olarak sıfır olan elektrot, şeklinde tarif eder.

Bir elektrot ile standart hidrojen elektrotunun bulunduğu bir hücrenin elektrot potansiyellerine "hücre potansiyelleri" denir. Elektrot potansiyellerinin relatif değerler olduğu daima bilinmelidir.


3. Elektrot Potansiyellerinin Ölçülmesi

Standart hidrojen elektrotu, genel bir referans standardı olarak kabul edilmiş olmasına rağmen, laboratuvarda gerçekleştirme olanağı yoktur; yani nazari bir elektrottur. Çünkü hidrojen iyonu aktivitesi tam 1 olan bir çözelti hazırlamak mümkün değildir; ayrıca çözeltideki iyonik şiddeti 1 gibi büyük bir değerdeki hidrojen iyonunun aktivite katsayısını hesaplayacak herhangi uygulanabilir bir teori de yoktur. Bu nedenle aktivitesi 1 olacak gerekli HCl (veya başka bir asit) konsantrasyonunu hesaplamak olanaksızdır. Aktivite katsayılarının bilindiği çok seyreltik çözeltiler için elde edilen bilgilerden aktivitenin 1 olduğu haldeki potansiyeller bulunabilir. Örneğin, Şekil-2'deki hücrede hidrojen ve klorür iyonlarının aktiviteleri Debye-Hückel bağıntısından hesaplanabilir; ölçmeler düşük asit konsantrasyonlarında yapılmış olmalıdır. Bu bilgiler kullanılarak ekstrapolasyon yöntemiyle, hidrojen ve klorür iyonları aktivitelerinin 1 olduğu nazari bir hücrenin potansiyeli hakkında bilgi edinilebilir. Şekil-2'deki hücre için (11) denklemi aşağıdaki duruma indirgenir.


E0AgCl, aşağıdaki yarı-hücre reaksiyonunun standard elektrot potansiyelidir.


Bir sıvı-bağlantısı veya tuz köprüsünün bulunduğu, hidrojen ve klorür iyonlarının bağımsız olarak değişebildiği bir hücre düşünelim. Bu hücre, örneğin,


hücresi olsun. Bu hücrenin sol yarım kısmı deneysel olarak gerçekleştirilemez, fakat potansiyeli, aH+ ın 1'den epeyce küçük olduğu bir hücre için saptanan verilerden hesaplanabilir. Temas potansiyelleri ihmal edildiğinde bu hücrenin potansiyeli, veriler  (11) denkleminde yerine konularak elde edilebilir.


Bu eşitlik gümüş/gümüş klorür elektrotu elektrot potansiyelinin (EAgCl), klorür iyonu konsantrasyonu ile nasıl değiştiğini gösterir.

Şekil-10'da görüldüğü gibi tuz köprüsü bulunan bir hücre, elektrot metali ve bu metalin iyonlarının reaksiyona girdiği yarı reaksiyonun potansiyelini ölçmede kullanılabilir. Burada görülen referans elektrot bir hidrojen elektrotu gibidir; asit konsantrasyonu, hidrojen iyonu aktivitesini Debye-Hückel denkleminden hesaplayacak kadar düşüktür. Veya refarans elektrot olarak 6. kısımda incelenecek olan ikincil elektrotlardan herhangi biride kullanılabilinir; bunun standard hidrojen elektrota karşı olan potansiyeli önceden bilinmektedir. Metal iyonu aktivitesi y değiştirilerek hücre potansiyeli ölçülür. Uygun bir ekrapolasyon yapılır ve yarı-reaksiyonun E0M potansiyeli hesaplanır.


E0M, M+2 ve H+ aktiviteleri 1 olduğu zaman hücrenin potansiyelini gösterir. Bu ölçme sıvı-teması bulunmayan bir hücrenin potansiyeline kıyasla daha az doğrudur; çünkü sıvı temasının her iki ucunda temas potansiyelleri vardır ve durum bir dereceye kadar düzensizlik yaratır.

Şekil-10'daki metal (M) kadmiyum ise ve çözeltide 0.01 M Cd iyonları bulunuyorsa ölçme aletindeki voltaj (V), 0.5V civarındadır. Cd anot olarak görev yapar; elektronlar bu elektrottan dış devre yoluyla hidrojen elektrotuna doğru geçerler. Bu galvanik hücrenin yarı - hücre reaksiyonları aşağıdaki gibi yazılır.


Toplam hücre reaksiyonu bu reaksiyonların toplamıdır, veya aşağıdaki reaksiyondur.


Şekil-10: Standart hidrojen elektroda karşı elektrot potansiyellerinin ölçülmesinde kullanılan bir hücrenin şematik görünümü


Eğer kadmiyum elektrotu yerine 0.01 M çinko elektrotu kullanılsaydı potansiyel 0.8V civarında olurdu. Bu hücrede de anot metal elektrotudur. Oluşan daha yüksek potansiyel çinkonun yükseltgenme eğiliminin daha fazla olmasından kaynaklanır. Bu potansiyel ile anodun kadmiyum olması halinde saptanan potansiyel arasındaki fark bu iki metalin hangisinin daha kuvvetli indirgeyici olduğunu gösterir. Örnekte 0.8-0.5 = 0.3V farkla çinko metali kadmiyumdan daha kuvvetli indirgeyicidir, veya çinko daha kolay yükseltgenebilen bir metaldir. Hidrojen elektrotuna karşı gözlenen kadmiyum için 0.5V, çinko için 0.8V potansiyeller, bu metallerin indirgeme güçlerinin kantitatif ölçüleridir.

Şekil-10'daki yarı-hücrede 0.01 M bakır (2) iyonlarına daldırılmış bir bakır elektrot bulunması halinde 0.3V luk bir potansiyel oluşur. Önceki iki örneğin tersine metalik bakır birikimi gözlenir; dış elektron akımı hidrojen elektrottan bakır elektrota doğrudur. Hücre reaksiyonu, kadmiyum ve çinko elektrot örneklerinde gözlenen reaksiyonların tersi bir reaksiyondur.


Buna göre metalik bakır çinko, kadmiyum veya hidrojene göre etkinliği daha az olan bir indirgeyicidir. Gözlenen potansiyel bu indirgeme gücünün kantitatif bir ölçüsüdür.

Başka bazı ölçmeler ve uygun eksrapolasyonlar yapılarak, M+2 ve H+ aktivitelerinin 1 olması koşuluyla deneysel verilerden doğru potansiyeller hesaplanır. Buna göre Cd+2 için 0.403, Zn+2 için 0.763 ve Cu+2 için 0.337 değerleri saptanır. Burada hidrojen elektrotu ile birarada kullanıldığında bakır elektrotun katot, kadmiyum ve çinko elektrotların ise anot durumunda bulunduklarını belirtmek gerekir. Aradaki farkı tanımlamak için pozitif ve negatif işaretler kullanılır; işaretlerin seçimi tamamıyla isteğe bağlıdır.

Örneğin, bakırın potansiyellerine (+) işaret kullanılırsa (katot), kadmiyum ve çinko elektrotlarının potansiyeli (-) işaretiyle gösterilir; veya bunun tersi olan işaretleme de uygulanabilir. Yine de seçilen işaretlemenin değiştirilmeden hep aynı sisteme göre uygulanması gerekir.


ÖRNEK.7

Anodun hidrojen elektrodu, katodun gümüş elektrodu olduğu bir hücrede gümüş elektrodunun elektrot potansiyelinin ölçülmesi örneğinde, gümüş iyonu aktivitesi 1.00 ise, hücre potansiyeli Ag+/Ag yarı hücre reaksiyonunun standart elektrot potansiyelidir; hücrede 0.799 V bir potansiyel oluştuğu görülür.

Hücre diyagramı:


Ag+/Ag elektrodunun standart elektrot potansiyeli nedir?


Çözüm:



ÖRNEK. 8

Şekil-11: Örnek-8 hücreler

Şekil-11(a): Anodun hidrojen elektrodu, katodun bakır elektrodu olduğu bir hücrede 0.340 V bir potansiyel oluştuğu görülür; standart elektrot potansiyeli E0Cu+2/Cu  nedir?

Hücre diyagramı:


Şekil-11(b): Anodun hidrojen elektrodu, katodun çinko elektrodu olduğu bir hücrede -0.763 V bir potansiyel oluştuğu görülür; standart elektrot potansiyeli E0 Zn+2/Zn  nedir?

Hücre diyagramı:


Çözüm:

Standart hücre potansiyeli, E0hücre: iki standart elektrottan oluşan bir hücrenin potansiyel farkıdır.


(a)

Standart elektrot potansiyelinin işareti pozitiftir; aşağıdaki eşitlik yazılabilir.


(b)

Standart elektrot potansiyelinin işareti negatiftir; aşağıdaki eşitlik yazılabilir.



ÖRNEK.9

Anodun kadmiyum elektrodu, katodun hidrojen elektrodu olduğu bir hücrede -0.403 V potansiyel oluştuğu görülür, standart elektrot potansiyeli E0Cd+2/Cd  nedir?

Hücre diyagramı:


Çözüm:

Standart hücre potansiyeli, E0hücre: iki standart elektrottan oluşan bir hücrenin potansiyel farkıdır.


Standart elektrot potansiyelinin işareti negatiftir; aşağıdaki eşitlik yazılabilir.



4. Elektrot Potansiyellerini İşaretleme Sistemi

İşaretlemenin isteğe göre yapılabilmesi keyfiyeti elektrokimyanın gelişiminde çeşitli tartışma ve karşıt görüşlere neden olmuştur. 1953 yılında IUPAC organizasyonu bu kargaşayı temelinde çözmek amacıyla sabit bir işaretleme sistemine karar vermiştir. Bu sisteme IUPAC veya Stockholm kuralı denir.

Yarı-hücre reaksiyonu ister yükseltgenme ister indirgenme reaksiyonu olsun tek bir yönteme göre yazılır. Bu yöntem yarım-hücre reaksiyonunun indirgenme reaksiyonu olarak yazılmasıdır. IUPAC'a göre "elektrot potansiyeli" (veya, olarak bağıl elektrot potansiyeli) sadece indirgenme olarak yazılan yarı- hücre reaksiyonları için kullanılır. Ters yönde yazılan bir elektrot reaksiyonu "yükseltgenme potansiyeli" terimi ile tarif edilemez; ve yükseltgenme potansiyeline elektrot potansiyeli demek de yanlış bir ifadedir. Bir yükseltgenme potansiyelinin işareti, karşılığı olan indirgenme potansiyelinin daima tersidir.

Elektrot potansiyelinin işareti, incelenen elektrotun bir galvanik hücrede standart hidrojen elektrotu ile birarada bulunması durumundaki davranışına göre, göstereceği gerçek işareti ile saptanır. Bir çinko veya kadmiyum elektrotu, elektronlar dış devreden hidrojen elektrotuna doğru aktığından anot görevi yapar. Bu metaller böyle bir galvanik hücrenin negatif ucudurlar ve elktrod potansiyelleri de bu nedenle negatif değerliklidir. Yani,


Diğer taraftan bakır elektrotunun potansiyeli, bu elektrot ile standard hidrojen elektrotu çifti ile hazırlanan galvanik hücrede bakırın katot davranışında olması nedeniyle pozitif işaretlidir; elektrotlar, dış devreden bakıra doğru akarlar. Bakır elektrot galvanik hücrenin pozitif ucunu oluşturur.


Elektrot potansiyelleri ve işaretlerinin, indirgenme reaksiyonu olarak yazılan yarı-hücre reaksiyonlarına uygulanabilmesi önemli bir husustur. Çinko ve kadmiyum, hidrojen iyonu ile yükseltgenirler; böylece olan reaksiyon bir yükseltgenme reaksiyonudur. Burada elektrot potansiyelinin işareti, indirgenmenin standart hidrojen elektrotuna karşı kendiliğinden olup olmadığını belirtir. Bakır elektrotunun pozitif işareti


reaksiyonunun, tabii koşullar altında sağ tarafa doğru olduğunu belirtir. Diğer taraftan çinko için verilen negatif elektrot potansiyeli yukarıdakine benzer,


reaksiyonunun tabii olarak sağ tarafa doğru olmadığını, dengenin sol tarafa doğru yatkın olduğunu gösterir.

IUPAC kuralı 1953'de kabul edilmiştir; birçok kitap ve referans çalışmalarında karşılaşılan veriler bu kurala uygun değildir. Örneğin Latimer (1952) tarafından verilen yükseltgenme potansiyeli verilerinde çinko ve bakır için,


bilgileri bulunur. Bu yükseltgenme potansiyellerini IUPAC kuralına göre elektrot potansiyeline çevirmek için: (1) yarı-hücre reaksiyonu indirgenme reaksiyonu olarak yazılır, (2) potansiyel değerlerinin işareti değiştirilir.

Standart potansiyeller tablosunda kullanılan işaretleme kuralı açık bir şekilde belirtilmemiş olabilir. Bu durum, kişinin bildiği bir yarı- hücre reaksiyonunun yönü ve potansiyelin işareti ile açıklığa kavuşturulabilir. Bundan sonra gerekiyorsa IUPAC kuralı uygulanabilir. Örneğin herkesin oksijen gibi kuvvetli yükseltgeyici bir maddenin IUPAC kuralına göre büyük bir pozitif elektrot potansiyeli olduğunu hatırlaması gerekir. Buradaki reaksiyon ve elektrot potansiyeli aşağıdaki gibidir.


Reaksiyon, standard hidrojen elektrotuna karşı kendiliğinden (sağ tarafa) olur. Bu reaksiyonun yönü ve işareti, herhangi bir tabloda kontrol edilerek tablodaki verilerin IUPAC sistemine uygun olup olmadığı anlaşılabilir; uygun değilse gerekli değişiklikler yapılabilir.


5. Elektrot Potansiyeline Konsantrasyonun Etkisi

Bir hücrenin elektrotları arasındaki potansiyel farkı, meydana gelecek hücre reaksiyonunu belirler; fark ne kadar pozitifse reaksiyonun sağ tarafa yönlenmesi o kadar fazladır.

Standart serbest enerji değişimi DG0, herhangi bir reaksiyonun sabit basınç ve sabit sıcaklıkta eğilimini gösterir. Bu nedenle DG0 ve DE0 aynı şeyleri ölçer ve aşağıdaki eşitlikle tanımlanır.


DG: serbest enerji  değişimi, joule, n: elektron sayısı, mol elektron, F: Faraday sabiti, coulomb/mol elektron, E: potansiyel, volt, joule/Coulomb.

Serbest enerji değişimi DG, DG0’dan daha negatiftir, dolayısıyla E değeri de E0’dan daha pozitiftir.

Genel Nernst eşitliğinde, Gibb’s serbest enerjisi DG ve bir kimyasal sistemdeki elektromotor kuvvet (EMF) ilişkisi verilir.

Gümüş/gümüş klorür elektrotu elektrot potansiyelinin klorür konsantrasyonu ile nasıl değiştiği (14) denkleminde görülmektedir.

Daha genel bir ifade çıkarabilmek için aşağıdaki yarı - hücre reaksiyonunu inceleyelim.


Büyük harfler yarı-hücre reaksiyonundaki reaksiyona giren yüklü veya yüksüz maddeleri, e elektronu, küçük harfler de her bir maddenin mol sayısını gösterir. Gümüş/Gümüş klorür elektrotunda olduğu gibi, benzer yorumlarla,


ifadesi elde edilir.Oda sıcaklığında (298 K) logaritmanın önündeki sabitler joule/coulomb (veya volt) olarak toplanır:


Logaritma da e tabanından 2.303 ile çarpılarak on tabanına çevrilir ve eşitlik aşağıdaki şekle dönüştürülür.


[ ] işareti altında bulunan a, daha önce de değinildiği gibi konsantrasyonların denge konsantrasyonları olmadığını belirtmektedir. Bundan sonra kolaylık yönünden a alt kodu kullanılmayacak, ancak bu tip denklemlerdeki [ ] işareti içindeki verilerin denge sabitleri olmadığı da bilinecektir.

Denklem (15)'de [ ] işareti içindeki terimler R örneği üzerinde incelenirse, aşağıdaki anlamlarda olabilirler: R bir gaz ise, [R] gazın kısmi basıncıdır (atm).R bir madde ise, [R] maddenin konsantrasyonudur (mol/lt). En çok karşılaşılanı, [R] nin aR (R nin aktivitesi) olması halidir. R saf katı, sıvı veya solvent ise, [R] = 1.00 dir.

Denklem(15)'e Nernst denklemi denir ve aşağıdaki örneklerle açıklanabilir.

(a)

(b)

Buradaki elektrot potansiyeli, demir(II) ve demir(III) içeren bir çözeltiye inert bir metal elektrot daldırılarak ölçülebilir. Potansiyel, iki iyonun molar konsantrasyonları arasındaki orana bağlıdır.

(c)

Bu örnekte pH2, elektrot yüzeyindeki hidrojenin kısmi basıncıdır (atmosfer olarak). Tabii olarak pH2  atmosfer basıncına çok yakın bir değerdir.

(d)

Burada potansiyel sadece krom(III) ve dikromat (Cr2O7) iyonları konsantrasyonuna değil, aynı zamanda çözeltinin pH ına da bağlıdır.

Örneğin, metalik bakırın çözünmesi reaksiyonunda,


Bakır iyonu konsantrasyonu azaldıkça E değeri daha pozitif olacağından reaksiyonun gerçekleşme eğilimi artar; daha seyreltik çözeltide, reaksiyon daha fazla ilerler.


Şekil-12: Metalik bakırın çözünmesi-potansiyel ilişkisi


6. Standart Elektrot Potansiyeli

Denklem(15)'de logaritmik terim sıfır olduğu zaman E yarı-hücre potansiyeline eşit olur. Bu durum, aktivite 1 olduğu zaman, yani tüm reaksiyona giren ve reaksiyondan çıkan maddelerin aktiviteleri 1 olduğunda gerçekleşir. Buna göre standart potansiyel, reaksiyona giren ve reaksiyondan çıkan ürünlerin aktivitelerinin 1 olması durumunda, yarı-hücre reaksiyonunun (SHE'na karşı) elektrot potansiyelidir, şeklinde tarif edilir.

Standart elektrot potansiyeli önemli bir fiziksel sabittir; bir yarı-hücre reaksiyonunun bağıl ilerleme gücünün kantitatif bir ifadesidir. Bu sabitle ilgili bazı özellikler daima akılda tutulmalıdır:

(1)   standart elektrot potansiyeli sıcaklığa bağımlıdır; ölçümün yapıldığı sıcaklık belirtilmelidir,
(2)   standart elektrot potansiyeli bağıl bir değerdir; yani anot yerinde, potansiyeli sıfır olan standart hidrojen elektrotunun bulunduğu bir elektrokimyasal hücrenin potansiyelidir,
(3)   standart potansiyelin işareti, yarısında standart hidrojen elektrotu bulunan bir galvanik hücrenin diğer yarısındaki iletkenin işareti ile aynıdır,
(4)   standart potansiyel, bir yarı-reaksiyonun yürütücü gücünün şiddetini belirtir.

Yarı-hücre reaksiyonu yazılırken iyon, elektron ve yüksüz taneciklerin solundaki rakamlar aynı ise standart potansiyel değerini etkilemez. Örneğin aşağıdaki işlemin standart potansiyeli (konsantrasyona bağlı olmasına rağmen), yarı-hücre reaksiyonunun (a) veya (b) şeklinde yazılmasından etkilenmez:


Nerst denklemi, yarı - hücre reaksiyonunun yazılış şekline göre düzenlenir; (a) ve (b) reaksiyonları için Nernst denklemleri aşağıdaki şekillerde yazılır.


Standart elektrot potansiyeli, pek çok yarı-hücre reaksiyonu için söz konusudur. E değeri hücrenin diğer yarısına hidrojen veya başka bir referans elektrot konularak hücre voltajının ölçülmesiyle saptanır. Başka bir hesaplama yönteminde ise yükseltgenme-indirgenme sistemlerinin denge halleri ve bu reaksiyonların termodinamik verilerinden yararlanılır. Literatürde hesaplama yöntemlerine göre çok sayıda değer bulunabilir.

Tablo-2'de fikir edinmek amacıyla bazı standart elektrot potansiyel değerleri verilmiştir. Tablodaki E0 değerleri yukarıdan aşağı inildikçe azalmaktadır. Üst sol kısımdaki reaksiyonlar, E0 değerleri yüksek olduğundan kolay oluşan indirgenme reaksiyonlarıdır; yani bu maddeler(Cl2, O2,  Br2) kuvvetli yükseltgendirler. Tabloda aşağı doğru inildikçe her bir madde, kendisine göre daha üstteki reaksiyonda bulunan maddeye göre daha zayıf elektron yakalayıcıdır. Tablonun alt kısmındaki yarı-hücre reaksiyonlarında ise reaksiyon yazılış yönünde değil ters yönde oluşur; yani bu reaksiyonlara giren maddeler etkin indirgeyicilerdir ve reaksiyonun sağında bulunan madde yükseltgenir. Standart potansiyellerin tablolarda toplanması, elektron transfer reaksiyonlarının yönü hakkında kalitatif bir yorum yapılmasına olanak verir. Örneğin, Tablo-2'den bakılarak çinkonun kadmiyuma kıyasla daha kolay yükseltgendiği ve bu nedenle kadmiyum iyonları bulunan bir çözeltiye metalik çinko daldırıldığında metalik kadmiyumun toplanacağı yorumu kolaylıkla yapılabilir. Veya tersine burada kadmiyumun çinko iyonlarını indirgeme gücünün çok zayıf olduğu söylenebilir. Başka bir örnek, demir(3) iyonlarının triiyodür iyonlarına kıyasla daha iyi oksitleyici olduğudur; buna göre, demir(III), iyodür, demir(II) ve triiyodür iyonlarının bulunduğu denge halindeki bir karışımda demir(2) ve triiyodür iyonlarının hakim olduğu söylenebilir.


Tablo-2: Standart Elektrot Potansiyelleri (25 0C’de)

Reaksiyon
E0, V
Reaksiyon
E0, V
Cl2 (g) + 2e- « 2Cl-
+1.379
AgCl (k) + e- « Ag (k) + Cl-
+0.222
O2 (g) + 4H+ + 4e- « 2H2O
+1.229
Ag (S2O3)2-3+ e- « Ag (k)+ 2S2O3-2
+0.010
Br2 (sulu) + 2e- « 2Br-
+1.087
2H+ + 2e- « H2 (g)
0.000
Br2 (sıvı) + 2e- « 2Br-
+1.065
AgI (k) + e- « Ag (k) + I-
--0.151
Ag+ + e- « Ag (k)
+0.799
PbSO4 (k) + 2e- « Pb (k) + SO4-2
-0.350
Fe+3 + e- « Fe+2
+0.771
Cd+2 + 2e- « Cd (k)
-0.403
I3- + 2e- « 3I-
+0.536
Zn+2 + 2e- « Zn (k)
-0.763
Hg2Cl2(k)+2e-«2Hg (s) +2Cl-
+0.268




7. E0 Değerlerinden Yarı-Hücre Potansiyellerinin Hesaplanması

Aşağıda yarı-hücre potansiyellerinin hesaplanmasında Nernst denkleminin kullanılmasına tipik örnekler verilmiştir.


ÖRNEK.10

0.0100M Cd+2 çözeltisine daldırılmış kadmiyum elektrotu bulunan bir yarı-hücrenin potansiyeli nedir?

Tablo-2'den,


Buna göre Nernst denklemi yazılır ve [Cd+2] yerine 0.0100 M konsantrasyon değeri konularak yarı-hücrenin potansiyeli hesaplanır.


Potansiyel değerinin işareti, bu yarı-hücrenin standart hidrojen elektrotu ile birarada bulunması durumunda reaksiyonun yönünü belirtir. Burada işaret negatif olduğundan kendiliğinden reaksiyon ters yönde olur.


Hesaplanan potansiyelin, standart elektrotun potansiyeline göre daha büyük negatif bir değer olduğuna dikkat edilmelidir. Bu özellik, aşağıdaki reaksiyonun, Cd+2 konsantrasyonu azaltıcı yönde yürüme şansını çok düşürür.



ÖRNEK.11

Br2 ile doyurulmuş 0.0100M KBr çözeltisi içine daldırılmış platin bir elektrotun potansiyeli nedir?

Buradaki yarı-hücre reaksiyonu:


Tüm işlem için Nerst denklemi:


Burada Br2 un saf sıvı içindeki aktivitesi sabittir ve 1.00 e eşittir. Buna göre



ÖRNEK.12

0.0100N KBr ve 1.00 x 10-3 M Br2 karışımı bir çözeltiye daldırılan platin elektrotun potansiyeli nedir?

Burada, bir önceki örnekte görülen yarı-reaksiyon uygulanamaz, çünkü çözelti Br2 ile doygun halde değildir. Aşağıdaki yarı-reaksiyon yazılır (Tablo-2).


Parantez içindeki (suda) terimi, Br2  un tamamının çözeltide olduğunu belirtir; Yani Br- ve Br2 çözeltisinin aktiviteleri 1.00 mol/lt olduğu zaman yarı-hücrenin elektrot potansiyeli 1.087 V'dur. Oysa Br2 un 25 0C'deki sudaki çözünürlüğü sadece 0.18 mol/lt dir. Bu nedenle E0 = 1.087 V değeri, deneysel olarak gerçekleştirilmesi mümkün olmayan nazari bir sisteme göre bulunmuştur. Bu değer yine de önemlidir, çünkü doymamış sistemlerin potansiyellerinin hesaplanmasına olanak verir.


Burada Br2 aktivitesi doygun çözeltide olduğu gibi, 1.00 değil, 1.00 x 10-3 dür.


8. Çöktürücü ve Kopmleks-Yapıcı Maddeler Bulunması Durumunda Elektrot Potansiyelleri

Aşağıdaki örnekte görüldüğü gibi elektrot reaksiyonuna yardımcı olan maddelerin reaksiyonunun potansiyeline etkisi önemlidir.


ÖRNEK. 13

Gümüş iyodür ile doygun olan ve iyodür aktivitesi tam 1.00 olan bir çözeltiye daldırılmış gümüş elektrotun potansiyeli nedir (AgI'ün çözünürlük çarpımı sabiti Kçç = 8.3 x 10-17 dir)?


[Ag+] değerini, çözünürlük çarpımı sabitinden hesaplayabiliriz.


Nernst denkleminde yerine konur :


Burada [I-] yerine 1.00, Kçç yerine de 8.3 x 10-17 konularak E değeri bulunur.


Bu örnek, gümüş iyonunun indirgenmesindeki yarı-hücre potansiyelinin, iyodür iyonlarının bulunması halinde daha düşük olduğunu gösterir. Bu hal, gümüş iyonları konsantrasyonunun azalmasının, bu iyonların indirgenme yeteneğinin de azalmasına sebep olması bakımından beklenen bir durumdur.

Denklem(16), bir gümüş elektrot potansiyelinin gümüş iyodür ile doygun bir çözeltideki iyodür iyonları konsantrasyonu ile ilişkisini göstermektedir. İyodür iyonu aktivitesi 1 olduğu zaman potansiyel iki sabitin toplamı olur; böylece aşağıdaki yarı-hücre reaksiyonunun standard elektrot potansiyeli ile aynı olur.


Bu reaksiyon için,


Gümüş iyodür ile doygun bir çözeltideki gümüş elektrotun Nernst denklemi aşağıdaki şekilde yazılabilir


Böylece gümüş elektrotun potansiyeli ya gümüş iyonu konsantrasyonu ile veya iyodür iyonu konsantrasyonu ile tanımlanabilir. Son tanımlama şekli daha uygundur.

Gümüş iyonu ile çözünebilir bir kompleks oluşturan iyon içeren bir çözeltideki gümüş elektrotun potansiyeli de öncekine benzer bir durum gösterir. Örneğin, tiyosülfat ve gümüş iyonlarının bulunduğu bir çözeltide kompleks reaksiyonu oluşur:


Burada Kol kompleks oluşum sabitidir (Kf ile de gösterilebilir). Böyle bir çözeltide gümüş elektrot için yarı-reaksiyon aşağıdaki şekilde yazılır.


Bu yarı-reaksiyonun standard elektrot potansiyeli, hem kompleks ve hem de komplekse giren anyonun aktiviteleri 1 olduğu zamanki elektrot potansiyeli olacaktır. Bir önceki örnekteki yorumlar yapılarak,



9. Standard Elektrot Potansiyellerinde Bazı Sınırlamalar

Elektroanalitik işlemlerin anlaşılmasında standart elektrot potansiyelleri büyük önem taşır. Bu değerler kullanılırken bazı sınırlamaların bilinmesi de zorunludur.

Aktivite Yerine Konsantrasyon Kullanılması: Nernst denkleminde reaksiyon ortamındaki maddelerin aktiviteleri yerine çoğunlukla molar konsantrasyon değerleri kullanılır. Oysa bu iki ifade ancak çok seyreltik çözeltiler durumunda eşit kabul edilebilir; elektrolit konsantrasyonu arttıkça molar konsantrasyona göre hesaplanan potansiyeller, deneysel yöntemlerle elde edilen değerlerden farklılıklar gösterir. Bu durum standart elektrot potansiyeli +0.771 V olan,


yarı-reaksiyonunda görülebilir. Bu reaksiyonun anlamı aktiviteler dikkate alınmadığı durumda, 1M demir(2), demir(3) ve perklorik asit çözeltisine daldırılan bir platin elektrotun standart hidrojen elektrotuna karşı potansiyeli +0.771 V'dur. Gerçekte ise deneysel yöntemlerle elde edilen potansiyel +0.732 V olur. Bu farklılığın nedeni Nernst  denkleminin aşağıdaki şekilde yazılmasıyla açıklanabilir.


Burada fFe+2 ve fFe+3, Fe(2) ve Fe(3) ün aktivite katsayılarıdır. Sistemdeki bu iki maddenin aktivite katsayıları, perklorik asit ve demir tuzlarının yüksek iyonik şiddetleri nedeni ile 1'den küçüktür. Daha da önemlisi iyonik şiddetlerin aktivite katsayılarına etkisi, iyonun yükü arttıkça artar; bu nedenle Fe(3) iyonunun aktivite katsayısı Fe(2) iyonununkinden daha küçüktür. Nernst denklemindeki aktivite katsayılarının oranı bu durumda 1'den büyük olacağından yarı hücrenin potansiyeli de standart potansiyelden küçük olur.

İyon aktivite katsayıları değerleri çoğunlukla yükseltgenme-indirgenme titrasyonları için verilmiştir ve elektrokimyasal çalışmalar için uygun değildir; bu nedenle pek çok hesaplamalarda aktivite yerine molar konsantrasyon kullanılır ve tabii sonuçlar da bir miktar hatalı olur.

Diğer Denge Olaylarının Etkisi: Standart elektrot potansiyelleri, reaksiyon ortamındaki maddelerin hidroliz, ayrışma (disosiyasyon), birleşme (asosiyasyon) ve kompleks oluşumu gibi reaksiyonlara girmesi halinde karmaşık bir durum gösterir. Bu gibi yan reaksiyonların etkilerini düzeltmek için gerekli denge sabitleri çoğunlukla bilinemez. Böyle bir probleme iyi bir örnek ferrosiyanür/ferrisiyanür iyon çiftidir.


Bu yarı-reaksiyonda hidrojen iyonu bulunmamasına rağmen, deneysel olarak ölçülen potansiyel ortamın pH'ından önemli derecede etkilenir. Böylece beklenen +0.356 V değeri yerine, aynı konsantrasyonda ferrosiyanür ve ferrisiyanür iyonları için ortamda 0.1M ve 0.01M HCl asit bulunması halinde sırasıyla +0.71, +0.56 ve +0.48 V potansiyel bulunur (standard hidrojen elektrotuna karşı). Potansiyel farklılıkları ferrosiyanür ve ferrisiyanür iyonlarının hidrojen iyonu ile birleşmesinden (denge reaksiyonu) ileri gelir. Hidroferrosiyanik asitler hidroferrisiyanik asitlerden daha zayıftır; bu nedenle asit konsantrasyonu artırıldığında ferrosiyanür iyonlarının konsantrasyonu ferrisiyanür iyonlarından daha az kalır. Bu etki, yükseltgenme-indirgenme dengesini sağa kaydırır ve daha yüksek pozitif elektrot potansiyeli meydana gelir.

Demir(3)/demir(2) çiftinin potansiyelinde de benzer bir davranışla karşılaşılır. Eşdeğer normalitede demir(3) ve demir(2) iyonları ile 1N perklorik asit karışımının elektrot potansiyeli +0.73 V'dur. Perklorik asit yerine aynı konsantrasyonda hidroklorik asit konulması durumunda potansiyel +0.70 V'a, fosforik asit durumunda ise +0.6 V'a düşer. Bu farklılıklar demir(3) iyonunun klorür ve fosfat iyonları ile demir(2) iyonuna kıyasla çok daha kararlı kompleksler oluşturmasından dolayıdır. Sonuçta çözeltideki kompleks oluşturmamış demir(3) iyonlarının konsantrasyonu, kompleks oluşturmamış demir(2) iyonlarının konsantrasyonundan daha az olacağından gözlenen potansiyel de daha düşük olur.

Bu tip olaylar ve denge reaksiyonları ve sabitleri biliniyorsa düzeltmeler yapılabilir. Çoğu zaman gerekli bilgiler bulunamaz; kimyacı bu gibi etkileri ihmal eder ve elde edilen sonuçlarda önemli hatalar olmadığı kabul edilir.

Oluşum Potansiyelleri: Aktivite etkilerinden ve yan reaksiyonlardan oluşan hataları dengeleyebilmek için yükseltgenme-indirgenme hesaplarında standart elektrot potansiyeli yerine "oluşum potansiyeli" olarak adlandırılan değer kullanılır. Bir sistemin oluşum potansiyeli, reaksiyona giren ve reaksiyondan çıkan maddelerin konsantrasyonlarının 1N olduğu ve çözeltideki diğer maddelerin konsantrasyonlarının da tam olarak belirtildiği durumda, yarı-hücrenin standart hidrojen elektrotuna karşı gösterdiği potansiyeldir. Örneğin, demir(3) ün indirgenmesinde 1N perklorik asit kullanılırsa oluşum potansiyel +0.732 V, 1N hidroklorik asit kullanılırsa +0.700 V'dur; benzer şekilde, ferrisiyanür iyonların indirgenmesinin oluşum potansiyeli 1N hidroklorik asit ile +0.71 V, 0.01M hidroklorik asit ile +0.48 V'dur. Nerst denkleminde standart elektrot potansiyeli yerine bu değerlerin kullanılmasıyla hesapla ve deneysel olarak elde edilen sonuçlar birbiriyle daha uyumlu olur. Ancak elektrolit konsantrasyonu ve türü çok büyük farklılıklar gösteren sistemlerde oluşum potansiyeli uygulaması, standart potansiyel uygulamasına göre daha büyük hatalara neden olabilir. Hangi şartlarda hangi potansiyelin kullanılmasının uygun olacağı bilinmelidir.

Reaksiyon Hızları: Elektrot potansiyelleri tablolar halinde düzenlenmiştir. Bir yarı-reaksiyonun böyle bir tabloda bulunması, potansiyeli bu değerde olan gerçek bir elektrotun varlığı anlamına gelmez.

Tablolardaki verilerin pek çoğu, bir elektrot sisteminin gerçek potansiyel ölçümlerinden değil denge konumları veya termal ölçmelere göre yapılan hesaplarla çıkarılmıştır. Bazıları için uygun bir elektrot yoktur; böyle hallerde aşağıdaki reaksiyonunun standart elektrot potansiyeli dolaylı olarak bulunur.


Reaksiyon tersinir değildir ve karbon dioksitin okzalik asit oluşturmak için birleşme hızı ihmal edilir düzeydedir. Potansiyeli reaksiyona giren ve reaksiyondan çıkan maddelerin aktivite oranlarına göre değişen bir elektrot sistemi yoktur. Buradaki potansiyel sadece hesaplamalarda kullanılmak amacıyla verilmiştir.